bugün

entry'ler (1297)

sözlük yazarlarının itirafları

yazdım yazdım sildim. silmicem dedim, yazdım da yazdım. bu defa da başlık 50000 karakterden fazla yazıyı kabul etmedi; oha diye hata verdi, sildim.

50000 karaktere onun bana ifade ettiklerini; ona olan sevgimi, bana olan sevgisini, ona duyduğum saygıyı, merhametini, alçakgönüllülüğünü, cesaretini, duyduğum hayranlığı, vefa borcumu, minnettarlığımı, onun fedâkarlıklarını sığdıramadım.

vardı üç beş okuyanı yazdıklarımın, onlara mahsuben buradaki son yazımı, onun son nefesinin bendeki hissiyatıyla bitirmek isterdim, sığdıramadım.

affedin...

uzatıp sıkmak da lüzumsuz.

kaybedeceğimi bile bile oynadığım bu oyunun sonunda, evet; kaybettim. kaybetmeden de bilinir sevilenlerin değeri. bilin nolur....

sözlük yazarlarının itirafları

allah kimseyi, canından çok sevdiği birini uyurken nefes alıyor mu almıyor mu diye kontrol etmek zorunda bırakmasın.
allah kimseyi, canından çok sevdiği birinin daha fazla acı çekmemesi için canını alsın diye dua ettirmesin.
allah kimseyi, en fazla birkaç ay yaşayabileceğinden habersiz biriyle, yazın balkon sefası yapma planları kurdurtmasın.

