bugün

her yerde rahat rahat bomba patlatılabilen bir istanbulun gösterildiği, erkek egemen çarşılarda görünen kadınların tamamının kara çarşaflı olduğu, bir de polis arabası diye gösterdikleri o kadar murat 131 i nereden bulduklarını anlamadığım film.
taken'ın kalitesinde olmasa da başarılı bir macera filmidir.

her kadının kara çarşaflı görülmesine takılmış gibi herkes ama tamamen o tip insanlardan oluşan semtler var istanbul'da. dahası git gide daha fazla bölgenin o hale getirilmeye çalışıldığını da biliyoruz. birkaç sene sonra o görüntü yanlış bir izlenim yaratmayacak.

filmin garip bir noktası varsa o da bu kadar türk bayrağı asılmasıdır. hükümet nasıl izin verdi anlamıyorum, yakında cumhuriyet bayramında bayrak asmayı yasaklayacaklar.

vapur sahnesi benim oldukça hoşuma gitti. çayın ince bellide gelmesi hoş bir detaydı.

aksiyon filmlerinde taraflardan biri polis değilse polis unsuru her zaman atlanır zaten. taraflar polisleri kolayca hacamat eder. taken'da da fransız emniyetini mahvetmişti bu adam. taken 2'de de değişen bir durum yok. polis arabaları tabii komediydi orası ayrı.

bir de filmde kezban bile gösterdiler lan. o oteldeki görevli kadının konuşması tipik kezban'dı. vay anasını o kadar muhabbetini yaptık duyulmuş elin amerikasına bile.

bakalım artık 3. filmde de marko'nun 2 kardeşi gelir, sonra onların çocuklar falan. aşiret bunlar istedikleri kadar uzatabilirler.
mekan olarak istanbul tercih edilmiş film.

--spoiler--
murat 131 araçlar, kara çarşaflı adam(!) eski istanbul, götüm kadar sokaklarda araba kovalama vs vs.
http://www.whereismywings...istanbul-faciasi-spoiler/
--spoiler--
leyla ile mecnun dizisinin erdal bakkali olarak taninan cengiz bozkurt bu filmde yaklasik yarim dakikaligina turkiye sinir kapisindaki bir gumruk memuru rolunde oynamaktadir.
gayet kötüdür film. ha biz iyi mi yaptık korsan izledik? hayır biz de kötüyüz.
Filmde sirf Istanbul var diye yabanci arkadasi da goturdum ama rezil olup ciktim yemin ediyorum. Hala sinirim gecmedi. Istanbul u boyle bir midnight express rezil etmisti herhalde. Anne cami aciyor istanbul tum ihtisami ile karsilarinda. It´s beautiful diyor, bizler valla oyle abla diyoruz, buraya kadar hersey okay tamam ama sonrasi tam siciyor resmen. Bizim polisler murat model araba ile sehri turluyorlar. Sanirsin film eski zamanda geciyor. Gordugum de yuh ulan dedim seslice. Hersey bu kadar mi eski pusku bu kadar mi sekilsiz gosterilir Allah askina? Herkesin giyim kusamina saygim sonsuz fakat iki de bir carsafli kadinlari gostermeleri ne alaka? Hayir istanbul bir medeniyetler butunu. Bunlarla mi sinirliyiz biz? Ya yer yer arap muzigi calmasi? Yil olmus 2012 bizim arap olmadigimizi anlamayan gerizekalilar var. Neyi anlatmaya calisiyor ya bu film? Sinirimden filmden zerre zevk alamadim. Ne femke janssen icin ne de liam neeson icin cekilecek film degil. Uzun zamandir boyle mal bir film izlememistim. Hayir arkadasim bile sacmalamislar dedi, bildigin yabanci yani. 0 a 0 bir film o kadar!

