bugün

Sizin yüzünüzden kötü giyindiğimi düşünmeye başladım lan çok kötüsünüz, neden eksiliyorsunuz beni ?
hayattan umudumu kestiğimde, yeni şeyler gösteriyor hayat.
kaybedecek neyim kaldı ki dediğimde, kaybedecek şeyler veriyor sonra.
al, bunları kaybet diyor
seve seve diyorum. alıyorum.
seve seve kaybediyorum.
hep de aynı bok oluyor la
hep bittim artık diyorum, kalmadı bir şey
tükendim diyorum, sonra yine aynı şeyler.
aynı koşturmacalar, sürünmeler, düşmeler.
sonlar aynı.
sonum hep aynı mı olacak la.
Sözlük yazarlarının oraları buraları diye başlık açan arkadaşlar bana en sonunda o başlığı açtıracaksınız.
gece sahurdan hemen önce sokak kedileri için bir kap su bir kapta kedi maması bırakıyorum. sonra eve çıkıp balkondan toplaşıp önce mamaları afiyetle yemelerini sonrada üstüne suyu lıkır lıkır içmelerini izliyorum ve bu beni mutlu ediyor. bunu hergün farklı kaplara koyarak yapıyorum zira amınakodumun ibneleri her sabah o kapları çöpe atıyor.
Bazen sevgilimin bundan on sene falan sonra bir kız ile evlendiğini hayal ediyorum; bambaşka biri, benim için bir yabancı, onun eşi... ve tüm o karşı olduğu kız isteme, kına gecesi, düğün, evlilik, balayı ve sonrasında çoluk çocuklu bir hayata atıldığını... Sonra kızıyorum ona, çok kızıyorum içten içe. Öyle bir durumda aklımdan neler geçecekse hepsi geçiyor teker teker. Çok üzülüyorum, öyle bir durumda onunla konuşur gibi kendi kendime konuşacağım ne varsa geliyor aklıma sırayla. Şimdi de bilmiyor, öyle bir durumda o zaman da bilemez, zaten aklına bile gelmem. Bunların hepsinin farkında olarak yine de söylenir dururum. Onun mutluluğunu izlerim uzaktan, sağdan Soldan duyarım neler yapıyor...
Bak yine çok canım sıkıldı.
Çünkü bunun gerçekleşme ihtimali kendisinin sandığından çok daha fazla.
Çok yaşamaktan ölümüne korkuyorum.
oyuncağını geri ver, içimdeki çocuğa.
birini çok seviyorum ve sonsuza dek sadece benim olsun istiyorum...
nikimin hakkını verircesine (bkz: radyo uludağ)'da yayın yapmak istiyorum.
uyuyamadım.

1,5 saattir yatakta döndüm, koyun saydım, hayal kurdum, kurulu gerçekleri unutmaya çalıştım, sonra yine sözlüğe girip nolmuş diye baktım.

lan salak. ne bokuma geldin yine? gündüz götüne girecek bu uykusuzluk. He tabi her aslan gibi, benim de içimde ceylan değil de dana yatıyor. o uyuyor, ben bekliyorum.

Hani bi söz var ya: uykusuzluklarını, uykusuluğuma kattığım günden beri uykusuzum. o hesap.
bir ülkücü olarak boş zamanlarımda delicesine Ahmet Kaya dinliyorum, ilk defa size itiraf ediyorum arkadaşlar. içimde durduramadığım bir ahmet kaya sevgisi var. parçala beni ahmet'im.
göğüsünde kitapla uyuyakalan bir adama çok deli aşık olabilirim.

ya da beni sinema, cafe yerine bir müzeye, galeriye götüren, benimle gece pikniğine çıkan, yağmurda dans etmeye davet eden, bir yere uzanıp yıldızları izlemekten çekinmeyen bir adama.
Sakalım bayağı uzamış durumda, 13 gün önce yanlardan hafifletip çene kısmına ve civarına dokunmamıştım, bu sefer bayağı uzatacam belki 1 yıl kesmem. Değişik olacak ama bakalım.
Fotoğraflarını açtım, 2-3 şarkı dinleyip ağladım. Sonra dedim; "Bilirim, delirdim ama bana bi şeçim bırakmadılar be kardeşim."

