bugün

art niyetli oldukları çok açık... neyi savunduklarını bile bilmiyor çoğu. muhalefet olsun da haklı haksız farketmez... devletin iki yıldır işlevsiz kaldığından dolayı kapatacağını ilan ettiği tekel depoları işçileri madur öyle mi? özelleştirme yapıldığından beridir bu depolar işlevsiz kalmış. buradaki işçiler ise hiçbir şey yapmadan adeta boş depoları bekleyerek devletten maaş alıyor. bunun normal bir şey olduğunu savunuyorsa bir insan ya oradan bir çıkarı vardır ya da kafası kütük gibi boştur.

sayıları on bin civarında olan ve hiçbir şey yapmadan para alan bu işçilerin devlete maliyeti ise tam kırk trilyon lira... uyumayın! babanızın cebinden çıkıyor bu paralar. senden, benden, ondan, bundan... işçilere "çıkın gidin ne haliniz varsa görün." de denmiyor. iki seçenek sunuluyor. ya başka bir kuruma sözleşmeli olarak sizleri aktaralım veya kıdem ve ihbar tazminatlarınızı ödeyip çıkaralım deniliyor.

"yok biz yatalım, yattığımız yerde de maaşımızı alalım." oh ne güzel dünya. işçiler bir yere kadar da, kaybedenin hükümet değil devlet olduğunu bilerek ve isteyerek muhalefet partileri ve yarım akıllılar bu durumu nasıl destekliyor? vicdan sahibi olmak gerekir. maalesef o kadarını düşünecek zeka, edep, haya da yok kimsede.
(bkz: ülkeyi peşkeş çeken başbakanı savunan dangalak)
bodrolarında 1300 tl yazmasına rağmen bunu az bulan, eylem yapıp zam isteyen yüzsüz insan grubudur.
bir insana hem işçi sıfatı hem de yan gelip yatma anlamında tembel sıfatı kullanılamaz. onları savunan kesim de mutlaka çalışan ve çalışkan insanlardır. hırsızlık haydutluk yapmadan helal para kazanmanın değerini bilen insandır.
Bordrosunda 1300 TL yazıyorsa bunu az bulmakta haklı olan insanları savunan kesimdir.
500 TL kira, 500 TL mutfak temizlik vb masrafı Kaldı geriye 300. türk lirası
Peki geriye hangi ihtiyaçlar kalmış olabilir?
Yol parası
Isınma
Aydınlanma
Giyecek
Sosyal ihtiyaçlar
Okul masrafları
Sağlık harcamaları

Bu kadar ihtiyaç için 300 TL yeter mi peki? Bence yetmez. O zaman ne yapmak gerekir. Ya başkaları et yesin biz hafta da 250 gram kıyma ile yetiniriz; başkası sinemaya tiyatroya gitsin, biz tvdeki saçma dizileri izleriz; başkası karıya kıza pırlanta yüzükler alsın, biz hatuna iki çile yün alalım kendine hırka diksin demek ya da bu para insan evladının hayatını idame ettirmesi için yetersiz hakkımızı arayalım demek gerekir.