sözlük yazarlarının itirafları

anlatırım deyip anlatmamışım sanırım iki önceki entry'de bahsettigim ev arkadaşımın aldıgı arabanın başrol oynadıgı olaylardan bi kesit. madem girdim buraya yine, bi küçük anlatayım bari.
şimdi araba allahı var çok güzel. benim ev arkadaşımın daha bebekliginden beri hayaliydi audi tt almak. ahgfhagfa. sonra gel zaman git zaman bi şekilde geçtigimiz şubat ayının başlarında gidip babasıyla birlikte audi a3 coupe cabriolet 2.0 tdi aldılar. arabadan türkiye'de 14 tane varmış toplam. arabalardan anlamam ama arkadaşım modelini sordugumda aynen böyle demişti ben de sorduklarında anlış söylemeyeyim diye içimden bunu bi yüz ikiyüz diye tekrar ederek ezberlemiştim. audi a3 kupe cabriyo iki sıfır tidiay. her neyse, gittiler yarısı nakit keş yarısı krediyle 83.500 tl'ye bu arabayı aldılar. e biniyoruz geziyoruz falan ama benim köy yumurtası güzel arkadaşım nolduysa altına arabayı aldıgı günden takribi bi iki hafta sonra yüzümüze pek bakmaz oldu. genelde arabasıyla gezdirdigi ortam sahibi arkadaşlarına falan baktı. her neyse, mevzu bu da degil amk. geçenlerde benim iş güç sıkıntılarımın oldugu birkaç günlük süreçte bi gece evde canım sıkkın halde otururken yine kopmalardan geziş tozuşlardan dönüp eve geldi, belki de kıyamadıgında taa haftalar evvel söz verdigi balkonda rakı - balık yapma olayını gel çıkalım dışarda bi şeyler içelim'e çevirmeyi teklif etti. e tamam dedim. neyse çıktık. nereye gidelim falan derken sherwood'a götürsene lan beni, çok lafı geçiyor sagda solda, ben de bi göreyim dünya gözüyle dedim. tamam dedi. bilen bilir, bornova küçükpark'ta sherwood diye bi bar var buralarda pek bi meşhurdur. etrafındaki mekanlar hep gölgesinde kalmıştır. hiç kısmet olamamıştı gitmek. gittik işte. bu ısmarlıcak ya şimdi nevaleleri, başta bira içerim ya falan dedim. o sırada da masadaki kokteyl menüsüyle falan oynuyorum. bu aldı tabi sinyali. yok lan seç şunlardan da içelim falan dedi. neyse, baktım limon mumon var resimde. garsona dedim bundan istiyorum. birer tane geldi. içtik. limonlu viski amk. liçburg muymuş neymiş yazılışını bilmiyorum. böyle kulplu bi kavanozda getiriyorlar. 20 lira yazıyordu bi bardagı. ikişer tane içtik. birer de bira yuvarladık. konuştuk ettik. o anlattı ben anlattım. sonra mekan bastı bizi böyle bi daraldık falan kalkalım dedik. eleman ödedi hesabı güzelce, çıktık. bindik arabaya. içtik ya o kadar, içimiz kor gibi amk. hava da güzel. açtı hemen arabanın üstünü. yavaşta dolana dolana eve yol alıyoruz. hızlandıkça rüzgar vuruyor suratıma. öyle hoşuma gidiyor ki amk. neyse, lan dedim niye eve gidiyoruz hadi gezelim biraz. bu sonra mırın kırın etti nereye gidicez bilmem ne diye. belli ki mazot (araba dizel bi de ha)'u düşünüyor. ya gir şurdan benzinciye ben atıcam elli liralık dedim. döndü, her zamanki şakacı ve ipne surat ifadesiyle "vallaha mı, atmayan?" dedi. atmayan orospu çocugu dedim elimi arabanın yanından sarkıtıp kapının dışına vurarak. hemen girdi benzinlige. sonra benim kafaya dank etti, şimdi bi artistlendik, alacagından degil de yanımda çıkartacak elli lira yok dedim kendi kendime. sonra dedim ki bizim oglana sen al elli liralık ben sana çekip vericem. indi aldı hemen. gezdik tozduk birkaç saat. güzel geçti yani zaman. evde olsam dakikaları sayardım ama saate falan hiç bakmadım eve gidene dek. neyse, geldik eve. uyudum. uyandım sabah. dışarı çıktım, hesaptaki son elli lirayı çektim. orda o lafı söyledik, çıkartıp önüne koymamazlık olmaz diye düşündüm. hani tenezzül edip benden o parayı alacagından degil de, en azından söyledigimin arkasında durayım dedim. akşam oldu geldi yine köy yumurtası. oturuyoruz. çıkarttım koydum sehpaya. ne bu falan yaptı. mazot parası dedim. iki güldük şakalaştık falan. uzanıp aldı sehpadaki elli lirayı. o kadar. sonra odama gittim falan. dizi izledim. ertesi gün bi abimin aracılıgıyla işe girdim. sonra bi işe daha. iki işte günde 16 - 17 saat çalışıyorum bi süredir. muhtemelen yine sınıfta kalıcam. arabalı ev arkadaşım da sınıfta kalıcakmış öyle demişti sherwood'ta. demişti ki finallere çalışmadım dogru düzgün gezip tozmaktan amk, gidecek 1 yıl çöpe. ben de kötü geçti demiştim. her neyse. seviyorum arkadaşımı ben. arada akşam işe gidecegim zaman o da evden çıkıyorsa mutlaka soruyor bırakayım mı diye. sagolsun.

sözlük yazarlarının itirafları

hayatımda ilk defa patron yüzünden işten çıktım. istifa eder gibi değil; patronu işinden kovar gibi çıktım ama. daha önce tecrübe edenler anlar belki bu kullandığım tabiri.
insanlarda olmasına anlam veremediği, olmasını yadırgadığı "gurur"u belki bi gün basit bi şey yüzünden gırtlağındaki düğümü fark edince hisseder, işte o zaman bi şeyler değişir. orospu çocukluğuyla geçen kırk yılına yanar.

demeden geçmeyeyim: işçisine insan gibi davranmayan tüm patronların götünü sikeyim.

sözlük yazarlarının itirafları

bi ara ev arkadaşımın 1 ay önce 84 bin liraya aldığı araba hakkında yazayım. o araba çevresinde geçen olaylardan bahsedeyim. kiminiz gülün kiminiz ağlayın. bi ara.

