yaran fıkralar

yıllar evvel çok abaza iki baba-oğul yaşarmış. çok abaza oldukları için çok kız kaldırır her domalana çakarlarmış. bu iş bir gün şeytanın dikkatini çekmiş ve babayı kenara çekip demiş ki "bak oğlum bir daha domalan bir kıza çakarsan seni cehenneme yollarım!". adam korkudan 1 hafta beklemiş 2 hafta beklemiş fakat en sonunda yine dayanamayıp kızın tekine çakmış. şeytan da almış adamı cehenneme götürmüş şimdi sıra oğlandaymış, şeytan adamın oğluna gidip "bak babanı cehenneme attım eğer domalan bi kıza çakarsan seni de cehenneme atarım". oğlan korkudan 1 hafta 2 hafta derken yine dayanamayıp bir kıza dayamış. şeytan almış bunu cehenneme götürmüş, oğlan bir bakmış cehennem buz gibi bir yer. çok şaşırmış şeytana sormuş "ben böyle alevler falan bekliyodum neden burası soğuk" diye şeytan da " ee oğlum baban izin vermiyor ki eğilip de ateşe kömür atalım".

Karım yıllarca ünlü bir sihirbazın yardımcısı olarak çalıştı.. Tabii ki bunca yıl boyunca bazı numaralar öğrenmiş..
Bu gün işten erken döndüm, karım yatak odasındaydı, beni görünce birden
"Abrakadabra..!" diye bağırdı, en iyi arkadaşım Dave gardroptan çırılçıplak çıktı ve sokak kapısını açıp gitti..
Zavallı Dave, sanırım hâlâ neler olduğunu anlamaya çalışıyordur..!

(bkz: kadınlar ve telefon)

BiZiM Temel evlenmiş ve evlendiği kızın babasının evine ziyarete gitmişlerdi.
Gece olup yatma vakti gelince, Fadime sevişmek istemiyordu!
Neden kaçıyorsun? diye sordu Temel.
Ha pura pabamın evi! deyince Fadime, artık Temel'in kafasının tası atmıştı:
Ula pağa pak! Purasi pabanın evi de, pizim ev kerhane midur!

güzel ülkemin salak temeli ama adam komik naparsın işte.

Başlığa yazılanlar yaran olmayı bırak gülümsetmez bile çoğunlukla.

defalarca yazılan fıkralardır. ha güldürür o ayrı konu.

misalen; üstteki #11792038 entry'de yazılan fıkrayı arattığımızda daha önce 15 kez yazıldığını görebiliyoruz.

olsun, komik ama *

temel kötü adamların eline düşmüş...zoro gelmiş hepsini biçmiş hepsinin götünede z yazmış ve oradan uzaklaşırken temel
-teşekkürler züpermen!

Brokoli : Ben bir ağaca benziyorum.
Ceviz : Ben bir beyine benziyorum.
Mantar : Ben bir şemsiyeye benziyorum.
Muz : Konuyu değiştirin lan!

bir gün 2 kadın sessizce oturuyolarmış.
edit : eksi oy veriyorsunuz ama bu fıkra anlayana ;)

kadının çok yaramaz bir oğlu varmış ve yine komşunun penceresini kırmıştır
yalnız bu sefer pencere ile kalmayıp eski vazosunuda kırmıştır
kadın mahçup olup komşunun evine gider
-beyfendi özür dilerim oğlum çok yaramaz affedin lütfen demiş
adam aksine
-hayır ben teşekkür ederim yıllardır o vazonun içindeydim beni kurtardınız dilek dileyin benden ama 3 tane yalnızca..
kadın şaşırıp ardından da hemen dilemiş;
-ilk olarak tüm elmaslar benim olsun demiş,
ikinci olarak yeni moda kıyafetler istiyorum demiş
-son dileğiniz demiş cin
-las vegasta ev istiyorum demiş
cin tamam oldu demiş yalnızca benimle bir gece yatın malum kaç yıldır vazodayım demiş
kadın kabul etmiş
sabah olmuş ve adamla kadın yataktalarmış
adam kadına sormuş
kaç yaşındasınız diye
kadın
-34 demiş
adamda bu yaşa gelmissiniz hala peri,cin masallarınamı inaniyorsunuz demiş...


saygılar...

temel'e sormuşlar aşkı neye benzetirsin diye..

mektup demiş..

ne alaka yahu demişler..

neden olacak önce yazarsın, sonra yalarsın, işin bitincede postalarsın demiş..