işçiler yatıyorsa bu aldıkları paranın yeterli olduğunu göstermez. Performansı düşük işçiyi işten çıkarırsın. çalışanın hakkı da yenmemiş olur.
devlet babayı sonsuz rahmat kapısı gören ve adeta sömürmeye alışmış kitleyi savunan kesimdir. bu durum sadece tekel'de değil bir çok devlet kurumunda aynı ya da benzer haldedir. yatmasa da 'uzanır' pozisyonda para kazanmayı alışkanlık halde getiren kişileri uyandırma vakti geldi ve geçiyor. ben babamın, abimin, kardeşimin ödediği vergilerle gününün yarısından çoğunu internet üzerinden okey oynayan iş(?)çileri doyurmak istemiyorum.
Emeğiyle çalışan gruba laf atanlara burdan Osman Baydemir'den alıntı yaparak cevap veriyorum *
bu ülkede 550 tl ile geçinmeye çalışan insanların olduğunu bilmelerine rağmen ki bu asgari ücrettir. bütün işi makinalarn yaptığı yan gelip yattıkları, bu güne kadar devleti sömüren, ama özellişterme lafını duyunca ayaklanan. matematikten bir haber insan toplulğudur.
oradakiler zam için eylem yapmıyorlar. anladık dünyadan haberin yok, ayrıca akp yalakasısın ama en azından bişey hakkında konuşacakken azcık araştır.
garip bir kesimdir. zira makine müh. mezunu olup 1.300 e tav olacak binlerce insan bulunabilir. ama vasıfsız tekel işçilerinin o maaşı beğenmemelerini haklı bulurlar. elbette işçinin emeğinin karşılığı kadar maaş alması gerekir. ama bu kadar üniversite mezunu işsiz varken o adam o parayı beğenmiyorsa bunun savunulcak bir yanı yoktur.
eğer bir kadın, özellikle türk olan bir kadın, çocuğunu memlekette bırakmayı ve her türlü zorluğa göğüs gererek aylarca başka bir yerde kalıp eylem yapmayı göze alıyorsa bilin ki hayati bir meseledir. bu sadece kendi maaşlarına olan bir eylem değildir. bu isyana vatandaşlar da katılmıştır. bunun nedeni hükümetin bütün herşeyi özelleştirmesi, özelleştirdiği yerlerin daha sonra aldıkları paraya göre kat kat kar etmesi ve bu paranın nereye gittiğinin bilinmemesidir. nereye gittiğinin bilinmemesi diyorum çünkü özelleştirilen 700 küsür yere rağmen bütçe açığımız hamdolsun(!) cumhuriyet tarihinin en büyüğüdür. buna sadece 1300 ytl para alıyorlar hala ne eylemi diyen kesim son derece sığ görüşlüdür. büyük fotoğrafı görmelerini tavsiye ederim.
haksızlığa karşı hem onurunu, hem gururunu, hem de aile bütçesini koruyup kollamaya çalışanları savunan, takdir edilesi kesimdir.
bir yan gelip yatma jargonudur, almış başını gidiyor.
askere "yan gelip yatıyor" de, işçiye "yan gelip yatıyor" de..
herkes yalıda oturmuyor, herkesin babası oğluna gemicik almıyor, herkesin oğlunun yatırım yapacağı alan için vergi kalkmıyor, herkes altına jeep çekmiyor be kuzum.
biri 1300 tl mi dedi? bir başkası da 3 çocuk yapın diyordu. kira, yakıt, aidat, mutfak masrafı, 3 çocuğun her birine ayrı ayrı üst baş, okul masrafı.. kim ne diyordu, pardon? hmmm.. çocuklar da okumasın canım, n'olcak?! di mi?
başbakan boşuna 3 çocuk istememiştir. istediği çocuklar da böyle olacaktır: dışardaki işsizliği sorgulamayıp, işsizler yüzünden işçilerin maaşlarına dil uzatırlar.
(bkz: allahım sana geliyorum)
aldıkları 1300 tl maaş için savaşan kesimi savunan kesimdir.asıl sorun ise aldıkları 1.300 tl nin bazı insanlara batmasıdır.yok makine mühendisleri o kadar almıyormuş yok efendim daha vasıflı işçiler bile daha az alıyormuş.almasın efendim almasın.asıl sorun zaten onların maaşında çoluğunu çocuğunu doğrı düzgün yaşatmak isteyen tekel işçilerinde değil ki.ama sığ görüşlü insanların bunu anlaması zor.asıl sorun üniversite mezunu insanların aldıkları düşük maaşlarda.sen onun aldığı maaşı az görüp ona isyan edeceğine tekel işçisi çok alıyor dersen senin beyninde sorun var arkadaş.
uzun zamandır gereksi yere eylem yapan topluluğa verilen isimdir. özelliştirelen yerler kat ve kat kar ediyor çünkü devlet kurumlarındaki insafsılıklara son veriyor özel sektör. 550 tl asgari ücret öderken vasıfsız işçiler ödenen 1300 tl lik maaş kimseyi incitmiyor. zarar eden tüm devlet kurumları kar ediyor peki neden bunu sormak yerine devleti suçlamak sığ görüşün ağa babasıdır.
işin sadece tekel işçileri olmadığını bilen kesimdir.
milletvekiline sıkılan gazın, teröristlere kahraman muamelesi yapmanın, gemiciğin ne olduğunu bilen, asıl yatanların kaldır indir makinesine dönen milletvekilleri olduklarını kavramış, hakkını savunduğunda vatan haini, pkk ile işbirliği yaptığında kahraman olunduğunu, ak parti aleyhine bir şey söylendiğinde "ergenekoncu" damgası yiyebileceğini bilen, milleti kaosa asıl sürükleyenlerin hükümet olduğunun farkına varan, türlü entrikalarla yaklaşan seçimlerde oy toplamak adına hergün tsk'ni karalamaya çalışanların ve suikast iddiaları ortaya atanların kimler olduğunu çok iyi bilen kesimdir.

birileri diyor ki açlık sınırı şudur, şu kadar alıyorlar, eylem yapıyorlar.
bu topluma her şekilde şükretmeyi çok güzel dayatmışlar anlaşılan. "buna da şükür ya, ya bu olmasaydı napardık" mantığına karşı çıkan kesimdir.
savunuyorum hem de en içten duygularımla. sen niye razı yaşadığın hayata? neden daha iyisini istemiyorsun? korkma yavrum devlete itaatsizlikten almazlar içeri. koyun değilsen bu yaşam koşullarına ses çıkarırsın arkadaş ama sen koyun olmuşsan seni güden de çok olur.

1300 , 2000 olsun 3000 olsun artsın da artsın. paranın değeri sürekli düşüyor zamlarla bir orta yol bulunmaya çalışılıyor ama vatandaşa zam yok hep 3ün 1i... devletten 3ün 1i'ni almaya tabiki alıştık artık ama tekel işçileri alışmayacağız dedi sen devletsen vazifeni bil dedi ben senin için değil, sen benim için varsın dedi. hee devlet anlamadı, duymamazlıktan geldi o ayrı bir konu tabi.
1300 liranın tekel işçilerine yeterli olmaması gibi ilginç bir bahaneyi ileri sürerler.

açık söyleyeyim benim olaydan bile adam gibi haberim yok. tekel işçisine de, devlete de bir şey demiyorum bu konuda, bilmem etmem olayı.

ama kimse kusura bakmasın hacı, 1300 liraya isyan edilecekse türkiye ayağa kalkar, iç savaş çıkar, ülke bölünür ben sana diyeyim. benim babam da 100 lira fazla alıyor, birinci sınıf isyan etsin mi lan şimdi? anam ondan 3 kat fazla alıyor, business classta açlık grevi yapsın mı he?
inanılmaz savunmaların bulunuduğu ortamdır.

ya gözlerime inanamıyorum. devlet zarar ediyor ettiği kurumu özelleştirmek ve bir kamburdan kurtulmak istiyor. dünyanın hiç bir yerinde bizim gibi gereksiz devlet kurumları yok. bu ülkede asgari ücrete laf yok, adamların rahatı kaçmış, özelliştirme olmamalıymış, biz şu kadar para alıyoruz, deyip devletin lojmanından, devletin aracından, devletin tüm nimetlerinden faydalanmaya alışmışlar, bu ülkede insanlar aç, onlar bize yapılan ayıp diyor, devlet tazminatlarınızı ödeyecez maaşınız tutarından onada hayır eeeeeee ama daha ne olacak ki. daha ne istiyorsunuz... yazıktır şu birliği asgari ücrettede yapsaydınız...
1300 türk lirasının az maaş olduğunu savunan kesimdir. zira 650 türk lirası asgari ücret size yetiyor anlaşılan. e biz ne yapalım kardeşim onu bir anlatın. biz sizin gibi odun kömür yardımı almıyoruz. sizin gibi 2 kg pirince tama etmiyoruz. alın terimizle yaşamaya çalışıyoruz. vasıfsız işçilermiş ona da gülelim hep beraber. devlet sadece sigaradan yılda 15 milyar türk lirası kazanıyor. kime yutturuyorsunuz?
sosyal devletin ne olduğunu hatırlayan, unutmayacak olan kesimdir.
Neyi savunduklarını bilenlerdir.

iki yıldır neden işlevsiz * bırakıyor devlet kendi kurumunu?
Bunca senedir işletilebiliyordu, kar edebiliyordu da neden şimdi işlevsiz kalıyor?
Neden özelleştiriliyor?
Devletin, senin benim babamın cebinden çıkan paralarla kurduğu bu kurum neden özelleştiriliyor?

işçinin devlete maliyeti neden kırk trilyon lira?
Neye göre yapılıyor bu hesap?
Üstelik devlet sayıları on bin civarında diyerek küçümsenen vatandaşlarını istihdam edemiyor mu?
Bu kadar mı aciz?

Bu insanlara sunulan iki seçenek vardır.

Birincisi: ÖLÜM
ikincisi: SÜRÜNMEK

Bu insanlara seni sözleşmeli bir kuruma yerleştirelim, ama o kurumda en fazla 10 ay çalışabileceksin, düzenli işin olmayacak deniliyor.

Bu insanlara seni 10 ay sonra işten çıkaracak olan işveren, kıdem ve ihbar tazminatı ödemeyecek deniliyor.

Bu insanlara hasta olduğun zaman en fazla 2 gün ücretli izin kullanabilirsin deniliyor.

Bu insanlara işveren seni alaska'ya da olsa gönderebilir, 15 gün içinde işbaşı yapmak zorundasın deniliyor.

Asgari ücret alacaksın deniliyor.

Bu insanlara istikrarlı iş güvencesi veriliyor mu?

Hayır.

Bu insanlara uzun vadede işgücü sahibi olma imkanı veriliyor mu?

Hayır.

Bu insanlara daha fazla maaş öneriliyor mu?

Hayır.

Bu insanlara kazanılmış olan haklarını bırak deniliyor.

Kölem ol deniliyor.
Şimdi benim dangalak arkadaşım, sen yıllarca emek verdiğin, belli bir gelir, hak ve özgürlükler kazandığın durumu bırakıp tüm bunlardan vazgeçmeyi seçiyorsan o küçümsediğin yarım akıllılar kadar bile aklın yok demektir.

yazı steril mikrop'a aittir.
götünü yaya yaya sözlüğe bu başlığı açanı savunan kesimden daha akıllı kesimdir.
işçi olan bir insanın nerde çalışırsa çalışsın yan gelip yatmayacağını bilmeyen insan zihniyetinin sarf ettiği cümledir. yazıktır, günahtır.
yan gelen yatarak servet sahibi olan hükümeti görmeyip, 1000 lira maaşı işçiye çok görenin karşısındaki kesimdir.