bugün

ölmekle eşdeğer bir kavramdır çünkü hiç bir nefis yaşarken yaradanına tam olarak eremez, erse bile ondan ayrı kalmak istemez işte bu yolda önce birey kendini ve öz bilincini bulmalıdır, yaşanan şeylerin sırrını bulmalıdır ki yaşanan ve yaşanacakların karşılığında tanrısını, yodasını, allahını, şeytanını tam bulsun yoksa elde bir mum karanlığın içinde tanriyi yada inanılanı bulmak isnsana yarardan çok zarar sağlar.

--spoiler--
tek göz hedefe kilitlenirse eğer insana o hedefe gidecek yolda yardımcı oalcak sadece bir göz kalır.
--spoiler--
onun var olduğunu kabul ettiğimizde gerçekleşebilecek olay. sonuçta olmayan bir şeyi bulamayız değil mi. neyse. farzedelilm ki tanrı var ve onu bulduk okey. peki ya ondan sonrası ne olacak? yani beni düşündüren kısım bu oldu şu an. mutlak olanı bulunca yaşanan his tarif edilemez olurdu sanırım ama bu noktadan sonra insan mutlağın ötesinde bir keşifte bulunamayacağından muhtemelen görevini tamamladığını düşünüp intihar seçeneğine yönelecek. yok çünkü bitti yani düşünsene. merak edecek bir gizem kalmayınca yaşamın bir anlamı olabilir mi sence? işte bu yüzden sonsuza dek mutlak olanı bilememek bizim için daha güzel olur sanırım. tanrı dışında herhangi bir fenomeni bilememeyi de seviyorum aslında çünkü bu gerçekten heyecan verici ve ilgi çekici. mutlağa attığın her adımda onun senden uzaklaşması belki de seni hayatta tutan yegane şey olacak. böyle düşünceler işte.
Aramakla yapılacak eylemdir.

Aramakta; okumayı araştırmayı gerektirir.

Okuma araştırma tanrı yok de olmaz ki

Hakeza

Okuma araştırma tanrı var de olmaz ki.
" inanmak istemiyorum, kanıt istiyorum. "

carl sagan
Tanrıyı bulamazsın. Tanrıya en yakın yolu bulursun.
bulan kordi versin.
o kadar da basit olmayandır. tanrı vardır. senin sorunun doğru olanı bulmak. acaba gönderilen dinlerden mi yoksa gönderilen dinler uydurma mı? tanrı dediğin bir üst ırk mı yoksa daha önce insanlara cennet cehennem vaad etmemiş ve sadece yaratmış meçhullük mi? sen iyisi mi tuğce kazaz gibi;

(bkz: ikisini de dene tarafını seç)
varsa veya yoksa gereksizce bir arama sonuca olma ihtimali olan durumdur.

buldun da ne oldu ? ne gerek var. ne yapalım yani tanrıya. tanrı var diye illa hayatımızda olmak zorunda mı. ne yapmamızı istiyor.

şahsen tanrı bana görünse ve kendisinin tanrı olduğunu söylese umurumda olmaz ki. kimsenin olmaz.

üzgünüm tanrı ama sandığın kadar popi değilsin.
Allah'ı bulmak namazdadır, kuran'dadır. Buraya tartışma konusu olabilecek şeyler yazmak istemiyorum, herkesin hür düşüncesine saygılıyım ancak, keşfedebileceğimiz şeyler sadece burası ile sınırlı, ya öldükten sonra? Herşey bir anda yok olup gidemez, bir karanlığa savrulamayız. Şöyle bir şey var, insan neye inanmak isterse onun çizgisinde gider. O yüzden hem ateistlerin hem din'e inananların düşüncelerini değiştirmek çok zordur.
bu konuda carl sagan'ın söylediği "inanmak değil, bilmek istiyorum" sözü gayet insani bir sözdür. insan merak eder ve bilmek ister bu çok normal. sagan bunu söylerken eminim tanrıyı bildikten sonrasını da elbet düşünmüştür. yani keşfedecek bir şey kalmayacağını biliyordu ama yine de bu sözü söylüyordu. peki neden? çünkü bu söz tam da bizi yani insanoğlunu anlatan bir söz.
allahu akbear diyerek bombayı patlatır yobaz!

bombanın basıncı karın boşluğundan yukarı çıkıp ciğerini anında söndürüp üst toraks kas grubunu omuzlarının üzerinden lime lime yukarı doğru saçarken. dili ve genzi beyinciğini parçalayarak üst beyine baskı yaptığı sırada...

işte tam o sırada birbirini hiç görmemiş nöronları çok daha yakın oluverir.

işte tam o sırada elektirik atlaması yaşanır sinapslarıında ilk defa ve son defa...

işte tam o sırada tanrıyı bulur. tüm nöronları o salisenin 100 de birinde yaklaştığı için ilk defa düşünebilmiştir.

tanrının karşısında gözleri yuvasından çıkarken onun huzurunda anlar kendisine ne dediğini...

sıçtığını anladığı son anlarında bilememeye başlar parçalanmaya başlamış beyninden dolayı, gerçekten de bağırsaklarındaki bütün pisliğin betona çarptığını...

sıçmıştır dedik ya iki kere söyletmeyin..
Tanrıyı aramaya gerek yok o hep yanımızda içimizde. Aranarak bulunabilecek bir şey değil.
onu bulan neyi kaybetmiş ? onu yitiren neyi kazanmış ? .
Bulamayanlar onu hâlen dışarda arayanlardır. Mevlana ne demiş " En-el Hak "
Bulamayanlar onu hâlen dışarda arayanlardır. Mevlana ne demiş " En-el Hak "