bugün

Bana biraz istanbulu hatırlattı, nişantaşı taksim dolaylarını. Tabelalar, dünyaca ünlü markaların mağazaları ile kirletmişler sanki. Muazzam yapılara ve katedrallere sahip orası ayrı. Daha çok gezeyim editlerim.
Vajinalı başlıklar yüzünden yanlışlıkla vajina diye okuduğum şehir adı.
zamanında dört ayımı geçirdiğim belde. kültür.
kültür başkenti. bir müzeleri var sanarsin parlamento binasi. hayatımda böyle bir müze görmedim adam gibi incelemeye 4 gün yetmez.
ayrıca birçok tarihi yapı kiliseler ve katedraller de mevcut. bir kaç günlüğüne içinde bulunduğum şehir.
Ne zaman bu şehrin adını duysam aklıma osmanlı gelir

Hey gidi imparatorluk hey.
ikinci dünya savaşı'nın hemen öncesinde avusturya'nın almanya tarafından ilhak edilmesi sırasında trajik olaylara sahne olmuş şehir: http://wwturkiye.org/george-clare/
Viyanaya giderken dinleyeceğim şarkı.
Milva sings Theodorakis - Sogno di Liberta https://youtu.be/Qm3XvsZuZBY
Dünyadaki ilk kar küresinin yapıldığı yer. Kürenin içerisinde ise Mariazell bazilikası yer alıyordu.
Niye savaşı orda kaybettiğimizi gayet iyi anlıyorum. Çünkü alsaydık şüphesiZ 2.istanbula sahip olacaktık. Harika bir şehir
Tarihin, sanatın, kültürün sere serpe uzanıp, size gòz kırptığı uygar avrupa kenti.

Nerdeyse her sokağında, caddesinde, kültürel- sanatsal bir faaliyet görmenin, tüm mimarinin şehrin dokusuna uygun, açık hava müzesi tadında gezmenin mümkün olduğu yer.

Her yer buram buram kahve ve nezaket kokar.
Savaşı osmanlının kaybetmesi ile ilgili olarak düşüncem oraya o orduyu getirmek bile başlıca büyük başarıdır ayrıca öylesine yapılmış bir savaş değil avrupanın en iyi tahkim edilmiş şehrine karşı yapılmış bir kuşatmadır sınırsız lojistik destek alma şansı olan bu şehir savunma sanatında da dünyanın en iyi şehri idi döneminde zira osmanlı tehditleri yeni olmadığı gibi bir kuşatmaya nasıl karşılık verebilecekleri konusunda yeterli plan yapma zamanları ve insan kaynağı hep vardı viyananın. Gerçekten de türkler açısından talihsiz bir savaştır zira kuşatmanın tüm güçlüklerine rağmen şehrin savunması çatırdamaya başlamıştı aslında. .
belediye başkanının yıllık 258,000 dolar maaş aldığı şehir.
Yaklaşık 80-100 bin Türkün yaşadığı şehirdir. Bunların çoğu Viyana'nin 10. bölgesinde (Favoriten) yaşar. Oradaki esnafların çoğu da bu yüzden türktür. Viyana'ya geldiğinizde bir şey lazım olduğunda ilk buraya gelebilirsiniz. 10. bölgede o kadar çok türk vardır ki, bazı okul sınıflarına öğretmenler hatta "selamın aleyküm" diyerek girerler.

Viyana'nın 20. böglesinden ve 15. bölgesinden geceleri uzak durulmalıdır, it kopuk çoktur. Hele 20. bölgesinde Viyana'nın en varoş insanları yaşar (örnek: çeçenler). Burada taciz olayları çok olur. Metro istasyonlarının tuvaletlerine kesinlikle girilmemelidir, hele "Praterstern" denilen tren/metro istasyonunda akşam saatlerinde kızlar bulunmamalıdırlar, iki kişi olsalar bile. Başınıza bir şey gelecek olursa Avustruya insanı yardımınıza koşmaz, haberiniz olsun. Varsa belki türkler gelirler.

Müzeleri müthiştir! Albertina adında sanat müzesi vardır, geze geze doyamazsın, bitiremezsin. "Naturhistorisches Museum" adında müze var, dinozorları sergilerler burda mesela.

