bugün

Adaletli olması açısından her ikisinin de kamu alanlarında serbest bırakılması durumudur.
Böylece isteyen üniversiteye ve kamu kuruluşlarına türbanla girebileceği gibi, isteyen de bikiniyle girebilecek, tam bir eşitlik ve adalet sağlanmış olacaktır.
yurdum insanının bir özgürlüğün sağlanması veya bir yasağın ortadan kalkmasını sidik yarışına dönüştürmeden yorumlayamadığının bir başka ispatı olan öneri ifadesi.
kesinlikle adil...
tecavüz sebebi. türban düşmanları türbanlıya, dinciler bikiniliye, sonra hepsi uşağa.

uludağ sözlük seviyesi için not: uşak burada toplumu, ülkeyi temsil ediyor.
eğer bikini ile gidebilmeyi ve yurdumun abazanlarının bakışlarından rahatsız olmadan çalışabilmeyi göze alan var ise bencede bırakın serbest olsun.
8 zeka yaşı seviyesinde birinin harika tespiti.
bakalım kanun ne diyor;

3670 sayılı kanunun 12. maddesi: "yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile; yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir."
(kanun hala yürürlüktedir.)

kanunu yapan senin gibi cinleri düşünmüş. kanun koyucu burada diyor ki, sokakta yani beyazıt meydanında ne giyilebiliyorsa aynısı üniversitede de giyilsin. anayasa mahkemesi de bu kanunu kabul ediyor. yalnızca başörtüsü hakkında kendince yorum yapıyor. kanun dururken yorumun uygulanması garabetine girmeyeceğim. ancak hala başörtüsü serbest olursa mayo ve bikini hehöhe diyenlere cevap verenler var. kanunda "yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile" diyor. plaj dışında mayo ile gezmek dünyanın her yerinde garip karşılanır. bununla ilgili belediyenin çıkartacağı bir düzenleme bile yeterlidir. bu konularda her şey yasalarla anayasalarla düzenlenmez.
plaj dışında mayo ile gezmek dünyanın hiç bir yerinde yasak değildir. ya da gezdiğimiz dünyalar aynı dünyalar değil.

türkiye dahil hiçbir ülkede plajlarda mayo giyilir diye bir kanun yoktur. mayo sadece plajda giyilir gibi bir kanun olmadığı gibi.

başörtü meselesi bir sorun değildir. sorun başörtülülerin ve bunları sömürenlerin istedikleri şeyin özgürlük değil ayrıcalık olmasındadır.

bikini ile mayo ile gezmek yasak olsun ama başörtüsü ile gezebilelim demeleridir sorun.

sorun küçücük arap aşığı çöl bedevisi fikriz sikri ahlakı ve zekası ile koskoca bir toplumu kandırabileceğini özgürlük deyince inandırabileceğini sanmaktır.

sikerler öyle başörtüsünü de öyle başörtüsü ayağından şeriat seviciliğini de.
maalesef ki anlamak istemediğimiz olay bu işte... kamu binaları her türlü insanın yararlanması için hizmet veren yerlerdir ve bu yüzden belli bir standart olması gerekir... başörtüsü bir kesimi simgelediği için serbest olmamalı başka herhangi bir siyasi görüş için değil... aynı şekilde bikini olayı biraz abartı olmuş ama mini etek veya başka bişey aşırılık olduğu için serbest olmamalı... ben asla başörtüsü olayına karşı değilim hatta bazı yerlerde daha fazla hak iddia edebilirler diye düşünüyorum ama kamu alanları belli çizgiyi korumak zorunda...
adildir. yakında fakültelerde denenmesini umduğum eylemdir.

hatta ilahiyat fakültelerinde imam hatip liselerinde bile uygulanmalıdır.

(bkz: türbana bikiniye özgürlük)
(bkz: okullarda alkol serbest olsun)
şekilcilik vücudunun her hücresine işlemiş yazar tepsisidir.

Osman Yüksel serdengeçti 1965 yılında dp den milletvekili seçilir. kravata oldum olası karşıdır. ve bir günden bir güne takmaz da.

bir gün bir konu üzerinde fikrini söylemek için meclis başkanından söz talep eder. kürsüye çıkıp konuşmak ister. meclis başkanı "sayın serdengeçti, meclis iç tüzüğü bu konuda kesin konuşmaktadır. söz talep edebilmek için kravat takmanız lazım. yarın kravatlı gelirseniz söz vereceğim. ancak bu şekilde söz hakkı veremem." hay hay der. ertesi gün yeniden söz ister. meclis başkanı " sayın serdengeçti dün nu konuyu netleştirmiştik. bugün yine kravat takmadığınız halde söz hakkı istiyorsunuz" deyince serdengeçti ayağa kalkar. "sayın meclis başkanım meclis iç tüzüğünü okudum. kravat bağlanması gerektiğini diyor ama nereye bağlanması şartını koşuyor ama nereye bağlanması gerektiğini söylemiyor. ben de belime bağladım. şimdi lütfen söz hakkı istiyorum." dierek şekilcilikle dalgasını geçmiştir.

