bugün

bir muzik grubu.simdiyi simdi geciyor isimli de bir albumleri vardır.
ilk dinleyişte güzel gelmeyen ikinci dinleyişte fena değil dediğiniz şarkıları olan yeni bir grup.
(bkz: ben)
bulunduğum odada bu sesi höyküre höyküre çıkaran bi saat varsa hiç acımam kırarım
a.k.a yılmaz yiğit...kendisini hem sınıf hem okul,dönem dönem ev arkadaşım hem de en iyi arkadaşlarımdan biri olması sebebiyle yakinen tanıyor,sözlük için öyle olduğunu gayet iyi bildiğim çarpıcı yorumları ve renkli kişiliğiyle faideli olmasını diliyorum.hoşgelmiş diyorum.
bahsedilen tiktak geceyarısı duyulan bir saat sesiyse, dinledikçe salondaki saate kadar gider bu, piller çıkarılır, ertesi sabah evden çıkarken bakacak saat bulunamaz.
gecenin bir yarısı sizi uykudan uyandıran saatin sesi
aramızda çok özel bir gramofon-at ilişkisi bulunan, depresif, paronayak, altından kalkamayacağı aşkları omuzlamaya ardından da dövme, piercing, saç boyatma gibi depresyon savıcılara baş vurmaya bayılan, ayaklı rezalet gazetesi, felaket komik olma kapasitesi olan, peynir canavarı, hem benim hem de kendi beynini yemeye bayılan, "hay çenen çekilsin bi sus artık!" dedirten, -söylemesi ayıp- ağzı bozuk, kaknem mi kaknem ve hatta nobran mı nobran bir yazar kişi.
kalender insan bulmak zor bu devirde. sözü sağlam, duruşu dik olmalı insanoğlu...hayat silsilesi herkesi, herşeyi yozlaştırırken, böylesi bir anda çıkar karşına. bakarsın, konuşursun, dinlersin, eşlik eder gülersin ve sonunda ''vay be'' dersin...
durakta beklerken yaktığın sigaranın hemen ardından gelen otobüs gibidir böyleleri. daha fazla zehirlenmene mahal vermeden gelir önünde durur. yolculuğun boynuca taşır seni, yorulmaz, sıkılmaz... bir şen kahkahada ya da içilen bir bardak kahve tadın da yakalanır hayatın derinliği, maskeli balolardan gelen bıkkınlık cümleleri. dökersin eteğinde ki taşları sen anlatırsın o dinler, o anlatır sen dinlersin ve anlarsın ki; farklı hayatlarda ne kadar çok ortak noktadan geçmiş insanoğlu. dünya durdukça eşitlenen gece ve gündüz süreleri gibi çarpışır fikrin, ziyadesiyle sıyrılırsın içindekilerden... ve bir diğer sigaranı yakarsın bir başka durakta....
ayaklı rezzzalet gazetesi, karaoke insanı, montunu kaybedip üzülen sonra bulamayıp yine üzülen kişilik.
seneye bu zamanlarda almanyada kendisiyle beraber gurbetçi diskolarında halay çekeceğimizi düşündüğüm kişilik.

(bkz: erasmus orgasmus)
arada sekiz yıllık bir kesintiyle beraber bir şekilde onaltı yıldır hayatımda olan, ona ihtiyacım olduğunda iki eli kanda da olsa geleceğinden emin olduğum nadir insanlardan biridir yani kendisi bunalım anlarında aranacaklar listesinin en başında gelir. ağzı biraz bozuk olsada güzel konuşur, ikna yeteneği yüksek bir insan evladıdır. ayrıca ıssız bir adaya düşse yanına sadece kürdan alacağından korktuğum kişiliktir. canım dostumdur.
sanırsam uzun zaman sonra bensiz geçirdiği ilk hafta sonu olması münasebetiyle derin iç muhasebelere girişmiş, arkadaşlarının ne kadar muhterem zatlar olduğunun farkına varmış ve bunları bize telefon açıp söylemektense*** entryleri aracılığıyla tüm uludağ sözlüğe höykürmeyi yeğlemiş arkadaşımdır. ayrıca angelofpainciğimin yazdığı* ıssız bir adaya düşse yanına alacağı tek şeyle ilgili olarak, -ki birkaç ekleme yaparak üçe çıkarmak istiyorum sayıyı- ; rakı ve beyaz peynir. geri kalan ihtiyaçlarını kolayca giderir kendi kendine..
gozyaşlarına kurban olduğum. gerçek kendini saklayan başkalarına yanlış tanıtmakta ısrarlı insan... pırlanta gibi kalbini hep maskeleyen insan...
kötü günler geçirmekte olan ve bir an bile aklımdan çıkmayan, ciğerimin köşesi arkadaşım. allah sana sabır versin.
şu sıralar kötü günlerine bir tane daha eklenmiş olan, herşeye rağmen hala ayakta durabilen, güçlü kişiliktir. ayrıca kendi acısını unutup benim için koşturan çok değerli arkadaşım, canımdır.
suratını bir saniye asmasına, bir damla gözyaşına dayanamadığım insan. yoklugunda asla bu kadar güçlü bu kadar güvende hissedemeyeceğim bir kişi. allah eksikliğini göstermesindir.Birtanedir.
yavşamış bir hayatı seçmiş, aynı yerden içip aynı yere sıçtığı bu garip bencileyini bir başına koymuştur uzak diyarlarda. hem de ne için? sorusunun cevabını kendi bilen insan. zamanında yapmış olduğum ayaklı rezalet gazetesi teşhisimde yanılmamışım demek. ileriyi gören, aklıselim bi insanım vesselam. bunun yanında aylarca alamanyalarda kalarak şahsıma bir ikinci vurgunu yapma hazırlığındadır. neyse canı sağolsundur. mutlu olsun yeter diyerek, gördüğüm yerde suratına iki tane ekleştireceğimi şimdiden belirtmek istediğim pis şey. haşere.
nerdedir o be *
(bkz: sozlukculerin aslında demek istedikleri)
(bkz: nerdesin sen be)
gitmiş insan...
vazgeçme adlı single ını çıkarmış gruptur. http://www.myspace.com/tiktaktiktak adresinden iki yeni parçaya ve bu parçalardan "vazgeçme"ye çekilen klibe ulaşılabilir.
yeni klipleri yalan, myspace üzerinden yayınlanmış olan grup.

http://vids.myspace.com/i...ual&videoid=103345085
(bkz: tik tak on the clock but the party don t stop)
Bir araç kiralama şeydi.
Yakınlardaki araçlarını alıp kullanıyorsunuz.
Benim kafama takılan ise bu araçlarla yapılabilecekler.
Caddelerde makas show, drift, kırmızı ışık ihlali vs yenen cezalar ne oluyor? Kim ödüyor?
Daha önemlisi bu araçlarla yapılan yasa dışı eylemlerde polis olayı çözmek nasıl bir yol izliyor?
Ben çok beğendim özellikle kısa mesafelerde çok işe yarayan bir uygulama *