utanmasam yapardım denilen şeyler

sokakta çılgınlar gibi bağırıp içimi kasıp kavuran özlemi haykırmak.

çarşaflı veya türbanlı bir kadına yaklaşıp "hayat kısa, çıplak yaşa" demek.

çırılçıplak koşarak işemek. *

utanmasam sevişirdim. sırf utandığım için sevişemiyorum liseli olduğum için değil.

otobüslerde 'arkalara doğru ilerleyelim, arkalara doğru lütfen' diyen muavine, ana avrat sövmek isterdim.

(bkz: denizde çıplak yüzmek)

her yere pijamayla giderdim. okul, iş , ev gezmesi, parti hiç farketmez...

çıplak gezip herkese al sen buna konuş demek.

bugün tanıştıgım çocugun numarasını alırdım. valla bak yapardım bunu.

(bkz: gider söylerdim abi sevdiğimi)

küçük düşme korkusu yenilse yapılabilecek şeylerdir.
utanma duygusu içimdeki küçük egoist "ben" aslında. yapacağım şeyin kimseye bir zararı dokunmasa da kendimi; komik görülmek, fakir sanılmak, dalga geçilmek, belki de onlar gibi olamamak gibi durumlara düşürme korkusu, egoist ben'in, asıl ben'i tutsak alan korkuları!

okulda arkadaşının canı çeker de alamaz diye abartılı şeyler yemeyen öğrencinin yanında sırf diğerlerine ulaşmış olmak için kendini parçalayan öğrenciler, sadece giyinmek için giyinen insanın yanında sırf yakışıklı olmak için çabalamış erkekler, ikiyüzlü yaşamayıp hayır diyebilen insanın yanında sırf karşıdakine ayıp olmasın diye evet diyen insanlar, hayatı kendisi olarak yaşayan insanların yanında sırf arkadaşlarının gözünde seviyesi düşmesin diye onlara ayak uyduran köleler...
hepsi de utanma duygusuna karşı koyamayan insanın yani egoist ben'in yapacağı şeyler.

çok zor da olsa bu utançtan sıyrılmam ve şeytanın acı çekişini hissetmem gerekir, bir kereliğine de olsa diğerlerini umursamadan kendim olmam!

ama hepsine de mutlaka bir cevabım vardır kafamda:

yolda yürürken rahatça şarkı söyleyemem; sesim kötü utanırım!
en duyulmadık markaların ucuz kıyafetlerini giyemem; arkadaşlarım markalı şeyler giyerken utanırım!
bir kafede oturmak için su içemem; parası yok derler utanırım!
yere yapışırım ve hiçbir şey olmamış gibi kalkıp gülerim; hatamı örtmeliyim yoksa utanırım!
pijamayla insan içine çıkamam; herkes güler utanırım!
insanların içinde sesli konuşamam; ayıplarlar!
yakışıklı/güzel değilim; utanırım!

tüm bu duyguların sorumlusu egoist ben, ve kurtarıcısı da asıl ben'mişim, çok geç öğrendim.

hepimizin içinde belki daha derinde belki yüzeyde gömülü, belki de üstü açık bir duygu bu. halbuki hepimiz birisi başı çekse de ben de rahat davranabilsem diyoruz içmizden. biri isyanı başlatır ve herkes kurtulmak istediği sürüden kurtulur. umarım bazılarımızın isyanına sebep olur.

not: ben bu duyguyu yendim de mi konuşuyorum ukala ukala?
hayır, yenemedim ama belki bazılarının haykırmak istediklerini söyledim.

hoşlandığım bir erkek görünce, gidip çıkma teklifi edebilmek isterdim.

sokak ortasında veya denizde sevişmek.

dün vapurda her zamankinden biraz fazla yakınlaştığım arkadaşımı öperdim. ve kim bilir belki güzel şeyler başlardı. *

chp ye oy vermek.
utanmasam yaparım ama utanıyorum. chp ye oy vermekten utanıyorum.

müzik eşliğinde oynardım. ne bileyim apaçi olsun, yöresel müzik olsun hep oynamayı isterdim. gel gelelim ki oynamak kolay olsada ben utanıyorum.

metrobüste bakışılan sonra yetinmeyip baya uzak bir noktadan gelip yanıma oturan kızla konuşmak isterdim.

her şeyi yapardım.

fenerli ve galatasaray'lılar için, bu sıralar inönü'ye gidip beşiktaş maçı izlemek.

seksi iç çamaşırları giyen vitrin mankenlerini görünce camı yalamak. harbiden utanmasam yapardım. iki elimi yapıştırıp şöyle aşağıdan yukarıya doğru. ( zaten yukarıdan aşağı doru denedim olmuyo )

utanılmadığı takdirde uygulamaya konulacak eylemler bütünüdür.

kafamı 3 numaraya vurdururdum ben mesela. ama güvenemiyorum, koca kafa ve kepçe kulak olarak piyasaya çıkmak istemiyorum sanırım, ya öyle biriysem? özgüvensiz biriyim kahretsin.

misafir çocuğunu katletmek.

(bkz: ben bu yazıyı misafir çocuğuna yazdım)

arkadaşın götüne yumurta akı döküp uyanınca siktik seni demek.

kalabalık bir meydanda bangır bangır, grup eşliğinde bad romance'i söyleyip dans etmek ardından da soyunmak**

apaçi şarkısıyla birlikte kızılayın tam ortasında dans etmek.

her kıza yavşardım.