Sakin gideyim demeyin. Gittiniz diyelim sakin yabanci arkadas goturmeyin yaninizda. Hayir 1 ay sonra istanbul dayim az sehri izleyip hasret gidereyim dediydim hevesim kursagimda kaldi. Yaptiginiz yapacaginiz film batsin.
ılkı kadar guzel olmasa kovalamaca, istanbul ezan felan hos olmus.
Kızının gosterdıgı cesaret adamı zekılıgıyle bırlesmıs.
Yönetmenliğini Olivier Megaton'un yaptığı bir aksiyon filmi. Filmin büyük bir kısmı istanbul'da çekilmiştir. Filmde bazı önemli sahneler Balat, Kadıköy ve Haydarpaşa'da çekilmiştir.
çok başarısız bi film. istanbul u irak, iran, suriye ve arap ülkeleri gibi göstermeleri ayrı bi salaklık.. Hollywood yapımcıları bence bilerek bu şekilde ülkeyi ve istanbulu tanıtıyor. nedeni çok basit kendi ülke insanları ve dünya insanları böylesine güzel şehiri yanlış tanısın diye. zaten abd vatandaşlarının yüzde 20 si doğu ve batısını bilmeyen embesil toplumdan oluşmakta. 7. sınıfta daha çarpım tablosunu yeni ezberleten bi toplumdan bahsediyoruz.
an itibari ile izlediğim kısmında gördüğüm kadarı ile, istanbul'da sağa sola bomba atıp milletin malını, ülkenin kültür mirasını s.kmek hiçbir güvenlik gücünü harekete geçirmiyor. ne acaip şehirmiş lan orası.
yönetmenliğini Olivier Megaton'un yaptığı bir aksiyon filmi. Büyük bir kısmı istanbulda çekilmiştir. Bazı önemli sahneler Haydarpaşa, Balat, Kadiköyde çekilmiştir.
neden istanbul'da çektikleri anlaşılamadığı gibi bizi siktiriboktan ortadoğu ülkelerinden biri olarak gösterme sevdasından kurtulamadıkları filmlerden biri maalesef
taken 2.

anormallik henüz arnavut mafyasının türkiye' sınırından girişinde başlıyor; o nasıl bir sınır kapısıdır? gümrük binası yerinde ise resmen ahır var, görevlilerin kıyafetlerinden tutunda filmde kullanılan türk polis arabalarına kadar özensizlik had safhada insan biraz bakar.

otelde kullandıkları füguranlar kapalı türk kadın ve adam otelle ilgili her sahnede arkadan geçip duruyor, figuran sıkıntınız mı vardı evladım?

istanbul'un en bilinen yerlerinin damlarında sağa sola el bombası atıp zıplamak ve kimse tarafından yakalanmamak akıl alır gibi değil,

onca kovalamaca yaşanıyor.. ateş ediliyor, bombalar patlıyor kimseninde aklına polise gitmek gelmiyor, varsa yoksa amerikan elçiliğine ulaşmaya çalışıyorlar ailece.

resmen hayal kırıklığı taken 2, çekeceğiniz filmi sikeyim, yani liam neeson'u sevmesem bu entry'imde küfür edecektim az daha.
o değil bütün polis arabalarımız murat 131 amk.
bu ney lan?
çekimleri istanbul da yapılan film.

istanbul'u dar sokakları olan saçma sapan bir yer olarak göstermiş, şahsen ben bilmesem ırak veya suriye gibi bir yerde çekilmiş sanacağım, film de iki de bir kara çarşaflı kadınları göstermesi ve polis araçlarının şahin marka otomobiller olması canımı bir hayli sıkıtı.

şimdi bu filmi izleyen ve hiç istanbul'a gelmemiş biri olsa, bizi teknolojiden uzak ırak gibi bir yer sanacak, bazı yerlerde çalınan müzikler ise iyice sinirlerimi bozmuştur.

nerede bizim mini cooper polis arabalarımız dedirten bu film, bence türkiye'yi daha değişik bir yer olarak göstermiştir.

filmin çoğu eminönü çevresinde geçiyor, istanbula gelmek isteyenler sanırım bu filmden sonra pek gelmek istemezler sanırım.
Dunyanin en kalabalik sehri olan istanbulumuzda eminonunde saga sola bomba atarak adres arayan adam gordum. Denemeliyiz bu yontemi bi ara.
-nerdesin askim
-at bi bomba hemen.
arnavut mafyası.
bir baba.
kızı.
eski karısı(ama eski karısıyla tekrar barışması gündemde).
ve istanbul...

serinin ilk filmi "taken", "96 saat" adıyla tercüme edilmişti, "taken 2" ise "takip istanbul" adıyla tercüme edilmiş. hay koyacağınız isimleri sikeyim...

