bugün

Yaşanmışlıkları da siktiniz.
edit : her defasında yazıp siliyorum bu başlığa. bir gün hesabı toptan sileceğim.
sabrettim bekledim
evet umut vermedim ilişkiyi belli bi seviyede bıraktım
2 ay bekledim 2 ay!
ama sorun bendeymiş ve ben onu haketmiyomuşum
o zor şartlardan gecip gelmiş ben prenses gibi büyütülmüşüm
yaşanan tüm güzellikleri birkac parca anıyı siktin attın erkek kaşarı.
Akşamdan sonra iki kere sağlam sıçtım ve an itibariyle karnım dümdüz. Ohhhhh ne rahatladım be ehhehe
Yakın olduğum Birinin bana bağırmasına asla tahammülüm yok. O an tepki vermeden duramıyorum. Tepki veremezsem gözyaşlarımı tutamıyorum. Göz yaşlarımı tutsam sesim gidiyor. Bi şekilde bozuyorum. Nefret edilesi bir durum.
şeker ve glutenden uzak durmam gerek ama demin bi dünya çikolatayı lüplettim.
3 gün sonra bir hayalimin daha yıkılmış olduğu gerçeği ile tamamen yüzleştiğimde yüreğimin çok fazla acıyacağını biliyorum. gün itibariyle çok uzun zamandır içimde sakladığım hayali zaman aşımı nedeniyle yıkıyorum. özleyeceğime o kadar eminim ki... ve buna rağmen yıkıyorum. bu ve daha pek çok gece rüyamda bile göreceğim, bunu da biliyorum. belki hayatımda en olabilitesi olan hayaldi ve bundan dolayı vazgeçilmez geliyordu. galiba en çok bu acıtıyor canımı.

hayır ağlamıyorum. gözüme uç uç tozu kaçtı.

unutmadan... iyi ki varsın harry!
Bazı şeylerde gerçekten şansınız yaver gitmiyorsa fazla zorlamayın cidden.

Şahsen bu zamana kadar 3 kız tarafından reddedildim. oyle eve atmalik kız mantığıyla degil cidden hoşlandığım insanlardi.

O zamandan beri kizlarla çok samimi muhabbetlere girmekten kaciniyorum. Ayni boka düşmeyelim diye.
Son 2 3 gündür büyük tecrübe edindim.
Mesela öğrendim ki bir insana verdiğiniz değeri karşılığını pek hissedemedikçe göstermemelisiniz.
Sizi mutlu edebilen tek insan yeri geldiğinde hayatınızı sikebilecek tek insan konumuna rahatlıkla geçebilir.
Bir insanı sürekli affetmek ki özellikle kıyamadığınız ya da vazgeçemediğiniz içinse günü geldiğinde size tekmeyi öyle bir koyacaktır ki aklımı sikeyim diyeceksinizdir kendi kendinize.
Birlikte olduğunuz mutlu anlar günü geldiğinde onun için bir şey ifade etmediği için yaşadığınız acı anılardan daha çok yakacaktır canınızı.
Uzun lafın kısası sizi sevdiğini hissettiremeyen birine gerektiğinden fazla değer vermeyin sonunda verdiğiniz değerden dolayı kendinize küfür edersiniz...
Çaya şeker atmayı bıraktım. Bir an düşündüm ve oldu gibi. Tadı yok şu an tabi ama bakalım göreceğiz. 15 20 gün sonra alışırsın diyen arkadaşlarım, alışamazsam yaktım çıranızı.
ofansif mizah yaptığını ya da troll olduğunu sanan bazı geri zekâlı yazarların, bazı entrylerini gördüğümde klavyesini ya da telefonunu midesine kadar sokasım geliyor.
yatarken arkamda birisi var zannediyorum ve içimden "aha şıçtık!" deyip arkama hizlica dönüyorum, fakat tek gördüğüm şey kapı ve yerdeki kokuşmuş coraplarim.
Şiir yazma yeteneğimi kaybettim sevgili sözlük. Zamanında ince sever, ince yazardım. Şimdi istediğim olgunluktayım ama tüm edebiliğimi kaybettim dümdüz işkolik bir adam oldum.
Psikolojik olarak iyi değilim galiba, şu son bir aydır o kadar karmaşık şeyler yaşadım ki... bir ilişki girişiminde bulundum, hem de bir kız arkadaşımın takıldığı kız arkadaşıyla (biseksüeller)sevgili oldum. Tabi kızı elinden aldım diye arkadaşım bana küstü, sonra sevgilim de bir kız arkadaşımla tatile gidicem diye beni terk etti... ondan öncesinde saçma salak bir sürü insan tanıdım...

Artık evlilik kafasına geldim sayelerinde, artık evlenip adam akıllı bir ilişki ve hayat yaşayacağım... yakında düğünüme davet ederim sizi(tabiki uygun kişiyi bulunca)...
Bir şey var
Yaklaşık 10 senedir kafamdan atamadığım, hayatımın her alanını etkileyen ve kimseye kendimi tam olarak açamadığım

2 kişiye anlattım, birine tam olarak anlattım ama bir işe yaramadı hala aynı hissediyorum. Diğeri de beni pişman ediyor

Çok değişik, kimseye tam olarak güvenememek ve gardını hep yukarda tutmaya çalışmak gerçekten çok değişik

Kafamdan atsam rahatlarım, olmamış gibi davransam ya da yapmacık bulmasam

Günlük tutuyorum, en azından duygularım içimde kalmasın diye.
Yalnızlık... yalnız yaşamak... yalnız yaşamaya alışmak.

