bugün

bozduğum diyetler, bitirmediğim kitaplar, gece gizlice yediğim brownie intenseleeeer, ve intense eşliğinde onun profilinde sabahladığım zamanlar itiraf sayılıyor mu hakim beeey ??
Birini sevmeye başladıysam, günlük hayatımda düşündüğüm kadar düşlerim de var oluyor. Onu rüyalarımda da var ediyorum hep, her gece en kısasından bile olsa mutlaka rüyamın içinde beliriyor.
Hala iş bulamadığım için depresyondayım.
çok mutsuzum çok canım yanıyor ama yapabileceğim bir şey yok.
Bazı insanların benim dostum olduğu konusunda tereddütlerim oluştu .
iş arıyorum, başvurduğum yer kapandı.
Talih hakkında konuşmayalım.
bugün 1 buçuk seneden sonra ilk defa gizlice ağladım. sebebi de matematiği yapamıyor olmamdı. ama yine de calistim ve bugun 33 sorudan 24unu dogru yaptım ve mutlu oldum. yarindan umitliyim.
Muhtemelen yarın da bugünden farksız olacak, kaknem olacak mendebur olacak, heh sen de öyle san gerizekalı diyecek her şey bana, umut işte, umut etmek de bir hastalık bence.

Halbuki umut etmesek kıralacak suya düşecek hayallerimiz de olmaz, zaten hayallerde olmasın hangisi oldu ha bugüne kadar hangisi, ya da hangisi tam oldu ama yine de şükür be şükür.
hayatıma giren kız arkadaşlarımın arkadaşlarıyla hep bir etkileşimim oldu garip bir şekilde,arkadaşlarını da hep beğenirdim bir türlü kimseye diyemedim şunu bu zamana kadar.
tam 1 yıl önce bugün, yüzümdeki egzamanın şiddetlenmesiyle hastanelik olmuş, beceriksiz stajyer tıp öğrencileri sebebiyle iki kolum da delik deşik edilmişti. en sonunda kendi damar yolumu kendim açmıştım. bu da böyle bir anımdır. dişçiyiz ama beceriksiz değiliz.
bir tek onu sevmiştim lise aşkımdı. beni başka bir kızla aldattı. O günden beri aşık olmuyorum.
~2012.
işletme 3. Sınıf öğrencisiyim. Aşırı gelecek kaygısı içindeyim. Yaklaşık 1 haftadır baş ağrısından ölmek üzereyim. Ne yapmalıyım diye düşünmekten helak oldum.
Uzun zamandır aşık olmamıştım, hatta kendimce nedenler çıkarıyordum buna dair. Bu gece rüyamda gördüğüm birine aşık oldum galiba. Çok acımasızsın bilinç altım.
Evde sigara bulamadığım için, kağıt havluya nane sardım ve tüttürdüm, teşekkürler.
Artık yazamıyorum bile. Öyle bitmişim, öyle erimişim.
Ben onun ailesiydim.
Şarkı, roman ve filmlere inanıyorum. Ancak gerçekliklerine inandığım kadar asla gerçek olamayacaklarına da inanıyorum. Bu yüzden bir kelimelik de olsa konuştuğum herkese sanki şarkılarda, romanlarda geçen o mükemmel insanmışcasına nazik davranıyorum. Metrodaki koltukların sınırını aşmamaya, birilerine çarpmamaya, rahatsız etmemeye dikkat ediyorum. Otobüs kalabalıksa yada asansörde yalnız değilsem nefesimi tutuyorum.

insanların içinde olmaya alışkın değilim ben. Bu sıradan bir utangaçlık yada çekinme değil. Bu çekinik kişilik bozukluğu isimli bir psikolojik rahatsızlık.

Lütfen, rica ediyorum; biri size nazik davrandığında bunun kesin olarak bir yakınlaşma çabası olmadığını bilin. Bu bir toplum kuralı olan saygı ve nezaket. Bulunmaz hint kumaşı falan değilsiniz yani. Kimse de derdinize ölmüyor. Aslına bakarsanız kimse sizi umursamıyor. Ağzınızı çart diye ikiye ayırmıyorsak saygıdan yani, sizinle alakası yok.
Sen sanıyosun ki bi kere bi yerde barınamayınca ömür boyu homeless gibi gezeceksin. Sonra biri gelir, kendi elleriyle bana ev inşa eder.. böyle bişey yok.. Çünkü sen mutsuz olduğunda da, mutlu olduğunda da koştuğun ilk insanın aynı kişi olduğunu unuttun..
Biz, birlikte geçirdiğimiz günlerde mutluluktan fotoğraf çekmek aklımıza gelmediği için az fotoğrafımız olmasını seviyordum.. öyle severdik çünkü birbirimizi..fakat şimdi elimde bir fotoğraf bile yok. Tamam genciz güzeliz de bu kadarı da fazla...
3 sene önce inciyi terkettim vel@'ler yuzunden yeniden bir sozluge girdim içim ferahladı günün stresini atiyorum.
''iyi kitaplar dışında kimse elimden tutmadı'' dedim kendi kendime. durdum. düşündüm. aslında en büyük zenginlik buymuş. ötesi yoktu. mutlu oldum. bitti.
Canım okul çıkışı kalabalığı ve eve yorgun argın gelip önlükle televizyon izlemek çekiyor.
Bazen basıp gidesim geliyor.
Bazen yememe içmeme hiç dikkat etmeyesim, bütün abur cuburları yiyesim geliyor.
Bazen insanlara bağırıp çağırasım geliyor.

Gidemiyorum, çok yiyince kusuyorum, çirkinleşmemek adına kimseye bağırmıyorum.

Yapmak istediğim şeyleri yapamıyorum bazen onu anladım. Oysa ben acayip kendine güvenen, her istediğini yapan biri sanırdım kendimi. Aslında her şeyi bırakıp gidebilirim ama o zaman iyi bir hayatı, ailemin sağladığı maddi imkânları komple terk etmiş olurum.

Her zaman para önemli değil demişimdir ama para çok şeymiş arkadaşlar. Hele belli bir lüksün içinde doğup büyümüşseniz bu yaşantıyı bırakmak güçlü insan davranışı.
Ben o kadar güçlü değilim.
Beynini kullanamayan, empati yapmaktan yoksun olan, karşısındakine saygısı olmayan, kendini bir bok sanan insanları saçlarından tutup, kafalarını duvara vurmak istiyorum.

duvara vurulan anki sesi hayal etmek bile beni rahatlatıyor.

Not: şiddete meyilli biri değilim ama bu söylediğim insanlar bunu hakediyorlar.
Kızı en sonunda zıvanadan çıkardım. Ancak yeni halime alışamayacağına dair de derin şüphelerim var.

Yarın yeni bir munianın ilk günü. Yada şöyle söyleyeyim; orijinal munianın ilk günü. Şu an emin olduğum ve mutlu olduğum tek şey artık onları görmeyecek kadar büyüdüm. Yalnızca hâlâ anımsaması bile içimi sıkıyor.
güncel Önemli Başlıklar