bugün

Yatan varsa buyursun anlatsın dediğim anılardır.
Dinleriz.
görsel

bunu okumuştum diskoda. ehehe.

bir keresinde de sivilde 2 saat nezarethanede kaldım. anısı yok, süre çok kısaydı, bende oturaklara uzanıp yattım.
Ankarada ki Ulucanlar cezaevi müzesine gitmiştik de yani cidden insanın özgürlüğün değerini bilmesi gerekiyor. O hücrede durma fikri bile ürkütücüydü. Ama hak eden insanlar için bir şey diyemem. Hak edecek duruma düşmemek dileğiyle.
Cezaevi görmedim de arabayla geçtiğimiz Türk sınırında iş bilmez laftan anlamaz turk polisi yüzünden sabaha kadar beklemiştim. Sabah diğer amir gelince özür dilemek zorunda kaldı tabii. içerde beklemedim odada bekledim. Sınır karakolunda uzaktan uzağa gördüğüm ve hoş olmayan anıdır.
Çocukluktan beri görmediğim dayımın yanına gitmiştim köye. Yaşlı başlı bi adam bi gün kalıp dönecektim. Köyün muhtarı geldi su kavgasına girdiler dayımı ittirdi düştü. Ben de adam giderken kafasına bahçe küreğiyle vurmuştum. Adam şikayetçi olmuş, bi gün nezarette kaldım. Çok güzeldi. Arayan yok soran yok, akşam yemeği veriyorlar. Dışardan güzel yani.
bigün yine içerdeyim haksız yere aşık olmaktan, sedat peckerin koğuşuna attılar beni, dedim sedat bi çay koyda içelim boş boş oturma öyle tuzluk gibi.

ben ne bilirdim bu tavşanın mafya olduğunu. şöyle bir baktı bana, "bir umuttur yaşamak" ağabey. dedi.

dedim umudunu yaşantını siktirme sedat bi çay istedik filazof musun mafya tavşanı mı ?

efendim bu kalktı ayağa allekte mov it mov it başladı dansa. geri geri yürüyo falan bişeyler yapıyo.

sedat dedim götün ayrı başın ayrı oynuyo sana efendi gibi son defa söylüyorum çay koy.

böyle bi süklüm püklüm oldu böyle bir ağladı ağlayacak gibi oldu, sonra "ben anca yere düşen birini kaldırmak için yere eğilirim"

falan dedi. dedim sedat senin beyin iyice sulanmış anlaşıldı. ben kendi çayımı kendim koyayım en iyisi.

tavşan sedat koymuştum adını, o seneden beri hep tavşan sedattır onun lâkabı aslında. utanır söyleyemez.

sonra işte çıktı hapisten garanti bir iş buldu, rte'ye yağdanlık olarak işe başladı.

iyide yapıyo işini kerata. işte buda böyle bir anımdır.
Cezaevinin çeşmesinden su içmiştim sayılır mı bu?
Cezaevinde yatmak suç belirtisi değildir gençler bunu önce bi gerzek beyninize anlatın. Tutuklu ve hükümlüler vardır, ki hüküm giymeden tutuklu olmak kanunen suçlu sayılmaz. Orada öylesine yatmaktasınızdır, aylar sonra gelecek duruşma gününü beklemektesinizdir. Her cezaevine giren kötü değildir, oradaki herkes sandığınız kadar suçlu olmayabilir. insan yemezler merak etmeyin.
Bir paket sigara alabilmek için çaycılık,tuvalet temizliği vs yaptığını anlatan bir arkadaşım vardı.
nerde yazıyormuşum ben hepsi mapus adamı ben gidiyorum la.
yoktur.

allah düşürmesindir.
içeri dışarıdan taşa sarılmış kağıdın içinde cep telefonu, sim kart ve esrar atılması.

Yer mi 309kd. j.çvş?
30 kişi aynı koğuşta uyurduk. kimisi horlar, kimisi uyumaz müzik dinlerdi. kimisi de, kimisi diye gider.
ah bu cezaevini andıran askeri koğuşlar..
(bkz: şimdi zall düşünsün)

Vay be lumpenler, avantürler dolu burası.

Ben evde her gün mahpusluk yaşıyorum.
Keşanlı Ali destanı dizisini izlemek için bi ince olay yaşamıştık.
askerde diskoda 7 gün yatmıştım (nöbete geç kalmaktan).her türlü cins adam vardı balicisi, delisi, manyağı, genelde arıza tipler sürekli yatıyodu, haa boktan püsürükten sebeplerden yatanlarda vardı ben gibi; mesela bir imam arkadaştan komutan çay istemiş arkadaşda demlenmedi diye bekletmiş komutanı, komutan dellenmiş vay a.k çayını niye getirmiyosun hoop emre itaatsizlik bir hafta disko cezası. yazık garibim akşamları devamlı ağlamaklı dua okurdu, zannedersin 36 yıl yatarı var, neyse sabah akşam oturuyoruz nizami bir şekilde bu balici manyakta dergiden sayfa kopartıyo sigaraymış gibi rulo haline getirip 2 fırt çekiyo yanındakine veriyo o yanındakine veriyor dönüyo bizim boş kağıt, sıra bizim imam arkadaşa geldi al çek diye verdiler bizimki ne desin ! - ben kullanmıyorum. aga 30 asker bir gülmeye başladı gözlerimizden yaşlar aka aka 2 saat kendimize gelemedik.
bir günlük nezaret anımda sadece mermerlerin çizgi aralıklarına basmadan yürüyerek volta atmak vardı.

çok eğlenceliydi.

üniversitenin getirdiği bir heyecanla yaptık bir şeyler. suç olmayınca da çıkardılar hemen.
görsel
Dünya içinde dünyadır mahpusluk. Dine diyanete sarar insan. Yandan çizgili torbacı eşofmanı illaki toz kehribar tesbih. Kimisi bir gömlek bir ceketle girer alışılmışlığın tevekkülüyle kimisi mezara girer gibi girer. Hürriyetin sınırıdır zibilyon kere boyanmaktan şeker çubuğu gibi görünen parmaklık. Hansel ve gratelin düştüğü şekerden ev zannedersin.

işte ne yaparsan yap o parmaklığın öte tarafına düşme. Düşme. Aklını oynatır insan. Gölgen bile mezardan çıkmış bir heyula olur takip eder peşinden, düşme.