viskozite bir sıvının kaymaya karşı gösterdiği direnç ve akışkanın akabilme yeteneğidir.
Normal şartlar altında bal ve gliserin gibi akışkanlar su alkol gibi akışkanlara göre dış etkiye karşı daha fazla direnç gösterirler.Yani akıcılığı su ve alkol gibi akışkanların akıcılığında daha az yani viskoziteleri daha büyüktür.
Sıvıların viskoziteleri sıcaklık artıkça azalır.Gazların viskoziteleri ise basınçla ters orantılı olarak değişir.
vikipedi'de bir animasyonla çok güzel bir şekilde açıklanmış kavramdır.

görsel
aslında akışkanlığın tam tersi olan kavramdır. akışkanlığa karşı olan direnç olarak da söylenebilir. *
bir akışkanlar mekaniği terimi. çoğu zaman yoğunluk kavramıyla karıştırılır.
1 m³ sıvının, z-z'(0) nivo düzleminde bulunan 1cm² alana sahip bir delikten akış süresinin saniye cinsinden miktarıdır.
birimi poise olan kavramdır.
mühendislikte akışkanlar mekaniğinin yanında tıpta tansiyon ve pıhtılaşmada da önemi büyük olan kavram. ayrıca Kinematik viskozite'nin cgs birimi George Gabriel Stokes'un adına ithafen stokes olup S veya St şeklinde kısaltılır
(bkz: eti tutku)
otobüs ve kamyonların yavaşlatılmasında kullanılan retarderlerin mekanizmasi dahilinde kullanilan yağlar vizkozitesi yüksek yağlardir.
Sıvının akıcılığına ters olan durum, viskozite ne kadar fazlaysa, sıvı o kadar yoğundur (az akıcıdır).
bir akışkanın akmaya karşı iç direnci veya akışkanlığını temsil eden özelliktir.
bir sıvının viskozitesi ısıtılarak düşürülebilir. örneğin düşük devirli güçlü dizellerde 380 cst olan fuel oil ısıtılarak 13 cst'ye kadar düşürülüp öyle yakılır.
Yoğunluğa karşı gösterilen akışkanlık direncidir. Akışkanlar mekaniğinde kullanılan bir terimdir.
(bkz: biyofizik)
çok yerde viskosite diye de yazıldığını gördüğüm fiziksel tanım.