bugün

Çok yoruldum.
tahammülsüzdüm, daha da fena hale geldim. hiç kimseye katlanamıyorum, en ufak hatalarında ağızlarına sıçıyorum. kim varsa etrafımda itiyorum.
Sabahtan beri salak gibi ağlak biri oldum, hep oyleyim de bugun daha farkli (bkz: swh) Kimse ayaklarının altına alamaz beni. Kimse canımı acıtamaz. Gayet iyiyim ben . Teselliye ihtiyacım yok benim. Şimdi dinleneceğim. Güzelleşeceğim yarın için.
Bazen ölmeyi özlüyorum.
Sonra günah mı işliyorum aceba diyorum.
Çok sevdiğim bir şiir var. Kimse okumasın kimse bilmesin istiyorum, içten içe. Sevgilim olsa bu kadar kıskanmam.
Olmuyor, kesin kanaattir. Artık farklı bir şey beklemekten uzaklaşmam gerekiyor. Bazen hatalarımın farkında olmuyorum galiba, buna da son vermem gerekiyor.
bugün babaannemi kaybettim ve komşuya bir gün öncesinde söz verdiğim için yemek yemeye gittim. komşu kendi acılarına üzülüp ağladı, ben izledim.
Ailem bile içimi bilmiyor. Beni tanımıyor. Kardeşim için bugüne kadar bir sürü şey yaptım. Beni bişeyine saymadı. Annem ve babamın yapmadığı anne babalıgı ona ben yapmaya çalıştım. Onu korumaya kollamaya yeri gelınce kısıtlamaya calıstım. Annemle babam gevsek davranınca o da yüz buldu daha da şımardı. Ben ona kızarken annemle babam bana kızdı hep. Ordan da elimi etegımı cektım en sonunda. Suan ise aile için ve kardesım ıcın bir sey yapmamakla suçlanıyorum.Hem ev derdi hem iş derdi hem arkadas derdi hem guvensızlık kafayı yemeye az kaldı.
Bana öncesinde kötülük yapmıs gıcık aldığım insanların sosyal medya hesaplarının kullanıcı adını girip şifremi unuttum seçeneğine tıklıyorum ve elefonlarına mesaj gidiyor.

Hesaplarını çalmak için değil -beceremem de- birinin onların hesaplarını çalmaya calıstıgını zannedip huzursuz olsunlar diye.
los engılısta karşı komşum porno yıldızıydı.
(adını unuttum... böyle yazınca herkes kapıyı çalıp her akşam bana veriyodu sanmasın kimse. gördüğüm banyo camından 2 dakkalığına iki meme)
kaosu seviyorum. mazim kapkara. parlamenter tiyatroyu bozmak istiyorum.
Yaptığım işi sevmiyor değilim. Seviyor da değilim. Sadece yalnızım. Ama sanırım yanlış zamanda yanlış yerde...
Dişlerim duzgun olmasina ragmen dişlerimle gulumseyerek fotograf cekilemiyorum. Çok yapmacik geliyor.
zihinsel efor gerektirmeyen şeylerle uğraşmak iyi geliyor. merasimle makineye bulaşık diziyorum, ardından ocağı ovuyorum, bu sırada ısıtıcıda su fokurduyor, kendime bir yasemin çayı demliyorum. tüm bunları yaparken tek kulaklığım takılı, aklım yaptığım iş dışında her şeyle meşgul, düşüncelerim oradan oraya sekiyor. neden tek kulaklık, ne zamandır gümbür gümbür bir şeyler dinleyemiyorum? neden her an birine bir şey olabilir ve ben neden sürekli birileri "iyi mi" diye kulak kabartarak yaşıyorum bu hayatı? çok tuhaf. aşağı yukarı bir buçuk yıl evvel bilmediğim yollardan, ara sokaklardan yürüyerek yanına gittiğim bir arkadaşım -muhtemelen kendisi hatırlamaz bile- beni bir güzel azarlayıp "kötü şeyler başına bir kez gelir." demişti. hâlâ ara sokaklarda başıma bir şey gelmedi ama o günün ardından çeşitli "kötü şey" deneyimlerim oldu. her zorlayıcı, yıkıcı olayın yaşattığı hisler birbirinden çok farklıydı; kimi dışarıdan bakıldığında yaprak kıpırdatmadı kimi yıktı geçti ama hepsinin bana ortak bir yadigarı oldu. içten içe kemiren, dünyayla ilişkimi kesip rahatça müzik dinlememe bile izin vermeyen kaygı. onu yeneceğim.
Neden evlenmediğimi ben de bilmiyorum.
Mahalleden arkadaşlarım evlendi çocukları olacak, okul arkadaşlarım okullarını bitirdi kpss'ye çalışıyor. Ben hala yok sınava tekrar hazırlanim yok suna baslayim zaten sevgili mi mevgili hak getire..

