bugün

tanrım, hep seni aradım ve arıyorum. neredesin? henüz yeni filizlenen papatyanın özünde mi? tramvayların üzerinde yüzdüğü raylarda mı?

hangi varlık sancısındayım tanrım? şu tenimi yalayan rüzgâr yalnızca bir tesadüfün eseri mi?

neredesin? seni arayanlar yalnızca bir dinin takipçisi mi? buda'nın sanata yatkın heykellerinde mi aramak lazım seni? yoksa çanların kulaklardaki titreşiminde mi? ya gümüş şamdanlarla donatılmış soğuk duvarların çatlaklarında arasam? minberde oturur musun peki? secde edenlerin dualarını duyar mısın?

herkes için farklı ama tek ve bir misin? ne için senin adına savaştığını söylüyor herkes, senin adına barışmak varken...

saf bir enerji, saf bir ışık mısın? bütün sevginin, huzurun, mutluluğun ışığı... cennetin varlık, cehennemin yoksunluk mu bütün iyi şeylerden?

caynaların kalpas gezegeninde mi oturursun? göksel araçlarla gidilebilir mi oraya? ya da her şeyden öte her şey sen misin? hem evrenin kendisi, hem onu aşkın mısın?

neredesin tanrım? musa'nın yaptığı hatayı yapmıyorlar mı seni kendi sınırlarına hapsederken? biliyor musun ben o hikayedeki çobanım, bir o kadar safım sana karşı. “ey allahım! sen neredesin, sana kul-kurban olayım, senin çarığını dikeyim, saçlarını tarayayım. elbiseni yıkayayım, bitlerini kırayım. ey büyükler büyüğü sana süt getireyim. ellerini öpeyim, ayaklarını ovayım. uyku zamanı gelince yatağının yerini silip süpüreyim. bütün gecelerim sana kurban olsun. seni andığım; hey, hey diye feryat ettiğim rabbim!"
Arkadaşa tanrı gönderelim.
Bir tanrıyı arama girişimi. Nerde çıkardıysan ordadır.
Tanrı enerji, ışık, sevgi, huzur ışığı vs. değil.

Tanrı mutlak bilgeliktir. Madde değildir. Kişi hiç değildir.
mutlak bilgelik denilen şey de enerjidir. her şey enerjidir. düşünceler bile bir frekanstır aslında. biraz fizik... örneğin ruh dediğimiz şeyi caynalar madde sınıflandırmasında ince-ince diye ayırır. diğer maddeler arasında görülmeyen ve bütünün aslını oluşturan şeydir. atom ya da atolmaltı parçacıklara tekabül eder. karmanın esasını bu oluşturur. bu parçacıklar devamlı dönüşüm halindedir. Yok olmaz, sonsuzdur. ve bunların oluşumu evreni aşan tarafından yaratılmıştır. hem böyle, hem evrenin de ta kendisidir. mevlananın öğretilerinde de aynı felsefî altyapıyı görmek mümkün. günümüzde buna panenteizm diyoruz.
Kısacası bahsettiğim "tanrı" düz mantıkla anlaşıldığı gibi bir madde, bir ışık ya da herhangi bir duygu değil. Herkesin kendi içinde yaşattığı ve hayatı boyunca aradığı bütün öğretileri ve felsefeleri aşkın tanrıdır. Ben onu arıyorum.
Hiç bir şey yoktan var edilemez iken..

Sen neden var edildin.

Yoksa bizi mi yiyorsun.

Bu mükemmellik tesadüf mü lan yoksa.

Hacı bir göz kırp.. inanalım.