bugün

acayip komik bir kitaptır. şöyle anlatayım;

benim sevgili ve değerli bir dostum almışbu kitabı. sonra bir de utanmadan al seni yola getirecek kitap bu diye bana getirdi.

şöyle bir bakayım dedim, rasgele bir sayfa açtım.

bu reklamcı sormuş tanrıya 'kadınlar ile erkeklerin eşit yaratıldığına dair bir şey ekledin mi kitaba' diye...

ulan bende mantıklı bir şey söyleyecek sanıyorum.

tanrı nın cevabı ise şu;

' kadın erkek eşitliğine dair herhangi bir ayet yok. ama sor bakam neden diye'

bizim gerizekalı reklamcı neden diye soruyor tabi. tanrının cevabıda şu;

' öyle bir ayet göndermeme gerek yoktu çünkü zaten eşit onlar. eğer öyle bir ayet koysaydım, kadın erkek eşitliği konusu açılır ve belki de tartışılmaya başlanırdı. bu yüzden koymaya gerek bile duymadım.'

tabii burada mavi ekran oldu birden.

sen 4 kadını 1 erkeğe ver, 2 kadını bir erkeğe denk tut, kadınları cinsel bir obje olarak yarat, saçlarını kapattır, sonra gel bana kadın erkek zaten eşit, belirtmeme gerek mi vardı de...

ulan ben de bu tanrıyı akıllı bir şey sanardım be!
(bkz: lokomotifi çeken vagon)
dogmami$, dogurmami$ falan diye duydum ben. sordum $imdi sag omzumdaki melege, bir kutlama filan yapmiyoruz ama bir yerlerde kaydi olacakti, insanin aklina ilk tanri fikri du$tugu gunun dedi...
(#4304704) entryde olduğu üzere bir tarih olmamalıdır zira o tarih miladi takvimin başlangıçı yani hz isa'nin doğumunu simgelemektedir. isa tanrının oğlu olduğuna göre * baba ile oğulun doğum tarihi aynı olması mümkün değildir.
okurken kafamdaki pek cok soruya cevap veren , kur'an ın bir kripto kitabı oldugunu ve sadece gercekten bilmek isteyenlerin anlayabilecegi bir kitap oldugunu , islamin sadece bir din degil dunya uzerinde felsefesi olan tek din oldugunu , kur'an in kapan , ortun cart curt gibi sacmaliklar tasiyan ne bir ayet nede bir soz barindirmadigini anlatan ,kur'an ın her devrin kitabi oldugunu , insanlarin onu degistirmeye degil zaten kur'an ın zamana ayak uydurabilen bir kitap oldugunu anlamasını saglamaya calisan bir saheserdir kanimca. koru korune inanip da onune cikan her seyh'e , her dinciye gunah olmasin diye boyun egen toplumumun en azindan inandiklari sey hakkinda bilgi sahibi olmalarini isterdim . ama dikkatli okuyan anlar zaten gerisi hikaye . bir kitap okudum hayatim degisti demiyorum sadece farkli bir aciyi da gormus ve okumus oldum . bence okunulasi bir kitap fakat zaman bol ve beyin rahatken okumakta fayda var.
güzel olmuş. özellikle namaz ve kurban konusunda benim sahip olduğum fikirlerin aynısını görmek hoş oldu. beğenilse de beğenilmese de yazarın hayli emek harcadığı ortada.
doğum yıldönümü için; beş mart perşembe.
(bkz: big bang)
biraz göz attığım, sonra da göz attığım zamana acıdıgım kitap.
öldüğüm gün olsa gerek.
(bkz: tanrıya doğum günü hediyesi parfüm almak)
burak özdemir'e ait, doğumgünü yayıncılık imzalı roman.

http://www.burakozdemir.com/

--arka kapak--

Yeryüzünde işler hiç iyi gitmiyordu. Dünya gergin, insanlar mutsuzdu.

Artık zamanı gelmişti...

Tanrı, imajını değiştirmesi için bir reklam ajansıyla anlaştı.

Tanrı ile genç reklamcı, Messenger'da chatleşmeye başladılar.

Çocuk 'Nasıl olur da Tanrı insanla chatleşir? ' diye sordu.

'Musa ile çalılıklar üzerinden konuşmuştum, seninle de internetten yazışıyorum. Bunda şaşılacak bir şey göremiyorum' yanıtını aldı.

Çocuk 'Kuran, kutsal bir kitap. O varken islamın imajını değiştirmek neden bana düşüyor? ' diye sordu.

'Kuranı bir de benden dinlemeye ne dersin? ' dedi Tanrı.

'Bu, resim çizmeyi Picassodan öğrenmek gibi bir şey' dedi çocuk. Ve her şey ondan sonra başladı...

'Artık kütüphanende daha önce hiç okunmamış, kutsal bir kitabın olduğunu biliyorsun. Sır senindir' dedi Tanrı... Öğrendiklerine inanamayan çocuk sokağa çıkıp avaz avaz bağırmak, haykırmak istiyordu...

Elif, Lam, Mim... Bu harflere dikkatli bakın, yakında onlar dünyayı değiştirecekler.

Çünkü bugün, büyük gün... Bugün Tanrının doğum günü.

Bin yıllık suskunluk sona eriyor, dinler tarihinin en kadim sırrı gün ışığına çıkıyor...

Bugün... Bu büyük gün, tüm islam âlemine, insanlığa ve canlılığa hayırlı olsun...

Tanrının doğum günü kutlu olsun...

--arka kapak--
bir insanın kalbine iman dolduğu gündür.
Her zaman düşündüğüm, bana garip gelen birçok şeyi açıklığa kavuşturdu. Bence mükemmel bir kitap. Kur'an'da ilgimi en çok çeken şey, neden bir 'elit kitabı' olduğuydu. Bir tarafta 'Allah ile kulun arasına kimse giremez, diğer tarafta Kur'an'ı sadece kendilerinin anladığını iddia eden molla takımı' var. Sizce de garip değil mi? Neticede indirildiği zamanın birçok aydını bile cümleleri tam olarak anlayamıyordu. Günümüzde bu durum daha da kötü: Kaç tane Kur'an meali var, bilen var mı? Peki kaç tane mezhep var? Allah'da, Hz. Peygamber'de, Kur'an da tekse, bu kadar mezhep niye? Madem her çağa hitap ediyor, o zaman mutlaka çağlara uygun anlamlar olmalı içinde. Aksi taktirde 10 Emir bile yeterli olurdu biz insanlara: Tabi 10'una birden uymayı başarabilseydik..
(bkz: tanrı yeni bir ileti gönderdi)
*
insanin kendi dogum gunudur.
yazarının ciddi ciddi Tanrı'yla konuştuğunu iddia ettiği kitap. bi de delil olarak Kur'an'ı gösteriyor.
--spoiler--
Cennetten kovulmadığın gibi cehenneme de sürülmeyeceksin..(S.72)
--spoiler--

kitaptan alıntı olan yukarıdaki cümle bile kitabın yazarın uydurması olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. bu cümleyi barındıran bir kitap nasıl Kur'an'ı delil olarak gösterbilir anlayamıyorum.*
(bkz: doğum günün bana geldiğin gündür)
nasıl olduğunu anlaymadığım bir şekilde sanılanın akisne yazarın değil, kitaptaki reklamcının tanrıyla konuştuğu kitap.

beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı.

ama hobbitt'ten, elf'lere, vampirlerden karaduman'a her boku kitap/film bu sonuçta diye kabul edebilenlerin konu din/tanrı olunca; "hösst! yavaş, bir sınırı olmalı hayalin, düşüncenin" demelerini aklım almıyor be sözlük.

bu nasıl bir beyin israfıdır.
Dünyayı kasıp kavuran ve artık ciddi şekilde amacından çıkıp rant kapısı haline gelmiş olan new age akımı ile aynı eleştirilere maruz bırakılmaması gereken kitap.
Alternatif ruhsal hareketler bugün insanın anlam arayışına cevap vermek bir yana psişik deneyimlerin verdiği anlık hazların peşine düşmüş durumda evet. Ancak Tanrı'nın Doğumgünü ciddi anlamda, bugünün dünyası, dinleri,tanrısı ve insanı içi önemli bir imaj değişimi peşinde. Ki kitap da 'Tanrı bana gelsin, onu yeniden bir numara yapayım.' gibi iddialı bir cümle ile başlıyor.
Din, Tanrı, cennet, cehennem, ahiret gibi konular üzerine düşünmüş ve prangalarından kendi mantığının yettiğince kurtulabilmişler için incelenmesi araştırılması ve ilham alınması gereken bir kitap, hayat değiştirmeyebilir.
Ama prangalarından kurtulmamışlar, ya da tekamülde o seviyeye erişememişler içinse ağır bir darbe olabilir.
Panteizm, sufizm gibi akımların argümanlarından bolca yararlanılmış, tekamül felsefesi üzerine oturtulmuş. Kader, tevbe, nefs reenkarnasyon gibi binyıllık sorulara cevap verirken günümüz dinlerinin güncel, politik sorunlarına da değiniyor.

Kitap boyu çoğunluğu gayet tutarlı, mantıklı cümlelerle gönlümüzü fetheden yazarın röportajlarında neden ilahi bir kaynakla direkt iletişime geçtiği iddiasında bulunduğu da kafa kurcalıyor.
Kitabın dünyayı değiştriebilir nitelikte olduğunu savunan bir röportajı içinse burdan buyrun:http://www.derki.com/habe...yi-degistirebilir-mi.html
Kitabı okuyan var mı bilmiyorum ama ben okudum.

inançlı bir insanı ters köşe yapmaya çalışan bir kitap. Dinî ve özellikle islâmî argümanları kullanarak inançsızlığı empoze etmekte.

Bilgili ve şuurlu bir müslüman için sadece komedi.
azrail, cebrail, mikail, israfil, muhammed, isa, musa: iyi ki doğdun tanrıııımmm..
tanrı: hehehe. süprizlere bayılırım. heheh
(bkz: çarpılmak)

*tanrı size bir titreşim gönderdi.*
Bana tanrıyı inandıramayan kitap.
herkesin dunyayı tanımaya basladıgı zamandır. inanmayan kisi icin tanrı yoktur o yuzden dogum gunu de olamaz.ama inanan icin vardır ve onu tanımaya basladıgı gun tanrı'nın dogum gunudur. yani göreceli bir kavramdır.