bugün

entry'ler (213)

inci sözlük

liverpool ülkü ocakları tarafından basılmış her yanında "ccc"ler ve "liverpool"lar dolaşmış sözlük. e tabi bu olayın ardından yazar alımını kapattılar.

akp li belediyenin cuma gününü resmi tatil yapması

hristiyanlığın devlet yönetimine, özel hukuka, kamu hukukuna ne kadar az karışan bir din olduğunu bilmezlikten gelip onu islamiyet'le eş tutup "önce oraya gelirdi!" diyenlerin bulunduğu mevzuu.
şimdi efendim hristiyanlığın devlet yönetiminde en etkin olduğu orta çağ'da avrupa'da uygulanan hukuk roma-germen örf hukukunun (ingiltere hariç) geliştirilmiş halidir. şöyle düşünebiliriz ki önceden roma-germen hukukuna göre dikilmiş bir bina hristiyanlığın etkisi artınca hristiyanlıkla ilgili motifler eklenerek hristiyanlaştırılmıştır.
ancak islamiyet öyle midir? orta çağ'da osmanlı'ya bakıldığında örf-adet hukuku ile alakası olmayan, onlara tam ters islamî hükümler uygulanmaya başlamış ve adeta yeni bir hukuk sistemi islam temelleri üzerine kurulmuştur. yani hukuk binasının harcı da boyası da islam olmuştur.
e hal bu iken şunu diyebiliriz ki islamiyet'in yaygın olduğu yerlerde şeriat hukuku'na geçmemek ve laik bir sistem uygulamak oldukça zordur. çünkü islamiyet'in kendisi şeriat hukuku'nu, şeriat devleti'ni emreder ve radikal bir şekilde bu devletin kurulması için tüm fedarkarlıkların yapılmasını buyurur.
islamiyet bu denli radikal, katı ve "devletin işleyişine karışır" haldeyken cumaların tatil edilmesi gibi bir olayın ne anlamlara, nerelere gidebileceği su götürmez şekilde görülmektedir.

bu konuda ilber ortaylı okumak hristiyanlıkla islamiyet'in dinî hükümleri devlet yönetiminde uygulamak konusundaki ayrımlarını açık şekilde gösterecektir.
cuma günlerinin tatil olmasının kolaylıkla şeriat düşüncesine mâl edilebilirliği de bu ayrımdan gelmektedir.

peki "tatil edilsin mi? edilmesin mi?" derseniz cuma günü sokakta gezer gördüklerini camilere tıkacaklarını, girmeyenleri döveceklerini bildiğim birçok yer var. dolayısıyla edilmesin.

allah türktür iddiası

allahı bilmem de tengri ingiliz'dir.

liverpool ülkü ocakları

facebook'a küfrettiren oluşum.

şimdi efenim bizim bir ocağımızı facebook yönetimi kapattı. biz de yenisini açtık.
aradan vakit geçti, bunlar bize ocağı geri verdi. (pardon yanlışlık olmuş reyiz dediler.)
biz de bu ocağı yedek lüo olarak adlandırdık. 3-4 hafta gibi bir süreden sonra -2 gün önce- hem aktif lüo hem yedek lüo kapatıldı.
sonra bir lüo daha açtık, aynı gece kapatıldı.
e haliyle 1 gecede 3 lüo kapatan facebook yönetimine "mark zuckerberg gomaliz mi ulan!?" dedik. "bak 4 kamyon adam yığarız oraya!" deyince 3 grubu da geri verdiler. biz de onlara "ebesinin amı ali sami" deyip ülkümüzü yaymaya devam ediyoruz.

velhasıl "türkler ingilizlerden gelir." tezinin savunulduğu nadide ocağıma selam ederim.

koskoca devletin adi osman lan

pek uzunca olmayan bir yazı ile özrümü belirteceğim kendisine.
kendim bulduğum sandığım ve itü'de nick olarak kullandığım "koskoca devletin adı osman lan" nick'ini buradan görüp altında da "bence sözlüğün en iyi nick'i" girisini görmemle beraber gayet kızmıştım. kendi çıkardığım, kullandığım ve yaydığım bir espriydi (!) çünkü.
ancak sağolsun pürneşe meşe odunu muzaffer başlığın ekşi'de açıldığını belirtti.

