bugün
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması17
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var14
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- anın görüntüsü12
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama11
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- gideon reid morgan jj45
- abber'ın ruh hastası olması22
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği18
- babalar günü16
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi13
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu12
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- diamond tema11
- memati192310
- sevgiliyle aynı evde yaşamak8
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel11
- ups boobss nickli yazar29
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya11
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi10
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
bir hüseyin nihal atsız makalesidir.
--spoiler--
türkiye 1040ta dandanakan savaşından sonra horasanda kurulmuş, iran, irak, azerbaycan ve anadoluyu daha sonra ele geçirmiştir. türkiye tarihinin on beşinci yüzyıl sonlarına kadar olan bölümü türk-rum savaşı olarak özetlenebilir. çünkü, daha devlet kurulmadan, çağrı beğin birkaç bin atlı ile, aradaki gazneliler imparatorluğu topraklarından geçerek bizansa yaptığı akınla başlayan savaşlarda karşımızdaki düşman hemen hep bizans veya ona bağlı ermeni, gürcü beğlikleri olmuş, bizans toprakları adım adım fetholunarak imparatorlukları ortadan kaldırmıştır.
bizans, aslında doğu roma imparatorluğu idi. eski yunan dil ve kültürünün ehemmiyeti rum nüfusun çokluğu dolayısıyla devlet latinlikten çıkıp grekleşti ve ortodoksluğun da milli din haline gelmesiyle ayrı bir milliyet doğdu.
türkler tarafından yok edilen rumluğun yeniden dirilmesi on dokuzuncu yüzyıl ortalarına doğru, türklüğün en güçsüz zamanında ingiltere, fransa ve rusyanın yardımıyla olmuştur. hristiyanlık taassubu, türk düşmanlığı ve eski yunan hayranlığı dolayısıyla yunanı diriltenler onun eski yunanla hiçbir ilgisi kalmadığını düşünmemişlerdi. türkiye türkleri daha avrupaya geçmeden kuzeyden gelen islav ve arnavut yığınları moraya doğru göçüp yerleşiyor, kötü idare ve sefalet yüzünden yok olan greklerin yerini dolduruyordu. hatta yunam bağımsızlığı sırasında atina çevresindeki birçok köylerde arnavutça konuşuluyordu.
yunanlılar, bu hristiyan arnavutları metodlu bir çalışmayla rumlaştırdılar ve eski bizans imparatorluğunu diriltmek ülküsüyle daima türklük aleyhine bir siyaset güderek günümüze kadar geldiler.
20 temmuz 1974 cumartesi günü başlayan kıbrıs askeri harekatının asıl sebebi yine aynı megalo idea, aynı bizans hülyasıdır. dünya gazeteleri, bu savaşın sebebi olarak yunanistandaki cuntanın maceracılığını ileri sürüyorlar. biz aynı fikirde değiliz. yunanistanda hangi rejim hakim olursa olsun, yunanistan türkiye ile istediği dost ve müttefik bulunsun, büyük devletler ona ne kadar çatarsa çatsın, onların sabit fikirleri megalo ideadır. batının şımarık ve ahlaksız çocuğu olan yunanistan kolay başarılara alışmıştır. 1897 ve 1919-1922de türkiye ile, 1940ta almanya ile yaptığı savaşları kaybettiği, yalnız 1912-1913 balkan savaşını kazandığı halde durmaksızın büyümüş, büyüdükçe iştahı artmıştır. hayvan nevileri arasında bir kör sıçan vardır ki günde kendi ağırlığının iki üç misli yemek yemezse ölür. yunanistan, galiba o kör sıçanın neslinden gelmektedir.
türk ordusu kara, deniz ve hava kuvvetlerinin örnek iş birliğiyle adaya çıkarken maç şartlarına harfiyen riayet ettiği halde yunanlılar yine favl üstüne favl yapmışlar, londra andlaşmasıyla adada bulunan 950 kişilik alaylarını yerli rumlarla berkiterek aynı andlaşmayla adanın batı bölümlerinde dağınık ve himayesiz olan türk köylerine saldırarak kadın, çocuk demeden öldürmüşlerdir.
