bugün

makedonya da bir şehrin slavca ismi. arnavut ve türklerden oluşan müslüman nüfus kalkandelen ismini kullanır.
Üsküp'e 50 kilometre uzaklıktaki Tetova (Kalkandelen) yolunun tamamı otoban. Ülkenin önemli kısmı ormanlık olduğu için yol boyu yeşillikler içine kurulmuş köyleri görüyoruz. Yol üzerinde hangi gerekçeye uygun olduğunu hâlâ anlayamadığımız bir gişe sistemi var. Şehir giriş ve çıkışları arasında da gişe var. Geçiş ücretleri çok düşük olmasına rağmen gişe sıklığı rahatsız edici boyutlarda. Yarım saatlik yolculuğun ardından Tetova'ya giriyoruz. Şehrin girişinde Makedonca, Arnavutça ve Türkçe “Hoş geldiniz! yazısını görmek tebessüm ettiriyor. Şehir oldukça eski ve Türk nüfusu azımsanmayacak kadar fazla. Adres sorduğumuz bir adamın Türk müsünüz kardaş? demesiyle Bu kadarını da beklemiyorduk!diye gülüşüyoruz. Pena Nehri'nin kenarına kurulmuş Alaca Camii’nin büyük bahçesinin ortasından öğrencilerin şaşkın bakışları altında geçiyoruz. Hemen karşımızda lise dengi bir okul var ve tam da okul çıkış saatine denk geliyoruz. Şehir oldukça küçük ve insanlar birbirini tanıyor, yabancı hemen fark ediliyor. Fakat böylesine bir farkındalık şaşırtıyor bizi.

Alaca Camii bir Osmanlı mimarisi. XV. asırda yapılmış. Duvar ve sütunlarındaki işlemeler, boyalar çok etkileyici. Cami, birçok sanat tarihçisin uğrak yeriymiş ve renkleri de yapıldığı günden beri orijinalliğini korurmuş. Yumurta, ağaç kökleri ve muhtelif bitkilerden yapılan karışımla elde edilen renklerin aynı zamanda yapıya ismini de verdiği söyleniyor. Avlusu ve avlunun açıldığı, altından nehir akan muhteşem bir bahçesi var. Bölgeden ayrılıp birkaç kilometre uzaklıktaki Harabatî Baba Tekkesine gidiyoruz. Tekke önünde pazar kurulmuş. Neredeyse üç tezgâhtan birinde pırasa satılıyor. insanlar çuvalla pırasa alıyor. Tekkenin avlusu oldukça büyük ve sakin. Çok çeşitli ağaçlar var ve dökülen yapraklar her yeri kaplamış. içinde bir cami karşısında Hz. Ali ve Pir Sultan'ın temsili resimlerinin olduğu bir Bektaşî Dergâhı da var. Bir de zamanında karantina olarak kullanılmış, mavi renkli bir ev. Harabatî Baba konumundan vazgeçip derviş olmaya karar veren bir Osmanlı paşasıymış. Bu tekkeye yerleştikten sonra merkez tarafından serseri olarak adlandırılmış. Burası özü itibarı ile Bektaşî tekkesiymiş. Fakat Üsküp'te yaşanılan Müslüman-Hristiyan gerginliği, burada da Alevi-Sünni gerginliği olarak baş göstermiş. Tekkenin bazı kısımları yanmış. Tekkenin içindeki büyük Amerikan bayrağı dikkatimizi çekiyor. Kosova'daki Amerika ilgisinin bir benzerini Tetova'da görüyoruz. Türbe içinde bir takım siyasi ve dini sıkıntılar yaşansa da tekke, turistik açıdan ilgi gören bir yer olma yolunda ilerliyor. Sokaklarda iki üç saat gezinip Ohrid'e doğru yola çıkıyoruz.
http://www.on5yirmi5.com/...ize-memleket-5-bolum.html
öhöm..

mensubu olduğum makedonya şehri.
kürdistanın başkenti, tetovo olarak okunur

en meşhuru tıvorlu ismail dir.
Makedonya'da bir şehir. Arnavut kökenli sayısı fazladır. Eskiden arnavut kökenliler isyan çıkarmış ancak Makedon ordusu bastırmış.