bugün

geçen gün erkek arkadaşımın bilgisayarında bir sürü abuk sabuk video buldum böyle kızları bayıltıp ellerini ayaklarını bağlıyolar filan...sonra nette girdiği sitelere filan da baktım unconcious carry,chloroformed carry böyle bilimum şeyleri aramış bi anlam veremedm hayır cinsel içerikli filan bşy yok kızları bayıltıp bırakıyolar...ne yapcağımı şaşırmış durumdayım kendine söylemeye cesaret edemiyorum,kendi arkadaşlarımdan da birine söyleyemiyorum yanlış şeyler düşünmesinler diye...çok çaresizim korkuyorum,ne tür bir sapıklıtır bu ya...
artik anket doldurmamaya karar verdim.
demin içim acıya acıya tavaya koydum sucukları.bekledim biraz.sesi duydum ve yumurtayı kırdım.ve yiyorum hüzünlü bir şekilde.
(bkz: acı acı geğirmek)
tuvatalete ne zaman girersem yanıma kitap,dergi,gazete gibi okunacak şeyler alıyorum.çünkü tuvalete tuvaletimi yapana kadar sıkılıyorum.bu saye zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum tuvalette.
saçlarımı kestirdim sözlük. ama her zamanki gibi değil. yanlar çok kısa, enseler uzun, üstler de kısa. yani hani o taşak geçip kahkahalarla güldüğümüz, küçük gördüğümüz apaçiler gibi oldum. evet lan, özendim onlara. mutluyum da zaten. insan isdeğini kimseyi takmadan yaptığında mutlu oluyo lan. valla bak.
16 gün kaldı sınava. bütün millete gazı veriyorum, motive ediyorum.ama ben geceleri rahat uyuyamıyorum. acilen motive edilmeye ihtiyacım var.
çok sıkılınca online listesini açıp herkesin kişisel iletisini okuyorum. bazen sol frameden eğlenceli oluyor.
çok nadir, ender, yılda bir kez chat kanallarına giriyorum. girdiğimle atılıyorum sözlük. yaptığım tek şey kızlardan öpücük istemek. kötü bişey mi bu?
her gece yatmadan önce hayata lanet ediyorum. her gece değil lan bu aralar aslında. çok sıkıldım yeter amına koyim.
sözlüğe yazasım hiç gelmiyor. çoğu zaman yazılarımı yarıya kadar yazıp başa dönüyorum , imla hataları var mı diye kontrol ediyorum. tam tekrar okurken "sanane amına koyum millet zaten okumuyor" diyip siliyorum. bu yazıyı tamamlayıp tamamlayamayacağımdan bile emin değilim. sözlüğün kalitesinin çok düştüğünü düşünüyorum. he biri çıkıp "sen bugüne kadar sanki ne yaptın yarrak" diyebilir. ben de ona " belki yükseltmek için bir şeyler yapamadım ama en azından sözlüğün amına koymamaya çalıştım götoş" derim. bu yazıyı da direk ekliyorum eğer başa dönersem kesin silerim anasını satıyım.
dünya klasiklerini hiç beğenmiyorum. neye göre kim belirlemiş anlamış değilim. ya çeviride hata var ya ben hep tersten okuyorum.
şu anda evden çıkıp kapıyı çekip sevdiceğimin yanına gidip ona sımsıkı sarılmak istiyorum. omzunda ağlamak istiyorum. gözyaşlarımı elleriyle silip beni teselli etmesini özledim. alnımdan öpmesini sarhoş değilken benimle evlensene demesini özledim. gözlerinin içine bakıp orda kaybolmak pişmanlığımın ve sevgimin boyutunu anlatmak istiyorum . sonra da hafif bir gülümsemeyle sıcaklığımı hissettirdikten sonra bakışlarımı da yanıma alıp benim için bişeyler yazsın diye dünyasından çekilmek istiyorum. tıpkı onun istediği gibi.
sağ parmağım çıktığı için diğer elimle çektim.sağ elimi bunca yıldan sonra aldatmış oldum.ühüüüüüüü
jack kerouac'e çok özeniyorum.

(bkz: on the road)
istanbul'a ikinci gelişime rağmen, şans eseri tanıştığım kanadalılara:

-i can be guide of you diyerek sıçtım, batırdım, kaybolduk.
nothing else matters çalıyor, çalıyor, çalıyor... ve ben seni düşünüyorum karşı kıyıda. onu birlikte dinlemek elimizde biliyor musun?
kendime itiraf etsem iyi olacak, takriben dokuz saat sonra yükseltmek için aldığım dersten kalmış olacağım. *

sözlüğe itirafım ise şu olsun, ilk ayarımı on gün önce yedim. sindiremedim on gün kafa iznine çıktım. gittim osmanlı kitabı vardı bi', abdülhamit'le vahdettin'i okudum, not çıkardım falan. sıkı durun; hala karıştırıyorum. *
felaket aşığım ya. birde çok anlayışlı ve şirin işte zilli dayanamıyorum sesini duyduğumda yüzünü gördüğümde hemen içim eriyor. birde evlenirsem onunla şu dünyadan fazla bir beklenti içine girmeyecem valla. evlenme teklifi edicem yakında.
en rahat yazdığım sözlük sensin bee sözlük, seni seviyorum.
karın ağrısı çekiyorum sözlük.
öyle bir boka batmışım ki ne kurtaracak biri var ne de kendim kurtulabiliyorum.
olmuyor be sözlük .. ne yaparsam yapayım olmuyor.
uzun ve çok konuşmayı sevmiyorum istisnalar hariç öyle olanlarıda. bu özelliğim sözlüğe de yansıda genelde kısa cümleler kuruyorum, gereksiz yere cümleleri ve olayları uzatmayı sevmiyorum, istisnalar hariç böyle olanlarıda. bazen hiç tanımadığım bi insanla bile saatlerce konuşabiliyorum, bazen en yakınlarımla bile muhabbet dönmüyor ve çok istememe rağmen sırf gururumdan bazı insanlarla yıllardır hiç konuşmuyorum. bundan dolayı pişman mıyım ? hayır !

sözlükte manalı, yerinde ne bileyim insanı bi şekilde etkileyen, girilmiş bütün entarileri keşke ben yazsaydım diye kıskanıyorum. hayatta en çok bu konuda kıskancım. yazmayı çok seviyorum, bu kesinlikle bi ihtiyaç benim için ! belirli aralıklarla mutlaka giderilmeli. yüksek bi yazma potansiyeline sahibim, ama ya üşeniyor ya erteliyorum, bundan dolayı pişman mıyım ? şimdilik hayır !
daha internetle yeni tanıştığım yıllar. chat olayını çözmeye çalışıyorum.kısaltmalar felan. aeo*gibi
bazen millet a.q yazıp duruyor.iyi niyetli düşünüyorum. Allah korusun demek istediklerini sanmıştım.
dedim bu chat edebi boyle heralde.bende basladım eşe dosta a.q yazmaya veda ederken. taki beni uyaran birileri cıkana kadar.ne yapayım arkadaş içim temizmiş *
rakamlarla kafayı bozdum nihayet! yaşasın!