bugün

4 boyutun tümünün adı.
Uzayzaman, uzay ile zamanı "uzay-zaman sürekliliği" adı verilen yapıda birleştiren matematik modeliDiR. Öklitçi yaklaşıma göre evren uzayın üç boyutu ve dördüncü boyutu oluşturan zamandan oluşur. Fizikçiler, uzay ve zaman kavramlarını tek bir çatı altında birleştirmek yoluyla, karmaşık fizik teorilerini önemli ölçüde basitleştirmeyi ve evrenin işleyişini süpergalaktik (Fiziksel Kozmoloji) ve altatomik (atom altı, bkz. Kuantum Fiziği) seviyelerde daha basit ve ortak bir dilde açıklamayı başarmışlardır.

Klasik mekanikte, Öklid uzayı kullanımı, uzay-zamanı kendine mal etmek yerine, "zaman"ı gözlemcinin hareket durumundan bağımsız olarak evrensel ve değişmez gibi kabul edip ele alır. Göreliliğe dayalı bağlamda ise "zaman", uzayın üç boyutundan ayrı olarak düşünülemez; çünkü bir objenin vektörel hızı, ışığın hızı ve bir de güçlü yerçekimsel alanların gücü ile ilişkilidir. Bu yerçekimsel alanlar zamanın ilerleyişini yavaşlatabilir, ve bir o kadar da bağımlıdır gözlemcinin hareket durumuna. Bu nedenle de evrensel değildir.

Evrensel dediğimiz, bir olgunun evrenin her köşesinde doğru ve değişmez olmasıdır. Ancak Albert Einstein'ın kurduğu "Görecelik Kuramı"na göre zaman evrenin her köşesinde aynı değildir ve gözlemciye göre değişir, görecelidir. Örneğin, kütle uzay-zamanda eğrilikler yaratır. Burada zaman bükülür ve bu eğride bulunan bir gözlemciye göre, dışarıda duran bir başka gözlemciden zaman daha yavaş akar. işte "zaman" burada evrensel değildir.

Bu bükülmeyi şu şekilde açıklayabiliriz: Düz bir yatak düşünün. Bu yatağın üzerine gergin bir çarşaf serin, hiç kırışıklık olmasın. işte bu dümdüz çarşaf iki boyutla tanımladığımız uzay-zaman düzlemi olsun. Şimdi bu düzleme bir gezegeni simgeleyen demir bir bilye koyun. Bilye yatağa biraz gömülüp bir göçük yaratarak çarşafı da bükecektir. işte zaman da bu şekilde demir bilye ile simgelediğimiz kütle yardımıyla bükülebilir. Kütlenin artışı, uzay-zaman düzlemini büküşünü arttırır. Kütle arttıkça göçük de artar. Eğer kütle ölçülemeyecek boyutlarda aşırı yüksek olursa uzay-zaman düzlemi ışığı bile hapsedecek kadar göçecektir. işte bu göçük karadelik olarak adlandırılır. Eğim çok olduğu için ışık karadelikten girer ama geri çıkmaz. Bazı teorilere göre bu içeri giren ışık evrenin başka bir noktasından geri çıkar. Bu teorilerde karadelikler dipsiz kuyular değillerdir, iki ucu açık bir boru gibi düşünülebilir.
*
11. nesil yazar, güzel güzel kendi halinde yazıyor. hoşgelmiş.
hoşnutluk bulmuştur. *
serumu hazırladım. 3-4 sefer daha uludağ sözlük ün git gide inci ye benzemesi bakınızını verirse serumla dalacam eve.

dert etme böyle şeyleri. sanki son 2-3 ayda oluyor, daha yeni benzemeye başlamış.
bir an sol frame'de nicki görünce içime ılık ılık bir şeyler aktı. *
kadınlarda da testesteron salgılandığını bilmeyen yazar.
3 boyutlu uzay ile 1 zaman boyutunuñ bütün olarak ele alındığı geometri, nam-ı diğer minkovski goemetrisi.

Bu geometrinin noktalarına "olay" dénir. Her olay bir noktayla ifâde edilir ve iki olay arasındaki "uzaklık", gözlemcilerden bağımsız bir kavram oluverir. Nitekim, süreler veya uzunluklar, tersine, gözlemciden gözlemciye değişmektedir. Zaten bu geometriniñ uyduğu fiziğiñ adı bu yüzden göreliliktir.

bu geometride hız da dört boyutludur ve hızıñ dördüncü bileşeni ışıkhızıdır. aynı şekilde momentum da dört boyutludur ve dördüncü bileşeni enerjidir. Bu yüzden buna enerji-momentum dénmesi adettendir. Böylelikle, "momentumun korunumu" dénilen olay bu geometride otomatik olarak enerjiniñ de korunumunu kapsar.

Geometride olaylar arası uzaklık gibi, iki olayıñ enerji-momentumları arasındaki fark da kütleye denk gelir ve gözlemciden gözlemciye değişmez. buna da değişmez kütle dénir. değişmez kütle, parçacık fiziğinde çok önemli bir rol oynar.

bu geometride dönme hareketi biraz sezgilerimiziñ dışına çıkmamızı gerektirir. 3 boyutta dönmekten farklı olarak, burada zaman ekseninde de bir dönme gerçekleşir. fiziksel olarak uzayzaman dönmesi, gözlemci değiştirmeye denk gelir. O gözlemciniñ bakış açısından diğerine geçtiğiñizde uzayzamanda dönme hareketi yapmış oluyorsuñuz. 3 boyutta döndüğüñüzde bir açıdan söz édiliyorken uzayzaman dönmesinde ise tezlilik* söz konusudur. tezlilik de bir açıdır ancak hiperboliktir, trigonometrik değildir. yani sinüs kosinüs vs. yerine hiperbolik sinüs veya hiperbolik kosinüs vs. geçerlidir. neyse... sonuçta uzayzamanda dönme olduğunda başka hızda giden bir gözlemciye geçiş olmuş démektir.

bu soyut anlatım sizi aldatmasın, evrenimiz bu geometriye sahiptir!
güncel Önemli Başlıklar