buna karşılık türkiye adaya sevkedeceği yiyecek maddelerini türk, rum ayırımını yapmadan dağıtacağını ilan etmiştir.
işte iki millet arasındaki karakter farkı işte batının hayran olduğu şanlı helenlerin bugünkü şüpheli torunlarının ahlakı
rumlar birkaç yıl önce de, katil papaz makariyos zamanında adada bir türk kırgını yapmışlardır. hele türk doktorunun bir banyo içinde öldürülen üç masum ve güzel yavrusunun resimleri görenleri ağlatmıştı.
bunu yapan millete acınır mı? rumlara insan gözüyle bakılabilir mi? onlar londrada başbakan eceviti kucaklayarak bizi kurtarsın diye gösteriş yapar ama eline fırsat geçiren rumun yapacağı şey türkü arkadan vurmak kadın, çocuk öldürmektir. rum demek akrep demektir. akrep nasıl, kendisine iyilik olsun diye derenin karşı kıyısına geçiren kaplumbağayı sokmuş ve ne yapayım, huyum böyle demişse, rum da aynı şekilde türk düşmanlığı huyu ile yuğurulmuştur.
kıbrıs davası ergeç bir çözüm yoluna girecektir. nasıl gireceğini bilemiyoruz. çünkü bizim için kıbrıs davasının çözümü ancak kıbrısın türkiyeye katılmasıyla mümkündür. bugün bu kadarı olamayacaktır ama türklük ülküsüyle yetişen bir gençlik var ki onlar yarın bu ülküyü gerçekleştirirler.
yazıyı bitirirken, girneye yapılan saldırıda alayının başında şehit olan albay karaoğlanoğlu ibrahim beğin şahsında bugünkü şehitlerimizi saygıyla anar, elli milyon şehidin yanına giden yiğit askerimize tanrının esirgenliğini, gazilerimize güç vermesini isteriz.
şehit albayın oğlu teğmen kürşadı da teğmenlik rütbesinden sonra şehit oğlu rütbesini kazandığı için kutlar, babasının ve taşıdığı ulu adın izinde gitmesini bekleriz.
tanrı türkü korusun.
ötüken, 22 temmuz 1974, sayı: 8
--spoiler--
--spoiler--
türkiye 1040ta dandanakan savaşından sonra horasanda kurulmuş, iran, irak, azerbaycan ve anadoluyu daha sonra ele geçirmiştir. türkiye tarihinin on beşinci yüzyıl sonlarına kadar olan bölümü türk-rum savaşı olarak özetlenebilir. çünkü, daha devlet kurulmadan, çağrı beğin birkaç bin atlı ile, aradaki gazneliler imparatorluğu topraklarından geçerek bizansa yaptığı akınla başlayan savaşlarda karşımızdaki düşman hemen hep bizans veya ona bağlı ermeni, gürcü beğlikleri olmuş, bizans toprakları adım adım fetholunarak imparatorlukları ortadan kaldırmıştır.
bizans, aslında doğu roma imparatorluğu idi. eski yunan dil ve kültürünün ehemmiyeti rum nüfusun çokluğu dolayısıyla devlet latinlikten çıkıp grekleşti ve ortodoksluğun da milli din haline gelmesiyle ayrı bir milliyet doğdu.
türkler tarafından yok edilen rumluğun yeniden dirilmesi on dokuzuncu yüzyıl ortalarına doğru, türklüğün en güçsüz zamanında ingiltere, fransa ve rusyanın yardımıyla olmuştur. hristiyanlık taassubu, türk düşmanlığı ve eski yunan hayranlığı dolayısıyla yunanı diriltenler onun eski yunanla hiçbir ilgisi kalmadığını düşünmemişlerdi. türkiye türkleri daha avrupaya geçmeden kuzeyden gelen islav ve arnavut yığınları moraya doğru göçüp yerleşiyor, kötü idare ve sefalet yüzünden yok olan greklerin yerini dolduruyordu. hatta yunam bağımsızlığı sırasında atina çevresindeki birçok köylerde arnavutça konuşuluyordu.
yunanlılar, bu hristiyan arnavutları metodlu bir çalışmayla rumlaştırdılar ve eski bizans imparatorluğunu diriltmek ülküsüyle daima türklük aleyhine bir siyaset güderek günümüze kadar geldiler.
