aslında sol görüşlü bir insan olarak böyle bir başlık açmam garip gelebilir insanlara. ancak sol görüşün dünya üzerinde etkin olmaya başladığı dönemlerde rusya merkezli sol görüş abd için yoğun bir tehdit oluşturmaktaydı. bunun üzerine abd de orta doğu daki etkinliğini kaybetmemek adına ülkemizde ortaya çıkan sol görüşe destek verip kendi yanında tutmayı etkin bir politika olarak izlemiştir. eğer dikkat edersek bugünün liberal liboş köşe yazarları ve gazetecilerin bir çoğu dönemlerinin en hızlı solcularıdır. tabi deniz gezmiş ve onun gibi vatan sevgisi taşıyan asıl sol görüşlü insanlar yine abd tarafından ülkemizdeki işbirlikçilerce katledilmiştir.
diğer bir boyut ise ülkemizde ki sağ kesimin de abd tarafından desteklenmiş olmasıdır ve halen güçlü bir şekilde desteklenmesidir.
sonuç çıkarmak pek zor olmasa gerek.
atilla ilhan'ın bir kitabı vardır; içeriği değil ama adı konuya cevap niteliğindedir; hangi sol?
"türkiye'de neyi abd oluşturmuyor ki?" sorusunu sorduran cümledir.
sadece sol degil sagi da abd olusturmaktadir. kuklalari hazir, iplerini hareket ettiriyorlar. biz ise kuklalarin iplerini ve kendilerini goruyoruz. o elleri kim tutuyor bilmiyoruz. evet, biri var ama kim? aslinda biliyoruz da itiraf etmekten mi korkuyoruz? insana aci veriyor belkide. hurriyet diye bagriyoruz ama aslinda yok olan hurriyetimizden mi bahsediyoruz? cevaplari aynaya baktigimiz zaman kendimize itiraf edebildigimiz zaman belki bu ulkede artik ne sola ne saga abd veya baska bir ulke mudahele edebilecek. belki o zaman kuklalarin ipleri kesilecek ve hepsi birer hayat kazanacaktir. bizler pinokyo olmaktan vazgecmedikce abd ailemizi bile yapar.
sadece solu degil turkiye devletinide olusturmustur. hatta tum ortadogu devletlerini de.
abd yi yöneten gücün u.s. dollar olduğunu düşünürsek dolar a göbekten bağlı her ülke abd nin piyonudur. bankerler abd başkanını ipinde oynatıyor. başkanda diğer ülkeleri. hangi siyasi görüşün başa geçtiği önemli değil. laf dinlemeyen başını veriyor yalnız. yeri gelir hiyerarşi de altta olanlar üstte olanların önünde el bağlar. ecevit gibi mesela. hiçbir şekilde bu bankerlere laf edilmediği gibi üstlere de laf edilmez. cb faiz lobisi diye bir şeyi hedef gösteriyor. cb, açık açık siyonist bankerler pinpon topu gibi oynuyor bizimle diyebilir mi. clinton bankerleri tehdit etti ve toplum önünde infaz edildi. o yüzden herkes haddini bilip bu tiyatroda rolünü uslu uslu oynar.
türkiye' de sol' u abd oluşturmuyor adamlar ama halk sola düşman olarak abd'ye yancı oluyor. türk hükümeti amerikanın bir nevi yol arkadaşı adamların izlediği politikalar sol' a yansıyınca devletle sorunu var gösteriliyor ve direk terörist damgası yiyor.

zaten marjinal sol'u hedef alırsak( liberallere zaten sol diyenin kafasını sikiyim) hepsi devlet tarafından terör listesine alınmış gibi bir durum var ayrıca halkın kini de cabası.

böyle bir durumda sol ne yapsın?

abd sonuçta politikalarını türkiye aracılığıyla uygularken polisi ve askeri kullanıyor bu örgütler onlarla karşı karşıya gelip çatışma çıkınca birileri ölüyor sonra sol vatan haini oluyor.

yani sol' a laf atarken ülkeye de bakmak lazım.
türkiye'de sol mu varmış? diye sordurtan. ya da varsa bile böyle boktan bir sol çıksa çıksa abd'nin elinden çıkmış olabilirdi zaten.
Yanlış bir düşünce ki, ülkemizdeki sol fikriyatın ABD tarafından değil, ama ABD'deki bazı solculardan etkilenmiş olması mümkündür. Özellikle de 60-70 arası yeni sol kuşağı belki bir nevi etki etmiş olabilir, ama onun dışında sovyet destekli olduğunu düşünmekteyim.

Bugünkü liberal solcuları ise, dediğin gibi, ABD'de ortaya çıkmış yeni sol akımına daha yakındır, nitekim o fikriyat, kültürel marksizmle beslenir, yani frankfurt okulu ve kültürel devrim anlayışı ile.