Yalnız yaşamaya ilk başlanılan zamanlar harbiden bir çin işkencesi gibi bir şeydir. iş çıkışı eve gittiğinde bomboş ve sepsessiz bir sığınak karşılar sizi.
Eğer kurtulduğuna inandığın bir ilişkinin sonrası ise gökyüzünde aynı anda güneşi ve ayı görmüş gibi olursun. Bir yanda koftiden hırlaşmaların olmadığı ve huzurun baş köşeye oturduğu, bir yanda da bomboş ve tık ses bir evde tek başına yaşayacak olmanın sersemliğini yaşarsın epey bir zaman.

Artık her şeyi kendin yapman gereken bir dönem başlamıştır. ilk demlerde zor gelse de insan alışıyor her şeye.
Yalnızlığa da alışıyorsun. Önceleri üstüne üstüne gelen duvarlar akıllanmış, yerinde durmaktadır artık. Hatta zaman zaman sohbet ettiğin bile olur. iyi sır tutar duvarlar. Kimseye söylemediğin şeyleri rahatlıkla anlatabilirsin onlara. Ser verip sır vermezler.
Masan, koltuğun, tenceren, şekerliğin evde neyin varsa hepsi senin istediğin yerde, istediğin şekilde durur. Tâ ki evde biri daha yaşamaya başlayana kadar. Ne varsa şikayet ettiğin yalnızlıktan yana, geri alırsın, özür dilersin özlersin, yarim senden ayrılalı hayli zaman oldu gel gel dersin. Yalnızlık öyle belalı bir sevgilidir ki bırak dediğinde bırakmaz alışırsın gidesi gelir, bu defa da sen onu bırakamazsın.
Yalnızlık sevgilimi çok özlediğim günlerdeyim. Herkes yerinde sağolsun. Gönülden sohbetin olmadığı kalabalıklar benden uzak olsun.
Yalnızlığın özgürlük demek olduğunu yalnız kalamadığımda anladım.
Kısa boylu erkeklerle arkadaş bile olmak istemiyorum.
Aylar öncesinde yazmıştım, tekrar yazıyorum; hala cahilim. Okumam gereken çok kitap var ama ben müzik dinliyorum ve ekşi sözlükte ve uludağ sözlükte zaman geçiriyorum. Benden adam olmaz.
Insanlara güvenmemeniz gerektiğini en güvendiğimiz insan öğretiyor ayağınızı denk alın.
4 bayramdır çalışıyorum. bayram nedir arefe nedir bayramlaşmak nedir unuttum. yarın ilk kez çalışmıyor olcam ve öyle büyük bir boşluğa düştüm ki 21 milyon içinde yalnız olacak olmamın hüznü çöktü içime. aile yok sevgili yok arkadaş var da yok.. keşke yarın da vazifede olsaydım, bayram benim neyime be aga.
Uyumak, uyuyabilmek çok güzel bir şey. internal reset gibi. itirafımdır, uykusuz kalırsam gerçekten ölebilirim. Uykusuz kaldığım günler depresif ve sessiz oluyorum, kaplumbağa gibi kabuğuma çekilip hiç çıkmak istemiyorum, telefona hiç bakmıyorum hatta evde yokmuş taklidi bile yapıyorum. Biraz uyuduğum zaman kendime geliyorum. içimde güneş doğuyor sanki. Beni en çok etkileyen şey uyku ve bunu yeni yeni keşfediyorum. Ya da yaşlanıyorum galiba.
Bugün nickimi değiştirdim bir hayırlı olsununuzu alırım.
Dizi ve filmlerdeki ebeveynlerin evlatlarını öpme sahnelerini hiç bir zaman anlayamadım. Ya da kendimle bağdaştıramadım.
Ben neden sevdiğim insanları böyle kibar öpemiyorum diye kendimi sorguluyorum bazen.
Özellikle küçük bir kardeşiniz varsa onu şapur şupur öpmek her zaman beni mutlu hissettirir.
yasadigim her olayda aradigim arkadasimi artik aramiyorum, arayamiyorum. yaninda olmak istedigimde kendi elleriyle iten insanlardan uzaklasiyorum, yaklasamiyorum. dostluguna inandigim bir kiz arkadasim kaldi su an cevremde herhangi en ufak olayi beraber yasiyoruz resmen. her seyimi anlatabiliyorum. sanirim gerisi sadece mutlu anlarinda yanimda. oysa dostluk iyi ve kotu aninda yaninda olmak degil midir?

dostluk neydi?
emekti.

neyse bosverin mutsuz aninizda kim yaninizdaysa onlarla yola devam.

ve son olarak su bir haftalik surecimde yanimda olmayan dostlarima cok kirginim. pu size!
Yoruluyor insan bitmeyen bir savaşın ortasında defalarca düşünce...