bugün
- arkadaşlar buyrun ballı muzlu çilekli süt içelim18
- pkk'nın kendini feshetmesi akla uygun değil12
- küresel16
- müge anlı'da uludağ sözlük'ün anılması30
- arkadaşlar sizce bu hırka nasıl17
- pkk'nın bitmesi sırada kemalizmin olması9
- arkadaşlar yeni şapkam nasıl8
- sözlük kızlarının yüzde 95'inin çirkin olması21
- kürtçenin resmi dil olmasını istiyoruz47
- 12 mayıs hemşireler günü11
- ülkü ocaklarında demli çay içilmesi12
- sözlükte yazmak size bir şey kazandırmaz20
- federal republic of anatolia8
- 12 mayıs 2025 pkk'nın kendisini feshetmesi30
- 295 milyon euro nerede11
- kadınlar erkeklerin yüzde seksenini çirkin buluyor8
- ekrem imamoğlu'nun bir sevgilisi olduğu iddiası8
- rte'nin mezar taşına yazılabilecekler12
- erkeğin orospusu23
- televizyonun bozmasının nedenleri11
- kadir mısıroğlunun mezar taşına oturan kemalist8
- birinin size çirkin demesi19
- sari renkli seker39
- abb de bardak ve çöp poşeti vurgunu iki kelle aldı11
- anın görüntüsü22
- uludağ sözlük geleneksel bahar pikniği12
- fiat egea10
- cuma günü istanbula gidiyorum orada cami var mıdır20
- bedenini hemcinsine rahatlıkla gösteren kadınlar15
- kent lokantası9
- 4 aydır sevişmiyorum yardım edin10
- chp'nin oy kaybetmesi20
- darwinci ateistlerin cevab veremeyeceği sorular9
- akp bitmiştir12
- islami espri anlayışı10
- kürtlerin 5000 yıllık tarihi olması15
- allahsız kitapsız imansız saygısız taharetsizler9
- polis vatandaşı dövebilir mi19
- en unutamadığın an14
- azerilerin çoğu pisliktir8
- otobüste ayakkabılarını çıkaran insan10
- devlet bahçelinin öcalana teşekkür etmesi16
- akp ve mhp pkk'lıları cezaevinden çıkarır mı14
- uludağ sözlükte sunulan imkanlar19
- kadınların hesap ödenirken sessiz kalması19
- uğur yücel vs brad pitt9
- aptal ve cahil birine aptal ve cahilsin demek9
- yok mu sorusu olan13
- türbeye gitmek11
- fotoğraf makinesi alacaklara tavsiyeler11
iki tane binadan olusan ozellikle pembe renkli ilk binasinin,yari acik cezaevini andirdigi,hocalarinin bir cogunun kendisine hayrinin olmamasiyla beraber yine de degerli hocalarda barindiran,dekanlığın bulunduğu,yeni binadaki,kıl sekreteri,''msn'e gireyim de harbi harbi araştırma yapmak için gelen öğrencilerin kafama bir şeyler patlatmasına sebebiyet vereyim''diye kaşınan öğrencileri ve bu nedenle hiç boşalmayan güya sözde bilgisayar laboratuvarıyla,kendine hayrı olmadığı gibi,dayı-amca hatta amele muhabbetine girebileceğiniz öğrenci işleriyle,insanın sinirini bozan fakulte(m)..
a ve b bloktan oluşmak üzere iki ayrı binaya sahip olan, nitelikli öğretmen yetiştirdiğini iddia eden ilim irfan yuvası..çoğunluğu kızlar (özellikle bursalı) oluşturur..pembe binanın arkasında kalan beyaz binada ise yabancı dil bölümleri vardır ki insanın bu soğuk binaya yaklaşırken bile ayakları geri geri gider..pembe binanın aksine burada kışın kaloriferler yanmaz, hele ikinci öğretimlerin saatinde binada in cin top oynar..çok sıkıcıdır çok..ama nedense çoğunluk dersten kaçmaz..bunu dört senedir anlayabilmiş değilimdir..(sorun bendedir heralde, olsundur..) binanın tek manzarası ise mimoza denilen cafeden bozma krocan yuvasıdır..bu bina şanssızdır o kadar.
5 senemi yediğim içinde eğitim yapıldığı zannedilen binalar silsilesi.
