türbanlı biriyle evli olmak

kafayı türbanlılarla bozmuş yazar kişisine başlık konusu olmaktır.

türbanlılar da bu ülkenin vatandaşıdır ve ötekileştirilmemeleri gerekir.
anadolunun genelinde muhafazakar kesimin muhafazakar olmayanlara karşı hiç de hoşgörülü olmadığı , gayet de baskıcı olduğu bir gerçektir. türbanlılara karşı tepkinin temelinde muhafazakar kesimin hoşgörüsüzlüğüne karşı tepki yatar.

türbansız biriyle evli olmakla aynıdır. evlilikte "önemli olan kapattıkları bez parçası mı, yoksa kapattıkları şeyin içinin dolu olması mıdır?" diye sorgulayamayan insanların rahatsız olabileceği durumdur.

evinde yemeğini yapan çoluk çocuğuyla ilgilenen bir hanıma sahip olmaktır.

türkiye'de yaşıyoruz. cinsel açlığın en fazla olduğu ülkelerden birindeyiz.

kim kot pantolon ya da etek giyen karısının götüne kimsenin bakmadığını söyleyebilir? elbette ki herkes bundan rahatsız olmayabilir, tercih meselesidir. bundan rahatsız olan erkeklerin bu konuda da içi rahattır.

gördünüz mü? bu tarz karşı tezler üretmeye sevk eden başlıktır.
bakın farklı yerlere çekmiyorum konuyu.

namusun türbanla ölçülmeyeceğini daha önceki yazılarımız da belirtmiştik!!!!!!!!!!! (buraya birçok ünlem koydum ki bazı malların dikkatini çeksin.)

ama kalkıpta "karşınızda size kadınlık yapmayan ancak buna karşılık birçok isteği olan birini bulacaksınız. aynı evde nikahlı eşine ayıp diyebilecek kadar cesaretlidirler" gibi deli saçması sıçarsanız karşıt fikirleri ateşlersiniz. burada ki yorumun ne kadar sığ, saçma ve provokatif olduğunun farkındasınız biliyorum.

off sözlük işte...klavyenin kemiği yok ki...

karşında iki kelam edemeyecek kadar cühela adam, burada klavyeyi parçalıyor...

allah insanın beynine başörtüsü takmasın denilecek durum. başı örtülü akrabam da var, eşim dostumda... sayıları çok az ama var. ama beyinlerinde yok eşarp, severim hepsini hem de çok...

kocasına da türban takması için baskı yapmadıktan sonra sorun olmayacak durumdur.

kadın yerine türbanla evlenildiğini sananların , ilginç bulduğu olay ...

(bkz: herkesin görüşüne saygılı olmak)

öyle yada böyle farketmez önemli olan evli olmaktır.

sokaklarda garip bakışlara gebe kalkmaktır.

namusuna maksimum özeni gösterdigini düşündügünüz birisi ile evlenmektir.allahjın koydugu kurallar çercevesinde bir kadınla evlenme nedenlerinde sayılan 4 özellikten en çok makbul olandır namuslu olması, başını açan namussuz demek degildir bu elbette, bizim ülkemiz gibi, okumak istiyorsan basını örtemezsin, çalışmak istiyorsan örtemessin vb.

ama palaja gidip bikini giyen bir anne ben hayal edemiyorum, anne başka bir şey, dogurmak yetmez, allahını tanımayan bir evladın varsa sen ömrünü nerde harcadın titre derler adama.

tercih meselesidir(bunu problem gören "yobazlar" için).

türbana sempati duymayan birisi olmama rağmen objektif olarak baktığımda nudist biriyle evli olmaktan daha iyi olsa gerek durumdur. en azından teşhirci olmaması açısından sokakta başınız belaya girmeyecek.

