bugün

tam tuvalete girecekken tuvaletin kokuyor olmasından daha makbul andır..

tuvalet boştur ve girmek zorundasındır. beyin, alternatif çözümler üretmeyi bırakır anında ayağınızı tuvalet terliğine geçmiş halde bulursunuz..aslında kokmuyor olduğunu, kendinize inandırmaya çalışırsınız. daha sonra, bir önceki hayvan güdümlü insanın akşam menüsünde ne olduğunu koku tahliliyle bulmaya çalışma evreleri vardır ki göz yaşartır..
tuvaletin en azından dolu olmasıdır.

bizimki gibi bir fabrika müdürünüz varsa, boş olsa bile gidemediğiniz bir tuvalet mevcuttur.
dışardayken gittiğim kafe, restoran vb. bilimum mekanda başıma gelen olay.

her kapıyı tıklatışımda içerden tık tık sesine mahkum muyum lan ben? böyle çaldığımız her kapının ardında da birileri olsaydı... vay bu iyiydi bak bu yazılır sağa sola feyse carta curta.

sıkıştım amk çık artık!!
En sinirimi bozan olay sanki inatmış gibi hep gideceğim zaman dolu olur.
Daha kötüsü tuvaletten cıkanın tuvaleti pis bırakması.
Daha kötüsü o leş kokudan dolayı 10-15 dakika daha beklemek...
En kötüsü tuvaletin olmamasıdır.
Kendinize kızmanız gereken durumdur.
Belki de hep tuvalet dolu olduğu zamanlarda çişiniz geliyordur.
Evde bile çok fazla başıma gelendir.
Babam sağ olsun!

Dışardan gelirim altıma yapmak üzereyimdir, bir rahatlama hissiyle tuvalete doğru adım atarım, bi bakarım ışığı yanıyor.

Sabah kalkarım tuvaletim gelmiştir, odamın kapısını açarım, bi bakarım tuvaletin ışığı yanıyor.

Bir de bunun, ben tuvaletteyken “altıma yaptım yapıcam” diyerek kapının yumruklanması versiyonu var ki dillere destan.