Mühendislik Mimarlık fakültesi öğrencileri arasında, içinde barındırdığı güzel kızları sebebiyle ilgi ve hayranlık uyandıran fakülte.
belirli şahısların kitaplarını poşetle taşıdığı yegane fakültem...
gri binadaki yangın ihbar butonlarının göstermelik olduğu fakülte.
vakti zamanında elektrik tesisatını çizen denyo, yangın ihbar sistemini koymamış, akreditasyon olayına girilince tesisatı yeniden düzenlemek zahmetli ve masraflı olduğu için insanları aldatma yoluna başvurulmuş.
kaynak: rektöre yangın ihbar butonları tesisata bağlı değildir diye dilekçe yazmaktan illahllah demiş eski sivil savunma amiri.
vakti zamanında elektrik tesisatını çizen denyo, yangın ihbar sistemini koymamış, akreditasyon olayına girilince tesisatı yeniden düzenlemek zahmetli ve masraflı olduğu için insanları aldatma yoluna başvurulmuş.
kaynak: rektöre yangın ihbar butonları tesisata bağlı değildir diye dilekçe yazmaktan illahllah demiş eski sivil savunma amiri.
büyük beklentilerle gelinen,ilk andan itibaren soğukluğuyla 'neden burdayım ki'dedirten fakültem.
kesinlikle çok sıkıcıdır...
kesinlikle çok sıkıcıdır...
(bkz: mimoza)
beş para etmeyen bir uygulamaya sahip fakülte. anasını bellediler artık otomasyonun. ne lan bu? sürekli sınıf değiştir yalama yaptınız lan!!! tövbe tövbe ya!!!
lise düzeyinde eğitim veren, 4 yılınızı göz göre göre boşa harcatan, böyle olduğunu bilseydim gelmezdim diye defalarca iç çektiren ve ahlar alan, otomasyon denilen saçma sapan uygulamasıyla sizi maymun gibi o sınıftan o sınıfa atan, hangi zihniyete ve mantığa dayanılarak bu uygulamaların yapıldığı sorusuna cevap arayan binlerce öğrencinin okuduğu fakültedir. asla tavsiye edilmiyordur, yazıklar olsundur...
bir tür çin işkencesi bir üst versiyon için bkz:kyk da kalıp uü. ef de okumak
Sadece binadan ibaret olan, eğitim öğretim adına içinde birşey barındırmayan fakültemiz.
malesef içinde eğitim almakta olduğum beton yığını.
edit:bu entry de eksilendi ya neyse.
edit:bu entry de eksilendi ya neyse.
türkiye'de ki yüzlerce eğitim fakültesinden birisidir. ve burada okuyan genç ise binlerce ya da milyonlarca öğretmen adayından birisidir. türkiye'de ki öğretmen açığı göz önüne alınırsa bir bu kadar daha eğitim fakültesi ve öğretmen adayı gereklidir.
not: eğitim sistemini geliştirmek adına daha çok üniversite açan başka bir ülke? bilemedim var mı?
not: eğitim sistemini geliştirmek adına daha çok üniversite açan başka bir ülke? bilemedim var mı?
an itibariyle tüm bölümlerindeki kızlarıyla tek tek tanışıp aynur olanlarının listesini çıkarmak istediğim fakülte.
sosyal bilgiler öğretmenliğini tek başıma okuyacağıma inanmaya başladığım bölümdür. internet ortamında kendi bölümümde okuyan kimseyi bulamadığım yerdir.
çok fazla arkadaş edinemeyeceğin fakültedir. kafa dengi olanları bulup sonsuza kadar kaçırmamak gerekir. zira genelini asosyal öğrenciler oluşturur.
aöf sınavına girmek için gittiğim gavurun öldüğü yerdir.
iyi ki burda okuyorum dediğim fakültedir.
lise giriş sınavına hazırlanırken türkçe öğretmenimiz aynı zamanda rehber öğretmenimiz kazanmak istediğiniz lisenin adını kocaman bir kağıda yazın. odanızda her gün görebileceğiniz bir yere asın dedi. yazdım. astım. ama kazanmak istediğim liseyi 3 puandan kaybettim. evet 3 puandan. lise ikiye geçtiğimde yabancı dil seçtim. okulumuzda 90 kişi vardı. ve sadece ben ve bir arkadaşım yabancı dil seçmiştik. haliyle 2 kişiye sınıf açmadılar. ve bizi kazanmak isteyipte kazanamadığım liseye misafir öğrenci olarak gönderdiler. 3 sene orda okudum. yani kaderde varsa bir şekilde oluyor.
