bugün

öğrencilerin kalitesini, dolayısıyla tüm gençliği etkileyen bir durumdur.
tatili çok olan bir meslek, öğretmen evinde okey oynayan ve sınıfta gazete okuyan öğretmenlerimiz mevcuttur, bu kadar boş zaman olunca tabiki aldığı maaşıda yetmeyecektir.
ziraat mezunu olan insanları öğretmen yaptı bu devlet. ne kalitesi bekliyorsunuz.
vakti zamanında çekilen öğretmen sıkıntısından dolayı çürük ayrımı yapılmadan seçilmiş kişi ve kişiler topluluğudur.
tartışılmaz bir gerçektir.
nesillerimizi yetiştirmesi beklenen öğretmenlerin çok vasat, hatta yarıdan fazlasının vasat altı olması.

son günlerde twitterde çok sık rastladığım olay. adamlar şubatta eğitimin geleceği için, kalkınma için, başarı için falan 40 bin atama olması görüşünde birleşmişler. yazılanları biraz okuduktan sonra farklı duygular yaşadım. ve anladım ki böyle giderse bizim eğitim sistemimizden hiçbir bok olmaz.
bizi öğrencilerimizle buluşturun, biz bunun eğitimini aldık, öğretmen olmak için doğduk, ancak siz utanmazlar bize öğretmenlik yaptırmıyorsunuz, ülkeye lanet olsun, sisteme lanet olsun falan gibi argümanlarla twitlerini atıyorlar.

teknik olarak dünya üzerinde bir sürü meslek olsa da tartışacağım tek bir meslek öğretmenliktir. çünkü en fazla kutsiyet yüklediğim meslektir öğretmenlik. asla baside alınmayacak kadar önemlidir, üzerinde ince elenip sık dokunması gerekir. çünkü bütün nesillerin yollarına yön verecek en temel kişilerdir.

gelelim hali hazırdaki öğretmenlerimize. inanılmaz kalitesiz bir eğitim kadrosu var. bunda direkt öğretmenleri de suçlamıyorum tabi çünkü onlarda sistemin getirdiği kişiler. liseden sonra buna öğretmenliği yaz, sırtını devlete dayarsın, 3 ay tatili de var, parası da iyi emekli olur gidersin gibi basit bir vizyonsuzlukla eğtim fakültelerini yazdırıyorlar. bunlarda 4-5-6 sene neyse okuyup mezun olup hemen öğretmen olmak istiyorlar. atanamayınca da vay şöyle vay böyle.

adama sorarlar önce:

mevcut sistemdeki öğretmenler bile çok kalitesizken sen onların da gerisine kalmışsın, atanamamışsın. o zaman neyine güvenip ıvır zıvır ediyorsun.

ayrıca neden 40 bin, insana sorarlar bunun niteliği nedir diye. hani kalite, vizyon. tabi hiç önemli değil sizin için onlar. doğu da olsa atanayım nasıl olsa eş durumundan gelirim iki seneye, arabamı da alırım falan gibi düşüncelerden dolayı başka bir vizyn yok.

idealizm nerde? öğretmen dediğin idealist olmalı ki nesillere bir vizyon açabilsin. onların düşüncelerini, düşünme yetilerini güçlendirebilsin. ama bizim öğretmenlerimize bakıyorum, kendisi düşünemiyor ki öğrenciye bir faydası olsun.

demin kaliteden bahsettik bir daha dönelim. öğretmen dediğin sadece branşını bilir başka şeylerden bir haberdir demek yanlış olur. öğrencilerle içiiçe olunn interaktif bir platformdur okullar ve öğretmenlerin bir çok şey hakkında malumatları olmalı, kısaca donanımlı olmalıdırlar. öğrencilik yıllarımda bir sürü eğitim fakültesinden arkadaşlarla tanıştım daha iki kelime ingilizceyi bir araya getiremeyen insanlardı ki ben bir öğretmenin yabancı dil bilmesini kesinlikle savunan birisiyim. kendi tarihinden, çevresinde dönen olaylardan, dünyadaki gelişmelerden zerre haberi olmayan öğretmenler tanıyorum, akrabalarımda dahil buna. hiç mi vizcanınız sızlamıyor bu şekilde meslek hayatına devam edip de hala az para alıyorum, sistem kötü yahu demeye falan?

neyse lafın özü, ben niye atanamıyorum diye ağlamayın. önce biraz nieliğinizi yukarı çıkartmaya çalışın, ne bileyim bi ingilizce falan öğrenin, dünyadan, tarihten, türkiyeden falan haberiniz olsun. idealist olun, vizyon geliştirin, nesillere gerçekten her şartlarda yararlı olabileceğinize inanın, sonra gelin biz de destek çıkalım size ancak sırf işim olsun, götümü devlete dayayayım diye atama türküsü çığırmayın çok itici oluyorsunuz.

birileri bu eleştirileri getirdiği zamanda ya işte biz sizin evinizde bakamadığınız çocuklarınızı çekiyoruz da, sen ikisine bakamazken biz onların 40 tanesine akıyoruz da diyerek argüman üretiyorlar. ancak filmi başa sarınca da biz öğretmen olmak için yetiştirildik diyorlar.

hukuk olmazsa, pdr o da olmazsa sınıf öğretmenliği hiç olmadı fen edebiyattan falan gider öğretmennolurum mantığı hala değişmedi.

bir de durum özeti köşe yazısı ekleyeyim. az çok duygularıma tercüman olmıuş sevgili taha akyol: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25377009.asp

bu sistem böyle devam ettiği sürece bizim öğretmenlerimizin yüzde 50'den fazlası böyle andaval olacak işte. gerçek bir örnek öğretmen diyeceğimiz kesim %15 i geçmeyecek.

bununla ilgili yapılacak olan kafamda bir kaç reform var, onları da sonra yazacağım. ancak şimdilik bu kadar.

ne zamanki eğitim fakülteleri ayrı bir alem olup gerçek öğretmen yetiştirmeye başlar, o zaman geleceğe bakışımız aydınlanır.
Adam 65 yaşına gelmiş öğretmenlik yapıyor. Neden evini geçindirmek zorunda bir verim veremediği yada az verdiği halde elinden geleni yapıyor. Buda kalitesizleşmeyi sağlıyor.
adam 65 yasinda öğretmenlik yapıyor. neden? arabasını yenileyecek ve torunları için ev kredisi almış. kusura bakmayın ama karı koca öğretmense gayet de geçiniyor.
eğitim sistemi kalitesizken, öğretmen kaliteli olsa ne olur?
ilköğretimdekilerin çoğu bulgaristan'lı olmasından dolayı net bir şekilde belli olan kalitesizliktir.

(bkz: bulgaristan lı öğretmenin tarih dersi vermesi)
devlet garantisine sığınığ göt büyüttükleri içindir.
gerçektir, bir an önce aybaşı gelsin de maaşımızı alalım havasındadırlar, gizli ajan ruhlulardır bir şey anlatırken aslında öğretmemeyi seçerler böylece kendileri hep daha fazla bilen olur, bunuda şimdi ben uydurdum aq.
aci ama gerçektir.
Bu sorun öncelikle devletin izlediği yanlış eğitim politikasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca okulların imkansızlıkları da buna eklenince burada en çok öğretmenler mağdur duruma düşüyor. Müzik odası olmayan araç-gereçleri olmayan bir köy okulunda ne kadar verimli ders anlatabilir hoca? Hepsini geçtim, öğretmene verilen değer ayaklar altında. Devletin öğretmeni itibarsızlaştırma politikaları tam gaz devam ediyor. eee... eğitimciye ne kadar değer verirseniz, onlarda eğitilenlere o kadar değer verecektir.
Evet dostlar her şeyin çok kaliteli olduğu bir ülkede öğretmenler kalitesiz.
Devlet adamları, iş adamları, öğrenciler, orta yaş grubu aa bir de yaşlımız her yerden kalite akıyor.
Ve öğretmenler bu durumun altında kalıyor.
Git allah aşkına.
türkiye' deki ortalama olarak en kaliteli meslek grubu öğretmenlik . bunun sebebi öğretmenligin insanı geriye kalanlara örnek olmaya tesvik etmesi. o insanlar öğretmen olmasalar daha kalitesiz olacaklardı .
Bunun nedeni yönetimin kalitesizliğidir. Kadrolu bir öğretmenin işten atılma korkusu yoktur. Nasılsa maaşımı alıyorum diyerek öğretme, faydalı olma kaygısı gütmez.
(bkz: sad but true)
malesef rezalet derecededir. sözlükte ağzından salyalar akıtarak öğrencilerine küfreden adamdan öğretmen değil hıyar bile olmaz. düşük ötesi kalitedir.
sosyoloji açısından zayıf olmaları, öğrenci dilini bilmemeleri. dayatmalar vs.
Eğitim sisteminin kalitesizligi ile eş orantılı bir şekilde yetişmiş öğretmenlere karşı duyulan önyargı dusuncesidir. Bir çoğu kalitesiz değildir. Mesela; ben.
öğrenciler aileler çok kaliteli suç sadece öğretmenlerde.
Kişisel olarak kendini geliştirenler hariç her meslek boka batmış durumda.

ahlaksızlığın en dip seviyesini yaşıyoruz. Herkes hak ettiğinden fazlasının peşine düşmüş durumda maalesef.

eğitim sisteminin içinde olan öğretmenlerin kültürsüzlüğü, cehaleti en acısı. gelecek nesilleri onlar yetiştirecekler. çocuklarımızı kime emanet edeceğimizi maalesef bilmiyoruz.
ülkenin, yönetmeliğin vs vs durumlarına girmeyeceğim. bunları bilen birinin söyleyeceği bir söz değil çünkü bu. ayrıca kaç ülke ve o ülkelerde kaç okul gezildi ki böyle bir şey söyleme hakkı bulundu.
Türkiyede ki öğretmenlk anlayışı maalesef ezbere dayanmaktadır. oysa yeri gelince yazı yazdırmak çoğu zaman da sohbet tarzında öğrenciyi münakaşaya sokucak duruma getirip merak duygusunu aşılamak gerekiyor. Ama günümüz öğretmenleri çoğu ,öğrencilerle muhatap olmuyor bile öğrenci bir şey anlasın diye çaba göstermek yerine biran önce ders bitse de sınıftan çıksam düşüncesindeler. Bu kutsal meslek zamanla asıl amacından uzaklaşıp yitirilmekte tükenmekte. Zaman ilerledikçe bizler zorlukları göğüs geremicek duruma geliyoruz. cumhuriyetin kurulduğu yıllarda açılan okulları düşününce ordaki öğretmenlerin ellernde bulunan imkan çok azken verdikleri emek şimdiki öğretmenlerle kıyaslanamaz bile şimdi olanaklar var fakat çaba ,ideoloji yok.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar