bugün

bana bak der spiegel. ergenler bilmez kendisi daha sonradan büyük makamlara oturacak kişilerin ilham kaynağıdır. yani hayat felsefesi olarak. ne kadar rezil olursak o kadar iyi.
kocası tarafından dövülüp ardından da bıçaklanan kadın hastane odasından canlı yayına katılır ve reha soruyu sorar.

-olay esnasında siz de orda mıydınız!
hz peygamberin resmi basılamaz çünkü hz peygamberin resmi basılamaz.
(bkz: hannover kabağı)
iki kişi tarafından taksisi gasp edilen ve elleri bağlanarak bagaja konulan taksiciyi, polis kurtarmış ve reha baba kendisiyle telefon bağlantısı kurmuş, olayın ayrıntılarını sormaktadır...

- sonra ne oldu?
+ işte ellerimi bağladılar, beni bagaja kitleyip, yola çıktılar. 5 dakika gitmemiştik ki, polis sirenlerini duydum, taksiyi durdurdular, sonra zaten ortalık karıştı, her yerden silah sesleri geliyordu...
- silah sesleri dışarıdan mı geliyordu?
+ (yok aq, polisler, teröristler, hepsi bagaja girdi, çatışma orda oldu) evet, reha bey...
- hımm, anladım.

(bkz: yarak anladın afedersin)
reha muhtar -- "bütün bunları nasıl yaptın ha? cevap ver!"
telefondaki kişi -- "bakın efendim izah edeyim..."
reha muhtar -- "sus, konuşma! hâlâ utanmadan izah ediyorsun! cevap versene...?
- efenim cesedi bulduğunuzda nefes alıyor muydu?
Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün reha muhtarın yorumu:

-Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
haber: bir yüzücü 350 tonluk gemiyi çekmiştir;

reha: nası çekiyorsunuz gemiyi?
yüzücü: inanç meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir.
reha: neyi hissetmem gerekir gemiyi mi?
harika avcı kürtaj yaptırmıştır.
reha muhtar: peki bebek şimdi nerde?
reha muhtar, canli yayinda serafettin bey'le konusuyor.

-sayin serafettin bey kardesim, siz orada var miydiniz, yok muydunuz, efenim?

+yoktum.

-yoktum diyorsunuz.

+yoktum diyorum.

-bak serafettin sana bir daha soruyorum. var miydin, yok muydun?

+valla billa yoktum.

-yemin etmenize gerek yok efendim, size inaniyoruz.*
--
-merdivenler alt kata iniyordu öyle mi?
+evet
-peki yukarıya da çıkıyorlarmıydı?
sacları boyalı olduğu için okula alınmayan kıza

r.m: bir de yanınızdaki arkadaşınızın görüşlerini alayım
kız: o benim halam.
donmak üzere olan dağcılara:
-efendim soğuk muydu?**
edit:eh işte veren arkadaş elçiye zeval olmazmış.
- sen bi sus...zaten 70 yerinden bıçaklanmışsın!
peki sizin gercek adınız ne?
(bkz: acı varmı acı) *.
-siz de karınızı boğmuşsunuz efendim...başınız sağ olsun!
annadım, doğuştan körsün de...küçükken de görmüyor muydun?
(bkz: siz bıçakladığınızda karınız yaşıyor muydu)
eskiden sık sık rastladığımız ama bir süre duyamadığımız laflardır.
buradan herkes müjdeliyorum. artık bol bol duyacağız.