bugün

Çoğu zaman şu asırda tek başıma sıkışıp kaldığımı düşünüyorum.
istanbul karaköy'de batan güneşin benim şu an bilmem kaç km uzakta olduğum yerde batan güneşin aynısı olduğuna bir türlü kendimi ikna edemiyorum. Tahayyül edemiyorum resmen. Her gün batımında öylece anlamaya çalışıyorum, teoride mantıklı ama pratikte hiçbir karşılığı yokmuş gibi geliyor. Bu ucube hissi nasıl bertaraf edebilirim enter.
italyanca konuşsaydım sever miydin beni?
ingilizce Almanca falan olmuştur tabi de
Eminim hiç italyanca bilen sevgilin olmamıştır.
Ben şimdi kursa gitsem,sen beklesen.
Beklemesen bile çok ileri gitmesen.
Ufak tefek yakınlaşmaların olabilir ama ileri gitme olmaz mı?
Neyse işte ben kursa gitsem.
iki seneye sökerim sanıyorum, malum kafam kalın biraz.
Sonra gelsem yanına.
Calvino'yu Dante'yi v.s kendi dilinden okusam.
Gözüne girermiyim o zaman?
italyanca konuşmayı öğrenirsem sever misin beni?
anlayınca içim cız etti. cız etti de ne? tornavida yemiş gibi oldum.
pek iyi degilim bugünlerde, hatta hiç iyi degilim yorgun halsiz mutsuzum
ama hayat devam etmek zorunda, gittiği yere kadar.
Bir romanda okumuştum; ‘Kendi hikayenden sıkıldığında bir aşk romanı okumak daima iyi gelir’ diyordu. Peki ya umutlar bittiğinde ne iyi gelir?
Çok merak ediyorum;
Gurur mu her şeye engel olan?
Güzel bir geleceği insan neden elinin tersiyle iter?
Hiç mi güzel günlere inanmaz insan?
Hiç mi içi kıpır kıpır etmez?
insan kalbiyle bakabilse her şeyin çözümü o kadar kolay ki, bir kere güzel bakabilse...
Dersler çıkardım yaşananlardan. Çok değiştim kısa sürede. Artık daha mantıklı yaklaşacağım her şeye.
‘Belki başka bir evrende.’ Diye diye uzaklaştığım her şeyi, eminim başka evrenlerde yaşıyorum. Bu hevessizliğin, bu sakinliğin, bu vurdumduymazlığın, başka bir açıklaması olamaz. Olmamalı.

(•.•)
Şu aralar o kadar amaçsız hissediyorum ki psikolojimin çökmesi an meselesi.
görsel
net, bu.
Kendimi üç büyüklere transfer olmuş, parayı bulmuş ve dağıtmış futbolcular gibi hissediyorum. Yetenek var, potansiyel var ama azim ve devamlılık yok. Bir boşverşlik, koy götüne rahvan gitsincilik var üzerimde. Ne zaman akıllanacağım acep?
seviyorum işte naapiim.
evin işi hiç bitmiyor.
insanlar çok iyi, hepsini çok seviyorum. Hiç kötü birine rastlamadım. Bir tek kötü var o da benim.
Kimi zaman bazı şeyler yaşarsın. içindeki deniz dalgalanır ama kimseye bir damlasını dahi anlatamazsın. Açamazsın, diyemezsin, tek kelime dahi edemezsin. Çünkü en yakınındakiler bile bazen anlamaz seni.
Hala beni seviyorsun bunu sen de biliyorsun.
Siktirin gidin la hepiniz.
izninizi aile yanında geçirmeyin.
Uyandığımdan beridir uzanıyorum götümü kaybettim artık.
Evde söyleyecek kimsem yok yazdık oylesıne işte.
Kafamdaki sorular bitmiyor. Kendimi yiyip bitirmekten sıkıldım. Herkes anlamak istediği gibi anlıyor kimsenin kimseyi anladığı yok.
Önümdeki kocaman manzaradaki ara sokaklardan birinde bir düğün hazırlığı var. Sürekli şarkı değiştirip duruyorlar. Bir düğünde çalınabilecek en saçma şarkıları çalıyorlar. Bu eziyeti neden yapıyorlar şuan hiç bir fikrim yok. Bense bunu dinleme cezasına çarptırılmış bir çocuk gibi dinliyorum.
Roman havasından reynmene, Türkçe rapten, hint müziklerine kadar hepsini tek tek çalıyorlar. Galiba ağlıycam.
Silinip gitmek istiyorum.
bugün x ilinde görevim sebebiyle adliyedeydim. silahlı kavga olayı sonrası iki taraf için karar açıklanacak. olay anladığım kadarı ile neredeyse sebepsiz denecek yere başlıyor biri birinin kafasına sıkmak isterken isabet ettiremiyor sonrasında da yaralanan falan olmuyor. adliye bahçesi bildiğin sıfır bir dizi seti. lüks araçlardan inen yamuk yumuk tipler birbirine selam veriyor ağır abi görünmeye çalışıyorlar diğer yandan kararı bekliyorlar. biraz vakit geçtikten sonra karar açıklanıyor; kavgaya karışan 6 kişi de tutuklu yargılanacak. bu bizim ağır abiler adliye bahçesinden bir araca beşer kişi binerek gidiyorlar. cezaevine gidecek 6 kişi iki husumetli taraf biz de onların yanında gidiyoruz. arkadaşlar nasıl neşeli anlatamam. sanki onlar değil ben hapse gireceğim amk. birbirini öldürmek isteyen adamlar birbirlerine şaka yapıyorlar gülüşüyorlar; biri diyor bu gece bizi aynı koğuşa verirler yarın ayrılır koğuşlar, yakında da çıkarız zaten. hasılı adamlar suç işlemekten, kavga etmekten, hapse girmekten hicap duymuyorlar.

bunu şunun için anlattım: toplumda biz istemesek de sorunlu, karşılaşmak istemeyeceğimiz bu tiplerden binlerce var. bu bitik tiplerin hayatta kaybedecek pek bir şeyleri yok. lütfen bu tip insanlarla karşılaştığınız zaman zaruri olmadıkça haklı olma ya da güçlü olma mücadelesine girmeyin ve sevdiklerinize de bunu telkin edin. bu yavşaklardan biri masuma zarar verse emin olun hapis de yatsa akıllanmaz. size ve sevdiklerinize zarar gelmesin de varsın onlar kendilerini kabadayı sansınlar.
içkiliyim....

içim çok dolu!.
(bkz: beni siz delirttiniz)