teamüller söz konusu olduğunda kravat bağlanması mecburiyeti demek beraberinde nereye ve ne şekilde bağlanması gerektiğini de söylemektir. kravatın amacı ve bağlanış şeklinin teamülü oturmuştur.

bikini için de aynısı geçerlidir. nerede ne şekilde giyildiği, ne amaçla giyildiği malumdur. ya denize girerken ya spor salonunda ya solaryumda ya havuzda vs vs.

türban için de teamüller 28 şubata kadar oturmuşken, 28 şubat sürecinde herhangi bir kanun değişikliği yapmadan mevcut yasalar üzerinde yorum değiştirilerek sahte bir gerginlik çıkarılmıştır. o zamana kadarki teamül ise devlet memurları kanununa tabi ve dolayısıyla kılık kıyafet yönetmeliğine tabi kişiler işleri başında türban takamaz. bunun haricinde kalan kişilere ise herhangi bir kısıtlama yoktu. evet bir öğretmen, doktor, hemşire kısaca kamusal alanda hizmet veren bir bayan türban kullanamazdı eskiden beri. bu konudaki teamül oturmuştu. sonra yorumlamak için beynini değil götünü kullanan kişiler, üniversite öğrencilerini sanki kılık kıyafet yönetmeliğine tabiymiş gibi türban yasağı getirdiler. bu yasak hem yasalara hem teamüllere aykırıdır aslında. zira üniversite öğrencileri hizmet veren değil hizmet gören konumundadır. belediye otobüsü süren bayan sürücü işi başında türbanını çıkartır. ama belediye otobüsüne binen bir bayandan türbanını çıkarılması için istekte bulunulması da aynı şekilde yasal değildir. zaten öteden beri süren yargının siyasallaşması ve siyasi kararlar veriyor olmasının en bariz örneğidir. cehape istedi diye süte siyah diyen bir yargı elbette buna da kanunların ve yetki sahasının dışına çıkıp yorum yapacaktır.
üNiVERSiTE öğrencilerinin başörtüsü problemi yaşıyor olması bu ülkenin ayıplarından ve saçmalıklarından birisidir. ve acilen hiç bir başka şart gösterilmeden başörtüsü yasağı kalkmalıdır. üniversite öğrencisi bir bireydir ve birey olarak kendi hakkında kendi kararlarını vermek de özgürdür. dilerse başörtüsü takar dilemez ise takmaz. başörtüsü bir siyasi simge de olabilir. dilerse başörtüsünü siyasi simge olarak da kullanabilir. başka siyasi simgeler de var sonuçta.

ama br başörtülü ya da destekçisi tutup başklarının giyimlerine karışamaz. onların da dilediklerini yapma hakları olduğunu peşinen kabul eder.

tabi bu işin teorisi. hiç bir müslüman özgürlük talep ve isteklerinde samimi olmadığı ve dininin yapısı gereği olamayacağı için bikbik konuşmaları fayda etmez. yemiyoruz inanmıyoruz.

yargının siyasileşmesi ile başörtüsünün hiç bir alakası yoktur çünkü. zaten bir islamcı için yargının siyasallaşması sorun değildir, yargının başka siyasanın siyasası olarak siyasileşmesi sorundur.

zaten son yapılan anayasa değişikliklerin de de yargı siyasallaşmaktan kurtarılmamış sadece kendi kafalarında siyasallaşması sağlanmıştır.
"üniversitelerde başörtüsü yasağı kalkmalıdır" cümlesinde ki gizli özne "türban" ise kalkmamalıdır arkadaşım denilesi durum düşünce ve davranıştır. çünkü kendilerinin de dediği gibi kanunda kamusal alan olarak belirtilen yerlere üniversite kampüsleri girmektedir ve bu doğrudur. ancak kamusal alanda bu kişiler mevcut bulunan kılık kıyafet kanununa muhalefet ettiklerinin farkında mıdırlar acaba?
hayatları kanunları götlerinden anlamak olan bir kesmin demokrasi sazını kendilerine göre çalmalarından farklı bir durum söz konusu değildir. kaldı ki o türbanı takan kişi zaten en başta dinini seçme özgürlüğünden mahrum bırakılarak bir şeylere zorlanmış kişidir. yani türban için savundukları insan haklarından mahrum bırakılmıştır.

dinini inanışına göre değilde ailesine göre seçebilen bir zihniyet olduğu sürece türbanda sakalda densizlikte bitmez.
kamusal alan içerisine hastaneler ve belediye otobüsleri de girmektedir. kamusal alanda türban yasağı değil kılık kıyafet yönetmeliği uygulanmaktadır. ancak bu da hizmet görenler için değil hizmet verenler için geçerlidir. hizmet görenler için de yasak getirilecekse, hastanelerde de türban yasağı getirilsin. belediye otobüslerinde de yaska olsun. ama diğer yandan ayakkabıların boyalı olması zorunluluğu da gelsin. kravat mecburi olsun hizmet görmek için. uzun saç ve kirli sakal ve top sakal dahil olmak üzere sakalın tamamı yasaklansın. erkeklerde küpe yasak olsun. aşırı makyaj yasak olsun. etek boyu aşırı kısa olmasın.

mantık bu mantıksa buyrun size sizin mantığınız.
kamusal alan, sayısal alan, malavurumsal alan, kumsal alan gibi hepimizin örfi dayatmasına etik algı normalitesi itibariyle riayet ettiğimiz mekanların tamamını siktiredelim. evet bildiğin hele bunlar bir kenarda dursun diyelim. an itibariyle devletin mekanik gücünü haiz insan evlatları , yani bildiğin yasakçı algoritma avanesi, halihazırda kuruyası ellerinde ( kurudu da) bulundurdukları gücü kaybederse ve zıt yönde düşünen bir başka kitle bu gücü elde eder ve türban takmamak yasaktır derse ne bok yiyecekler acep? güç sahibi olmayı hak sahibi olmaya yeterli bir delil zanneden beleşten yönetici takımı ilelebed güçlü kalacaklarını mı sanıyorlar?
her kelimeyi sadece harflerin birleşiminden doğan bir kelimenin sözlük anlamı olarak algılayan halk bunu da en kısa zamanda sağlıklı dimağlarında değerlendirecektir.

-işyerlerine havuz mu yapacaklarmış? niye bikiniyle gidiliyor?
kapalı olunabiliyorsa pek ala açıkta olunabilir diye düşünüyorum ve sonuna dek destekliyorum.
Saçmadır, çünkü türban kamu alanında serbest oluyorsa, bikini de cami ve medreselerde serbest olmalıdır. cennet ve cehennem işleri birbirine karıştırılmadan herkes camiye gidebilmeli.
--spoiler--
aslında ben de isterim düşünmeden konuşmayı, güzel elbiselerle makyaj yapıp camiye koşmayı
--spoiler--
(bkz: al bi de buradan yak)
başörtüsü ile girilen imam hatiplerde erkeklerin küpe takması serbest mi sorusuna verilecek olan yanıtlar herşeyi ortaya çıkaracaktır bu tartışmada. evet ya da hayır bile yeterli lan o derece.
(bkz: düz mantık)

orta öğretimi tartışmaya katan kim? küpe liselerde serbestti de imam hatip liselerinde mi yasaktı tek?

peheeey.

türban yasağının üniversite öğrencilerini kapsamasının yasal bir dayanağı yoktur. yahu vardır desin bir kişi de. aha lan aha bak burada körün göz mü desin gözüme soksun kanunu. yok işte. yok. toplumsal uzlaşı mı? % 20 yasağı savunuyor % 80 karşı. siyasi simge mi? hangi partinin siyasi simgesi? sırf bir partinin görüşü "türban siyasi simgedir." demek diye bunu siyasi simge olarak algılıyor diye bu böyle midir? yarın bu görüşteki insanlar içlik dona da siyasi simgedir diyecek olsa? yarın başka bir parti erkeklerin kğpe takmasına siyasi simge diyecek olsa?

hayır türban dini bir gerekliliktir diyenlere başörtü diye diretenler sanki normal yaşmağı kabul ediyor da... maksat üzüm yemek değil ki maksat bağcı dövmek. geçtik dövmeyi tecavüz etmek.

hadi dedik siyasi simge bu. üniversitelerde siyasi simge mi yasak? bozkurt rozeti, üç hilalli anahtarlık, 6 oklu anahtarlık vs yok mu taşıyan? asıl o açık açık siyasi simge.

hepsi bir yana simge de simge. sıçayım simgenize. yahu sen bunun başını açtırsan dahi o fikir bu insanın kafasının içinde. ne olacak şimdi? kampus kapılarında beyin nakli mi yaptıracaksın türban ile gelen kıza? çağdaşlaşmak. sanki o kadar gelişmiş ülkeyiz de aya koloni kuracağız ama türban ağırlık yapıyor diye gidemeyeceğiz. sanki o kızlar türbanını çıkartınca aya roketsiz gideceğiz. konuştuğumuz tartıştığımız şeylere bak. kimse demiyor ki üniversitelerde bilim yok bol bol filim var. hocalar bilim yapmak yerine araklama derdinde. elinin altındaki internetten sağdan soldan arakladığı fikirleri uyarlayıp tekrar yeniymiş gibi sunuyorlar. hani icatlar? hani buluşlar? ha pardon mucitlerimizin iş yapanları zaten ülkeden kaçmak için fırsta arıyorlar rahat rahat bilimimle uğraşayım diye. geri kalan mucitler de zaten ya siyaset tartışıyor birbirinin ayağını kaydırmaya fırsta kolluyor. ya yolsuzlukla cebini dolduruyor, ya da türban tartışıyor.
(bkz: türban vs bikini)
e hadi buyrun!