bugün

- it's too late for that.
- atı alan üsküdar'ı geçti.
adam beach,
adam plaj.
filmin ismi: we want sex
cevirilen: kadinin fendi
**
dublajli bir film (tepenin gözleri iki)
adamin cisi gelir ve der ki: doga beni cagiriyor!
karışık iskender: alexander confused
justin timberlake ; serdar ortaç
god bless you: allah büyüktür
(bkz: chicken translate)
(bkz: sensitive meatball)
eti bol iskender: Very Alexander*
yahşi batı dan;
i said to stop the carriage you son of a bitch!
çeviri;
ben size arabayı durdurun demedim mi avradını siktiklerim.*
filmin adını unuttum yabanda büyüyen sarı saçlı bi kız başroldeydi, son bir iki yılda çıkmış olması lazım. oku atıyor geyiğe doğru vuruyor falan sonra yanına gidiyor:
-i miss your heart, diyor ingilizce. çeviri ise şöyle:
-senin kalbini özledim.
görsel
efendim yeliz yeşilmen'in "fıstık çıkı çıkı" şaheserinde, ingilizce bir kısımda "you make me lose my head" mısraları geçmektedir, bildiğin google translater terkdir.

http://alkislarlayasiyoru...iki-ciki-ingilizce-icerir
dikkat: filmin adı; over her dead body.
türkçe'ye çevrili kapak fotoğrafında yazan: sevgilimin bu dünyadan kazara göçmüş eski nişanlısıyla tanıştığım gün.

google translate mağdurları kervanına katılmış çevirilerdir.
alcatel telefonlarda vardı "call again ?" di sanırım "aramak mı ?" diye çevirmişler türkçeye ...

- aramak mı ? neler saçmalıyorsun sen o aşağılık adam aranır mı bir daha
mesleki yabancı dil dersinde skeleton'u iskeletor diye çevirdim.
turistik bir yerde, lokantanın camına asılı yemek menüsündeki çeviri:

mantı* (logi*)
i want to have a house by the throat.
poor misguided fool şarkısının nadide çevirisi

a line for me a line for you *cümlesini bir hat sana bir hat bana die çeviren sevgili çevirmen arkadaşıma sevgilerimi sunuorum..
International relations yerine international relationships.
beethoven = afacan köpek beethoven . *
çay ocağı -> tea january.
süt liman: milk port
Fire in the hole! : delikte ateş var...
Fill in the blanks : Boşluktaki fil.
white sea - akdeniz.