bugün

Neyi başardıysam yalnızken başardım.
Babam yurt dışında ablam il dışında olduğu için annemi yalnız bırakıp üniversiteyi dışarda okuyamazdım. Yalnızdım, istanbulda Özel üniversite kazandım.
Annem ev annesi değildi hep çalıştı, çocukken yalnızdım, okuldan geldiğimde yalnızdım, başka çarem yoktu, küçük yaşta yemek yapmayı evi çekip çevirmeyi başardım.
Arabalardan zerre anlamam kullanmaktanda zaten gram hoşlanmam ama babam küçük bir kardeş yapıp,artık bizi anneme değil de küçük kardeşimi ve annemi bize emanet edip tekrar yurtdışına gittiği için oturup, paşa paşa araba kullanmayı öğrendim, gecenin kör vakti ateşlenen kardeşi doktora yetiştirmeyi sabaha kadar başında beklemeyi gerektiğinde aileme kol kanat germeyi başardım.
Kazandığım özel ünide düzenli çalışıp veremediğim dersler bana 3 bin 5 bin olarak girdiğinde paşa paşa çalışıp kimsenin ruhu duymadan daha öğrenciyken 8 bin borç ödemeyi başardım.

Başardım evet çünkü arkandayım diyen adam hep yurt dışındaydı.
Başardım evet çünkü bana güç veren kadının artık yorulduğu cildindeki kırışıklardan ayan batan belliydi.
Başardım çünkü yalnızdım.
Başardım çünkü mecburdum.
mutsuzluk katar ne katacak başka.
Bosluk ici dolmayan bir koca bir bosluk.
Yalnızlık aklınla dost olmaktır. Bir süre sonra insana öyle işler ki artık bir işe girmeden önce sanki olgun biriyle konuşuyormuş gibi içinden karşılıklı diyaloglar kurarsın.
Güç ve özgüven.
yalnizlik insana ne katar bilmem de, tek basina kalmak kendini kazandirir.
"tüm olaylara farklı bir göz ile bakabilme ve farklı bir perspektif katabilme yeteneğini" cevabına sahip sorudur.

yalnızken yalnızlığın zorluğunu öğrenirsin ileride olur ya bir ilişkin olursa nasıl bir zorluktan geldiğini bilirsin. elbette karşındaki insan senin geçtiğin yollardan geçmemiş ise sonu gene hüsran olur bu kaçınılmaz. çünkü o bilemez yalnızlığın ne demek olduğunu ve ne demek olduğunu senin bildiğini. sen ona haddinden fazla değer verirken o seni "cepte" görüp başka arayışlara girer el altından. velhasılı iki kişide biliyorsa kıymeti vardır bunun..
Uzaktaki sevdiklerinin hayalini katar.
Gerçeklik. Öz disiplin. Çünkü bi süre sonra nası olsa yalnızım istediğim gibi takılırım tezi çökmeye başlıyor. Hayatın istediğim gibi takılırımla devam edemiyeceği anlaşılır. Vee bolca kitap okuma vakti. Evde seni rahatsız edecek kimse yok. Gereksiz arkadaşlarıda eledimmi tamamdır. Ama yalnızlığa fazla alışmayın, sonra kendi sesinize bile tahammül edemezsiniz.
güvensizlik.
Yalnızlığın yalnızlıktan başka kattığı bi bok yok.
Asıl sorulması gereken soru: "Yalnız kalmamak insana ne katar?" olmalıdır gibi geliyor. Arada bir düşünüp, yalnız kalmanın insana kattıklarından ziyade, kalamamanın neler alıp götürdüğü üzerine yoğunlaşıyorum.

Kalabalık, insana ne katar?
(bkz: arkadaş)

görsel
görsel
daha çok yalnızlık, daha çok kimsesizlik katar. yanınızda hiç kimse olmayışı değildir aslında yalnızlık. kalabalık bir çevreniz olsa bile yalnız kalmış olabilirsiniz. yada bunu seçmiş de olabilirsiniz. veyahut seçmek zorunda kalmışsınızdır.

yalnızlık insana güç felan katmaz kardeşim. olabilecek en aciz halinizdesinizdir aslında. herşey için tek hakkınız vardır. hastalanamazsınız, borçlanamazsınız, sıkılamazsınız, isyan edemezsiniz, kimsenin omzunda felan da ağlayamazsınız. mutluluğunuzu yada hüznünüzü kimseyle paylaşamazsınız. yaşadığınız herşey, hissettiğiniz herşey içinizde patlar durur, boğazınızda düğümlenir. umursanmamaktır yalnızlık. bunları birilerine anlatıyor olmanız karşısında insanların sizin hüznünüze yada sevincinize, hislerinize, duygularınıza ortak olmak istemeyişleridir yalnızlık. geçiştirilmektir üstadım. boşverilen kişi olmaktır yalnızlık.

