bugün

Yalnızlıktan çok korkuyorum. Öte yandan kendimle vakit geçirmeyi de seviyorum. Hatta insanlarla boş muhabbet yapmaktansa kendi ilgi alanlarımla uğraşmayı, odama kapanmayı tercih ediyorum ve bu yüzden istemsizce kendimi yalnızlaştırabiliyorum. Yani istiyorum ki insanlar uzattığımda ellerimi tutabilsinler, hep yakınımda olsunlar ama ben istemedikçe yanıma gelmesinler. bazı dönemler ben kendimle vakit geçirmeye kaptırınca kendimi, onlar fazla uzaklaşıyorlar ve sonra ben kendimden sıkıldığımda, onlar uzaklaştığından kendimle başbaşa kalmak zorunda kalmak, hep kendimle konuşmak anksiyetemi coşturuyor. Böyle zamanlarda Korkuyorum, kötü ve korkutucu düşünceler aklıma geliyor, huzursuzluk duyuyorum, yabancılaşıyorum kendime. Dış dünyanın ekseninden uzaklaşıyorum. Çok uzun süre gerçek anlamda yalnız kalmıştım bir dönem. Günlerce doğru düzgün insan görmedim. ilk kez o zaman panik atak krizinin eşiğine geldim iki üç kez.

çok çocuk mu doğursam acaba ileride diye düşünüyorum.

insanın başka insanların varlığına ihtiyacı var hayatta.
Öncelikli Not: isimler baş harfleri dışında hayal ürünüdür.
Dün facebookta gezinirken anasayfamda yeliz şimşek bunu beğendi şeklinde bir paylaşım çıktı.
Burcu Yılmaz kaya profil resmini değiştirmişti. Çok garip hissettim çünkü fotoğraftaki kişi benim 4 yılımı verdiğim eski sevgilimdi ve eşiyle düğün fotoğrafını paylaşmıştı.
Yeliz ortak arkadaşımızdı.
Ne yalan söyleyeyim dayanamadım stalkladım. Çünkü sevgili olduğumuz zamanlar çok defa gelinlikle hayal etmiştim onu. Gerçekten hayalimdeki gibi miydi? Nasıl görünüyordu?
Ama kızgınlık yoktu garip tuhaf bir his oluştu sadece.
Birçok kişinin etiketlediği fotoğraflar vardı düğüne dair. Her şey normal bir düğün gününe ait standart emmili dayılı fotoğraflar...
Ama farkına vardığım bir gerçekle şoke olmuştum. Bir süre kalakaldım. Sonra acı bir gülümseme oturdu yüzüme.
Doğum günümde evlenmişti.
bir aralar, facebookta fake hesap açıp sevgilileri ayırıyodum.
misal
ahmete,"knk yüzüne söyleyemedim ama sevgilin seni aldatıyo üzülme diye söyledim" vs vs yazıyorum, engelliyorum.
neden mi yapıyorum?
ister itlik diyin, ister kıskançlık.
aldanıyorum, kanıyorum, şakayı gerçek sanıyor, inanıyorum. kafama vuran ekmeğimi alıyor, elimi verdiğime kolumu kaptırıyorum. yatıyorum, kalkıyorum uykumu alamıyorum. yemek yesem doymuyorum, yemesem acıkıyorum. bir türlü tatmin olamıyorum. ucuzsa vardır bir kusuru deyip kaçıyorum, pahalıya gücüm yetmiyor almıyorum. dağlara çıkayım diyorum, soğuk olur, üşütürüm deyip vazgeçiyorum. araba sürmeyi çok seviyorum ama trafikte deli oluyorum. yaşlılara saygı duyuyorum ama metroda otobüste yer vermiyorum. yapma günah diyorum, hoşuma gidiyor yapıyorum. diyete başlıyorum, dayanamayıp üç kase sütlacı gömüyorum. çok konuşanın kusuru çok olur diyorum ne yaparsam yapayım susamıyorum. kışın yaz gelsin istiyorum, yaz gelince kışı özlüyorum.
170 cm üzeri 50-60 kg aralığındaki kadınlar çok çekici ve cool oluyorlar. böyle bir kadına ulaşmak için şans gerekiyor. 165 cm üzeri 75-85 kg arası kadınlar var. bunlar da tabi ki kendi aralarında farklılık göstermekle birlikte kıvrımlı vücut yapıları ile ilgiyi üzerlerine çekiyorlar. çok etkileyiciler. pamuk gibi. ohh. tabi diğer kadınlar da güzel. ruhu güzel, yüzü güzel, kiminin dudakları kiminin, huyu güzel. güzel allah güzel. canınız sağ olsun.
Sözlükten 3 kızla yattım ama adları da nickleri de ömrümün sonuna dek ben de kalıcak.
Kıymet bilmeyen aklıma sıçayım.
hoşlandığım kız ak partili çıktı.
hani bazen durup dururken "sevdicekkk" diye bağırıyorsun ya, azğını burnunu yoğurasım geliyorrr... *
bir gün evlenirsem kocama çeşit çeşit parfümler alacağım. çünkü koku fetişistiyim. *

bir an önce doktorayı bitirip düzenli bir hayat kurmam şart.

insanların benim belirlediğim mesafede durmalarını isterim. yapışkanlıktan nefret ediyorum. bunu yapana itinayla haddini bildiririm ve mesafeyi daha da açarım. gerekirse de "benimle muhatap olma!" derim ve o kişiyi yok sayarım.