http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=7520213

şu giriyle bir anda olaya bakış açım değişti. velhasıl benden önce bulunmuş, kullanılmış 3 sayfa geyiği dönmüş.

ulu'daki koskoca devletin adi osman lan'dan ettiğim laflar için özür diler itü'dekinin her tuttuğunu ötekine sokan biri olmadığını belirtmek isterim.

dipnot: be hey dürzü kız senden nick'i aparttı dedin etmediğin laf kalmadı. sen ne yapacaksın dersen nick'imin önceden bulunduğunu yazdım an itibariyle.

21 kasım 2009 uludağ sözlük disko kralı faciası

konuşan 4 kişi var. birisi doğrudan kalaylıcana, diğer iki kız saçmalamalarıyla -bir de uzun saçlı yan rolde oynayan eleman var- o da yanlış kişilere destek çıkmasıyla sıçmış. hayırlı uğurlu olsun.

o taksit mevzuunu açan yazara da helal olsun "sıçtım nereye tüy dikeyim?" dese "hangi cd'ye taksit yapılıyor!?" demesinden daha az rezil edici olurdu. ayrıca şunu gördük ki azıcık mürekkep yalamış, sözlüklere hede hödö yazabilmiş olan kişilerin çoğu son ergenlik dönemi sanrılarında kendini bir şey sananlardan.

(bkz: ben de dahil)

mükemmel bir ordunuz var

parantez içinde de "az kullanmadık zaten bu orduyu." diye eklemiştir heralde george w. bush.

radyosol net

yarak kürek bilgileriyle gelip laf atan insanlara da hoşgörüyle yaklaşan özbeöz devrimci, etnik ve ırkçı ayrımcılığa karşı, emekçiden yana, eşitlikçi, halkçı, özgürlük yanlısı radyodur.

devrimci marş çalınmasından rahatsız olanlara duyurulur.

skibbe kadar yolun var

(bkz: eeeh senin arouna kone)

en kıtlık dönemin sol iktidar dönemlerinde olması

öncelikle

(bkz: bu ne biçim başlık)

sonralıkla

(bkz: türkçe)

ek olarak

(bkz: chp sol değil)

editlenerek

ayrıca chp iktidardayken kurtuluş savaşı sonrası türkiyesi ile 2. dünya savaşı türkiyesi vardı. ekmeğin, yağın karneyle verildiği yıllardı. evet. çünkü savaş 1 yıl mı sürer 15 yıl mı belli olmazdı. düzenli, tutumlu olunmalıydı. ayak yorgana göre uzatılmalıydı.

ayrıca ecevit dönemi türkiyesinde de kıtlık olmuştur. 3. büyük buhran yaşanmıştır. hangi ülkede bolluk vardı da türkiye'de kıtlık vardı?

cowboy bebop

8. bölümü türkiye'de hatta istanbul'da geçen anime. gerçi biraz türkiye çöl, herkes takkeli tarzında yapılmış ancak şu roco'nun kaçıp kovalandığı sahnede -9-10 dk'lar arası- bir dükkanın adının erdal olduğu, diğerinde aile pazarı yazdığı açık net görülebilir.

akpli pornocu

internete porno kasedi düşen ve de keçiören belediye başkanı adaylığı'ndan çekilen turgut altınok'dur.

http://www.tumgazeteler.com/?a=4693942

sağ partileri ülkeyi soyuyor diye addetmek

kimi kesimler tarafından inkar edilmeden diğer kesimlere bok atılmak amaçlı kullanılmış başlıktır. soymadılar demeye bile güçleri yetmemiş demek ki.

