bugün

bir siparişi 12 günde elime ulaştırabilen, hazır dediği siparişi günlerce bekleten firma...
Ürünlerine baya bi zam yapıp, daha sonra yüzde 25 indirim yapan firma.
türkiyenin rakipsiz en büyük oem parça satan bilgisayar şirketi, mavibilgisayar kapandıktan sonra mecbur sevdim sonra mecburiyet ortadan kalktı. tek eksik yanları telefonla ulaşılan müşteri hizmetleri kalitesinin kötü olması. yarım saat bekliyorsunuz ve yarım saat konuşmanın faturası 2-3tl olarak telefona yansıyor.
Vatan computerin güvenlik görevlisinin yanına gidip "vatan sana emanet koçum" dedim kaçtım coblan kovalandım.

böyle esprilere maruz kalabilen firma.
süper hızlı gönderisi kaç gün olduğu bilinmeyen firma. 4 gün oldu ne gelen var ne giden. haftasonuna da girmek üzereyiz sabrım tükenmek üzere. hayır yani bir de süper hızlı değil de normal gönderimli bir ürün alsaydım ne olacaktı kim bilir? hepsiburada gözünü seveyim senin.
teknosa'ya özenmiş firma. 2012'de 52 adet yeni mağaza açarak tüm türkiye'de gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor.
kargoda tırt.
indirimli 2006 yerine 1425 liraya intel core i5 24500 3.2 ghz işlemçili,6 gb ramli,750 gb harddisk ve 1 gb ekran kartlı laptop satan tekno market.
bazı hafta sonları yüzde 25 indirim yaparlar peşin alımlarda. peşin parası olan varsa bu gibi zamanlarda tercih edebilir. yoksa sıradan bir tekno markettir işte.
vatan bilgisayar'ın güvenlik görevlisine gidip vatan sana emanet koçum dedim. jopla kovaladı piç.
güya indirim uygulayıp milleti kazıklamaya çalışan firma, deminden beri kontrol ediyorum distribitör garantili ürün satan diğer yerlerden daha pahalı satıyorlar üstelik indirimli ürün olduğu halde.
vatan ta ta ta tan! *
Türkiye'nin geniş ağı olan bilgisayar ve donanımları satan firmalar arasında en dandik olanı. yolunuz düşerse yolunuzu çevirin. zira indirim ayağına milleti feci bir şekilde kazıklıyorlar.

işte bu dandik kuruluşun yaptığı dolandırıcılıklar:

1)indirim bugüne özel diyerek sırf insanları "hemen alayımda indirimden olmayayım" psikolojisine sokarak bişeyler almaya meyillendiriyorlar. ama 10 sonra gidin bakın, o güne özel sandığınız indirim hala var. ta ki ellerinde kalan ürünleri satana kadar.

2)aldığınız bilgiyarı size 15-20 dk'da veriyorlar. sebebi ise işin ehli olduklarından değil, sebebi bilgisayarı çok basit bir şekilde kurup elinize veriyorlar. ama sonra bir bakıyorsunuz ki en basit "office" programı bile kurulmamış. oyun yükleyeceksiniz ama network, direct gibi olmazsa olmaz programlar bilgisayarda yüklü değil. bu yüzden oyun kuramıyorsunuz bilgisayara.

3)ve daha nice kurulmamış dosyalarda cabası. arayıp "bu dosyalar ve programlar niye kurulmamış" diye sorduğunuzda aldığınız cevaba özrü kabahatinden büyük dersiniz, "o programları kurmak çok basit, sizde yükleyebilirsiniz" diyorlar utanmadan. arkadaş aldığım bilgiyarı ben kuracaksam senin orada işin ne. kaldıki bir elektronik ürün satan mağzada ömrü hayatım boyunca ilk defa böyle birşeye rastlıyorum, o da vatan bilgisayar denilen lanet firmada.

3)bilgisayarı aldıktan sonra, size kakalayabildikleri kadar malzeme kakalamaya çalışıyorlar. yine klasik indirim bahanesiyle mause, kulaklık, flash bellek, ekran temizleyici gibi ürünleri size satmaya çalışıyorlar. bunları alıp alamak size kalmış elbet, ama bilgisayarı kurarken içerisinde olmazsa olmaz olan virüs programını bile size indirimli diyerekten satmaya çalışıyorlar. ama size satacakları virüs programının sadece 1 yıllık geçerliliği var.

4)daha alalı birkaç gün olan bilgisayarınızdan sorun üstüne sorun çıkıyo. her seferinde basit bahanelerle bişeyler düzeltmiş gibi yapıp sizi gönderiyorlar. ama bir bakıyorsunuz yeni bir sorun daha. haliyle memnun kalmayıp iade etmek istiyorsunuz. ama bu sefer binbir hevesle aldığınız ve kullanma hayrını görmediğiniz bilgisayarı servise göndermek istiyorlar. bu durumda ortalama 1 ay bilgisayarsız kalacaksınız demektir.

5)tabi servise gönderince bir kulp bulup yine ürünü size veriyorlar. üründen kurtulma şansınız yok. sizde yediğiniz kazıkla kalıyorsunuz.

bu ve bunun gibi nice sorunlar yaşayan arkadaşlarım tanıdıklarım var. o yüzden diğer firmalara yönelin derim, en azından kafanız rahat olur.
dudullu şubesinde öğlenin şu saatinde in ve cinlerin maç yaptığı teknoloji mağazası.
30 nisan 2012 de verdiğim siparişi 3 mayıs 2012 de evime ulaştıran firma.

2 günde yani...

ama fiyat garantisi vermiyorlar ne yazık ki darty gibi..

şayet vermiş olsalardı an itibariyle 128 tl cebime girmiş olacaktı.
sabah saatlerinde diablo iii ce'yi stoklarında varmış gibi göstererek sipariş almış gibi göstererek ön sipariş alan firmadır. yani sizden stokta varmış gibi sipariş alıyorlar fakat, stoklarında yok. aral'dan isteyeceklermiş, öyle göndereceklermiş.

yapmayın böyle şeyler güzel kapitalistler. bu kadar keriz değiliz. böyle bir ürün 4 saat siparişte kalmaz. bu tür oyunlara gerek yok.

allah'tan arayıp durumu anlattılar. istersem se gönderebileceklerini söylediler. teşekkür ettim. paramı geri istedim. kredi notlarını pozitif'ten durağan'a çevirdim.
Vatan fiyat olarak ucuz oldugunu iddaa eden bir firmanın bize attıgı kazıklarla nam yapmış olan bir market zincirlerinin adı olarak tanımlayabiliriz.
"Vatan" kelimesi, vatanseverleri kafalamak icin sirket adi olarak secilmis, musteri memnuniyetini onemsemeyen elektronik marketi.
son reklamında kullandığı vatan sağolsun sloganıyla yalakalığın dibine vurmuş bilgisayar satıcısı.
vatan ta ta ta tan şeklindeki şarkımsısı ile sinir bozan reklamlara sahip firma.
2 hafta önce creative marka hoparlör alma eyleminde bulunduğum ve ardından abuk sabuk olaylar yaşadığım marketler zinciri.

hoparlörü alıp parayı hesap kartından çektirdim.
eve geldim hoparlör çalışmıyor. o biçim de moralim bozuldu. evim yenimahalle'de aldığım yer eskişehir yolunda. neyse 1-2 geçti, gidip geri vereyim yenisini alayım dedim. sinir katsayım da epey var. neyse tam gireceğim güvenlik ürün iadesi ise alt katta müşteri hizmetleri var, oraya gidin dedi. indim alt kata.

sinirim biraz daha artmış.

- merhaba, ben 2-3 gün önce bir hoparlör almıştım, bozuk çıktı.
+ bakalım, gerçekten bozuksa gerekeni yaparız.
- yok abi, gerçekten bozuk değil, ben öylesine getirdim.
+ nasıl yani, neden getirdiniz ki o zaman?
- yav bozuk olmasa niye getireyim. gerçekten bozuksa ne demek?
+ ...
- neyse ben bu ürünü geri verebiliyor muyum?
+ bozuk mu bakayım verirsiniz.
- yav al bak o zaman hemşerim.

neyse gitti adam denedi on off düğmesinde bozukluk var dedi.
- yani, çalışıyor muymuş?
+ çalışmıyormuş.
- *

ben paramı iade istiyorum dedim.
nasıl ödeme yaptığımı sordu. ısrarla hesap kartı dedim.
bugün ödemeniz hesaba geçer büyük ihtimal dedi üst kata çıktım kartıma para iadesi alıcam.

oradaki eleman ben ulaşamıyorum bilgilere alt kattan almışsınız oraya sorun ama ödemeyi 12 iş gününde verirler dedi.
alt kata indim, bu sefer de eleman 15 iş günü içinde verilir, ilk hafta hiç beklemeyin dedi. gayet dostane bir tavrı vardı şimdi yalan olmasın.

2. haftaya girdik daha ödememizi geri alamadık. büyük firmalarda işiniz görülür, hakkınızı ararsınız ama gel gelelim parayı 2-3 hafta kullandıktan sonra benim için bi anlamı kalmıyor. ya ürünlerini kontrollü bir biçimde alacaksın, alamıyorsan müşteri istese de istemese de deneyeceksin.
hesap kartı ile aldığım ürünü 24.05.2012 tarihinde iade ettiğim mağazalar zinciri. bugün 18.06.2012 ve ücret iadesini henüz alamadım.

15. iş gününde aradığımda hesap kartına ödeme yapamadıklarını, hesap numaramı vermemi söylediler. çok garip değil mi?
hesap numarasına ödeme yapabiliyorsanız ürün iadesi alırken müşteriden hesap numarası istersiniz.

muhasebe departmanı ile konuşurken şöyle bir konuşma geçti.

