bugün

götünü yaya yaya sözlüğe bu başlığı açanı savunan kesimden daha akıllı kesimdir.
Bordrosunda 1300 TL yazıyorsa bunu az bulmakta haklı olan insanları savunan kesimdir.
500 TL kira, 500 TL mutfak temizlik vb masrafı Kaldı geriye 300. türk lirası
Peki geriye hangi ihtiyaçlar kalmış olabilir?
Yol parası
Isınma
Aydınlanma
Giyecek
Sosyal ihtiyaçlar
Okul masrafları
Sağlık harcamaları

Bu kadar ihtiyaç için 300 TL yeter mi peki? Bence yetmez. O zaman ne yapmak gerekir. Ya başkaları et yesin biz hafta da 250 gram kıyma ile yetiniriz; başkası sinemaya tiyatroya gitsin, biz tvdeki saçma dizileri izleriz; başkası karıya kıza pırlanta yüzükler alsın, biz hatuna iki çile yün alalım kendine hırka diksin demek ya da bu para insan evladının hayatını idame ettirmesi için yetersiz hakkımızı arayalım demek gerekir.

işçiler yatıyorsa bu aldıkları paranın yeterli olduğunu göstermez. Performansı düşük işçiyi işten çıkarırsın. çalışanın hakkı da yenmemiş olur.
Neyi savunduklarını bilenlerdir.

iki yıldır neden işlevsiz * bırakıyor devlet kendi kurumunu?
Bunca senedir işletilebiliyordu, kar edebiliyordu da neden şimdi işlevsiz kalıyor?
Neden özelleştiriliyor?
Devletin, senin benim babamın cebinden çıkan paralarla kurduğu bu kurum neden özelleştiriliyor?

işçinin devlete maliyeti neden kırk trilyon lira?
Neye göre yapılıyor bu hesap?
Üstelik devlet sayıları on bin civarında diyerek küçümsenen vatandaşlarını istihdam edemiyor mu?
Bu kadar mı aciz?

Bu insanlara sunulan iki seçenek vardır.

Birincisi: ÖLÜM
ikincisi: SÜRÜNMEK

Bu insanlara seni sözleşmeli bir kuruma yerleştirelim, ama o kurumda en fazla 10 ay çalışabileceksin, düzenli işin olmayacak deniliyor.

Bu insanlara seni 10 ay sonra işten çıkaracak olan işveren, kıdem ve ihbar tazminatı ödemeyecek deniliyor.

Bu insanlara hasta olduğun zaman en fazla 2 gün ücretli izin kullanabilirsin deniliyor.

Bu insanlara işveren seni alaska'ya da olsa gönderebilir, 15 gün içinde işbaşı yapmak zorundasın deniliyor.

Asgari ücret alacaksın deniliyor.

Bu insanlara istikrarlı iş güvencesi veriliyor mu?

Hayır.

Bu insanlara uzun vadede işgücü sahibi olma imkanı veriliyor mu?

Hayır.

Bu insanlara daha fazla maaş öneriliyor mu?

Hayır.

Bu insanlara kazanılmış olan haklarını bırak deniliyor.

Kölem ol deniliyor.
Şimdi benim dangalak arkadaşım, sen yıllarca emek verdiğin, belli bir gelir, hak ve özgürlükler kazandığın durumu bırakıp tüm bunlardan vazgeçmeyi seçiyorsan o küçümsediğin yarım akıllılar kadar bile aklın yok demektir.

yazı steril mikrop'a aittir.
(bkz: ülkeyi peşkeş çeken başbakanı savunan dangalak)
haksızlığa karşı hem onurunu, hem gururunu, hem de aile bütçesini koruyup kollamaya çalışanları savunan, takdir edilesi kesimdir.
bir yan gelip yatma jargonudur, almış başını gidiyor.
askere "yan gelip yatıyor" de, işçiye "yan gelip yatıyor" de..
herkes yalıda oturmuyor, herkesin babası oğluna gemicik almıyor, herkesin oğlunun yatırım yapacağı alan için vergi kalkmıyor, herkes altına jeep çekmiyor be kuzum.
biri 1300 tl mi dedi? bir başkası da 3 çocuk yapın diyordu. kira, yakıt, aidat, mutfak masrafı, 3 çocuğun her birine ayrı ayrı üst baş, okul masrafı.. kim ne diyordu, pardon? hmmm.. çocuklar da okumasın canım, n'olcak?! di mi?
eğer bir kadın, özellikle türk olan bir kadın, çocuğunu memlekette bırakmayı ve her türlü zorluğa göğüs gererek aylarca başka bir yerde kalıp eylem yapmayı göze alıyorsa bilin ki hayati bir meseledir. bu sadece kendi maaşlarına olan bir eylem değildir. bu isyana vatandaşlar da katılmıştır. bunun nedeni hükümetin bütün herşeyi özelleştirmesi, özelleştirdiği yerlerin daha sonra aldıkları paraya göre kat kat kar etmesi ve bu paranın nereye gittiğinin bilinmemesidir. nereye gittiğinin bilinmemesi diyorum çünkü özelleştirilen 700 küsür yere rağmen bütçe açığımız hamdolsun(!) cumhuriyet tarihinin en büyüğüdür. buna sadece 1300 ytl para alıyorlar hala ne eylemi diyen kesim son derece sığ görüşlüdür. büyük fotoğrafı görmelerini tavsiye ederim.
tekel işçilerinin vermiş olduğu mücadeleyi anlayan, amaçlarının ne olduğunu kavrayabilen, her zaman emekçiden, işçiden ve ezilenlerin yanında olmayı bilen kesimdir.