127 yolcuyla uçan bir uçak kötü hava koşulları nedeniyle karadeniz üstünde dönmektedir. sis devam ettikçe bir saat daha döndüler. sonunda pilot; "değerli yolcularımız, kaptanınız konuşuyor. size bir iyi bir de kötü haberim var. kötü haber yakıtımız bitmek üzeredir, iyi haber ise şimdi aşağı paraşütle inip yardım getireceğim."

Genc adam evlenmisti.Ertesi gün arkadaslarindan birine rastladi.
-"Nasil gecti?" diye sordu arkadasi.
-"Sorma birader..." dedi, damat üzüntüyle basini sallayarak.
-"Feci birsey oldu."
-"Ne oldu?"
-"Gece gayet iyi gecti. Sabahleyin kalkinca nerede oldugumu hatirlayamadim. Bekarliktan kalma aliskanlikla karimin eline para tutusturup gitmeye kalktim."
-"Deme... Peki karin ne yapti?"

-"O da uyku sersemligiyle kalkip paranin uzerini geri vermez mi?.."

izmir'de iki çocuk karşıyaka'da çimli bir alanda top oynarken aniden çocuklardan birine bir pitbul saldırır. diğer çocuk sert ve kalın bir odun bulur ve köpeğin kafasına vurur ve köpeğin boynunu kırarak etkisiz hale getirir.

o esnadan haber peşinde koşan yerel bir gazeteci olayı görür ve kahraman çocuğu anlatmaya başlayarak:

'genç bir karşıyaka taraftarı arkadaşını pitbulun ağzından son anda kurtardı'.

kahraman çocuk birden gazetecinin sözünü keser ve:

- ben karşıyakalı değilim ki.

+ ee o zaman hangi takımı tutuyorsun? diye sorar gazeteci.

- ben göztepeliyim! diye gururla söylenir kahraman çocuk.
gazeteci de kameramana bandı başa almasını söyler ve şöyle devam eder:

+ serseri bir çocuk, dürüst bir karşıyakalı ailenin sadık dostunu hunharca öldürdü !

bu sefer yaran fıkra uzaklardan tee amerikalardan ingilterelerden geliyor. *

a wife asked her husband to describe her.

he said, 'you're a, b, c, d, e, f, g, h, i, j, k'.

she said, 'what does that mean?'

he said, adorable, beautiful, cute, delightful, elegant, foxy,
gorgeous...etc

she said, 'oh that's so lovely. what about i, j, k ?

he said-- i'm just kidding!

tayyip erdoğan karadeniz turnesinde bir üniversitede derse girer. konuşmasını tamamladıktan sonra öğrencilere döner ve kendinden emin bir biçimde sorar.

- sorusu olan var mı ?

temel ayağa kalkar 2 sorusu olduğunu söyler ve başlar sıralamaya,

1- bu kadar yıpranmanıza rağmen nasıl oylarınız artıyor?
2- ülkeyi sattınız peki paraları ne yaptınız?

tam o sırada ders arası olduğu söylenir ve ara verilir. tekrar geri döndüklerinde tayyip tekrar sorar,

- nerde kalmıştık ?

bu sefer dursun benim 4 sorum olacak der ve sıralamaya başlar,

- bu kadar yıpranmanıza rağmen nasıl oylarınız artıyor?
- ülkeyi sattınız peki paraları nerde?
- neden 30 dk erken ara verildi?
- temel nerede ?

Din dersinde:
Öğretmen yeni başladığı sınıfında öğrenciyi kaldırmış.
-Adın ne seni...n evladım?
- Kevser öğretmenim
- Ne güzel isim, Oku bakalım kevser suresini..
Öğrenci sureyi ezbere okumuş
- Aferin evladım, ağzına sağlık..
- Senin adın ne evladım?
- Fatih öğretmenim..
- Çok güzel isim, Oku bakalım fatiha suresini demiş,
Öğrenci ezbere okumuş.
- Aferin evladım, ağzına sağlık..
Öğretmen birde bakmış, bir çocuk masanın altına saklanmaya çalışıyor.
- Evladım kalk bakayım, adın ne senin?.. demiş..
- Yasin öğretmenim, ama arkadaşlar bana kısaca Süphaneke derler.

