bugün

ilk gençliğimin önünde "abi bizi de al içeriye!" diye inim inim inlediğimiz, ilk turizme katkılarımızın gerçekleştiği, "madem türksün, göster ürksün" sözüne anlam kazandırdığımız sidedeki bir açık hava diskosu

acep hale duruyor mudur?
nur cemaatinin öğrenci evlerinin ingilizce adı.
türkçesi: deniz feneri.
bir gerilim filmi. siyah beyazdır. ıssız bir yerde gözden uzakta bir deniz fenerinde çalışmak zorunda kalan iki adamı anlatıyor. biri yanlış biri genç. ikisi arasındaki iktidar savaşı çok güzel tasvir edilmiş. yalnızlıktan ve hiçbir şey bulunmamasından kafayı yiyecek duruma geliyorlar. psikoloji sevenler mutlaka izlemeli, tahlil etmesi çok zevkli.

2019'un en iyi filmlerinden, puanım 7.
aşırı derecede psikopat ve çoğu sahnesinin izleyiciyi zorladığı 2019 yapımı, siyah beyaz olan bir robert eggers filmi. gerilimi son derece iyi işleyen, iki deniz feneri işçisinin yalnızlıkla ve birbiriyle olan mücadelesini, robert pattinson ve willem dafoe'nin muhteşem performansları eşliğinde seyrediyorsunuz. 8/10
aynı zamanda yann tiersen'in çok da tatlı bir albümüdür. kitap okurken veyahut yağmurlu bir havada yolculuk yaparken gayet güzel gider.
hayatımda izlediğim en garip film, o kadar beyin yakıyor ki anlatamam ama filmin her anından çok büyük keyif aldım. Film'in hikayesi yok gibi bir şey, aksiyon sahneleri de yok ama o siyah beyaz oluşuyla birlikte öyle bir içine çekiyor ki insanı... Hele o oyunculuklar, en çok övülecek şey film hakkında, Willem Dafoe de Robert Pattinson'da rollerinin içinden geçmiş, Robert Pattinson'ı hele ağzım açık izledim meğersem çocukta ne cevherler varmış, bu sene iki ismin de Oscar'a aday olmaması büyük ayıp, özellikle Robert Pattinson'ın adaylığı bırak direk Oscar'ı alması gerekiyor, herkesin izleyebileceği bir film değil onu söyleyeyim, acayip gerici atmosfer ve müziklere sahip, müzikleri bilhassa filmin atmosferine mükemmel uymuş.
bergman ve tarkovsky etkilerini saklamaya çalışmayan bir prometheus-zeus öyküsü. eggers ilk filmi witch'in gücünün tesadüf olmadığını göstermiş.

thomas ismine de ayrıca dikkat, havari thomas, the twin, doubting thomas diye bilinir incilde.
Sembolizmin dibine vurmuşlar. Prometheus, Roma, Yunan mitleri gibi daha pek çok şey var bu filmde. Özellikle bir sahne var ki Zincire vurulmuş Prometheus mitinin aynısı.

Filmi anlamayanlar için şöyle bir açıklamada bulunayım. Öncelikle bu psiko-sembolik bir film. Yani görünen ögeler aslında gerçeklerin, yaşanmışlıkların veya içsel tepkilerin yansımaları.

--- spoiler ---

Filmde aslında bir cinayet işlemiş ve ardından bunun travmalarını kaldıramadığı için, kendi zihninde gerçek olmayan bir senaryo yaratan bir adamı görüyoruz. Bu kişi Tommy. Tommy daha önce birini öldürmüş. Şuanda kaptanın da bir sahnede söylediği gibi soğuk bir hapiste üşüyerek psiko-hipnotik bir travmanın içindeki mahkum. Deniz feneri onun içindeki yalnızlığı ve her şeyden uzaklığı simgeliyor. Gelecek olan gemi onun iletişimi ancak dışarıyla hiç konuşmadığı için gemi gelmiyor. Kaptan onu sürekli aşağılayan ve hor davranan vicdanı. Bazen onunla iyi anlaşıyor çünkü onun bir parçası ancak genelde hep hakaret duyuyor çünkü kendiyle barışık değil. Deniz kızı aslında Tommy’nin cinselliği. Her ortaya çıktığında saldırganlığını tetikliyor. Seyir defterinde hakkında kötü şeyler yazıyor olması ise Tommy’nin kendini beğenmediğini anlatıyor.
--- spoiler ---

insanın kendi ile olan savaşını güzel vermiş. Herkese hitap etmeyebilir hatta saçma bulabilirler. Lakin sakin kafa ile izlenilmesini tavsiye ederim.
Böyle bazılarının derinlemesine inceleyip fikir edindiği ve ardından nitelikli cümlelerle süslediği filmlerin alt metnini hiç okuyamıyorum sözlük.

Zoraki tanım; Kasılarak 31 çeken adamın deniz aşırı karamsar hikayesi.