ha birde böyle siktiri boktan başlık açıp, altına aynı seviyede entyrler giren kesim vardır. bunlar ne tekel işçisinin ankaranın ayazında vermiş olduğu mücadeleyi ne de o insanları anlayabilir.

yan gelip yatan tekel işçileri değil oturduğu yerden saçma sapan enrtyler giren kesimdir.

kar boran fırtına direnişteyiz ankara
oradakiler zam için eylem yapmıyorlar. anladık dünyadan haberin yok, ayrıca akp yalakasısın ama en azından bişey hakkında konuşacakken azcık araştır.
başbakan boşuna 3 çocuk istememiştir. istediği çocuklar da böyle olacaktır: dışardaki işsizliği sorgulamayıp, işsizler yüzünden işçilerin maaşlarına dil uzatırlar.
(bkz: allahım sana geliyorum)
bir insana hem işçi sıfatı hem de yan gelip yatma anlamında tembel sıfatı kullanılamaz. onları savunan kesim de mutlaka çalışan ve çalışkan insanlardır. hırsızlık haydutluk yapmadan helal para kazanmanın değerini bilen insandır.
1300 türk lirasının az maaş olduğunu savunan kesimdir. zira 650 türk lirası asgari ücret size yetiyor anlaşılan. e biz ne yapalım kardeşim onu bir anlatın. biz sizin gibi odun kömür yardımı almıyoruz. sizin gibi 2 kg pirince tama etmiyoruz. alın terimizle yaşamaya çalışıyoruz. vasıfsız işçilermiş ona da gülelim hep beraber. devlet sadece sigaradan yılda 15 milyar türk lirası kazanıyor. kime yutturuyorsunuz?
sosyal devletin ne olduğunu hatırlayan, unutmayacak olan kesimdir.
sözüm ona emekçi dostuymuş.

(bkz: hassss r lan ordan)
çalınan çırpılan hiç bir şey batmadı, gemiciklerin burnu batmadı da işçinin aldığı maaş nerenize battı?

devlet asgari yaşam koşullarını sağlamak zorundadır. sofrasındaki iki gram et lüks olmuş, kıyıdan köşeden biriktirip aldığı doksan model aracına ailesiyle binip gezmesi lüks olmuş, çocuğunun eğitimi iki ev parasına eş değer olmuş, bazıları bir giydiğini bir daha giymezken bayramda bile yeni kıyafet alması lüks olmuş yan gelip yatan işçim... alıştınız değil mi? kafanızı kaldırıp bakamaz haldesiniz değil mi?

önünüze o kadar sıklıkla koyuyorlar soğan ekmeği ki sürekli karnınız tok, sürekli yemek yiyorsunuz, sanıyorsunuz ki devlet sizi doyuruyor. kafanızı kaldırıp bir bakabilseniz, görebilseniz yan masadakileri... yan masaya kebap geliyor, tatlı geliyor... ama yok kaldıramazsınız kafayı, soğan ekmeğinize alışmışsınız artık. kebap yeseniz bile artık anlayamazsınız. yitirmişsiniz tüm duyularınızı. sizin kebabınız soğan ekmek!!
savunuyorum hem de en içten duygularımla. sen niye razı yaşadığın hayata? neden daha iyisini istemiyorsun? korkma yavrum devlete itaatsizlikten almazlar içeri. koyun değilsen bu yaşam koşullarına ses çıkarırsın arkadaş ama sen koyun olmuşsan seni güden de çok olur.

1300 , 2000 olsun 3000 olsun artsın da artsın. paranın değeri sürekli düşüyor zamlarla bir orta yol bulunmaya çalışılıyor ama vatandaşa zam yok hep 3ün 1i... devletten 3ün 1i'ni almaya tabiki alıştık artık ama tekel işçileri alışmayacağız dedi sen devletsen vazifeni bil dedi ben senin için değil, sen benim için varsın dedi. hee devlet anlamadı, duymamazlıktan geldi o ayrı bir konu tabi.