bugün

araçlara gitmeleri için sadece bir istikamette izin verilen, karşıdan trafik akışının olmadığı yol.
giren bir daha çıkamaz.
sadece bir istikamette trafiğe açık olan yol.
(bkz: asansörde yiyişen dayılar) tiplilerin en popüler mekanı.
taksim meydandan cihangir'e giderken bambi'nin olduğu caddede sol kol üzerinde yer alır. girişte bir abi vardır, yoklanmadan geçemedim daha. alt katta taksimdeki cafe ve barlara göre büyük sayılacak bir alana sahiptir. her tipten adam buraya gelir. bear, mature, crossdresser, twink.... değişiktir.
Aslında o kadar da zor değil karşısına geçip konuşmak. Her ne kadar düşündüğün ya da hayal ettiğin gibi geçmeyeceğini bilsen de, önceden bir ayna yardımıyla söyleyeceklerini teker teker belirlemek insanın işini çok kolaylaştırıyor. Her seferinde başka bir detay, başka bir hatıra geliyor aklına bir kere. Giderek zenginleştiriyorsun paragrafı farkında olmadan. Aslında gerçekleşmeyen ufak tefek nüanslar katıyorsun işin içine ki böylece ilgisini biraz daha arttırabileceğini biliyorsun. Sonra bir bakıyorsun ki upuzun bir konuşma olmuş. Onu gereksiz yere yoracağını, dikkatini başka yönlere verebileceğini, zamanı gereğinden fazla kullandığını düşünüp, başlıyorsun bir yerlerden kırpmaya ancak bu sefer de çok çıplak kalıyor bazı cümleler. Onları toparlayayım derken vücut dilin dikkatini çekiyor. O nasıl bir duruş öyle? Sen çoktan indirmişsin ki yelkenleri. Nereye isterse oraya götürecek seni deniz. Özenerek kullandığın her harf, boşa çekilen bir kürek gibi. Daha çok dikkat ediyorsun bu sefer de duruşuna, ellerine hakim olmaya çalışıyorsun ama gözbebeklerini okuyabilen birisine karşı yapacak hiçbir şeyinin olmadığının da fakındasın.
Ne kadar tekrar yaparsan yap aslında her şeyin cevabının onda olması ve söyleyeceğin hiçbir şeyin kararında en ufak bir değişikliğe bile neden olamayacağı hiç gelmiyor aklına değil mi? Cevap hayırsa zaten baştan kaybetmişsindir. Sen daha söze giremeden alırsın cevabını hiç merak etme. Evetse; geç kalmışsındır. Gözünde ne yapacağını bilmeyen şaşkın, heyecanlı, sakar birinden fazlası değilsin bu aralar. Ya da hala bazı şeylerin farkına varamamış odunsun. Evet. Geçen her gün senin aslında bir odun olduğuna daha çok inandırıyor onu. Eline daldızı alıp sana şekil verecek hali yok ya. Direnmen, beklemen gereksiz.
Ama; bazen her şey bu kadar kolay olmuyor işte. Hayat öyle bir dakikada, öyle bir gol atıyor ki sana, skoru çevirmek mümkün olmuyor. Çekiliyorsun kenara; hakemin son düdüğü çalmasını bekliyorsun.
(bkz: one way)
köhne ve basık tarzı, kötü remikslenmiş müzikleriyle rahatsızlık verse de her kesimden eşcinsel ve dostunu ağırladığı ölçüde de kozmopolit bir gey bar.
ayılar'ın takıldığı beyoğlu'nda bir gay bar...
bir yolun tek şeritli olduğunu ifade eden tamlama. one way der ingiliz ecnebileri...
güncel Önemli Başlıklar