bugün

sıradan ve orta ölçekli bir ülkenin sahip olup da dünyanın en teknokrat* ve kendisiyle barışık ülkesinin sahip olamadığı şeylerdir. tabi ki negatif bir yoklamadır.

(bkz: soba ile ısınmak)
(bkz:
japon pornosu ve japon erkeklerinin içler acısı pipileri.)
(bkz: kotalı zeka)
(bkz: japon turistler)
(bkz: sadece türkiye de görülen olaylar)
(bkz: yuvarlağımsı gözler)
kokoreç.
+valla iyi gider du söliim bi yarım.
sözlük anketörleri.
lahmacun, döner, kebap, dolma.
beyaz peynir, siyah zeytin, rakı.
(bkz: jitem)

(bkz: kemalizm)
(bkz: emine ayna)
(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: google ı 15 dakikada açan internet bağlantısı)
(bkz: atatürk)
(bkz: nihat doğan)

büyük eksiklik lan.
(bkz: internet in yavaşlığı)
allaha şükür onlar hiç çekmiyorlar.
(bkz: taharet musluğu)
depremlerde yaşanan büyük kayıplar.
(bkz: rte)
ergenekon zımbırtısı *
(bkz: kaşlı gözlü döşü kıllı erkek)
(bkz: ordu)

evet, ciddi ciddi kendilerinin bir ordusu yoktur. sadece türkçesi "japon öz savunma kuvvetleri" adından minimal bir kuvvet vardır. öyle özel kuvvetleriymiş, seferberlikmiş, bölge başkanlığıymış falan yoktur öyle birimler. yazık lan, adamların arşivlerini basıp kendi kendilerine eğlenecekleri bir orduları bile yok? japon liboşlar için ne kadar acı değil mi benjamin?
en azından isyan çıkarmayacak kadar iyi işleyen bir sağlık sistemi. zira, duyduğumuzda "ya bu olay da sadece türkiye'de oluyordur" denilen, ambulanstaki yaralının hastane hastane dolaştırılması faciaları japonya'da gayet sıradandır. ayda bir ya da bir kaç kez yabancı ajanslara şöyle haberler düşer: "japonya'da 15 hastanenin kabul etmediği yaralı ambulansta yaşamını yitirdi". japonya'da parasız-paralı hasta ayrımında türkiye'den çok daha katı uygulamalar vardır.
pisuvar komşulukta göze çarpan(çarpmaması mümkün değil) tripodlar.