Alışveriş için genelde alışveriş sokakları tercih edilir, misal:
- Mariahilfer Straße
- Kärntner Straße (lüks giyim için, Apple mağazası da oradadır)
- Reumannplatz

veya AVM'ler, misal:
- Donauzentrum
- SCS

Ucuz lüks giyim alışveriş bölgesi vardır Viyana'nın dışında, adı "Parndorf". Havalimanına yakındır. Burada mesela 60 Euro'ya burberry gömlek bulabilirsiniz.

Avusturya mutfağını tatmak için "Plachutta" restoranını tercih edebilirsiniz. "Heuriger" denilen mekanlar da var, fakat burada genellikle domuz eti servis edilir. Makarna veya pizza tarzı yiyecekler için "Vapiano" tercih edilir. Kahve falan içmek isterseniz allah aşkına Starbucks'a falan gitmeyin. Viyana'nın birçok geleneksel cafesi vardır. Türk restoranları da mevcuttur, "kent", "liman" gibi mesela. "Türkis" diye restoran zinciri de vardır, fakat bunlar PKK'yi destekliyorlar, bu yüzden türkler bunların mekanlarına uğramazlar.

"Etsan" ve "Aycan" adında Türk market zincirleri vardır. Etsan hatta yerli market zincirleriyle yarışan bir markadır, et ürünleriyle alakalı fabrikaları bile vardır.

Serelerce burada yaşamışlığım var. Sorusu olan mesaj atabilir.
viyana'da beni en çok etkileyen şey schönbrunn sarayı oldu. içini gezmedim ama dışı bile çok eğlenceli ve dışını gezmek bile en az yarım gününüzü alır. girişte solda (u4 metrosuna binip schönbrunn durağında inerseniz, bir çok girişi var çünkü) kukla tiyatrosu var. içeri ücretsiz girip kuklaları görebilirsiniz. bilet alırsanız tiyatroda izleyebilirsiniz. sarayın bahçesi çok görkemli. bahçede roma'daki aşk çeşmesine benzer en az 2 devasa çeşme gördüm. roma kalıntılarına da rastladım. bu yazlık sarayı görünce gerçekten hiç istemediğim kadar saray mensubu olmak istedim. tam bir saray. bahçesi çok doğal değildi (çünkü çamur olmasın diye çoğu yere beton dökmüşler) ama yine de gördüğüm en görkemli saraylardan biriydi bu. o kadar büyük ki çıkışı ararken buldum ama başka çıkışı buldum. bu çıkışın önünde de başka bir metro durağı vardı. yani o derece genişti. havaya dikkat edin, yağmurlu olacak bir günde burayı gezmeyin derim. yazık olur, yağmurlu günde müzeye gidin. temmuzda bile yağmurlu, bu yüzden viyana'ya gelirken yanınıza mutlaka şemsiye alın. Sarayın içini ücret karşılığı arabayla da gezdiriyorlar.

kur çok artmışken size alışveriş hakkında bilgi vermek isterim. öncelikle yanınızda tonbalığı ve galeta benzeri çubuklar getirebilirsiniz bir öğünü böyle geçiştirmek için:) ayrıca viyana'da çok türk var ve her yer dönerci dolu. et döner 3,5-4 euro. şinitzele doyunca türk döneri çok mantıklı bir seçenek olabilir. yoldaki büfelerde bile mevcut. Cami, saray vb. önemli yapıların önünde siyah yangın söndürme musluğu benzeri çeşmeler var, herkes pet şişesini bu çeşmelerden dolduruyor. Ayrıca evlerinde de musluktan su içiyorlar. Yani su bedava. Restoranlar da bile içecek istemediğimde tap water getirelim diyorlar. Mozart çikolatasını sakın hediyelik eşya dükkanlarından almayın. Billa ya da spar isimli süpermarketlerden her yerde var ve bu marketlerde çikolata çok daha ucuz. Magnet, bardak, kartpostal vb. hediyelik eşyalarınızı da stephanplatzdan almayın çok pahalı. Ben stephanplatz’dan u3’e binip hundertwasserhaus’a gitmek için rochugasse durağında indim. Rochugasse metrosundan hundertwasserhaus’a giderken yolun solunda önüme 3 tane hediyelik eşya dükkanı çıktı. ilk dükkanı Hintliler işletiyordu ve her şey (tshirt, magnet, bardak, anahtarlık) hem kaliteli hem de yarı fiyatınaydı. Çoğu şeyi buradan aldım. Yanndaki dükkanlar da ucuzdu. Umarım size bir faydam olur
Bir aralar bizim olan topraklar.
hundertwasserhaus’un tam karşısında da bir hediyelik eşya çarşısı var, ama bu çarşı pahalıydı. Pek tavsiye etmem. Unutmadan burada bira marketlerde türkiye’ye göre çok ucuz. 0,65 euroya bile bira var.
Yağmurlu bir günde albertino müzesine gittim. Giriş 15 euroydu. Bu müzeyi çok övmüşler ama bana göre abartıldığı kadar süper bir müze değil. Ben çok daha iyilerini gördüm diyebilirim. Bu yüzden geçmişe dönsem bu müze değil viyana sanat tarihi müzesine (kunsthistoriches museum) giderdim. Biraz hayal kırıklığı yaşadım. Çıkışta albertino müzesi hediyelik eşya dükkanı var. aslında bilet sırasına girip bilet almaktansa önce bilet sırasının hemen arkasında sağdaki bu dükkana girip, sonra da bilet almadan müzeye girmek mümkün. Euro bu kadar pahalıyken böyle bir şey de yapılabilir
Bana kalırsa stephanplatz’a bir gün ayrılabilir. Karşınıza ilk devasa bir kilise olan st. Stephen katedrali çıkacaktır. Bu arada viyana’da çok fazla görkemli kilise gördüm. Anladığım kadarıyla Katolik dindarlar. Bu kiliseye giriş ücretsiz ama tepesine asansörle 8 euroya çıkılıyor. Çocuklar için 2,5 euro. Manzara izlemek güzel olabilir. Merdivenle çıkışı da olabilir ama ben görmedim. Hatta merdiven gördüm ama önünü zincirlemişlerdi. Artık merdivenden çıkış yasak galiba??

Stephanplatz’daki kartnerstrasse coğrafi olarak bildiğiniz taksimdeki istiklal caddesi gibi. Dümdüz uzun bir cadde ve yol boyunca ünlü markaların şubeleri var. bu yüzden burada dolaşırken valla kendimi istiklalde gibi hissettim, hiç yabancılık çekmedim. ilk farkı burada 2 tane düz uzun cadde var. biri kartnerstrasse diğeri graben strasse Hiçbir ülkede başıma bu gelmedi o derece. Kartnerstrasse üzerinde iki tane iphone mağazası vardı bu arada (gerçi boykot yapıyoruz ama). ikinci fark da Graben strassenin sonunda sola dönünce karşınıza hoffburg sarayı çıkıyor. Oysa taksimde saray yok.

5 numaralı tram’le pratterstern’e gittim. Biraz gürültülü bir yer ama her zevke hitap ediyor gibi görünüyor. Burada girişte ilk olarak karşıma madame tussaud müzesi ve çikolata müzesi çıktı. Ayrıca lunaparkı var ve bu lunapark’ta korku ve gerilim derecesi birbirinden farklı turning Wheel, çekiç vb korkunç oyuncaklarda var çocuklara hitap eden çarpışan arabalar da var. barlar, restoranlar da var. bu parka giriş ücretsiz ama tabi oyuncaklar ücretli. isterseniz tüm oyuncakları kapsayan bilet de satılıyor. Buraya da güneşli günde gelin bence. Gelmeye değer. Bahçesi de güzel.

Yemek olarak elies’ta 7 euroya tavuk şinitzel yedim. Yanında değişik bir sosa buladıkları patatesle ikram ettiler. Çok lezzetliydi. Sonra bir gün shnitzelwirt’e gittim ve de bir baktım ki temmuz boyunca tatildeler. Dükkanı kapatıp gitmiş adam. Benim gördüğüm viyana’da dana eti çok pahalı. Dana şinitzel 15 euroydu çünkü onların gözdesi domuz şinitzelmiş ve çok dana ürettiklerini sanmıyorum. Burada dana şinitzel yiyecek yer aramaya kasmaktansa gidin dana döneri yiyin 3,5-4 euroya. Burası Hollanda gibi değil. Hollanda’da dana eti mükemmel ve çok ucuz. Sachertorte denedim ve pek beğenmedim, kuru kek gibi. Tavsiye etmem. Viyana’nın strudeli’de çok meşhurmuş. Strudel daha güzel. Marketlerde satılıyor.

Alışveriş amaçlı maria hilfiger strasse’ye gidebilirsiniz. Güzel bir cadde.

Schwedenplatz’da tuna nehri kıyısında oturabilirsiniz. Ayrıca burada bermuda şeytan üçgeni denen küçük bir bölge var, barlar bölgesi. Ben burayı önce nehir kıyısında sandım ama değil. Ankara’nın sakarya caddesi gibi canlı müzik var. bermuda brau denen yerde hard rock cafe’de var, uğramak isterseniz.
Normalde türklerin yoğun olduğu bölgeye gitmem ama ilk kez burada reumannplatza gittim. Reumenplatzda gerçekten çok türk ve türk dükkan vardı. Bellona, karaca home, türkis döner (bu aslında pkk’yı destekleyen bir döner zinciriymiş diye duydum ama emin değilim, burada yemeğini bitirenler ince belli bardakta türk çayı içiyordu, o derece türk usülü bir yer)konya pide, sezai fisch, lahmacun karafırın vb vardı. Bildiğin türk mahallesiydi. Burada tichy diye ünlü bir dondurmacı var, metroda bile reklamı vardı. Burada casino’da gördüm.

Staadpark ve naschmarkt’a da gidebilirsiniz. Staadpark güzel huzur verici, dinlenmek için ideal. Naschmarkt’a gitmek çok elzem değil. Zaman kalırsa gidilebilir. Naschmarkt’ta da hediyelik eşyalar var ama size bahsettiğim hundertwasserdeki dükkan çok daha ucuzdu.

Bir de avusturyanın yerlilerinden duyduğum kadarıyla donauinsel’in güney doğusunda çıplaklar (nude people) varmış. Benim pek ilgimi çekmedi hatta korkutucu ve itici geldi. Kıyafetli olarak da bu bölgeye gidilebiliyormuş ve bu insanların hayat tarzı bu olduğundan sizi hiç umursamıyorlarmış (for your information). Ben bu bölgeye gitmedim ama nude people’ın olmadığı kesimlere gitmek isterdim.

https://www.tripsavvy.com...as-fkk-nude-beach-4153408

Ulaşım için ben haftalık bilet aldım. Aslında 7 gün kaldım ama bu 7 gün 2 haftaya yayılmıştı. Perşembe viyanaya gidip öteki hafta perşembe döndüm. Bu yüzden 2 haftalık bilet aldım. Siz benim gibi yapmasanız daha iyi. Tek haftaya sığdırın çünkü 7 günlük bilet yok. Haftalık biletimle hem metro hem tramvayları sınırsız kullandım. Havaalanında haftalık bilet satılıyordu. Metrolardaki makinelerden de bilet alabilirsiniz. Haftalık bilet 17,10 euroydu. Ben 2 haftalık bilet aldım ama hiç kontrol olmadı. Sizi gaza getirmek istemem ama bu ülke çok zenginmiş. Su ve ulaşım bedava gibi görünüyor. Yalnız biletsiz yakalanmanın cezası 100 euro diye duydum.

Kısacası, ben viyana’ya çok gönüllü olarak gelmedim ama yine de umduğumdan daha iyi çıktı. Yapılabilecek şeyler var. almanya’dan daha kalabalık. Daha eğlenceli ama Amsterdam kadar doğal güzelliklere sahip ve ucuz bir şehir değil (yemekler). italyan şehirleri kadar tarih de kokmuyor ama gidilebilir.
Viyana'da yolu düşen yazarlar bana ulaşın.
"viyana bir insan olsaydı; günün büyük bir bölümünü beste yaparak geçiren deha sahibi bir müzisyen olurdu. öyle ki onun bir araya getirdiği müzik cümleleri, dinleyen herkesin belleğinde hayranlık ve kıskançlık duygularıyla yoğrulmuş bir hatıraya dönüşürdü."
Kaçıncı viyana ya gidecen kanka. Bizim sivastan akrabalar var yardımcı olak.
hava kalitesi, altyapı, sağlık, eğitim, kültür gibi bazı kriterler göz önünde bulundurularak yapılan uluslararası bir analize göre 2019 itibariyle dünyanın en yaşanabilir şehri. kaynak: https://kulturveyasam.com/oyle-bir-ozelligi-var-ki/
güzel pek bir yanını göremediğim avrupa şehri.
Avrupa’nın masal şehri. Beğenmeyen de ne bileyim. Evet.
vayana diye okunan şehir.