#np Son Feci Bisiklet - Gaffola
o kadar yıprandım ki istemediğim şekilde davranır oldum.
her şey normal bir gün gibi başladı. uyandım arkadaşım x saat y de z mekanında bulaşacaktık. hazırlandım ve x le buluştum. her şey normal dediğim zamanları bitirip x de belli belirsiz ifadelerinin oluşunu farketmem uzun sürmedi. x e sorduğumda bir şeyim yok sadece düşünüyordum diyordu ama bana bir şeyler itiraf edeceğini an ve an eminim. akşam sırf o çok kötü diye bekledim yanında aç kalmama rağmen. içimdeki ses gitme diyordu fakat ben biraz kurnazlık yapıp hadi ben gideyim artık diyip onun içindeki sesi çıkarmaya yardımcı oldum diyebilirim. neyse sessiz bir cafeye geçtik millet orucunu açıyor biz ordan çay sigara yapıp x in ne diyeceğini çok merak ederken o an geldi. başladı ama öyle bir başladıki abi sanki onun içi değil de benim içim parçalanıyor, bunca yıldır bu taşıdığı yükü sanki bir anda üzerimde hissettim be abi ve yıllardır bunu benden saklayıp bana bi anda acı çektirmesi çok kötü bir şeydi be abi. Bana orada kendini kendi vücuduna ait olmadığını yıllarca yanlış yaşadığını bu yaşamı bir anda değiştiremeyip zor da olsa devam ettirip fakat artık dayanamadığını yani kısaca kendi vücudu hangi cinsiyete büründüyse o vücudu kabul etmiyor, görmüyor. bana bunları anlattıktan sonra 5 dakika konuşamadım sadece sarıldım ve ağla diyebildim. çektik sandalyelerimizi akşam akşam parlayan ayı bir yandan da yaktığımız sigara. daha gencim ve böyle bir olayın yakın çevremden çıkacağını hiç düşünemezdim ama çıktı. yadırgıyor muyum derseniz tabiki de hayır. insan nasıl hissediyorsa öyle davranır, bir bedene bağlı kalmamalıdır. x kişisiyle olan yılların verdiği arkadaşlığı,dostluğu bunun üzerine pekiştirip ona daha çok bağlanmamı ve geçmişte edemediğim yardımları etmeye çalışacağım. son zamanlarda yaşanan eşcinsel evliliğin vermiş olduğu durumdan yola çıkan x dostum arada sorduğu sorularla benim tepkimi ölçmeyi çalışmış ve en sonunda ya arkadaşlığımız bozulcak ya da devam edecek düşüncesiyle söylemiş oldu ve yılların vermiş olduğu sıkıntıyı benle paylaşarak bir nebze azaltmış oldu. sözlük sakinleri çevrenizde böyle insanlar varsa lütfen olabildiğince yardım edelim.çünkü o duyguları çoğu kişi kaldıramıyor ve intihar ediyor. iyi geceler sözlük sakinleri...
Olmuyor olmuyor ne yapsam olmuyor. Murat Boz a bağladım.
Artık tam olarak 21 yaşındayım ama bu durum beni üzüyor. geçen yıllar, eklenen yaşlar korkutuyor beni.
Sürekli mızmızlanan insanlardan nefret ediyorum.

Sürekli mızmızlanan erkekten daha çok nefret ediyorum.

Sürekli mızmızlanıp durumu değiştirmeye hiç çabalamayanlardan hardcore nefret ediyorum.
kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş ,şimdi çok yalnızım.
can sıkıntısından nick altıma "kim, ne yazmış?" diye kontrol ettiğim çok oluyor.

(bkz: sıkıntı var)
benim hatunu uyuttuktan sonra sözlükte takılıyorum.
Kurulan tüm ütopyaların, yüceltilen insanların maddesel gerçekliğiyle yüzleşince insan ; dünyanın en değersiz varlığı olabiliyor.
Bu değersizlik öyle değerlidir ki kendini istediğin an her şey ile bütünleştirebilirsin.
Fakat doğaçlama hayat bu frekansta yaşamana izin vermez, çıkarsın kutudan.
Basitleşirsin. Basitlikler üzerine karmaşık yücelikler inşa etmeye kalkarsın.
Tutmaz, acı çekersin.
istesen buna engel olursun ama acı çekmenin gerekli olduğunu bilirsin.
9 önemli mi bilmiyorum ama artık değil.
en hıyar insanlar bile iş kurup zengin olurken ben neden olamıyorum? yoksa ben soyulmamış hıyar mıyım?