bugün

(bkz: don lastigi ile bungee jumping yapmak)
sigara paketini almak için, çalışan 5 tonluk pres makinasının arasından geçmek.
+ ne çılgınlıklar yaptım zamanında bir bilsen.
- çılgınız biz abi. çılgın, çılgın.
+ off çok çılgınız, adrenalin tavan. çıl-gın, çıl-gın..
- hınzır..
-off off çok çılgınız biz çok..
+ne oldu olm ne çılgınlık yaptınız.
-annemin makyaj malzemeleriyle makyaj yaptım.
+puahahaha mal mısın olm.. çabuk çıkarmışsın. hangi kremi kullanıyosun? ahahaha
-çıkarmadım daha.. gel gösteriim istersen..
(bkz: akp ye oy vermek)*
apartmanın en üst katından yoldan geçenlerin üstüne işemek.
her şey gece 3 arkadaşın yurtdan kaçamasıyla başladı. bir basketbol topu aldık yanımıza ve gecenin ilk saatlerini onunla oynayarak geçirdik. ilerleyen saatlerde bu aktiviteden sıkıldık ki havada soğumaya başlamış sokakda kimseler kalmamıştı. yer emekli ve öğrenci ilçesi nazilli olunca geceye kimse kalmıyor haliyle. beklediğimiz kadar eğlenceli geçmiyordu bu kaçış hikayesi. yurda da dönemiyorduk artık. ne yapsak diye yürürken ilçe karakolunun arka tarafından geçiyorduk. ikinci katda bir camın açık olduğunu ve polisin birisinin masanın üstünde uyuduğunu gördük. şeytan dürttü tabi. bir basketbol topuna baktım bir cama bir polise. korkuyordum bir bok olurmu diye ama cazipdi işte. iki elimle topu kavradım. karpuzlama tekniğinin tam tersi bir teknikle topu salladım cam kırıldı top adamın kulağını sıyırarak geçti. hedefi kısmen tutturmanın sevinciyle ve karakola yaptığım saldırının yusuflamasıyla şener şen misali topuk popoda kaçtık. son duyduğum camdan bağıran polis abimizdi. şükürler olsunki bunu gündüz yapacak kadar çılgın değildim.
hiç tanımadığınız bir adamın kafasına iki metre mesafeden kar topu atmak, arkasını dönünce de saat kaç diye sormak.*
istiklal caddesin de kalabalığa doğru şerefsizler diye bağırmak, bakanlara sırıtmak.

bir zamanlar...
körkütük sarhoş iken maçka parkında toplanan kalabalık bjk taraftarlarına güzelce sövmek ve olayın akabinde 100 metreyi 7 saniyede koşabildiğimi öğrenmek.
geceyarısı 3-5 manyak toplanıp yan apartmanın açık otoparkındaki arabaların -kaldırılmak suretiyle- yerlerini değiştirmek. *
tramvayda sabahlamak.
(bkz: evlenmek)
geçtiğimiz senelerde anamın yanında tekila içmiştim, bir elimde limon. kadıncağız hasta olduğumu sanıp telaşa kapılmıştı. ıhlamur falan hazırlamaya koyuldu, mani olmadım. onun yaptığı bir çılgınlıktı bu!
dünyaya gelmek.
dayak için sizi odaya çağıran okul müdürüne "hey hakkı hoca sen kocaman bir çılgınsın" demek.
inönü stadına gidip elinde galatasaray bayrağıyla en büyük fenerbahçe diye bağırmaktır.
abinin uzerine bicakla yurumek. *
saat 7 30 sanılıp 6 30 da evden çıkılır. tramvaya kadar gelindiğinde farkedilir 1 saat erken çıkıldığı. eve dönmeye üşenilip tramvaya binilir ve saat 8 e kurulur. en arka koltukta bir güzel uyunur. saat çaldığında tramvay akşemsettin'dedir. çapa da inilir ve işe gidilir. akılda kalan tek soru "kaç kere git gel yaptım acaba" dır.

(bkz: yanlışlıkla yapılan çılgınlıklar)
(bkz: normal doğum)
daha başka başlıkta paylaşmış olduğum için özür dileyerek burada da açıklamak isterim ki, arkadaşımın çantasına sıçtım. oh be.
(bkz: dünyaya gelmek)
zilzurna sarhoş halde alan dersinin sınavına girmek.

not: zaten kalacağım deyip girmiştim ancak ne oldu nasıl oldu bilmiyorum 72 almıştım final sınavından. ama ortalama 60ın altı olduğu için gümbürtüye gitti mevzu. vize 17 olunca yapacak birşey yok tabii.
yükseklik korkusu olan ablayı balkona çağırıp dördüncü kattan aşağı sallanıp onu delirtmek. *
çılgınlık girişiminde bulunmamak olabilir.