bugün

üstüne gidilmemesi gereken fobi.

(bkz: kemal sunal) *
klostrofobisi olan insanlarda daha da fazla hissedilen korkudur.
bu fobiyi yenmenin bir yoluda uçakla ilgili bazı teknik bilgileri öğrenmeniz. mesala pitot tüpü nedir altimetre ne işe yarar pnömatik sistemler nasıl çalışır vs. bunları öğrendiğinizde kendinizi yarı pilot gibi hissedecek, ve artık uçaktan korkmayacaksınız.
yükseklik fobisinden kaynaklanıyor olabilir. o anda düşünüp korktuğunuz şey yukarıda uçağın başına gelebilecekler değil, ne kadar da yukarıda olduğunuz ve hiçbir şeye tutunmadığınızdır.

ilk defa uçağa binecekseniz bilmeniz gereken şey şu; uçakta sizi deli gibi korkutan bir iki an var.

birincisi henüz yerdeyken motorun gürültüyle çalışıp uçağın havaalanı içinde hareket etmeye başladığı an. dikkat edin, motordan gelen yüksek ses başladığı anda ve uçağın en ufak hareketinde aklınız çıkıyor. çünkü uçuşa başladığınızı düşünüp korkuyorsunuz. durum psikolojik yani. halbuki camdan dışarı bakıyorsunuz, en fazla 10 km ile sadece oradan oraya gidiyorsunuz. motor sesi ve uçağın yerde geçirdiği süre biraz uzuyor bu korku nedeniyle. hatta içinizdeki korku sizi o kadar yoruyor ki, artık uçalım lan diyorsunuz.

ikincisi artık bir an geliyor, tüm hostesler hazırlanıyor. uçak karada hızla ilerlemeye başlıyor. yanınızdaki kitap okuyan rahat tip bir an kitabını bırakıyor. motorun sesi coşuyor. o an bir bokluk olduğunu anlıyorsunuz. karada hızla giderken bir anda içiniz çekilmeye başlıyor. düşme hissini yaşıyorsunuz. tebrikler, havalandınız. işte o an, ilk kez uçağa binen ve yükseklik fobisi olan kişilerin atlatması gereken en büyük eşik. gitgide daha yukarı çıkıyorsunuz, içinizdeki düşme hissi yok oluyor, alışıyorsunuz çünkü. ancak kafada sürekli yükseldiğinizi bilmenin verdiği huzursuzluk sürüyor.

sonra bir iki kere daha içiniz çekildikten sonra düz ilerliyorsunuz. burası kara yolculuğundan farksız. sadece yukarıda olduğunuz hissi sizi rahatsız ediyor. yere bakıyorsunuz, bastığınız yerin altında hiçbir şey olmadığını aklına getirip getirip korkuyorsunuz. ikramlar, şebek şebek dolaşan hostesler, yanınızdaki kitap okumaya devam eden tipin rahatlığı, ön koltuğun arkasına sıkıştırılmış katalogu okuma derken o süre nispeten hızlıca geçiyor. gözlerinizi kapatın, kendinizi telkin edin, derin derin nefes alın.

üçüncüsü alçalmaya başlayacağınızı belirten bir iki anons yapılıyor. bu kısım yükselme aşamasından daha az korkunç, çünkü sizi karaya yaklaştıran bir süreç. yine bir iki kez içiniz çekiliyor. ama mesela karayı detaylı görebilecek kadar alçaldığınızda camdan bakmaya cesaret edebiliyorsunuz. çünkü karayı görüyorsunuz ve ona yaklaşmak sizi rahatlatıyor. aslında burada yükselme anında yaşadığınız hislerin aynısını yaşıyorsunuz, tek fark karaya yaklaştığınız için psikolojik olarak daha hafif olmanız. iniş yaptığınız an mükemmel derecede rahatlıyorsunuz. bütün kaslarınızın gevşediğini fark ediyorsunuz.

burada yapmanız gereken iki şey var. birincisi uçak yolculuğunu otobüs yolculuğu ile karşılaştırmaya kalkmayın. ikisi farklı şeyler. uçağın havadan giden bir araç olduğunu ve güvenli olduğunu kabul edin. havadan gittiği için kendine has hisleri var. mesela otobüs yolculuğunda tümseğe hızla girince zıplama hissi vardır, bu kara aracına özgüdür, uçakta da alçalma ve yükselme anlarında beliren bir his var. bu da hava aracına özgüdür. bunları kabullenin. herkes kabulleniyor. normal nefes alıp vermeye devam edin, o hissi duymayacaksınız bile.

ikincisi de yükselirken ve alçalırken yalnızca normal nefes almaya devam edin ve kendinizi korkutacak şeyleri aklınıza getirmeyin. bu yolculuk türünü kabullenin sadece. yanınızdaki insanların muhtemelen hiçbiri inerken ve çıkarken sizin kadar panik yapmadı. demek ki bu iş korkmadan da yapılabiliyor. onların rahatlığını düşünün. gevşeyin.

bir de uçağa uykunuz varken ya da biraz alkol aldıktan sonra binmenizde fayda var. en azından kendini gereksiz yere strese sokma durumundan kurtuluyorsunuz.

binin yani. yeni bir yolculuk türünü keşfedeceksiniz, sonra da alışacaksınız.
Çok fena bir durum, özellikle Kemal Sunal'ın ölümünü hatırlarsak. var ise eğer uçaklardan uzak durmanız gereken bir durumdur.

Ama çokzel lan uçak, bir anda jetlere ayar veriyor arkana yapışıyorsun falan. Havada boşluklara düşüyor uçak seninde için bir hoş oluyor. Deneyin olm.
görsel
Okullarda ders olarak anlatılması tv lerde Uzmanların sürekli yayınlanacak şekilde açıklama yapıp insanları bu psikolojiye alıştırması geren durum.
UÇak fobisi olanlar, genelde yükseklik korkularının olduğunu sanarlar. Ancak her ikisi de birbirinden olabildiğince uzak iki ayrı saÇmalıktır. Olum yüksekten korkacaksa uÇak korkar, seninle ne alakası var! Apartmanın 10. katında yürümekten korkuyon mu hayır! Seninki olsa olsa ölüm korkusudur, ona da yapacak bişey yok. Ölümden öte köy yok.
Yükseklik korkusu ile Daha önce hiç binmemiş olmanın verdiği tedirginlik bir araya gelince oluşan fobidir.

Üstüne gidilmemesi gerektiğine inanıyorum.

Çevremde bu fobisini yenmeye çalışan biri uçağa binince inesiye kadar benim ömrümden ömür gidiyor adeta. Kalp krizi ve ataklar sıkça karsılaştıgimiz bir durum malesef.
Uçaktan korkan insanlarda olur.
Lanet bir şey. 9 yıl aradan sonra tekrar bineceğim. Anksiyete ve panikatak var. Sakinleştirici için ilaç önerilerine açığım. Tranko buskas içmeyi planlıyorum. Güzel uyutuyor.
garip bir fobi. ben de aksie türbülansa girelim istiyorum. bora jet batmasaydı onların pervaneli uçakları vardı. onunla uçuş iyice hissediliyor. uçak 40-50 kişilik bir şey.
Uçağın türbülans sonucu düşme ihtimali çok çok düşüktür. Uçaklarda yeterli güvenlik önlemi var sallansa da sistemler uçağı yolunda götürmeye devam eder. Bu bilgiyi hatırlayıp rahatlayın sallanırsanız.