Sanki zaman herkese akıyor da bana durmuş gibi
http://www.youtube.com/watch?v=S9GJOv-WIfA
plastik çiçeklere su vermeye yeltendim. bunu neden yaptığıma dair hiç bir fikrim yok. pişman değilim ama olmasa da olurdu. gerçi olmasa bunca kazanımım da olmazdı belki ama kimseyi de üzmezdim. buradaki tercih silsilesi içinde bencil mi olmalıyım yoksa hala insanlara önem vermeye devam mı etmeliyim sorunsalı içindeyim. artık hayat bencil olmayı öğretti sonunda sanırım. demek ki kazanımlar daha önemliymiş. üzülen üzülsün deyip geçer olmuşum bile. bu durum hoş mu nahoş mu bunu da zaman gösterecek. bakalım gelecek nelere gebe. iyi geceler.
aski memnu 46.bolumdeyim.
Bilgisayarım yavaş yavaş bozuluyor. Önce kablosuzken internete bağlanmamaya başladı, sonra kabloluyken bağlanmamaya başladı, kablolu halini çözmüştüm ama bugün yine bozuldu. Bu beni üzüyor. Araba fiyatına laptop almak istemiyorum. Hüüüğ!
Hayatımdaki insana aşık değilim. Yanında huzurluyum, beni anlıyor, seviyor, mutlu etmek için uğraşıyor. Aşk anlamında birşey hissetmedigim halde birlikte çok mutlu olacağımıza inanıyorum. Yanilmaktan korkuyorum ama her gün biraz daha inanıyorum. Saygı, Onemsenmek ve onemsemekten güzeli var mı ki?
manik minyon..a...
sen bakma son yüzyıla... sevgi zamanla da kazanılır.
aşk dediğin doluluk ve eksikliği ne demek ben biliyorum.
senin seven biriyle mutlu olmanın, rahatlığının ve özgürlüğünün tadını yaşamaya başla. korkma aşık olacaksında.
ama bunu saplantı yaparsan yarın bir gün duygu yoğunluğu yaşayacağın birisine aşık olduğunu sanıp herşeyi... mutluluğunu da kaybedebilirsin.

değer mi / değmez mi?
kıstasın hep bu olsun bir müddet... seni hata yapmaktan uzak tutar.
Derdimi anlayacak bulamamanın derindeyim.

Herkes hayat meşakatine düşmüş beni dinleyen kim.
Sadece amaçsızca savrulup giden hayatıma bir anlam katmak istemiştim. küfürler ederek uyandığım akşamüstüleri geride bırakmamı sağlayacak, uğruna yaşanacak değerler edinmek istemiştim.

Bir şeylere tutunmak istemiştim lan. Tuttuğum dalların hepsi elimde kaldı. Oysa hepsi de sağlam dallardı ama bana gelince kırılıp gittiler işte. herkese mevlana edasıyla babacan bir tavırla; gel, ne olursan ol yine gel diyen hayat, bana siktir git sen gelme dedi. Çok da meraklıydım sanki amk hayatı...
Şu an konuştuğun hatta galiba aşık olduğun kişi belki de yine benimdir ne malum.
güncel Önemli Başlıklar