--spoiler--
herneyse.
murat 131'lere benim de isyanım var elbet. ulan bir 7.45 bmw, 2 tane de mercedes jip parçaladınız, polis arabalarını neden 131 yaptınız anlamak güç?
ha bir de amerikan konsolosluğuna giriş olayı var.
liam abimiz konsolosluk bahçesinde durduktan sonra sam'i arayıp yardım istiyor. ulan bahçeye dalmadan evvel arasana madem. "biz sarı mersedesle geliyoruz panpa" diye...
ayrıca, adamlar arnavutluktan geliyor, elini kolunu sallaya sallaya istanbulda otel basıyor, adam kaçırıyor. muz cumhuriyeti mi lan burası?
--spoiler--
birinciyi aratan yapım. o ne arkadaş ya murat 131 polis arabası. hangi yılda yaşıyoruz. ayrıca koca istanbul 4 tane sokaktan mı ibaret ki adamlar birbirlerini 20 saniye içinde buluyor. kapalıçarşıda kendini kaybettiremiyorsan zaten git kendini köprüden at. bide yeter artık ya türkiyeyi kapalı-karaçarşaf altyapıda arap müzikli oryantalizm gösterdiğiniz. bırakın artık bu ucuz karalama kampanyalarını.
kurgusu saçma ama bu tür filmleri sevenler için fena sayılmaz.
düşük imdb notuna sahip Istanbul'da geçen film. Sırf meraktan izleyeceğim ilk film fena değildi.

(bkz: 192 saat)
(bkz: 2x96)
nihayet gün itibariyle izledigim film. film bayagi bayagi kötüdür, yönetmen ve senarist birinci bölümün kaymagini fazlasiyla yiyip, artik seyirciyi birinci bölümden bile tiksindirecek duruma getirmislerdi. film o kadar cok mantik hatalari ve senaryo icinde deliklerle doludur ki, artik belirli bir yerden sonra artik komik olmaya basliyor. film cidden cok kötü, burada uzun uzadiya analiz etmeye degmeyecek kadar yani, o derece.

yalniz bir istanbul konusu var, millet film'den ve senaryodan cok oraya takilmis. yer yer haklilar da. ilk olarak film yapimcilarin'in istanbul'u ve türkiye'yi kötülemek gibi bir amacinin oldugunu sanmiyorum, hatta bunu söylersek adamlara haksizlik etmis oluruz. ama türkiye'nin yurtdisinda ve özellikle avrupa kitasi disindaki ülkelerde (buna hatta ispanya, portekiz gibi ülkeleri de dahil edebiliriz) imaji böyle kardesim, sen ister begen ister begenme. adamlar istanbul'u en klise sekilde göstermisler. amerikali'nin birisine istanbul'u sorsan: "e iste camiler, carsafli kadinlar, pazarlar, hamamlar!" der isin icinden cikardi. hatta "deve" diyen dangalaklar bile cikardi. yönetmen de fast food olan bu film'de, "size gercekleri gösterecegim" diye bir misyon yüklenmedikleri icin, ne sis yansin ne kebap diyerek bu kliselerle bir film cekmisler. beni pek rahatsiz etmedi acikcasi. istanbul'da film cekiyorsan cami göstereceksin bi kere, kapali carsi'nin icinde de, tepesinde de kovalamaca olacak. carsafli kadinlar, nargile olacak. hamam'da bir dövüs mutlaka olacak. yoksa o film'in istanbul'da cekildigi elin amerikalisina inandirici gelmez. eiffel kulesi görmeyince, film'in paris'te cekilmedigine inandigi gibi.

sonucta her toplum, hic gidip görmedigi, fazla bilgisi olmadigi bir ülke hakkinda, üc bes klise biliyordur. simdi sana cin'de gecen bir türk filmi cekseler, emin ol tüm cinliler siyah kusakli kung fu'culardi. köpek eti yiyorlar, duvarlardan tirmaniyorlar, falan... sen de bir türk olarak bunu sorgulamazdin bile. cünkü adamlar senin kafanda böyle yer etmis. hatta daha ileri gideyim, iran'la ilgili bir film cekilse, aklina gelen ilk üc seyi bi kenara not et. hepsi sana hollywood ve avrupa sinemasinin gösterdigi seyler olacaktir ve seni bunlarin dogru olup olmadigi ilgilendirmiyor bile. ve emin ol iran o yazdigin seylerden cok farkli.

her neyse, senarist bu senaryo'yu istanbul'a tasimadan önce midnight express filmini bayagi bayagi izlemis, hatta hosuna da gitmis (ki türkleri bu kadar asagilamasi olmasa, benim de sinematografi ve senaryo olarak hosuma giden bir filmdir). bunu taken 2 ile midnight express'in son sahnesini izlediginizde, bu kadar siradisi bir ölümün, iki filmde de ayni sekilde uygulanmasi adami huylandiriyor.

amaaan... artik olayi nereye baglayacagimi sasirdim. uzun lafin kisasi:

film bok gibi,
istanbul cok klişe,
senarist art niyetli degil. o kadar...
istanbul'da geçen serinin 2. filmi. istanbul'u nasıl bir şekilde gösteriyorlarsa artık. murat 131 polis arabası mı kaldı?

