Gerçekleriyle yaşadığı hayat eş
olan insandır. Onun için hayat sanılandan daha fazla ağırdır.
Dikkkat et kendine dostum . Elbette bir gün mutluluk senin için olacak.
görsel
çok güzel bir film adıdır.
Bu aralar benim. Bi el atın be.
(bkz: sibel egemen) şarkısıdır.
Eğer bir "tercih" olarak yalnızsa, en asil duygunun insanıdır. Çünkü yalnızlığı tercih edebilmek "göt" ister. Kalabalıkların arasında bi başınalık ister. Kendi kendine yetebilmek ister. "Alayınızın amına koyarım" psikolojisi ister. "Alayina gider" ama kimsede "kalamaz."

Yalnız adam sonbahardır. Sararmış yapraktır. Ama Dalından kopmak da onun "tercihi"dir.

Rüzgarla savrulmaz yalniz adam. Mıh gibi durur olduğu yerde. Dimdik ve sapasağlam.

Cesurdur yalnız adam. Bin tane ejderhaya elinde kılıcıyla gider yapar. Hic korkmadan dalar kalabalıkların arasına. Ama yine yalniz çıkar arasından onbinlerin...

Gökyüzüdür yalnız adam. Sonsuzluğun mavisini görürsün gözlerinin içinde. Ama Kimse göremez bulutlarından düşen yağmurları. Kimse ıslanamaz o damlalarla.

ıssızdır yalnız adam. Zordur onun kilitli bahçesine girmek. Tek başına oynar 2 kişilik oyunlarını.

Herşeyden önemlisi "yalnızdır" yalnız adam. Ve göt ister o yalnızlığa sarılıp yatmak anadan üryan...
ikiye ayrılır birincisi yalnızlığı tercih eden adam, ikincisi de yalnız olmak zorunda bırakılmış adam. ikinci durum fenadır psikolojisi falan hiç iyi değildir.
sokaktaki rüzgarın kaldırımlara yüzünü sürterek savurduğu bir yaprak gibidir o adam. Kurumuş, her yere çarpışında bir tarafı dağılan bir yaprak. içi boş, yaşamaya, sevmeye dair hiçbir ümit taşımaz. sadece anıları, yaşadıkları aklına gelir. oda, canını acıtmaktan başka bir işe yaramaz ya. geçmişte öyle hayal kırıklıkları yaşamış olmalı ki , kendini bırakmış, rüzgarın esintisiyle nereye gideceğinden bir haber. yalnızlık öyle alıştırmıştır ki ona kendini, sevme duygusu kalmamış artık içinde. insanlardan uzak kendi başına yaşamayı seçmiştir. insanlar ona acıdan başka bir şey vermemiş, her gittiği kapıda acı, hüzün... yalnızlık en iyi arkadaştan bile daha iyidir bazen.
Kendini kendisiyle sınırlamış olan kişilik. Bir başka ütopya istemeyen, alışkanlıkları dışına çıkmayan, sevdiklerinin mutluluklarını paylaşmayam er kişisi.
kimi zaman tercih olan, kimi zaman da özgüven eksikliği sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bir yalnız adam öyküsü de yazmıştım bir zamanlar. http://doganozcan.blogspo...m/2012/02/yalnz-adam.html
Sevgilin mesajlarına geç mi cevap veriyor? Triplerinden mi sıkıldın? Herşeyine karışıyor mu? Beter ol lan, benim bi' sevgilim bile yok.
kendi yalnızlığında mutlu adamdır. ikinci bir kişi onu mutsuz edecektir.
Yalnız adam duygusal adamdır be abi, yalnız bir kızı sevmiştir, yalnız bir dostu olmuştur, yalnız bir hayali olmuştur, itiraf etmek istemiştir geceleri yatmadan önce ağladığını, ifade etmek istemiştir oda kendini diğerleri gibi ama olmamıştır, yapamamıştır, budur işte tek nedeni, korkmuştur, her ilişkinin bir gün son bulacağını, onlar gittikten sonra geride kalan adam olmaktan korkmuştur hep, ayrılığı en büyük acı olarak görmüştür, sevgiyi ise en büyük zayıflık.. Bu yüzden sahiplenememiştir kimseye, zordur yalnız adam olmak çok zor.
sibel egemen' in sanki benim icin yazdigi sarki.

karanlik sokaklar, yalniz bir adam
yuruyor yollarda ardina bakmadan
takilip dussede kendi basina kalkacak ve
hic kimse ona donup bakmayacak

yalniz adam tek basina
yalniz adam tek basina

kimsesiz zavalli dedirtmez kendine
aglayip sizlamaz dertlesmez kimseyle
karanlik sokaklar yalniz bir adam
yuruyor yollarda ardina bakmadan

yalniz adam tek basina
yalniz adam tek basina

karanlik sokaklar yalniz bir adam
yuruyor yollarda ardina bakmadan.
kalabaliklar icinde olup surekli bi yerde takilip kendi icinde yalniz olan insandir. ayrica;

(bkz: sibel egemen yalnız adam)
yalnız adamın evi sokaklardır.
bir cüneyt arkın filmi.
(bkz: #1243260)
manuel takılmaya mecbur, sorunlu adamdır.
kemal tahir'in 'yorgun savaşçı' ve şevket süreyya aydemir'in 'tek adam'adlı eserlerinde betimlenen mustafa kemal karakterleridir.

memleket için, o'nun hissettiklerini hissedebilen, aynı inanç, umut ve hırsla yüklü bir ikinci kişinin olmayışıdır, resmedilen. ve gerçektir üstelik... en dişe dokunuru; inönü dür. gerisini varın siz düşünün...

dile kolaydır;

1923-29 yılları arasındaki 6 yıl içerisinde 10 milli eğitim bakanı eskitmesi, genç cumhuriyetin.
içine kapanık, asosyal, insanlarla ıletısım kuramamıs ınsandır..
iyi rol yapan adamdır.
genelde duyulduğunda an itibariyle hayallarde su sekilde betimlenen insan: buğulu bi hava tahta iki katlı eski bir ev ve giriş katta beyaz saclı kırmızı tenli esmer anadolu tipli zayıf bi amcamın sigara tüttürmesi...
ıssız adamla eş anlamlıdır. ama yalnız adamda durum daha vahimdir.
http://www.facebook.com/h....php#/acihayatt?ref=share