"beğenmeyen küçük oğluna almasın"dedirtir.

bayanla evli olmanın göstergesidir.

extra olarak sex den önce bir de türban çıkarma olayı yaşanır.* *

durum olarak türbansız biriyle evli olmaktan farkı olmayan durumdur. hatta hollandadaki bazı erkekler için diğer bir erkekle evli olmaktan farklı olmayan durumdur. yeterki insan mutlu olabileceği hayatını güzel ve dolu dolu geçirebileceği biriyle evlensin. * *
ayrıca insanın türbanından önce insanlığının değerlendirilmesi gerekir. *
*

arkadaşlar, önce şunu belirtmek isterim ki türban kelimesi, fransızcadan dilimize gelmiş bir kelimedir.

bu ülkede türbanlıları sevmeyen, namaz kılanlara hacı hoca diyen insanların, neden bu şekilde tepki verdiklerini sizlere açıklamak istiyorum.

içki içen birine muhafazakar birinin ayyaş ve içkici demesi,

namaz kılana diğerlerinin yobaz demesi,, örümcek kafalılar demesi.

gece hayatı olan insanlara cehennemlik gözü ile bakılması ve bu konuda her yerde söylemlerde bulunulması ve daha saysak ta bitmeyecek sebepler.

bu sebeplerden dolayı sağcı ve solcu ayrımı yapılan bir toplum olduk çıktık.

aleviforum da bir alevi arkadaşımız demiş ki; "ya bu sünniler bizden ne istiyor. neymiş efendim biz namaz kılmıyomuşuz, biz ramazanda oruç tutmuyomuşuz. sünnilerdende bir çok namaz kılmayan ve oruç tutmayanlar var. gitsin onları yola getirsinler demiş."

bende sünniyim ve arkadaşa aynen katılıyorum.

içki içen arkadaşlarım da var sadece o ortamlara girmediğimi söylüyorum ve arkadaşlığım devam ediyor.

tanzimattan beri batılılaşma var. topluma bir bakın ki kapanan kadınların yüzde sekseni artık açık olanlardan daha vahim durumda. vücut hatları daha fazla belli olacak giysileri giyiyorlar. bu kapanma değildir. her açık namussuz, her kapalı da namuslu diye bir konu da söz konusu değildir.

önemli olan insanın yüreğinin temiz olmasıdır. kimse merak etmesin ,, kapananan kadınlar kesin cennete gidecek, kapanmayanlar da cehenneme gidecek diye bir şey yok,,

önemli olan kul hakkıdır. bu başlığı açan kimse yanlış başlık açmış. bu insanların daha önenmli öncelikleri var. evine ekmek götürebilmek gibi..

Kimsenin bir şey söylemeye hakkı olmadığı durumdur.Ama ortada bir diretme söz konusuysa çevreye karşı işte orda durulması gerekilen durumdur

bireyin kendi tercihidir.
alan razıysa ellere nesidir.
türban durumu evde de sürüyorsa eşinin % 15' ini falan görememek demektir.

o kişiyle aynı çizgide yer almaktır.

baş örtüsüyse o ayrı. lakin türban ise er kişi için zor yıllar demektir. ter kokusu hiç geçmez, kafayı allah kitapla bozduklarından kişisel temizlik ve bakımlarına zerre özenmezler, sapsarı dişlere porselen kaplatılıncaya kadar tahammül etmek zorundasınız. eğer aynı siyasi görüşü paylaşmıyor iseniz o daha fena. dakika başı atatürk'e hakaret, laik aydın kesime sövgü, akp'ye ve yobazlara övgü ve benzeri sinir bozucu ilk insan davranışları.

öte yandan türbanlıyla evlenen kişi ya aynı kafa yapısına sahip bir şakirt ya da türbanlı fantezisi olan bir bel kıran olabilir. her iki cins yaşam formu da zararlıdır. uzak durulmalıdır.

hani türkiye özgür bir ülkeydi? ben nasıl ki ateist, hristiyan veya yahudi olanların bayramlarda tatil yapabilmesi konusunda ağzımı açmıyorsam; bu konuda da hiç kimse birşey söyleme hakkına sahip değil.

tüm türbanlıları kitleler halinde peşinde sürüklediğini zanneden fındık kadar beyine sahip insanların, türbanlı insanları karalama amaçlı saldırılarıdır.

eski bir söz vardı;
kim takar* kamboçya kaymakamını?

sen küçükken o kadar hayal kur.''bi evlenim evde donsuz gezdircem valla'',''düzenli sevişme hayatı ''falan diye aklında kur kur sonra git kumaşa nikah kıy.Herkesin tercihi kendine tabikide ama akıl var mantık var.