bugün

dizilerle, şike operasyonlarıyla, iki üç ayda bir " çıkıp şu kadar memur alınacak " haberleriyle uyutulan yalnız ve güzel ülke.
şu kısa tarihinde, faşizmi de ırkçılığı da iliklerine kadar yaşamış güzel ülkemdir.
türlü türlü dolapların döndüğü ülke. şikesi davası, reytingi vs. vs.
dünyanın sonuna gelinse bile akıllanamayacak milletin oluşturdugu bir devlettir.
sabırlıdır.
"Camurdan sikayet eden köylüye validen garip cevap: Topraktan geldik, toprağa döneceğiz..."

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=303766
ütopik bir ülke. insanların birbirine bir takım şakalar, komiklikler yaptığı bir diyar.

-biz aslında yoğuz.
bu kadar yanlış var iken hala ayakta kalması mucize olan, gerçek hedeflerinden çok uzakta olan ama memleketim olduğundan gurur duyduğum, dostu az düşmanı çok olan ülkem.
şakirtinin de, kemalistnin de, milliyetçisinin de, kürtçüsünün de el birliği ile yıkmaya çalıştığı devlet.
ama başaramayacaklar.

(bkz: hakkıdır hakk a tapan milletimin istiklal)
(bkz: #14138503)
israil'i titrettik, mısır'a bahar getirdik. libya'nın hamisi, filistin'in sesi olduk. kendi götümüzü de örtsek de her sabah kâbusa uyanmasak.
bir uluslararası jimnastikçi çıkaramamış ülkem..
halbuki bu ülkede yaşayan herkes kokuyor mu diye bir defa götürmüştür ayağını burnuna...

yazık bunca emeğe..
en büyük şansının petrol kaynaklarına sahip olmaması olan ülkemiz. olan ülkelerin durumu ortada.
var olan hükümet yüzünden şu anda batakta olan, güzel ülkemiz.
kıymetini bilmeyenler tarafından talan edilmeye başlanmış güzel ülkem. benim yurdum. hayatım berbat olsa'da rahat huzurlu bir yaşam sürdüremiyor olsam'da anam-babam gibi sırt çevirmeyeceğim vatanım.

ellerinde balta kötü ormancılar istila etmiş sanki. birde şarkı tutturmuşlar "beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda" mırıl mırıl yemeye çalışıyorlar aziz vatanı.

söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil fuzuli söylemişti. işte öyle.
uyan artık!
- 27 mayıs 1960 ihtilalinden hemen sonra meclisin tamamını askerlerin doldurduğu, başbakanlığı, bakanlıkların ve cumhurbaşkanlığının darbeci general ve albay'larca yürütüldüğü,
- 12 mart 1971'den hemen sonra tüm kurum ve kuruluşların askerler tarafından idare edildiği,
- 12 eylül 1980'den sonra cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, devlet başkanlığı ve tüm bakanlıkların asker ya da asker emeklilerince temsil edildiği,
- 28 şubat 1997'den sonra tüm anayasal kurum ve kuruluşların yönetimine asker emeklilerinin getirildiği,
- 06 ocak 2012 tarihi itibarıyla 12 eylül generallerinin yargılanabildiği ve eski bir genelkurmay başkanının tutuklanıp silivri ceza evine konulabildiği ve bazı darbe severlerin üzüntüden yataklara düştüğü garip ülke.

e tabi ekolojik denge bozuldu, iklimler birbirine karıştı normal yani.
salatalığın kilosunun 5 tl olduğu tarımsal ve de hayvansal ihtiyacını kendi kaynaklarından karşılayabilen hayat pahalılığının olmadığı ülkedir * .
ne sıkıntısı olursa olsun her köşesi cennet olan ülke.
Gitgide kötüye gittiğini hissetmeye başladığım ülke. AMa vazgeçmek yok ondan, silmek onu akıllardan yersiz. Unutmak beyhude. Ne yapı edip düzeltmeli bazı şeyleri bazen ölümü bile göze alarak. Öyleyse çok önceden denildiği gibi, ya istiklal ya ölüm.
havasına, suyuna, taşına, toprağına, ağacına, çimenine, hayvanına, bayrağına, şanlı atalarına,diline aşık olduğum 2011 yılında gayriresmi olarak yıkılıp tarihe karışmış ülke.bu ülkenin pardon eyaletin günümüz halkı tiksnilesi bir halktır. aşırı derecede dinini kapitalizm olarak benimsemiştir ve tanrıları yani banknotlar memleketi, kültürü hatta ataların kanını satmayı bile emrediyorsa gözünü kırpmadan satar. eskiden de zeka geriliği olan bir halkı vardı bu eyaletin (o zamanlar için ülkenin) ama hiçtiyse para için anasını satacak bir millet değildi bağra basılan bir milletti herşeye rağmen çünkü misafirperver, yardımsever, pratik vb. milletti.
62 genelev olmasına rağmen sadece 32 adet kadın sığınma evi bulunan ülkemdir.
ölürüm türkiye'mdir.
cidden hemen her 10 senede bir darbe olan güzel ve yalnız ülkem. bu seferki sivil darbe oluyor. her an siz de düşüncelerinizden ya da yazdığınız yazılardan dolayı "ileri demokrasi" ilkeleri doğrultusunda "tutuklanıp" senelerce "tutuklu" kalabilirsiniz.

yarın öbür gün uludağ sözlükten de ekşideki gibi yazarlar emniyete çağrılıp "gel bakalım yeğen" denirse hiç şaşırmam.
bugün amerikalı cia ajanları tarafından ortadoğu'da israil'den sonra en güçlü orduya sahip olduğu belirtiliyor. soğuk savaş döneminde amerika'nın safına katılan türkiye bölgesinde tecrit altına alınmış sovyetlerin çöküş süresinde ise etrafı kuşatılmış gibi bir takım terör örgütlerine ev sahipliği yapmış, lojistik destek vermiş komşuları vardı. bunun en açık göstergesi suriye oldu. çünkü 12 eylülden birkaç gün önce suriye'nin bekaa vadisine yerleştirilmiş ve orada deyim yerindeyse huzur bulmuştur. ta ki herkesin bildiği gibi sınıra giden komutanın ültimatom vermesine kadar. zaten ondan sonra olan oldu. suriye işin bu boyuta geleceğini düşünmemişti her neyse... türkiye'de en çok konuşulan konulardan birisi askeri vesayet konusu. soğuk savaşın yaşandığı o dönemde siyasilerin çıkart çatışmaları ve iktidar mücadeleleri bir ülkeyi ayakta tutamazdı bu yüzdendir ortalık ne zaman bulandı/bulandırıldı işte o zaman asker varlığını hissettirdi. askeri vesayet daha çok soğuk savaşın güçlü etkisi neticesinde vücut buldu.
bir an önce siktir olup gitmek istediğim ülke..
gideyim diyorum da nereye gideyim, öyle çok param yok, dil desen ehh işte derdimi anlatacak kadar ingilizce, eğitim desen bu ülkede tıp fakültelerinde verilen eğitimle yurtdışında ne kadar çalışılabilir hiç bilmiyorum...
ezcümle ceketimi kitabımı alıp gideceğim, beni kaabul edecek bir yer varsa mesajla bildirin bi zahmet canlar
öptüm, kib, grş
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar