bugün

diğer ülkelere göre düşük bir orandır.

edit: diğer ülkelerden kastım gelişmiş ülkelerdir.
türkiye'nin okuryazarlık oranı düşünüldüğünde pek de yüksek olmayacağı ortada olan orandır.

(bkz: yüzde 81)
isvicreli bilim adamlarina gore masturbasyon yapma oraninin milyonda biri kadardir.
türkiyede ki kitap fiyatlarının yüksekliği ve buna sebep olan korsan kitap basımı vs gibi konularının irdelenmesi gerektiğininde bi yansımasıdır. zira bugun korsan basım bi polisiye roman v.b. kitaplar bile en aşağı 10 liradır. ortalama bi lise öğrencisi bırak liseyi üniversitesi öğrencisi günde hiç harcamasa her şeyden kendini mahrum bıraksa 10 lira harcıyor.ee sen bu adama bir de iki günde bir kitap bitirmesi gerektiğini söylersen vay onun haline. daha diğer girdi * maliyetlerinden bahsetmiyorum. 1.3 lira otobüs, ortalama 3 lira sigara, ee bunun çayı var yemeği var. ohoo bu konu sosyal sorunlara yol açar neyse ben sustum.
Sözlük okuma oranıyla başabaş giden orandır.Sözlük okuyup kitap okumayanları ve kitap okuyupta sözlük okumayanları bir adet standart sapma makinasından öğüttükten sonra ortaya çıkan formül ;
sözlük okuyucular çarpı 1 bölü türkiyenin nüfusu
kitap fiyatı/gelir oranı da bu konuda dikkate alınması gereken bir orandır.
adam fewar'in empati adlı kitabını almak isteyen lakin 24 ytl'lik hayvanımsı ve bi o kadar da sıradan bir ögrenci bünyesine ters gelen fiyatını görünce pek de sasırılmaması gereken durum.

not: sonra da korsana tamah etmeyin, bık bık...
yüzde elli üç olduğunu tahmin ettiğim..
bos zamanlarınızda ne yaparsınız? sorusuna kitap okurum diyen bir toplumun kitap okuma oraninin düsük olmasına saşırmamak lazım. insanların günde on dakika da olsa kitap okumaya zaman ayırması gerekmektedir. ama gençlerin çoğunluğu bos zamanını bilgisayar basında gecirir, bu yüzden düsüktür.
kutuplardaki buzdolabı kullanma oranına yakındır..
fenerbahce'nin avrupa'da kupa kazanma oranına yakındır.
(bkz: #4276668)
sokakta yürürken diğer ülkelere bakıldığında yolda kitap okunduğu gözlenirken Türkiye'de telefonla konuşulduğu gözleniyor.bundan da anlaşıldığı gibi Türkiye'de okuma oranı baya düşüktür.
git gide arttiğina tanik olarak mutlu olduğun oran.
mozart dinleme oranıyla denk sonuçlar verebilecek vaziyet.
dünya milletleri arasında 86. sırada yer alan okuma oranı ile çok düşük bir seviyede olmamızın sebebi, ailelerin çocuklarına okumayı benimsetecek hiç bir katkıda bulunmamalarıdır.
karıya giden kişi oranının çeyreği etmeyen bir orandır.
Öğretmenler odasında avon,röfleyi iyi yapan kuaför,siyaset,din,ayın on beşi,futbol,yemekteyiz programı konuşulduğu sürece var olan oran daha da düşecektir.
enflasyon oranıyla paralel giden sayılar topluluğu.
(bkz: hediye olarak kitap almak)
türkiye'de kitap okuma ve televizyon izleme oranları

dergi okuma oranı % 4
kitap okuma oranı % 4,5
gazete okuma oranı % 22
radyo dinleme oranı %25
televizyon izleme oranı %94

kitap ve kütüphane üzerine istatistik bilgiler

türkiye'de 5 kişiye 1 kitap düşüyor!

- ab'ye üye ülkelerden nüfusu bize yakın olan (80 milyon) almanya'da 7500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşerken türkiye'de 68 bin 500 kişiye 1 halk kütüphanesi düşüyor.

- almanya'da halk kütüphanelerinde toplam 104 milyon kitap varken bizde toplam 13 milyon kitap var. almanya'da halk kütüphanesi başına düşen kitap sayısı 25 bin iken türkiye'de 6 bin. ab ortalaması 16 bin.

- almanya'da kişi başına 1.3 kitap düşerken türkiye'de 5 kişiye 1 kitap düşüyor. ab ortalaması ise kişi başına 3 kitap.

- almanya nüfusunun yüzde 10'u halk kütüphanelerine üye iken türkiye nüfusunun yüzde 1'i üye. ab ülkelerinin halk kütüphanelerine üyelik oranı ise yüzde 25.

- toplam nüfusu sadece 7 milyon olan azerbaycan'da kitaplar ortalama 100.000 tirajla basılırken, türkiye'de bu rakam 2000 - 3000 civarında basılmaktadır.

- gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap alımı, ortalama 100 abd doları, türkiye'de ise bu rakam 10 abd dolarının altındadır.

- türkiye'de her 100 kişiden sadece 4,5 kişi kitap okuyor.

- japonya'da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. türkiye'de sadece 23 milyon.

- birleşmiş milletler insani gelişim raporu'nda, kitap okuma oranında türkiye, malezya, libya ve ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sırada.

- japonya'da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, fransa'da 7. türkiye'de ise yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor.

- türkiye'de yüksek öğrenim görenlerin oranı 1965'e göre 14 kat arttı. ama yüksek öğrenim mezunlarının kitap okuma oranı 1965'in de altında kaldı.

not: bu alıntı her şeyi açıklıyor sanırım. niye bu kadar geri kaldığımızı araştırmamıza gerek yok. en büyük sebebi kitaba olan ilgisizliğimizdir. söylenecek başka bir söz yok. derhal kitap okumaya başlamamız lazım. ağlamakla olmaz bu iş. timsah gözyaşlarının hele hiç bir faydası olmaz. internete girmek yerine kitap okunabilir. vaktimiz yok diye bir şey söz konusu olamaz.

edit: adamım eksile sen eksile. kitap okumamaya devam et. bu bir yarış değil istatistiksel bilgidir. kitaplarda bilgi vardır ve bilgi kutsaldır.
bu kitap okumakla alakalı takıntı nedir anlamıyorum. X ülkedesinde şu kadar kişiye bu kitap y ülkesinde bu kadar kişiye o kadar kitap.. kitap okumak başka ülkelerle yarışmak için yapılan bir aktivite değildir, olmamalıdır. kitap okumak bir zevktir. eğer bu zevkin niye ülkemizde yerleşmediğini tartışırsanız orası ayrı bir konu ama insanları robot gibi görüp bu kadar kişi bu kadar kitabı illa okumalı demek sizin aslında o okuduğunuz kitapları boşa okuduğunuzu göstermekten başka bir işe yaramıyor. kitapların yakıldığı , öğrencilerin ilköğretimden itibaren sbs'ler öss'ler ile korkutulduğu, daha 8-9 yaşındaki çocukların önüne test kitaplarının atıldığı bir ülkede ne olmasını bekliyorsunuz ki? şu anda bir anket yapılsa acaba kaç aile çocuğunun test çözmesi yerine kitap okumasını seçer? sonra bu çocuklar üniversiteye gidince de onlardan kitap okumasını bekliyorsunuz, okumayanları da "boş gençlik, umursamaz gençlik" diye damgalıyorsunuz.
0 ın altında 10 derecedir, kaderdir, alın yazısıdır. Olasılık problemlerinde 0 yani imkansız olarak nitelendirilen duruma çok yakındır. ingilizlerin kıçlarıyla gülmekten sıkılıp başka bir taraftan gülmenin yolunu aramaktan 2. bir coğrafi keşiflere neden olmak üzere olan hadisedir. nitekim bizler hala kitap okumuyoruzdur, bu gidişle de okumayacağızdır. aynı durum yüzünden de google da her yazana inanan insanlar olarak larry page e para kazandırmaya devam edeceğizdir.
her zaman cahil insanın önemini anlamayacağı ve açıklansa bile anlamak istemeyeceği orandır.
yok denecek kadar azdır.