bugün

akşam dışarıya çıkmak isteyip te kimseyi arayamadığız an,sadece alışveriş yaparken konuştuğunuzu hatırladığınız an,yatağınızı kendiniz hazırladığınız, evcil bir hayvan besleme hayalleri kurduğunuz, sokakta sizin gibi yalnız dolaşan insanlar arayıp tek yalnız kalanın siz olmadığını anlayıp hafif içinizin rahatladığınızı hissettiğiniz zamanlardır.
elephant women şarkısını defalarca dinlemek.
(bkz: blonde redhead)
sağ elin avuçlarında 4 adet parmak hissedememek. sap olma durumu yani.
Sabahtan beri evde bilgisayarın başında oturmanız ve kimsenin size yeter artık kalk yarın okulun yok mu dememesi.
çektiğin fotoğraflara bakarken hiç kendi fotoğrafın olmadığını fark etmek. dolayısıyla fotoğrafını çekecek kimsenin olmadığını hatırlamak.
pazar günleri feci şekilde canın sıkıldığında arayacak kimsenin olmaması.
telefonunun çalmaması..
kontörlerin oldğu gibi durması, harcanmaması, harcanacak yer bulunamaması
gidilebilecek mekanların azalması
eskiden zevkle aşka dinlenen şarkıların acı vermesi
ve bir mezar taşıdır efendim yalnızlık. sevgili gitmiştir, yalnız kalmayın diye bir taş bırakır bağrınıza basasınız diye. ister maddi ister manevi bir taş, siz nasıl anlarsanız
gecenin bir yarısı uyku tutmaması ve tek başına sözlükte dolanıp başlıkları okumak.
hele bir (bkz: yastığa sarılarak uyumak)
çiftlerin yanında üçüncü yada beşinci kalmak.o anlarda kalgelesi gelmek.
eski sevgiliye ait detaylar.ona ait cümleler, gönderdiği mesajlar, iç titreten sesini duymak...
doğum gününüzde gelen tek mesajın bağlı bulunduğunuz operatörden gelmiş olması.
evde boş boş dolanıp durmak, yapacak hiçbir şey bulamamak, telefon rehberine bakıp bakıp kapatmak sonra tekrar evde boş boş dolanmaya başlamak...
sevincini paylaşacak biri bulamamak.
rakı içerken iki bardak kullanıp birisine su ile buz koymaktır.
Istiklal caddesinde yurumek, bazi bunyelerde * yalnizligi hatirlatir.
msn'de kimsenin yazmaması, telefonu yanına alma ihtiyacı dahi duymamak, yemek yapacak birilerinin bile olmaması vs. vs.
hevesle beklediğin oyunu aldıktan sonra bitmeye yakın bırakırsın heyecanlı olsun diye. daha sonra beklersin eee şimi ne yapacağım diye...

rakıyı yalnız içmek... zeki müren'e eşlik etmek eserlerini ezberlemek...

barlara yalnız takılıp sadece şarkıyı dinlemek ve sadece içmek...

müzik çalarını eskisinden fazla yanında taşımak...

okuldan sonra eve gelmek hiçbir şey yapmadan...

memlekete giderken kimseyle vedalaşamadan gitmek ve geri döndüğünde seni kimsenin beklemediğini bilmek...

yemeği sadece karnını doyurmak için zevcksiz bir şekilde yemek...
* *
etrafımda kimse olmadığı için değil, yalnız olduğumu söyleyecek kimse olmadığı için yalnızım.
nuttellayi bitirdin diye evde kızan kimse olmadığı an.
Akşam, gece, yatak, vb.
banyoda bulunan tek diş fırçası.
anaşılmadığını hissetğin andır.
canın sıkıldığında rehbere bakıp konuşacak insan bulamamak.