20 temmuz 1974 cumartesi günü başlayan kıbrıs askeri harekatının asıl sebebi yine aynı megalo idea, aynı bizans hülyasıdır. dünya gazeteleri, bu savaşın sebebi olarak yunanistandaki cuntanın maceracılığını ileri sürüyorlar. biz aynı fikirde değiliz. yunanistanda hangi rejim hakim olursa olsun, yunanistan türkiye ile istediği dost ve müttefik bulunsun, büyük devletler ona ne kadar çatarsa çatsın, onların sabit fikirleri megalo ideadır. batının şımarık ve ahlaksız çocuğu olan yunanistan kolay başarılara alışmıştır. 1897 ve 1919-1922de türkiye ile, 1940ta almanya ile yaptığı savaşları kaybettiği, yalnız 1912-1913 balkan savaşını kazandığı halde durmaksızın büyümüş, büyüdükçe iştahı artmıştır. hayvan nevileri arasında bir kör sıçan vardır ki günde kendi ağırlığının iki üç misli yemek yemezse ölür. yunanistan, galiba o kör sıçanın neslinden gelmektedir.
türk ordusu kara, deniz ve hava kuvvetlerinin örnek iş birliğiyle adaya çıkarken maç şartlarına harfiyen riayet ettiği halde yunanlılar yine favl üstüne favl yapmışlar, londra andlaşmasıyla adada bulunan 950 kişilik alaylarını yerli rumlarla berkiterek aynı andlaşmayla adanın batı bölümlerinde dağınık ve himayesiz olan türk köylerine saldırarak kadın, çocuk demeden öldürmüşlerdir.
buna karşılık türkiye adaya sevkedeceği yiyecek maddelerini türk, rum ayırımını yapmadan dağıtacağını ilan etmiştir.
işte iki millet arasındaki karakter farkı işte batının hayran olduğu şanlı helenlerin bugünkü şüpheli torunlarının ahlakı
rumlar birkaç yıl önce de, katil papaz makariyos zamanında adada bir türk kırgını yapmışlardır. hele türk doktorunun bir banyo içinde öldürülen üç masum ve güzel yavrusunun resimleri görenleri ağlatmıştı.
bunu yapan millete acınır mı? rumlara insan gözüyle bakılabilir mi? onlar londrada başbakan eceviti kucaklayarak bizi kurtarsın diye gösteriş yapar ama eline fırsat geçiren rumun yapacağı şey türkü arkadan vurmak kadın, çocuk öldürmektir. rum demek akrep demektir. akrep nasıl, kendisine iyilik olsun diye derenin karşı kıyısına geçiren kaplumbağayı sokmuş ve ne yapayım, huyum böyle demişse, rum da aynı şekilde türk düşmanlığı huyu ile yuğurulmuştur.
kıbrıs davası ergeç bir çözüm yoluna girecektir. nasıl gireceğini bilemiyoruz. çünkü bizim için kıbrıs davasının çözümü ancak kıbrısın türkiyeye katılmasıyla mümkündür. bugün bu kadarı olamayacaktır ama türklük ülküsüyle yetişen bir gençlik var ki onlar yarın bu ülküyü gerçekleştirirler.
yazıyı bitirirken, girneye yapılan saldırıda alayının başında şehit olan albay karaoğlanoğlu ibrahim beğin şahsında bugünkü şehitlerimizi saygıyla anar, elli milyon şehidin yanına giden yiğit askerimize tanrının esirgenliğini, gazilerimize güç vermesini isteriz.
şehit albayın oğlu teğmen kürşadı da teğmenlik rütbesinden sonra şehit oğlu rütbesini kazandığı için kutlar, babasının ve taşıdığı ulu adın izinde gitmesini bekleriz.
tanrı türkü korusun.
ötüken, 22 temmuz 1974, sayı: 8
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar