bugün
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim14
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- sözlük kızından gelin olmaz13
- ayça tilki10
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü13
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
hayırlı günler arkadaşlar...
başta belirteyim o başlıktaki akp olmayacak ak parti olacaktı ama karakter sınırlaması işte. akp diye bişiy yok çünküm.
demin öğle namazını mübarek oruç ağzımla idrak ettikten sonra balkonda iki nefes alayım diye çöktüm sandalyeye... tam fark edemediğim ama karşı apartmanların birinden gelen mis gibi kurabiye kokularına meftun oldum o an. biraz sağa sola bakınıp "bu güzel kokular nereden geliyor ilahi yarab" derken, karşı balkonlardan birinde bir hareketlilik hasıl oldu:
minik yavru: anneciğim anneciğim, oldu mu kuyabiyeley.
anne: oldu kuzum, gel haydi yemeğe başla sütünü de koydum.
minik yavru: geliyoyum annecim, allah senden yaaazı oysun.
anne: ah benim güzel oğlum benim, haydi arkadaşlarını da çağır istersen.
minik yavru: tamam annecim.
nasıl duygulanmıştım anlatamam... hemen salondaki vitrinin çekmecesinden dürbünümü alıp daha yakından görmek istedim bu sevgiyi. biri dürbünle milleti gözetliyorum sanır diye perdenin arkasına saklanmıştım. annenin kılık kıyafetini şöyle bir kontrol edip onay verdikten sonra, çocuğun aşağıya inmiş arkadaşlarını çağırırkenki neşeli tavırlarına uzun uzun bakakaldım.
gözyaşlarım dürbünü ıslatıyor, görüş açımı kapatıyordu ama olsun. çocuk, arkadaşlarıyla birlikte yukarıya çıktıktan sonra annesine bir sarılışı vardı görmeliydiniz. sonra gözüme çok enteresan bir detay ilişiverdi... çocuğun annesi elinde tuttuğu tepsiyi masaya koyarken dürbünü iyice zoomlayıp kurabiyelere baktım, bir de ne göreyim; kurabiyeler ak parti logosu, yani her yere nur saçan ampul şeklindeydi. öyle muntazam da yapmıştı ki hayret...
taşlar şimdi yerine oturmuştu işte... böyle bir sıcak yuva sevgisi, böyle bir anne-oğul ilişkisi zaten böyle dinine bağlı bir ailede olabilirdi ancak. o logoları sindire sindire yiyen çocuk, annesine nasıl asi olabilirdi ki zaten, nasıl haylaz olabilirdi ki...
dürbünü bırakıp iyice ağlamaya başladım. hıçkırıklarım, çocukların mahallede yankılanan neşeli seslerine karışıyor; ve ben şimdi yeni bir partidaş daha kazanmış olmanın haklı gururunu yaşıyordum. o çocuk büyüyecekti çünkü... yeni bir yiğit bulut daha geliyordu, kim bilir belki de yeni bir başbakan büyüyecekti o sevgi dolu ana kucağında...
başta belirteyim o başlıktaki akp olmayacak ak parti olacaktı ama karakter sınırlaması işte. akp diye bişiy yok çünküm.
demin öğle namazını mübarek oruç ağzımla idrak ettikten sonra balkonda iki nefes alayım diye çöktüm sandalyeye... tam fark edemediğim ama karşı apartmanların birinden gelen mis gibi kurabiye kokularına meftun oldum o an. biraz sağa sola bakınıp "bu güzel kokular nereden geliyor ilahi yarab" derken, karşı balkonlardan birinde bir hareketlilik hasıl oldu:
minik yavru: anneciğim anneciğim, oldu mu kuyabiyeley.
anne: oldu kuzum, gel haydi yemeğe başla sütünü de koydum.
minik yavru: geliyoyum annecim, allah senden yaaazı oysun.
anne: ah benim güzel oğlum benim, haydi arkadaşlarını da çağır istersen.
minik yavru: tamam annecim.
nasıl duygulanmıştım anlatamam... hemen salondaki vitrinin çekmecesinden dürbünümü alıp daha yakından görmek istedim bu sevgiyi. biri dürbünle milleti gözetliyorum sanır diye perdenin arkasına saklanmıştım. annenin kılık kıyafetini şöyle bir kontrol edip onay verdikten sonra, çocuğun aşağıya inmiş arkadaşlarını çağırırkenki neşeli tavırlarına uzun uzun bakakaldım.
gözyaşlarım dürbünü ıslatıyor, görüş açımı kapatıyordu ama olsun. çocuk, arkadaşlarıyla birlikte yukarıya çıktıktan sonra annesine bir sarılışı vardı görmeliydiniz. sonra gözüme çok enteresan bir detay ilişiverdi... çocuğun annesi elinde tuttuğu tepsiyi masaya koyarken dürbünü iyice zoomlayıp kurabiyelere baktım, bir de ne göreyim; kurabiyeler ak parti logosu, yani her yere nur saçan ampul şeklindeydi. öyle muntazam da yapmıştı ki hayret...
taşlar şimdi yerine oturmuştu işte... böyle bir sıcak yuva sevgisi, böyle bir anne-oğul ilişkisi zaten böyle dinine bağlı bir ailede olabilirdi ancak. o logoları sindire sindire yiyen çocuk, annesine nasıl asi olabilirdi ki zaten, nasıl haylaz olabilirdi ki...
dürbünü bırakıp iyice ağlamaya başladım. hıçkırıklarım, çocukların mahallede yankılanan neşeli seslerine karışıyor; ve ben şimdi yeni bir partidaş daha kazanmış olmanın haklı gururunu yaşıyordum. o çocuk büyüyecekti çünkü... yeni bir yiğit bulut daha geliyordu, kim bilir belki de yeni bir başbakan büyüyecekti o sevgi dolu ana kucağında...
dikizci bir şakirtin hayal ürünüdür.
(bkz: COOL STORY BRO)
akp kadın kollarında olması muhtemel annedir.
yavrusunun hüloğğğ sevinç çığlıklarıyla iyice mutlu olur.
yavru deyince.. aslanlar, kaplanlar kurabiye yapmaya başladı galiba diye düşündüm.
ampul şeklinde vibratöre de sahiptir bu kadın. o kadar çok sever akepeyi.
Yeme yavrum sende zehirlenme diyebileceğim yavrunun annesidir.
acilen psikoloğa götürülmelidir.
hasta ruhlu annedir. *
çamaşırsuyu kokusundan beyni sulanmış olma ihtimali yüksektir.
anasını alıpta gitmesi gerekmetedir.
Eşeğin ..mına suyu iyice kaçırmış çocuğu da beyinsiz olacak anne tipidir.
kafa hala sıcak.. beyin çok uzağa gitmiş olamaz..
belki bunu yaparak sevaba girdiğini düşünen annedir.
affedilmelidir. sonuçta o bir anne.
kadın kolları uyesidir.yanında kısır,borek çay falanda yapar diger arkadaslarınıda çağırarak gün yaparlar ulke meselelerini falan tartısırlar.
menfaatçilikte sınır tanìmayan insandìr. annedir. asla bir anneye hakaret etmem. ama tùm ev ahaliside memur olarak belediyede ise girmistir. buda bir gerçek.
güncel Önemli Başlıklar