Soğuk bir kış günü Kuşun biri havada salak salak uçuyormuş. Hava çok soğuk olduğundan dayanamamış ve karın üstüne sereserpe düşmüş. Kanatları ve vücudu donmak üzere olan kuşumuz ölümü çaresizce beklemeye başlamış. Tam o esnada ordan geçen bir inek gelip üzerine sıçmış. Kafasına kadar inek pisliğine bulanmış. Kuş buna çok sinirlenmiş ama kalkıp da ineği dövecek hali yok ya . Ama bokun sıcaklığıyla vücudu ısınmış kanatları çözülmüş. Acayip sevinmiş kuşumuz ve bokun içinde mutlu mutlu ötmeye beşlamış. Bu mutlu ötüşleri duyan bir kedi gelip inek pisliğini eşeleyip kuşu çıkarmış. Kuş kendisini bokun içinden kurtaran kediye tam teşekkürlerini sunacakken kedi tutmuş bunu yemiş..
Bu olaydan çıkaracağımız sonuçlar aşağıdadır :

Ders 1-) Her üstüne Pisleyeni düşmanın sanma..!

Ders 2-) Her Pislikten Seni Kurtaranı Dostun Sanma..!

Ders 3-) Bokun içinde Mutluysan Ses Çıkarma..!

GERDEK gecesinin sabahı, yataktan sinirli kalkan yeni gelin, balkonda sigarasından derin bir nefes çektikten sonra, içeriye kocasına seslendi;
-Bana bak! Bu sabah kahvaltısını hazırlama işini sen yapacaksın, anladın mı!? Sen yapacaksın!
Sigarasından bir nefes daha çektikten sonra ekledi:
"Yoksa! Onu da mı yapamazsın ha!?"

(bkz: muayene/#11880292)

zamanın birinde adamın teki hapisten firar eder, çöle düşer.
günlerce yol gider, arada su bulur, biraz da yiyecek. günlerce
yol gider. bu arada yılların verdiği azgınlık aklına gelir
çölde. ellerini açar gökyüzüne ve tanrıdan bir dişi varlık
ister, ama sonuç yoktur. napsam ne etsem diye düşünürken bir
dişi deve görür. gözü yeterince dönmüş olduğundan niyetlenir
deveye. ama hayvan durmaz, ileri geri kaçar durur. bir türlü
işi halledemez adam, ve iyice çiledençıkar. bunu gören tanrıda
bari bir hatun indireyimde biçare hayvana yazık olmasın diye
bir kadın indirir çöle. kadın kırıtarak ve üstnü çıkararak
adama doğru yaklaşır:
- heyy, dile benden ne dilersen, seninim ben!
adamda kan ter içinde cevap verir:
- ohh ne güzel, rica etsem şu devenin ipini tutar mısın?
yerinde bi sabit durmuyo! *

Çocuk kayıt olmak için okula gider.

Müdür sorar: Oğlum adın ne ?

Çocuk: Mememehmet Yayayakut

Müdür : Oğlum kekeme misin sen ?

Çocuk : Hayır hocam, babam kekemeydi, nüfus memuru da şerefsizin biriymiş!..

adanalının biri hacca gitmiş. bakmış adamlar yerden taş alıp alıp biryere atıyorlar, yaklaşmış yanlarına ve sormuş:
- napıyosunuz siz burda?
-burda şeytan var şeytanı taşlıyoruz.
bunu duyan adanalı almış yerden taşı ve bağırmış:
-senin allahını kitabını s*kerim!

Seyyar satıcı köy köy dolaşırken, arabası arıza yapmış.. ilerde yanan ışığa yürüyünce, bir çiftlik eviyle karşılaşmış. Kapıyı çalmış. Yaşlı bir adam açmış.. Buyur etmiş..
"Akşam yemeği masada, bana katıl. Geceyi de burda geçirebilirsin.. Ama sana şunu söyleyeyim ki, bu evde iki yatak odası.. Birisi benim.. Öteki 20 yaşındaki, sarışın, bomba gibi oğlumun.."
"Aman tanrım" demiş, seyyar satıcı.. "Ben yanlış fıkraya geldim.."