aynı şeyi öss ye hazırlanırken de yaptım. kocaman, beyaz bir fon kağıdına "uludağ üniversitesi ingilizce öğretmenliğini kazanacağım" yazdım. sınava daha bir sene var. sonra annem geldi odama "zeytin, ben senin o kadar uzağa gitmeni istemiyorum. onu samsun'la değiştir" dedi. "peki anne. seni mi kıracağım" dedim. aynı kağıdın arkasına "19 mayıs üniversitesini kazanacağım" yazdım. astım. ama arkadan uludağ kabak gibi görünüyor.
ama yinede uludağ'da okumak, bursa'da yaşamak en büyük hayalim olmuştu. uludağ'la yatıp uludağ'la kalkıyordum. lisedeyken 4 arkadaştık. dördümüzde uludağ da okumak istiyorduk. aynı evde yaşamak felan. hayaller...
neyse sınava girdik. tercih yaptık. dershanedeki rehber öğretmenim "çanakkale garanti ama uludağ zor zeytin." diyordu.
tercihlerin açıklandığı gün sabah 10 gibi annemle hemen internet kafeye gittik. evde internet yoktu. baktık internet kafe kapalı. yanındaki muhtarlığa girdik. "sınav sonucuna bakabilir miyiz" dedik. "tabi" dedi kız. t.c mi verdim. kız bakıyor. "ee nereyi kazanmışım" dedim. "eğitim fakültesi" diyor "yani neresi" dedim. "ingilizce öğretmenliği" diyor. 'kızım gerilim vermesene nereyi kazandım onu söyle' baktım kızın söyleyeceği yok. gittim ben baktım bilgisayara. 'hasss.. uludağ'ı kazanmışım.' şaşkınlıktan ne yaptığımı hatırlamıyorum. ama yüzümde kocaman bir sırıtış vardı. "anne duydun mu uludağ'ı kazanmışım" annem ne dese beğenirsiniz. "anlamıştım zaten o fon kağıdına samsun'u isteksizce yazdığını" ama sevincimi bölmeyip o da bana eşlik etti.
sonra babamın çalıştığı binaya gittik hemen. o sıra bizim evin yakınlarında çalışıyordu. "baba uludağ'ı kazanmışım" dedim. bir yandan sırıtıyorum. babam sevinçten mi şaşkınlıktan mı ne. "iyi, olabilir. güzel" dedi. "baba ne diyorsun. uludağ diyorum." dedim. "iyi" dedi. "peki" dedim bende. gittik. binanın yanından uzaklaşırken binanın içinden bir çığlık sesi geldi. "bizim zeytin uludağ'ı kazanmış. millet duydunuz mu" diye bağırdı babam. annemle bizde bastık kahkahayı.o an niye öyle davrandığını anlamadım.
diğer 3 arkadaşım mı nereyi kazandı? ikisi uludağ, diğeri samsun. samsun'a giden de uludağ a gelebiliyordu ama aile işte. iyi ki tercihlerimde ailem bana böyle bir şey yapmadı.
her neyse sonuç olarak istediğim bir üniversitede istediğim bir bölümü okuyorum.
i love uludağ university.
lise giriş sınavına hazırlanırken türkçe öğretmenimiz aynı zamanda rehber öğretmenimiz kazanmak istediğiniz lisenin adını kocaman bir kağıda yazın. odanızda her gün görebileceğiniz bir yere asın dedi. yazdım. astım. ama kazanmak istediğim liseyi 3 puandan kaybettim. evet 3 puandan. lise ikiye geçtiğimde yabancı dil seçtim. okulumuzda 90 kişi vardı. ve sadece ben ve bir arkadaşım yabancı dil seçmiştik. haliyle 2 kişiye sınıf açmadılar. ve bizi kazanmak isteyipte kazanamadığım liseye misafir öğrenci olarak gönderdiler. 3 sene orda okudum. yani kaderde varsa bir şekilde oluyor.
aynı şeyi öss ye hazırlanırken de yaptım. kocaman, beyaz bir fon kağıdına "uludağ üniversitesi ingilizce öğretmenliğini kazanacağım" yazdım. sınava daha bir sene var. sonra annem geldi odama "zeytin, ben senin o kadar uzağa gitmeni istemiyorum. onu samsun'la değiştir" dedi. "peki anne. seni mi kıracağım" dedim. aynı kağıdın arkasına "19 mayıs üniversitesini kazanacağım" yazdım. astım. ama arkadan uludağ kabak gibi görünüyor.
ama yinede uludağ'da okumak, bursa'da yaşamak en büyük hayalim olmuştu. uludağ'la yatıp uludağ'la kalkıyordum. lisedeyken 4 arkadaştık. dördümüzde uludağ da okumak istiyorduk. aynı evde yaşamak felan. hayaller...
neyse sınava girdik. tercih yaptık. dershanedeki rehber öğretmenim "çanakkale garanti ama uludağ zor zeytin." diyordu.
tercihlerin açıklandığı gün sabah 10 gibi annemle hemen internet kafeye gittik. evde internet yoktu. baktık internet kafe kapalı. yanındaki muhtarlığa girdik. "sınav sonucuna bakabilir miyiz" dedik. "tabi" dedi kız. t.c mi verdim. kız bakıyor. "ee nereyi kazanmışım" dedim. "eğitim fakültesi" diyor "yani neresi" dedim. "ingilizce öğretmenliği" diyor. 'kızım gerilim vermesene nereyi kazandım onu söyle' baktım kızın söyleyeceği yok. gittim ben baktım bilgisayara. 'hasss.. uludağ'ı kazanmışım.' şaşkınlıktan ne yaptığımı hatırlamıyorum. ama yüzümde kocaman bir sırıtış vardı. "anne duydun mu uludağ'ı kazanmışım" annem ne dese beğenirsiniz. "anlamıştım zaten o fon kağıdına samsun'u isteksizce yazdığını" ama sevincimi bölmeyip o da bana eşlik etti.
sonra babamın çalıştığı binaya gittik hemen. o sıra bizim evin yakınlarında çalışıyordu. "baba uludağ'ı kazanmışım" dedim. bir yandan sırıtıyorum. babam sevinçten mi şaşkınlıktan mı ne. "iyi, olabilir. güzel" dedi. "baba ne diyorsun. uludağ diyorum." dedim. "iyi" dedi. "peki" dedim bende. gittik. binanın yanından uzaklaşırken binanın içinden bir çığlık sesi geldi. "bizim zeytin uludağ'ı kazanmış. millet duydunuz mu" diye bağırdı babam. annemle bizde bastık kahkahayı.o an niye öyle davrandığını anlamadım.
diğer 3 arkadaşım mı nereyi kazandı? ikisi uludağ, diğeri samsun. samsun'a giden de uludağ a gelebiliyordu ama aile işte. iyi ki tercihlerimde ailem bana böyle bir şey yapmadı.
her neyse sonuç olarak istediğim bir üniversitede istediğim bir bölümü okuyorum.
i love uludağ university.
çoğunlukla saçma sapan hocaları olan (nadiren iyileri de var), hocalarının birçoğunun ticari amaçla çalıştıkları ve yaz okulunu bu amaç doğrultusunda en iyi şekilde değerlendirdikleri, geleceğin öğretmenlerini yetiştirecek düzeyde eğitimin verilmediği, ilk depremde yıkılma ihtimali yüksek olan 2 binadan oluşan ve binalardan birinde tuvalet kokusu her daim olan; eski püskü sınıfların, sıraların, bilgisayarların vs. bulunduğu, bursa gibi harika bir şehre hiç mi hiç yakışmayan saçma sapan bir eğitim fakültesidir.
yengemin profesör olduğu bölümdür, o derece yani sözlük.
pembe bina en eski binalardan olduğu için bu yaz değişime başlanılmış güzel bir bina ortaya çıkarsınlar lütfen diye dua ettiğim canım üniversitemin canım fakültesidir. mühendislikle karşı karşıyadır hocaların kızlarla dalga geçmesine sebep olur bu durum. karşıda endüstri mühendisleri var camlardan ayrılmayın kestiğinizi bana söyleyin hemen ayarlayalım diye her sene esprisi döner. ve eklerler tekstil ve elektrik-elektroniklere aman yüz vermeyin.
binasındaki tadilattan dolayı öğrencilerini mühendislik fakültesine sürgüne yollamıştır.
başka fakülte mi bulamadın anasını satayım. adamlarda kız namına kimse yok, birden eğitimin bütün kızlarını görünce kaplerine inmicek mi sanıyorsunuz?
başka fakülte mi bulamadın anasını satayım. adamlarda kız namına kimse yok, birden eğitimin bütün kızlarını görünce kaplerine inmicek mi sanıyorsunuz?
zihin engelliler öğretmeni olarak mezun olacağım fakültedir..
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar