bugün

9 fav gelmiş, bu kadar çok mu darbe taraftarı var. tamam biz yaşamadık da, hiç mi duymadınız ülkenin bir darbede ne hale geldiğini. aklınızı peynir ekmekle mi yediniz lan, halkına kurşun sıkan, meclisi bombalayan asker görünümlü şerefsizlerin ülkeyi yönetmesini bu kadar çok mu istiyorsunuz?
yok bence aramayacağız. kıyasladık. bir puanla darbeciler daha kötü çıktı. hemen hemen aynı ama bu daha kötü.

(bkz: erdoğan diktası mı asker diktası mı)
ülkede demokrasi olmadığına dair üç kanıt istesem? çok mu olur? peki bir kanıt?

bu konuda çok yazı gördüm. çok kişi yanımda konuştu. hepsine de sordum, demokrasi olmadığına dair kanıtın nedir? hiçbirinden cevap alamadım.

2002'den önce türkiye'de daha iyi olup da şimdi daha kötü olan ne vardır?

yine cevap alamadım.

yani düşünmeden, kendilerine ezberletilen sloganlarla konuşanlar var ve herkesi kendileri gibi sanıyorlar!

edit: eksileyen zekilerden cevap alamadım. hiç bir zaman slogansız adam akıllı konuşanını görmedim. mutlaka gerçeği(!) görüp de anlatabilecekler vardır.

mı?
Ne askeri amınakodumun malı feto yönetecekti ülkeyi diye cevaplanması gerekir.
demek ki darbeci generalleri de bu fikirlerle uyuttunuz. aferin bravo iyi kandırmışsınız. sahibine bilinçsizce bağlanan --köpek-- olsa olsa sizin gibi düşünenler olur. fikrin namussuzu, ihaneti görüp bilen, yaptığı ihanete bahaneler üreten ve hala daha milleti kandırmaya uğraşanlardır. siz salak olabilirsiniz ama millet salak değil.

edit: köpeklerden özür dilerim. köpekler çok şerefli hayvanlardır. lakin teşbihte hata olmaz.
darbeyi yapan askerlerimiz değiller. önce
bundan emin olalım.
ordumuzun üçte ikisi omurgası sağlam
atatürkçü, general ve paşalardan
oluşuyor ve onlar da dimdik ayakta
duruyorlar.
darbeyi yapanlar, fetonun zamanında
orduya yerleştirdiği, binbaşı vs. olmuş
asker görünümünde terör örgütü
üyeleri. ordunun içinde kamufle
olmuşlar. kendılerini gizlemişler.
içkiler içmişler vs. modern hayat sürmüşler
diyelim. içki içmek modern hayat sürmek
değil de,
hani dinciler içki kullanmadığı için
söylûyorum.
neyse.

zamanında akp de bu yapılanmaya izin
verdi. hatırlayalım
rte ne istedilerse verdik,
ne istedilerse yaptık diyordu fetö için
meydanlarda.
belli ki bu fetöcüler
çok iyi kamufle olmuşlar ki, küstüklerin-
den sonraki iki senedir tespit edemediler
kimliklerini, kendileri bile.
ister laik olsun, ister başka kesim olsun,
insanlık eğer zorunlu kalınmadıysa,
her zaman darbelere karşıdır.
zorunluluktan maksatim, memleket
kan gölüne dönmüştür, yapılacak
başka bir şey kalmamıştır. kötünün
iyisidir.
bu hain darbede amaç sadece tayyip
erdoğana yönelikti.
hükümetin gidışatında sorun varsa
biz halk olarak sandıkta cevabını
verirdik.
baskı ile zorba ile hiç bir güç
halka istemediği yönetim şeklini
dikta edemez.
atatûrk' ün söylediği gibi
" egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
askeri lise sınavlarını sınavdan bir gün önce birileri tarafından soruları elde edip çözerek orduya katılmışların, sonradan birileri tarafından yükseltilmişlerin yaptığı bir darbe girişimini akpli olsamda olmasamda onaylamam.
darbeyi aramak soz konusu olamaz. ulke ekonomisini 20 yil geriye cektigi icin darbenin hicbir yarari yoktur.
cemaatçilerin darbesi başarılı olsaydı, laikliğe dair ne varsa yok edilecekti. cemaatçiler dediğin yarı akp li insanlar ve akp liler çoğu bunlardan yetişme. zihniyet aynı. o yüzden darbeyi desteklememek sekülerler için daha mantıklıydı. nitekim kemalist paşaların fetocuların tezgahını bozduğunu da duyuyoruz ve doğru olma ihtimali var bunun.

bir şeriatçı yerine başka bir şeriatçıyı istemek mantıksızıdr.
En kotu yonetim en iyi darbeden iyidir cumlesi geldi aklima.

Demokratik yollardan sandikta yiyemediginiz boklari darbeye mal eden gruptan ote degilsiniz.

Halkin birlik olmasi da sizi ayri kudurtuyor cunku aklinizda hala sandik var sizin. Oylar akpye kayacak diye akliniz gotunuze giriyor.

Meydana cikan chpli eger akpye kayacak kadar chpliyse ona yaziklar olsun zaten.
Dikkat edilmesi gereken baslik. Sozluk pitirciklari basligi acanin ne demek istedigini iyi anlayamamislar. Kafaniz hep iyilige calisiyor.
cevap için çok teşekkürler.

b.russell'ın sözünü ben de diğerleri için düşünüyorum. neden?

2. konudaki rektör atamalarıyla ilgili:

sadece bir tane link gönderiyorum. bu linkin anlamı şu. evet şimdi oluyor ama ahmet necdet sezer zamanında da, daha öncesinde de olmuştu. az da yapılmadı. cumhurbaşkanları bunu yapıyor.