sözlük yazarlarının itirafları

30 lira yevmiyeye akşam 8 - sabah 8 çalışıyorum ben. günlük cirosu beş yüz liradan aşağı olmayan bi mekanda 12 saat çalışıp 30 lira kazanıyorum. tek bi yerde tek başıma çalışıp bi sürü iş yapıyorum. çoğu zaman 24 saat aralıksız da çalıştım 60 liraya. şikayet de etmiyorum bundan pek. etrafımdaki gecede kaç para kazandığımı bilen insanların ısrarıyla patronumla günlük ücretime zam yapılması için konuşmaya karar verdim. arkadaşlarım eş dost ısrar etmese, belki de halime acımasa, aklımın ucundan bile geçmeyecek ücret artırımı istemek. aza tamah eden biriyim ben. kiramı faturalarımı ödeyeyim, karnımı az çok doyurabileyim, ailemin yanına gittiğimde elim boş gitmeyeyim, varsın üstüme yeni bi şeyler almayayım sorun değil. yeter ki kimseciklere muhtaç olmayayım. ben böyle düşünürken etrafımdaki insanların halimi görüp bana enayi muamelesi yapmaları belki de vesile oldu patronla konuşmama. tanıdıklar mekana geliyor, halimi görüyorlar, başlıyorlar patronlara ettikleri küfür aralarında bana aptal mısın olm çekilir mi bu bu kadar paraya bu yaptıkların tarzı laflarına nutuklarına. her neyse, lan tamam dedim. konuşucam. çalıştığım mekanın 3 ortağı var. ben mekanı akşam patrondan devralıyorum. akşam işe gelince konuşurum dedim. geldim işe. patron eve gitmek üzre arabasına doğru yol alırken durdurup konuştum. abi dedim. saati 2,5 liraya çalışıyorum aylardır. günlük 30 lira. şunu 35 yapmayı düşünüyor musunuz dedim. düşünüyoruz birader dedi. hatta serhat'a, yani bir diğer ortağa bahsettim dedi mırın kırın etti dedi. volkan abinle de (üçüncü ortak) konuşayım ben bi dedi. yarın öbür gün netleşir dedi. tamam dedim girdim içeri. ellerim titriyor. gururuma dokundu, gözlerim buğulandı. 5 lira lan. 30 lira alıyorum sabah çıkıp eve ya da okuluma giderken. 30 lira. ailemden 3 yıldır para almıyorum. babamın fabrika köşelerinde çırpınıp eve getirdiği para belli. alamıyorum para. çok nadiren gururu kırılmasın, okuyan çalışan oğlunun hayatına üç beş kuruş yararı dokunduğunu bilsin diye uzattığı 50 lirayı alıyorum. kendisini kötü hissetmesin oğluma faydam dokunmuyor demesin diye alıyorum çok nadir de olsa. ben bi şekilde idare ediyorum. al işte, buradan kazanıyorum aylardır kaldığım öğrenci evinin masraflarını çıkartmak için. 5 lira zam istedim. diğer ortaklarla konuşayım dedi patron. 5 lira amına koyayım. gururum kırıldı lan. parasında değilim amına kodumun yerinde ben. para kazanmak istesem illa ki bulurum yolunu. gecede cebime 100 lira girdiği de oldu ama insan bi şeylerden kaçmaya kurtulmaya kendisini düze çıkarmaya çalışırken cebine o kadar para girsin diye o eski bombok ortamlara girip bombok işlere bulaşmaya tenezzül etmez, edemez. adam gibi, babam gibi alnımın teriyle karın tokluğunun yanında bir de sorumluluk sahibi insanların bildiği o birkaç noktada elimi güçlü tutmaya çalışıyorum. 30 lira yövmiye belki patron dediğim sömürücü üçlüye beni ezme hakkı da tanıyordur evet ama ben en azından 5 lira zam için gururumun kırılmasını istemezdim lan. 5 lira. kaçak olmayan bi sigara alınmasının imkansız olduğu 5 lira. keşke 30 lira yövmiyeye akşam 8'den itibaren 12 saat eşşekler gibi çalışsaydım da bana 5 liranın lafının yapıldığını görmeseydim. bir şeylerin olmayacağını bilmek, olmadığını görmek kadar can sıkmıyor. bunu aklınızdan çıkartmayın. çıkartmayın ki; üç kuruş için insanlık gururunuz kırılmasın. incinmeyin.

