bugün

baba beni camiye gönder projesidir......
camileri millet yaptı çünkü, cuntaların vesayetinde ömür tüketmiş yurduma okul yapmamak, parasızlık lafları ise cuntanın neden okul sayısını eksik bıraktıgının açıklamasıdır. akp iktidarında okul açıgı şuan itibari ile kapatılmıştır ve üstelik bilgisayar donanımlarına kadar yeterli düzeydedir okullar, ama burada sorun ögretmenlerin kalitesizligidir, maaşları ile ilgili aglaya aglaya belli bir düzeye gelen maaşları ile aynı oranda kendilerini geliştiremeyen bir egitim kadrosu vardır, acınacak durumdadır bu kadro.
gerçek bir saptamadır.
okulları devlet yaptırır camileri halk.
cami yaptırmanın okul yaptırmaktan daha vacip görüldüğü kanıdır. 85 bin caminin en az 20 bini kaçak yollarla yapılan ve yıkılamayan yapılar olduğu düşünülecek olursa, 67 bin okulun da içinde ilköğretim, lise ve üniversite olarak ayrılacağı düşünülürse gidişat kötüdür. esasen gidişat yoktur..
türk halkının büyük kısmının müslüman ve dinine bağlı olduğunun göstergesidir.
cami maneviyat okul maddiyat. maddiyatsız yaşanır ama maneviyatsız...
aslında dualar ile biryere gelinemediğinin göstergesidir. dualar ile bişiler olsa bu halde olurmuyduk? sanmam. yatıp kalkmak ile olmuyor bu işler.
(bkz: sakarya da camiden çok kilise olması)*
okula sadece öğrencilerin camilere ise müslüman olan herkesin gitmesinden dolayı normal olan durum.
şu günlerde şaşırılmaması gereken olaydır.
ulkeye din giydiren mantalitede bireylerin olusmasina sebep olan talihsiz bir olgudur.
(bkz: türkiye de meyhane sayısının cami sayısından fazla olması)

(bkz: türkiye de tekel bayi sayısının okullardan fazla olması)

(bkz: orduya ayrılan gelirin eğitimden fazla olması)

(bkz: peynir tüketiminin zeytin tüketiminden fazla olması)

(bkz: türkiye de andaval sayısının din düşmanı sayısına eşit olması)

şeklinde çeşitleri bulunan tespit...
nedense bana, karl marx'ın din kitlelerin afyonudur sözünü hatırlatan durumdur.
(bkz: türkiye de dinsizden cok dindarin olmasi)
dini islam olan bir ülkede caminin örnek gösterilmesi aslında olmamasi gereken bir harekettir.camii coktur evet buda doğaldır cünkü türkiye islam ülkesidir.tamam okulumuz az olabilir ki bu doğrudur ama sen kalkıp gündem yapmak icin sacma sapan bir örnek verirsen tepkiyi alırsın .
(bkz: #3133867)i$ bu entry olayi aciklamistir da zaten .
mantıklı düsünelim mantıklı yazalim .
ha unutmadan vergimizi de ödeyelim.
eceli gelen köpekler için işeme noktasının bollaşmasıdır. *
ibadet evde de yapılır ama evdeki eğitim okuldakiyle kıyaslanamaz.
işimiz allah'a kalmıştır... O yüzden doğaldır
(bkz: #2926023)
okulla cami karşılaştırılması olarak değil de okulla kahvehane, cami ile kahvehane olarak karşılaştırılması yapıldığında daha mantıklı sonuçalara götürecek bir bilgidir bu.

camilerin maliyetleriyle okulların maliyetleri bir tutulamayacağı için yapılan karşılaştırmada camiler 5-0 önde başlarlar. arayı açmak için de keyfiyet ve belli standartlara uyulma zorunluluğu olmaması uygun ortamı sağlar.

ayrıca camilerde rıza ile alınan paralar, okullarda bağış adı altında haraç olarak alınmaya çalışıldığı için karşılaştırma yapmak yine güçleşiyor. camiyi yaptıktan sonra birleşip imama ev alan ahali var iken, okul açıldıktan sonra birleşip müdüre ev alan veliler göremiyoruz. halbuki temelde iki eylemi de yapacak insan sayısı ve maddi güç aynı.

ve eğitim şart mottosu altında eğitimsiz adam eğitime para yatırma gereği duymayacaktır. duysa bile yatıracağı paranın yetersiz olacağından ya da kurtlara kuşlara gold kart olarak döneceğinden endişe edecektir.

bu ortamda devlet erkanı olarak öne çıkan insanların okul yapımına teşviki had safhada tutması çözüm yolu olabileceği gibi okullar pislik yuvası mantığı ile camiler yobaz yuvası mantığının örtüştüğü gerçeğini unutmamak da kısa vadede imeceyi hızlandırıcı etki yapacaktır.