öncekilerin yapmasını gözardı edip şimdikinin yapmasını demokrat olmadığına dair bir kanıt olarak sunmak doğru mu?

http://www.memurlar.net/haber/115842/
işte Sezer'in atamalarından bazıları başlığının altında yaptığı atamaların bir kısmının listesi var. 2 oy, 4 oy, 8 oy alanları rektör olarak atamış.

birinci olan aday cumhurbaşkanına bildirilmez. ilk 6 yöke gider, yök de seçtiği üç rektör adayını cumhurbaşkanına gönderir.

1. konuyla ilgili.
hükümet kurabilmek için 276 milletvekili sayısının bulunması gerekiyor.

7 haziran seçimlerinde partilerin mv sayıları:

Ak Parti: 258
CHP: 132
MHP: 80
HDP: 80

Cumhurbaşkanı önce doğal olarak Ak Parti'ye verdi bu görevi. Ancak onlar kuramadılar.

Sonra muhalefete vermesi istendi.

CHP + MHP ya da CHP + HDP, toplamda 212 milletvekili yapar ki hükümet kuramazlar.

HDP ve MHP'nin aynı hükümette yer alacağı bir formülle ancak hükümet kurulabilirdi. Kurabilirler miydi? Ne olurdu? Belki Cumhurbaşkanı maceraya atılıp denemeliydi.

Ayrıca pkk ile mücadelenin başlamasıyla ilgili çok şey söylenebilir.

yani siz öyle olduğuna inandığınız için "ak parti oy oranını arttırmak için yaptı" diyebilirsiniz. tabii o dönemde yapılan hain saldırılar, Ceylanpınar'da iki polisin evinde şehit edilmesi gibi konular da var.

sonra hainler hendek terörü başlattılar. devlet de "seçime gidiyoruz bunun bize yarayacağı sanılabilir" demedi. teröristlere cezasını verdi, veriyor.

benim düşüncelerim bunlar hocam. herşey süt liman olmayabilir, ak partinin yaptığı herşey doğrudur demiyorum. ama tek taraflı düşünmemek lazım. şimdiye kadar gelen hükümetlerin içinde en çok doğruyu yapan hükümet olduğunu düşünüyorum.
16 yaşında olayı çözmüş zibidi.
inanmış gibi yapalım da gitsin.
darbeler ne yazik ki hic bir zaman iyi olmamistir. bu son darbe girisiminin de eger gerceklesmis bir darbe olsaydi; ülkeyi ve ülke halkini aydinlik bir gelecege götürmiyecekti. aksine; daha da karanliga götürüp, bütün halkin askerden daha da nefret etmesini saglayacakti.

peki darbe girisimi engellendi, her sey güllük gülistanlik mi oldu?
hayir, aksine bu darbe girisimi ile sivil darbenin yolu daha da acilmis oldu.
(bkz: iki ucu boklu değnek)

halkin artik bireysel özgürlüklerini ögrenmesinin zamani geldi de geciyor bile. halkin gelecegini kendisinin tayin etmesi de yine halkin kendi elinde olmali. yüksek oranda bilincsiz bir halka sahibiz. okuma yazma oraninin gecmis yüz yilda artmasi ile cehaleti ne yazik ki yine de yenemedik. cünkü; sorma ve sorgulamaktan aciz bir halka sahibiz. tarih boyunca kendi kendini yönetmekten daha cok yönetilmeye muhtac bir toplum olmusuz. illaki bir lider, illaki bir öndere sahip olmamiz gerekiyormus izlenimi verilmekte. bir ev icerisinde bütün yük nasil aile babasinin (aile reisi) üstüne biniyorsa ve bu babada agresif tavirlar segiliyorsa; ayni sekilde ülke yönetimini devrettiginiz kisilerde de bunu gözlemlemek mümkün olabiliyor ve hatta daha da ileri gidip; egosuna yenik düsüp, ummadik isler yapabiliyor.

bu yüzden halkin sadece askeri degil, ayni anda sivil darbeyi destekleyenleri de elestirmesi ve yargilamasi gerekmektedir. bu da halkin kendi ayaklari üstünde durdugunu ve bunu bildigini gösterir. böyle yönetime gecmis kisiler istedikleri gibi at kosturamazlar.
asker kötü de ülkeyi yönetenler iyi mi? asla. ülkeyi yönetmeleri icin halk tarafindan görevlendirilmis kisiler, ülkeyi iyi yönetemedikleri icin bu darbe girisimi gerceklesmis ve diplomasiden uzak kalindigi icin de bir cok canin yok olmasina sebep olunmustur.

zor durumda kalindiginda problemin kendisini konusmaktan vazgecip, promleme cözüm üretilmedigi sürece; sirtimizi ya askere yada o anki hükümete dayamak zorunda degiliz. kendi ayaklari üzerinde durabilen bir halk olmadigimiz sürece; yöneten de bol olur. bu yüzden olabildigince adabiyla cözümler tartisilmali ve bilinmeyenler bilenler tarafindan bilmeyenlere anlatilmali. ancak; bu sekilde cehaletimizi yenip, arastirmayi, sormayi ve sorgulamayi ögrenerek hakimizi arayabiliriz.

özetle: polis de, asker de, yöneten de sen kendin olmalisin!
Olabilme ihtimali çok yüksek durum zira akp bu süreçte topladığı güçle başkanlığı getirecektir ve başkanlık geldiğinde tsk tamamiyle tayyibin kontrolunde olucak. Hayırlısı olsun.