- ersin bey telefon numaranızı yanlış vermişsiniz, size ulaşamadım, siz para gelmeyince bize ulaşırsınız diye bekledim.
+ ben telefon numaramı yanlış vermişim, geri zekalıyım zaten ben, kendi numaramı yanlış veriyorum.
- telefon numaranızın sonu 95'miş burada 91 yazıyor.
+ ben neden yanlış numara vereyim kardeşim, insan kendi numarasını yanlış verir mi?
- bir yanlışlık olmuş.
+ bir değil bir sürü yanlış var. parayı hesaba atacaksınız benden kart numarası alıyorsunuz. bu 1. yanlış. hiçbir çalışanınız ne yaptığını bilmiyor. ürünü iade etmeye geldim müşteri hizmetleri " hesap kartıysa paranız bugün hesabınıza geçer " dedi, üst kata çıktım " 12 iş günü " dendi en son da iade ettiğimde " 15 iş günü " dendi. benden kart numarası istendi verdim. telefon numarası istendi verdim, lakin anlıyorum ki personeller işleri hakkında bilgilendirilmiyor.
- ersin bey ben ne dersem deyim siz beni anlamıcaksınız!
+ ne demek anlamıcam kardeşim, sen kimsin ki ben seni anlamıcam? ben haklıyım hala bana anlamayacaksınız diyorsunuz. siz kimsiniz bana bir söyleyin allah rızası için, ne demek anlamayacağım? bir hesap numarası, bir telefon numarası almayı beceremiyorsunuz.
- ben sizi aradım ersin bey, 4 kere aradım telefon kullanılmıyor dedi.
+ ben sizle neden muhatap oluyorum ki, velev ki ben iş adamıyım, sizin tarafınızdan rahatsız edilmek istemiyorum. ben ürünü vermişim, kart numarası yazın demişsiniz yazmışım. hesap no isteseniz onu yazardım. IBAN isteseniz onu bile yazardım. neden ekstra telefon görüşmesi yapayım ki sizle, böyle bir zorunluluğum mu var, sizinle muhatap olmak istediğimi belirtmedim ki ben, sadece verdiğim parayı geri istiyorum.
- ersin bey şu an çok sinirlisiniz.
+ neyse hanım efendi ne istiyorsanız isteyin benden vereyim ücretimi gönderin, bugün 15. gün
- bugün ödeme yapılamaz ersin bey yarın yani cuma günü ( 15.06.2012 ) yapılır. büyük bir aksilik olmazsa.

neyse verdim bilgileri.
cuma yapılmadı tahmin ettiğim gibi.
bugün pazartesi, tekrar aradım mağazayı beklemedeyim.
web sitelerine de şikayet ettim.

14.06.2012
tarihinde web siteleri aracılığıyla da şikayet mesajı attım. şikayet mesajıma an itibariyle herhangi bir geri dönüş yapılmadı.
vatanbilgisayar.com sitesi üzerinden üye olup şikayet mesajı atabiliyorsunuz, bir mail değil yani, bildiğiniz mesaj atıyorsunuz.
konu "internet uzerinden alisveris" oldugunda, uzak durulmasi geren kurum.
internet sitesinden "hizli gonderi" logosunu tasiyan bir urun siparis ettim ama 4 gundur urun kargoya bile teslim edilmedi. Allah'tan hizli gonderiymis. bir de hizli gonderi olmasa bir ayda anca kargoya verilecek demek ki urunum.
dördüncü sınıfta söz verip bilgisayar alacağız diyen babamla altıncı sınıfta bilgisayar almak üzere yola çıktık. (evet aradan 2yıl geçti) güzel bir gündü. bilgisayarı alayım, gerisi ne olursa olsundu. arabayla gidiyorduk, istanbul bana bir başka güzel görünüyordu, her şey çok güzeldi. onu alıp eve getirip sevecektim, adeta çocuğum olacaktı. vatan bilgisayarın önüne geldik. babaaa vatan kompitıra geldikk nereye gidiyorsun dedim. (kompitır deyince daha karizmatik oluyor) o da arabayı park etmemiz gerektiğini söyledi. sustum, heyecanlıydım, ona ters gitmemeliydim. arabadan inerken ayağımı yere bastığımda içimi ayrı bir heyecan kaplamıştı. kapıdan girerken daha da arttı, bilgisayarları görünce kalbimin sesini duyuyordum. babam ve ben bu konularda -o zamanlar tabi, öhöm- cahil olduğumuz için gördüğümüz her bilgisayara iyi diyorduk. vestel geniş ekran bir bilgisayar gördüm. bebek gibiydi,vermezlerse tecavüz ederdim o derece sevdim. aldık sonra onu. bilgisayarla dolu olan koliyi babamla arabaya koyarken incinmesin diye kapıyı açıyordum. yol boyunca kutuyu açtım geri kapattım, açtım geri kapattım...
eve geldik her şey çok güzeldi. bilgisayarı tanıdık biri kurdu. masaüstüne geldim fareyi tutmak bile inanılmaz zevkliydi. o gün sabaha kadar belgelerim, örnek resim ve müzikler, oyunlar dolaşıp durdum. sabah babam yanıma geldi ve bana şu moral bozucu cümleyi söyledi -bilgisayara oyun,film, müzik yükleme izin yok. e ben ne yapacaktım? o zamanlar internet zaten pahalı. kabul ettim ta ki iki gün sonra film cdlerinden kopyala yapıştırı öğrenene kadar.
sürekli yeni şube açan mağazalar zinciri.