(bkz: chp sol değil)
(bkz: bana sağ partiler ülkeyi soyuyor dedirtemezsiniz)

ayrıca

sağ partiler ülkeyi soymaktadır doğrudur. mesela 2 sağ parti örneği verelim ki ülkeyi nasıl soyduğu belli olsun.

anap- enflasyonun tavan yaptığı yüz liralardan milyon liralara geçişin başladığı dönem. ayrıca benim memurum işini bilir dönemidir. yani "siz rüşvet almayı iyi bilirsiniz." dönemidir. ayrıca 1988 yılında ABD'yi ziyaretinde Abd başkanı George Bush bu partinin başı hakkında "Bu adam, ABD'nin çıkarlarını bizden iyi savunuyor." demiştir. demek ki bu şahıs sadece soymuyor, aynı zamanda satıyordur da.

akp- 6 yıllık iktidarında ekmeğin fiyatını 6 kat artıran parti. 6 kat nedir arkadaş? duyan da başta inönü'nün chp'si var dışarda da 2. dünya savaşı var sanır.

doğalgaza %80 zam yapılmasına sebep olan partidir. şöyle ki doğalgaz dağıtıcısı firma doğalgaz zammının sebebini açıklamıştır. "bize borcu olanlardan para alamıyoruz." peki botaş firmasına en büyük borcu olan kim? i. melih gökçek. yani akp'nin haylaz çocuğu. sürrealist imamı. soymuyor mu akp?

başka bir örnek. bilindiği üzere akp insanlara kömür dağıtıyor. peki bu kömürü nereden alıyor? türkiye kömür işletmeleri'nden. peki kömür işletmeleri'ne ödemeyi akp mi yapıyor? tabii ki hayır. türkiye kömür işletmeleri'ne yapılan ödemeler vatandaşın vergisi sayesinde ödeniyor. hem kendine oy alacak hem de benim paramı çalarak kömür dağıtacak.

hırsızlık değil mi bunlar?

luis aragones

rus milli takımı'nın başına geçeceği söylentileri ile bütün fenerlilerin içinde "lan acaba gider mi cidden?" umudunun yanmasını sağlamış kişidir.

hala orhan pamuk kitabi okumamis olmak

hala yaşar kemal, fakir baykurt, cemal süreya, nazım hikmet okumamaktan çok çok daha küçük bir eksiklik.

deniz baykal in tam bir siyasi deha olmasi

evet tam bir dehadır. hatta bu konuda tezleri de vardır. tezlerinin listesi:

-bir parti tabanı nasıl yok edilir
-statükoculuk ve parti başkanlığı
-koltuğu bırakmadan 20 yıl
-al alevi ver türban

marks yanildiysa ben ne yapayim

efenim şöyledir ki

deniz baykal ve güdümündekiler marx ne derse tersini yapmaktadırlar.

marx der ki ırkçı olman.
deniz baykal'ın güdümündeki der ki "dedesi ermeni!"

marx der ki çizginizden kopman.
deniz baykal ve rozet olayı.

marx der ki diyalektizm. yani her şey değişmeli ve gelişmelidir.
deniz baykal 20 yıldır statükocu.

marx der ki kapalı ekonomi.
baykal der ki amerikancılık.

marx der ki kolektif ekonomi.
baykal der ki serbest ekonomi.

marx der ki devlet halk için var olmalıdır.
baykal'da örnekleri görülür ki halk elitler için var olmalıdır.

yani taban tabana zıttırlar.

yani baykal "marks yanıldıysa ben ni yabam?" dediğinde de yanılmıştır. tıpkı türbana özgürlük vermemek için yırtınması, tuncay özkan'a koltuğu bırakmaması, kılıçdaroğlu'nu belediye seçimlerine aday göstermesi, ana muhalefet partisi olmasına rağmen muhalefetlikten bihaber olması, bir fakir fukara ile oturup konuşamayacak kadar elit olması ve fakirlerden oluşan halkını umursamaması gibi.

bitişi halkevleriyle yapayım:

"marx her zaman haklıydı, yaşasın sosyalizm."

tabuda rte yi anlatmak

yasaklı kelimeler:

ana
kömür
akp
başbakan
davos
minüt
takiye

no pasaran

(bkz: diz çökerek yaşamaktansa ayakta ölmek yeğdir)

sozlukteki dindarlara acik mektup

(bkz: ekşi de gördüm sözlüğe yazayım mantığı)