çok sevdiğim insanlara bunu açıkça ifade ederim. sevdiklerim yanımda olsun olmasın her durumda yere göğe sığdıramam, överim, karşılaştığımızda gözlerimin içi güler, kendim sohbet etmek isterim. ama değer görmediğimi farkedersem asla geri dönüşü yoktur. o kişiyi silip atarım.

genel olarak detaycı ve mükemmeliyetçi olduğum için her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünürüm ve kalp kırmamaya çalışırım.

adil olmak benim için çok önemlidir. her şeyi emeğimin hakkıyla yaparım. hak etmediğim şeye talip olmam. kul hakkı konusunda titiz olduğum için de hak yiyeni böcek gibi ezebilirim. bu nedenle sevmeyenim çoktur ve bundan gurur duyuyorum.

bir gün türk milletine çektirilen bütün acıların intikamını en ağır şekilde alacağımıza inanıyorum. türk düşmanlarına asla acıma duygum yok. Türk düşmanlarına "onlar da insan" deyip yumuşatanlara asla tahammülüm yok.
Yıl olmuş 2017 hala yarın sabahın köründe güngören e gideceğim.
her yil dogum gününde kücük bir pasta ve hediyeyle kedimin dogum gününü kutluyorum diye cevremdeki bircok insan bana deli gözüyle bakiyor.
25 yasina gelince bunlarla ugrasmami tuhaf ve komik buluyorlar.
evet o sadece bir kedi ama bazen cocugum gibi bazen arkadasim gibi.
bugün 4. yasiydi. seneye yine elimde yeni bir papyon tasma ve minik tek mumlu pastayla eve gelecegim. ruhum cocuk degil ama birazcik kedi galiba.
Şu hayattaki en güzel şey yalnız yaşamak. Harika olay yahu bu iş kendi evin kendi düzenin kendi hayatın var yahu resmen.
Bu yıl benim yılım olacak demiştim. iş değiştirdim yurtdışına çıkma hayallerimi iş sayesinde yavaş yavaş başarıyorum. ilerliyorum. Kaçma saklanma hissinden kurtuluyorum. En azından deniyorum. Olmuyorsa gidiyorum. Kırıyor kırılıyorum ama en azından artık hissedebiliyorum. Yaşıyorum tekrar.. nefes alıyorum tekrar.
Bu saati beklemiş gibi geldim.
Ne anlamsız bir yer.
üç günden fazla çalışacağım her ofiste türk kahvesi makinası bulundurmayı şart koşuyorum.
itiraf edecek bir şeyim yok. Polyanna'nın gerçek hayattaki haliyim.
Her gece saat 3'te aynanın karşısına oturup bekliyorum.
Sadece bekliyorum.
Tek yaptığım bu.
Olması gereken de bu.
Tamam her sey guzel derken hayat hayir tam tersi diyor sanki. Biri varken oburu yok oburu yokken biri yok. Tam saglikliyim diyosun pat aile bozuluyo tam aile iyi diyosun bu sefer hayatim sikilmis oluyo. Anasini sikeyim yeter ya. Yeter vallahi yeter. Ben mi cok dusunceliyim insanlar mi dusuncesiz. Cok birikti icimde her sey. Ne gulebiliyorum ne aglayabiliyorum ne tepki gosterebiliyorum ne sevgi.. huzur istiyorum ya huzur huzur. Ulan halime de sukreden biriyim neden bunlar beni buluyor amk. Patlicam bi gun bi olaya ama hadi neyse.
Çok düşündüm hayatımı gözden geçiriyorum 3-5 günden beri şunu fark ettim; sevgili olarak düşündüğüm, sevgili olduğum, birlikte olduğum o kadar kadından hiçbirini sevmemişim. Yanlarında ortamın tadını kaçırmamak için şakalar, romantiklikler, sevgi belirten hareketleri insanlar sorgulamasın diye yapıyormuşum.

Sevgililik, evlilik ayakbağı gibi geliyor, zaten sevemedim o muhteşem insanları, hepsinde bir kusur çıkıyor; hoşlanıyorum bana ilgi duyulmasından fakat gösterdiğim ilgiliyi borçlu gibi gösteriyorum.

Gözünü seveyim fuckbuddy müessesesinin.
Zamanımın olmamasını fırsat bilerek iyi bir sebebim olduğu için seviniyorum artık.

görsel
Yıldırma politikaları oynayan birini ısrarla terketmiyorum. Adam gibi çıkıp ''git'' diyecek..
Kendimi ifşa etmek zorunda kalacağım. Evet bugün yine mutsuz günlerimden birisi. Ne yalan söyleyeyim, insanların menfaat uğruna bir çok haksızlık yaptığını görüyorum. Bunu yıllarca gördüm ve yine görüyorum. Kendisini ilah sanan kişiliklerin bir çoğundan nefret ediyorum. Dünyayı ben yarattım havasında takılan cahil, egoist ve sapık kişilikleri gördükçe kendimi daha çok seviyorum. Sevginin kavramını bilmeyen insanları gördükçe olgunlaşmanın verdiği tecrübeyi daha çok seviyorum. Kısacası kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışan bütün insanlardan nefret ediyorum. Böyle kişiliklerin insan sevgisinden ve saygısından fazlasıyla şüphem var. Düşünmeye zorlayan gecelerden birisini yaşıyorum.
Yaptığım işi sevmiyorum.
Ama sevdiğim işi yapabilmek için çaba sarfediyorum.
Ne bir diş ağrısı, ne de karın ağrısı tutar reddedilme acısının yerini.
güncel Önemli Başlıklar