not: türk insanı okuluna, parkına, sokağına zarar verir iken camiyi kutsal sayar, zarar vermekten duvarına işeyip çarpılmaktan korkar. yani çoook farklı iki obje bunlar anam. karşılaştırın ama elmalar armutlar havada uçuşuyor.
alınacak öğretmenlerin %90ının din kültürü ahlak bilgisi öğretmeni olup diğer bütün bilim dallarına atanacakların %10 olması durumunun aynıdır.
daha fazlasını da göreceğiz efendim.
Samsunda bir örneğine rastlanmıştır.iki köyün daha büyük cami yapma yarışına girdiği birinin 1000 diğerininde 1500 kişilik cami yaptırdığı fakat bu iki köyünde toplam nüfusunun 1500 u bile geçmemesi ayrıca bu iki köydede lise bulunmaması olayın en düşündürücü tarafıdır..
(bkz: esas sınav öbür tarafta)
camilerin bağışlarla, cami yaptırma dernekleri vasıtası ile yapıldığından mütevellittir. halkın manevi duygularının maddiyatın önüne geçmesi ile beslenen dernekler yardımıyla yapılır. cami yaptırmak, donanımı ile birlikte okul yaptırmaktan daha hesaplı olduğundan da olabilir kanımca.
kucuk koylerde yada semtlerde birden fazla cami bulunmasi hos degildir cunku bir kere toplulugu bolen bir hareket kabul edilir hos karsilanmazmis eski zamanlarda senin camin benim camim meselesi olmasin insanlar ayrilmasin diye cunku caminin amaci zaten halki biraraya getirmekmis.ama simdi birbirini goren neredeyse 3-4 cami var bir bolgede bu da fuzulidir. cami yaptirinca cennete gidecegini sanan kisilerin okul ve hastane yaptirmaninda ayni sevabi oldugunu dusunememeside okul sayisinin azligindan olsa gerek. kisacasi (bkz: egitim sart)
çok ucuz bir polemiktir.

ilk olarak burda bu sonucun müsebbibi olarak kimin görüldüğü suçlamayı yönelten arkadaşlar tarafından farklılık göstermektedir. ülkedeki cami sayısının okul sayısından fazla olması hatasının eğer hataysa tabi sorumlusu kim? kimilerine göre devlet kimilerine göre halk.. suçlunun devlet olduğunu söyleyenler bu ülkede vergilerle okul yapıldığını, hayırsever vatandaşlar okul yaptırdıklarında bunun maliyetinin vergiden düşülmesi gibi teşvik edici uygulamalar olduğunu, okul yaptırana hemen arsa tahsis edildiğini, özel okul açmak isteyenlere büyük krediler verildiğini mi bilmiyorlar? depremden sonra dayanıksız olduğu düşünülerek yıkılıp tekrar yapılan ya da kolonları güçlendirilen okulları düşünün etrafınızdaki.. kaç cami depremde yıkılır korkusuyla yıkılıp tekrar yapıldı?
peki suçlunun vatandaş olduğunu düşünenler... cuma çıkışı bir sevap da burdan kazanırız ümidiyle caminin kapısına konulan kutuya bir günlük sigara parasından da az para atan adamı yobaz görürler. bu paralarla yapılmaktadır o camiler, kızgınlığınız o adama yani sizin. oraya okul yaptırıyoruz diyen bir vakıf bir kutu koysa ona atılmayacakmıydı o para ? o parayı oraya atan, ibadeti için o camiye giden adam, ibadet ettiği Allah'ın kendisine emrettiği ilk şeyin ''oku'' olduğunu bilmekten aciz midir? küçük çocukların okuması için camiye feda ettiğinden azını feda edeceğini neye dayanarak iddia edebilirsiniz?

işin bu boyutuna hiç gelmeden camilerin ülkemizde yüzyıllardan beri yapıldığını düşünelim. peki ülkemizde 100 yaşını geçmiş kaç okul binası var? bir caminin maliyetini bir okulun maliyetini düşünün. bundan 20-30 sene önceyi düşünün öğretmen yok sen kime okul yapıyosun? hala hastaneyle camiyi mukayese ediyoruz, bir mr cihazının fiyatına 3 cami yapılır. doktor açığın var, tıp fakültesi kuramıyorsun, dışardan doktor getiremiyorsun, bir doktor 2 hastanede çalışıyor sen bunları bir hallet ondan sonra milletin camiye verdiği paraya göz dik.

bir camide kaç imam çalışır bir okulda kaç öğretmen çalışırı düşünmekten üşenip imam sayısının öğretmen sayısından fazla olduğunu iddia edenlere söylenecek sözümüz zaten yok.

işte bunları idrak edemeyen kardeşlerimiz, yaptıkları bu yerinde tespitleriyle insanlarımızın inançlarını yargılamakta, inançlarını bilime engel göstermeye çalışıp saygısızca, gayri insani bir tutumla onları, inançlarını aşağılamaktadırlar.

sen okusan ne, okumasan ne !!