bugün

bir kürt çocuğu için çok kısa zamanda bir yabancı dili ana dili gibi konuşması olayla bağlantılı olabilir.
yerinde öğrenmek.

git 6 ayda öğren amk.

biz yıllarımızı verdik adam 6 ayda geliyor şakır şakır ötüyor.
--spoiler--
hafızana çok güveniyorsan sözlük okumak
--spoiler--

Sayın yazara saygıda kusur etmemek kaydıyla belirtmek isterim ki boşa kürek çekmektir. siz deyin 750.000 ben diyeyim 1.000.000 kelime içeren bir sözlüğü okumak, Atlantik Okyanusunu kayıkla geçmek gibi bir şeydir, yolda kesin alabora olursunuz. Kurs, okul veya ingiltere'de kalmak gibi bir imkanınız yoksa:

Onun yerine:

a) Çok sevdiğiniz bir yazarın yabancı kitaplarını alın, sıkılmadan okumanız için.
b) Time, Newsweek gibi orta düzeyde ingilizce bilen dünya uluslarına göre adapte edilmiş dergileri okumaya çalışın
c) sevdiğiniz yabancı şarkıcıların şarkı sözlerini, röportajlarını takip edin
d) BBC, CNN World, Voice of America gibi güncel haber kanallarını takip etmeye çalışın, gazetede okuduğunuz Türkçe haberlerle aklınızda eşleştirmeler yaptığınızı göreceksiniz.
e) Internet'ten eglenceli ingilizce sayfaları takip edin.

Ama en basitinden, sabah akşam okuyun (grameri söktüğünüzü varsayıyorum). Gramer için kurs, özel ders şart.
pratik yapmak.bence en püf noktası pratik yapmaktır.tabii öncesinde biraz altyapın olması lazım o dille ilgili.mesela ben ingilizcemi hep altyazılı film,dizi izleyerek ve yabancı insanlarla iletişim kurarak geliştirdim ama daha kısa yoldan öğrenmek istersen dil kursu tabiki.
arapça öğrenmek için kesinlikle merterde gezmek, iki üç arapla sohbet etmek gerekir. birde bol bol haber izlenmeli, okul da öğrenilmesi ciddi anlamda imkansız.
spekaing i geliştirmek için bol listening dersi yapmak
writing i geliştirmek için bol bol reading dersi almak

bunları yaptıktan sonrada, skype'Ta birileri ile konuşmakttır.
hikaye kitabı okumaya başlamak iyi fikirdir. bir de kullanmak. kullanmayınca "abi anlıyom ama konuşamıyom" diyen tiplerden olusunuz.
ha bir de kimse dememiş, dil dile değmeden dil öğrenilmezmiş. *
yabancılarla konuşmak.
(bkz: ielts)
alt yazılı film izlemek.
çaba göstermek. eğer sıkı br kurs eğitimi alır ve onu ek çalışmalarla desteklerseniz olmayacak şey yoktur.
ingilizce için, en az 6 ay ingilterede yaşamak, kesin çözümdür. şapidak Boğaziçi mezunlarına para kaptırmayın. tr de harcayacağınız para ile ingiltere de harcayacağınız para arasında çok fark olmaz, ayrıca aksanlı bi diliniz olur.
korkmadan, usanmadan, utanmadan konuşmak, konuşmaya çalışmak.

- turist mi gördünüz konuşun, bir şekilde konuşmaya çalışın, tırsmayın emin olun ki, sizden çok daha iyi değildir; iyi olsa bile küçümsemeye çalışacağını sanmıyorum, pratik olsun.

- film mi izlediniz netten ya da herhangi bir yerde, dublajlı olmasın mesela, illaki kulak dolgunluğu olacaktır, o kelimenin ya da diyaloğun farklı hızlı ya da yavaş, ne bileyim aksanlı telaffuzlarına denk geleceksiniz.