yalnızlık sigara gibidir. ilk başladığınız zamanlarda keyif verir. size karizma kattığını felan düşünürsünüz. kendinizi milletin gözüne sokarsınız bak ne kadar farklıyım diyerek. aşırı cool olduğunuzu felan düşünürsünüz. sonra nefesiniz kokmaya başlar, elbiseleriniz kokar, terlediğinizde farklı kokmaya başlarsınız ve bu sizede iğrenç gelir. iki kat merdiven çıkmaya kalkarsınız soluğunuz kalkar, göğsünüz sıkışır ve hata yaptığınızı anlarsınız. bu yaptığınız şeyin aslında sizi çok da karizmatik göstermediğini aksine gayet aciz bir duruma soktuğunu anlarsınız. ama yalnız olduğunuz için yada bunu seçtiğiniz için kimseye derdinizi anlatamazsınız.

ahmet mümtaz taylan hocanın bahsettiği gibidir yalnızlık.

kuduz bir köpek kadar yalnızım dediği gibi...

yalnızlık insanın tecrit olmasıdır. kah bunu kendi isteğiyle yapar kah buna mecbur kalır. ne şekilde olursa olsun -bence- yalnızlık bu gezegendeki keşfedilmiş en aşşağılık durumdur. hiçkimse bunu seçmemeli ve bu durumda bırakılmamalıdır. gerçek anlamda yalnızlığı yaşamadıysanız bunun ne kadar acı verici olduğu hakkında da maalesef bir fikriniz olamaz ve umarım bunu tecrübe etmek zorunda kalmazsınız.

mutlu yıllar.
tabi böyle birşey mümkünse.
hayatı daha iyi etüt edip olayları daha sakin ve mantıklı bakış açısı katar.
Kendinizi kesfedersiniz ne yanlis ne dogru ne kotu ne iyi iyice ayirt edene kadar dusunursunuz kendi kendini cozdugunuz anda yani sen artik sen oldugunun farkina varinca dunya bambaska ve tadini daha iyi alabildiginiz bir yemekmis gibi gelmeye baslar artik o eski siz yoktur ortalikta bambaska bir insan olup dunyanin sizin kafanizda hayal ettiginizden ileri gidememis olmasini anlarsiniz.
Artik ben ve o kalmistik heryer,hersey bizimdi artik...
Hiçbir şey katmaz. Duygular paylaşıldıkça güzelleşir. Yalnızlığınızla övünmeyin arkadaşlar.
Yanlışı doğruyu düşünmek için bol miktar da yalnız bir zaman. Asosyallik ise bu durumun ilerlemiş halidir.

Yahu insan nasıl arkadaş çevresi ayarlıyor ben bir arkadaş bile bulamadım herkesin arkadaş grubu var bi benim yok. Elalem sevgiliye aç ben arkadaşa bi garip oldum. :d
Denedim olmadı. Çabalarımın sonu nihayete varamadı. Ben hüsrana komşuyum, yolları gözler ; mensubum. Uykum kaçtı. iflasın eşiğine battı, bu suçsuz gözlerime baktı. Hesabı ağırdır. Vardır şerrim de velakin kalanım hayırdır dedirtir. Çok şey katar da yüreğinizden de çok şey götürür. Küllerinden hep doğarsın da bi bakmışsın külün içindeki kor bitmiş, küller rüzgardan dağılmış. Elini bastırırsın korun içine azcık bi ateş gelsin yaksın diye de o boktan duygu varmaz hücrelerine. Ensene bi şaplak iner yağmur yağan, toprak kokan sokaklarda bi bakmışsın arkanda durur dert. Derdi görünce saparsın, can yakma pahasına, dert sokağına. O hissedemediğin kor yaksın diye vücudunu. Aklına yalnızlığın gelir bazen geceleri dersin kendine evet ben hüsrana komşuyum. Sonra başlarsın kendi kendine konuşmaya ; " ne oldu denedin olmadı mı?", "noldu? Her şerrin altından çıkan hayır sana bu sefer uğramadı mı?" Hadi eyvallah.
En yakın arkadaşınız sizsinizdir. Kendinizi keşfetme, geliştirme imkanınız olur. Bazı şeyleri daha iyi değerlendirirsiniz. insanların gerçek yüzünü daha iyi görürsünüz.
Yalnızlık.
faturalarla, kira ve aidat işleriyle haşır neşir olurken esas yaptığınız işi de yürütmenin nasıl zor olduğunu fark edebilir ailenizleyken hayatın güllük gülistanlık olduğunu anlayabilirsiniz. üstelik onlar bu işi yaparken bir de sizin abidik sıkıntılarınızla uğraşmışlardı.

bana kattığı en büyük şey zorunlu sosyalleşmek olmuştu. insanlarla mecburen iletişim kura kura o stresi attım üzerimden. bir de sahiden alışınca yalnızlığa, hayatın için endişe duymuyorsun artık. ileride sahiden yapayalnız kalırsan bir gün hayatta nasıl kalabileceğini öğrenmiş oluyorsun. hem maddi hem manevi.
Bir bok katmaz.anca daha da melankolik, depresif yapar insani.
Oldukten sonraki surec icin kucuk bir idman alani..