edit: ilk filminden 10 kat daha kötüdür. net.
sırf istanbul'da geçiyor diye izlediğim film. aslında baya bi güldüm adamlar full dalga geçmiş lan. hamam'daki 'sen kimsin len' sahnesi ayrı bir güzeldi ve istanbul'u tamamen kötü göstermek için en köhne yerlerde çekim yapmışlar.
amerikan yavşaklığının bir kez daha tekerrür ettiği film.

fransayı, ispanyayı, italyayı olduğu gibi gösterirken, türkiyeye gelince, ne kadar köhne bina, nerde bir çarşaflı varsa onu çekiyorlar.
film de gösterilen türkiye ile gerçek türkiye arasında farklar vardır, bunlar amerika büyükelçiliği sanki işgal edilmiş bir ülkede tüm iplerini elinde bulunduran bir silahlı birlik olarak gösterilmiştir. ayrıca polis araçları filmde doğan bile değildir, şahindir, kötü amaçlar güden bu film turizmin çanavarı olarak görülmeli ve kanunlarla bu gibi şeyler denetlenmelidir, şunuda söylemeyi bir borç bilirimki bu filmin seneryosunu yazan, yöneten, ve oynayan oyuncular olmak üzre hepsinin 7 göbek sülalesinin anasını avradının ellerinden öperim.
Haksız eleştirilerin yapıldığı filmdir.

- Türkiye'de film çekimi için araç almanız gerekiyor, dolayısı ile 5 tane polis arabası alalım derseniz, Amerika , fransa gibi yerlerde 10.000 dolar olan araç Türkiye'de 45 - 65 bin dolardır.
( Bunun ile ilgili bir örnek vermek gerekirse jackie jhan ülkemizde film çekmiş, yanlış hatırlamıyorsam parçalamak için 2 bmw istemiş ve 3 ay sıra beklemesi gerektiğini ve 75 - 80 bın dolar gibi bir fiyatı gorunce bundan cayarak maket parçalamıştır)

- Filmde mercedes taksi var, Filmde 2 mercedes jeep takla atıyor parçalanıyor.

- Filmde bahsedilen çarşaf olayına gelince 1 sahnede bir han'a giriliyor burada 5 saniyelik 8 - 10 kadın çarşaflı alışveriş yapıyor, bir sahnede daha han dan çıkarken yoldan çarşaflı bir kadın geçiyor. Bu kadar evet bu kadar mısır çarşısında orada burada yürürken denk geliyor uzakdan geçiyor tek tük bu normal değilmiş gibi davranmak nedir anlamadım ?

- istanbul'un yer aldığı bir filmde ne türk beklenti var, müzik olarak tekno mu çalmalı, hamamda tekno çaldığını gören var mı ? otantik müzikler çalıyor, bunun yanı sıra Ezan bu şehirin sembollerinden bir tanesidir, insanlar kültür farklılığını görmek için burayı ziyaret ediyorlar zaten.

- Hiç bir sahnede Türk insanı 3.sınıfa konulmamış, hatta dialog bile yok, Türk dialog bile olmayan bir filmde nasıl bu kadar insan bu filmi izleyip bizi 3.sınıf gösterdi diyor anlamak imkansız ötesi imkansız yahu!

- Filmde her sahnede Türk bayrağı var, camilerde köprülerde vs. hatta filmin başında istanbul ile ilgili tanıtıcı keimeler var bunun neresi kötü

- Tarlabaşı'nı bilmeyen adam yorum yapmış, Tarlabaşı'na giderseniz oranın istanbul'da bir semt olduğunu görürsünüz filmde hiç abartılmamış bire bir aynı.

- Bu film 45.000.000 $ bütçe ile çekilmiş bir film.
- Bu film Amerika'da ilk hafta box office'de 1.sıraya çıkmış bir film.
- Bu film toplamda 350.000.000 $ hasılat yapmış bir film.

Ülkem insanı hiç bir şeyi beğenmez zaten, taksimde çeksek biz böylemiyiz alkolik miyiz diyecek, 2 çarşaflı gösterse biz 1800 lerdemiyiz diyor.

Sen inkar ediyor olabilirsin ama benim yaşadığım şehir olan istanbul'da çarşaflı insan'da var, Ezan sesi de var. ve ben 1800 lerde değil 2012 yılında istanbul'da yaşıyorum.
güncel Önemli Başlıklar