bugün

29 ağustos-11 eylül arası oynanacak tenis turnuvasıdır.

novak djokovic'in tartışmasız favori olduğu turnuvada, andy murray veya del potro'nun şampiyonluğuna da kimseyi şaşırtmamalı.

yaaaani; del potro'nun 15, murray'ın 5.5 ganyanı var denenir hacılar.

edit: kadınlarda son 2 yılın şampiyonu kim clijsters sakatlığı nedeniyle çekilmiş.
2011 yılını grand slamsiz geçmemesini bütün kalbimle istediğim yaşayan efsane federer'in performansını merakla izlediğim turnuva.
kadın tenisçilerdeki o bildik istikrasızlığın "evlere şenlik" halde yine kendini gösterdiği turnuva.
Wimbledon şampiyonu ve beş numaralı seribaşı Petra Kvitova'nın sürpriz elenişinin ardından Fransa Açık şampiyonu Li Na, dünya 53 numarası rakibi Simona Halep'ten set alamayarak turnuvaya veda etti.
bu nasıl bir form grafiğidir yarabbi?
(bkz: ne içtiyseniz aynısından istiyorum)
andy murray kazansın istenilen turnuva. millet çocukcağıza ana kuzusu muamelesi yapıyor lan! biz olsak bir daha elimize raket alıp korta çıkmaya utanırız.
kadın tenisçilerdeki karşı konulmaz "istikrarsızlığa" sharapova'nın da katıldığı turnuva.
çığlık ata ata topa vurmak iyi hoş amma gene çeyrek final göremedin be sharapova!
tüm zamanların en iyisi addedilen roger federer'in bugün Marin Cilic'le 3.tur maçı yapacağı turnuva.
(bkz: can kurban federer)
biraz zorlansa da ekselansları federer'in marin cilic'i 6-3, 4-6, 6-4, 6-2'lik setlerle 3-1 yendiği karşılaşma olmuştur.
federer 4.turda...
kadınlarda bütün favorilerinin birer birer döküldüğü turnuva. bu sayede serena nın da önü açıldı tabi. eğer 4. turda ana ivanovic serena ya dur diyemezse finale alır yürür ben size söyliyim.
söz amerika açık'tan açıldı ama şunu da demeden geçmeyim: sporda kadın-erkek ayrımı yapılmaz amma iş tenise gelince kimse kusura bakmasın, erkek tenisi dururken kadın tenisi izlenmez.
neden mi?

1- "kadın tenisçilerdeki formsuzluk ve istikrarsızlık"
( wimledon şampiyonu diğer grand slamde ilk turda elenir, roland garros şampiyonu çeyrek final göremeden veda eder, 2 grand slam ya da 3 atp masters üst üste kazanan bayan tenisçi yok gibidir, hiç grand slam kazanamayan tenisçi 1 numaraya oturuverir vs. vs.

2- "oyun sırasında durmaksızın attıkları çığlıklar"
( dayanılır gibi değil, topa her vuruşta çığlığı basmak nedir yahu? hadi zor bir pozisyonda istemdışı atarsın bir çığlık, anlarım. ama topa her vuruşunda bilmem kaç desibelle bağırmak da neyin nesi?)

3- "idol olmak için yetersizlikleri"
kadın tenisçilerde artık olağan kabul edilen formsuzluk, istikrarsızlık, bitmek bilmeyen sakatlıklar, özel hayatındaki sorunlarla baş edemeyip tenise ara vermeler vb. şeyler bir araya gelince örnek alınabilecek bir bayan tenisçi yoktur nerdeyse. grand slam ve atp atp masters tunuvalarında heyecanla takip edilecek bir isme rastlayamazsınız. federer-nadal gibi birbirleri arasındaki maçlarda seyir zevki alınan bir rekabet oluşmaz bayan raketler arasında)
yaşayan efsane roger federer'in 2011 wimbledon çeyrek finalinde ve ardından rogers cup'ta kendisini yenen tsonga ile çeyrek finalde eşleştiği turnuva.
(bkz: bu kez icabına bak federer)
istenirse wimbledon gibi beyaz giyilebilecek turnuvadır.
tsonga'yı 3-0 gibi net bir sonuçla sürklase edip dağıtan federer'in yarı finale yükseldiği grand slam.
erkek tenisindeki kalitenin, istikrarın ve heyecanın bir örneği daha yaşanacak olan turnuva.
yarı final eşleşmeleri şu şekilde olmuştur:
roger federer- novak djokovic
rafael nadal-andy murray

(bkz: bu heyecana kalp dayanır mı)
her ne kadar andy murray sempatizanı olsam da gönül bir roger federer - rafael nadal maçı izlemek ister. seni anmadım gözün çıksın djokovic.
s.williams gene hakemle takışmıştır. *
o zaman hakeme bu siktiğimin topunu senin boğazından geçircem dediydi. allahtan bu sefer raketi g*tüne sokarım senin falan demedi.
tek erkeklerde, setlerde 3-1 ile maçı kazanan novak djokovic şampiyon olmuştur.