- evinizde uydu varsa açın uyduyu, öğrenmeye çalıştığınız ya da ilginizin olduğu dillerin zibilyon tane kanalı var, açın bir tanesini yayınlanan programda geçen konu ile ilgili fikir yürüttüğünüzde illaki ne konuşulduğuna dair bilginiz olacak, küçük bir altyapınız da varsa, duyulan kelimelerde ''aa, ben bunu biliyorum lan!'' dedikçe, konuşulan daha da ilginizi çekecek, daha fazla kelime yakalayıp, bu sefer diyalogları çözmeye çalışacaksınız.

ama ne olursa olsun diğer yandan da, altyapı için az da olsa gramer bilgisi gerekmektedir. bu da genellikle, öğrencinin ya da dili öğrenmek isteyen fertin çabası, algıları, yetileri ile doğru orantılıdır. yani kısacası dili öğrenmek kişiseldir.
sözlük yabancı dil öğrenmenin püf noktasını belirtiyor ancak sözlük yazarlarının akıllarına gelen tek yabancı dil ingilizce herhalde?
- öncelikle yabancı bir arkadaş mutlaka gerekli. o dili ana dili gibi konuşabilen birisi kadar faydalı bir şey yoktur dil öğrenmede.

- kulak aşinalığı için benim uyguladığım yöntem; ingilizce filmleri ingilizce altyazıyla seyrederim.

- son olarak; bir kelimenin anlamına en az 3 farklı kaynaktan bakmak ve örnek cümleleri incelemek de önemlidir.
Çevrenizde gördüğünüz yabancı kelimeleri ve terimlerin anlamını öğrenmek.

Hergün yeni bir kelime öğrenmek.

Sosyal paylaşım sitelerinde yabancılarla diyalog kurmak.

Altyazılı dizi, film ws izlemek.

istekli olmak, çabalamak ve inanmak.
en ucuzu ve pratiği sanırım internetten amerikan dizilerini takip etmek. neden film değil de dizi dersek; dizilerde konular filmlere göre daha çok yayılır. yani muhabbet bol olur doğal olarak. her ne kadar bizzat gidip birebir muhabbet kurmak gibi olmasa da emin olun çok faydası olacaktır.
kursa gitmek.
yabanci dili ogrenilecek olan ulkede yasamaktir. 6 ayda konusmaya baslarsiniz.
yazışmak değil de sadece konuşmaksa amaç, evrensel bir tarzanca var, temeli ingilizce olup, diğer dillere göre şiveleri var. kolaylıkla öğrenilir.

onu kullanmak ve öğrenmek kolay, püf noktası, bildiğin her kelimeyi hangi dil kökenli olursa olsun, doğru yerinde kullanmak.

hola, buenos dias, dos cervezas and some patatas bravas yanında por favor, hadi be aslanım, cervezas cold olsun, ızdırabını sikerim.

gibi.
erken yaşta öğrenmektir. gerisi yalan amk.
heh işte ben o noktayı öpeyim.
öğrenmek için en gerekli şartlardan biri uygulamadır. ingilizce konuşabilmek için belli bir temele sahip olduktan sonra konuşacak muhatap bulmak iyidir. yazma ve okuma konusunda sosyal medya gayet iyidir aslında. facebook, twitter kullanıcıları örneğinden yola çıkarsak; ingilizce ve aktif yorum yapılan sayfalarda kendinizi sınayın ve direk bir kişiye sorular sorun ve cevaplardan yola çıkarak kurduğunuz cümlelerdeki hataları gözden geçirin. twitterda ingiltere gündemi veyahut amerike gündemini seçin ve tt olan başıklardaki yorumları inceleyin. zira twitter bu konuda iyidir. kısa soru ve izah cümleleri öğrenmek için iyidir.

if it's possible, git chatroulette gibi yerde hemcinsinle muhabbet et anasını satayım. cebinde para var ise internette online ders veren amerikadan hocalar var. aç camı konuş sabaha kadar. çekinecek bişey yok parasını vermişsin kardeşim aklına geleni söyle.

kendi kendine konuşurken cümlelerini ingilizce kurmaya çalış. çık eminönüne etrafa bakınan turistlere yardıma ihtiyacı olup olmadıklarını sor. anlamadıysan tekrar sor. yine mi anlamadın bilmiyorum de geç.
niye kimse yazmamış lan?! tabii ki en iyisi oyun oynamak. ama görevli falan olacak. sen o görevi anlayıp da gerçekleştirene kadar öğrendiğin kelimenin haddi hesabı olmaz zaten. bir de görevi youtube'da izleyip, forumlarda biraz araştırınca karşına 1000 kelimelik çok da akademik olmayan bir essay yazacak bir insan çıkıyor. oyun oynayın lan. araştıra araştıra 14 yaşında kendi başına ingilizceyi söken kuzenim var. wow falan da iyidir bak.
Ingilizce için sakız,

Evet 40 yıllık ıngiliz gibi konuşturuyor.

ihtiyacı olan için tabi ahahaha.