sözlük yazarlarının itirafları

* adres soran kişiye adresi tam tarif edemiyorsam, eğer mesafe yürüme mesafesindeyse onunla beraber yürüyüp götürüyorum. 'tarif edemedim çünkü geriz ekalıyım' diyemediğim için 'yolumun üstüydü' gibi bahaneler uyduruyorum. bilmiyorum demek vicdanıma sığmıyor biliyorsam eğer.

* okul hayatım boyunca çektiğim kopyanın öğretmen tarafından 'aynısını yazmış' denilerek anlaşılmaması için arkadaşımın kağıdındaki cümleleri kelimelerin yerlerini değiştire değiştire yazdığımdan dolayı muazzam bir devrik cümle kurabilmek kabiliyetim var benim.

* burası için çok samimi ortam diyorlar bazıları uludağ sözlük başlığında. samimiyeti kendiniz belirlersiniz cankuşlar. benim anladığım; kadın yazarlar için sözlük ortamının samimi olması ilgi gösterecek abaza erkeklerin bol olmasından, erkek yazarlar içinse yüz veren kadın yazarların olmasından ibaret.

* geçen günlerde, sabah işten çıkıp eve gittiğimde uykudan önce bi tv kanalları gezeyim derken atv'deki müge anlı'nın programına denk geldim. 12 yaşındaki bi kız çocuğunu kaçırmış insan kılığına girmiş bi yaratık. kızın yaşından konuşurlarken sanırım kaçıran kişiyle bi kan bağı olan ve muhtemelen kaçıran kişiyi savunmaya çalışan oradaki biri "on iki değil, kaçtıklarından bir ay sonra on üç oldu o kız" minvalinde bi şeyler söyledi. televizyonu kapatıp yatağıma giderken tekrar sorguladım insanlar için göreceli olan kavramları. sonra uyudum hiçbir rüya görmemek umuduyla.

* hiçbir zaman deli holigan olmadım. tuttuğum takımın galibiyetiyle sevindim mağlubiyetiyle üzüldüm ama zamanında sadce alex'in gitmesiyle dolu dolu olan gözlerimden yaşlar süzüldü onu uğurlarken. düzenli olarak youtube'ta videolarını izlerim. zamanında söylediklerini okuyarak nasıl büyük bi adam olduğunu tekrar tekrar hatırlatırım kendime. biz adam kaybettik bir egonun tatmini uğruna. çok az kişi farkında bunun.

* çok arkadaşı olan, elinden geldiğince her türlü sosyal aktivitede yer alan her daim mutlu ve her yaşadığında zevk alan insanlarla bi yakınlık kuramıyorum. tanıdıkça ister istemez uzaklaşıyorum. korkuyorum sanırım.

* kendimde beğendiğim tek şey sanırım müzik konusundaki zevkim. işin yorgunluğunu stresini atmak için önceden bi şarkı listesi yapıyorum. şu anki listemin başına bu parçayı oturttum. beni bekliyor. http://www.youtube.com/watch?v=luM6oeCM7Yw

* insanları elimden geldiğince analiz ediyorum ve bazı hareketlerinden yaptığım çıkarımlarda ilerleyen zamanlarda haklılık payım olduğunu görünce tuhaf bir zevk alıyorum.

* internette sansür yasası meclisten geçmiş. çok detaylı takip edemedim gündemi bi süredir ancak bize zaten zamanında msn messenger'da uygulanmıştı baskı ve sansür "bu kadar sık titreşim gönderemezsin" uyarısıyla. biz biliriz biiiiiz...

* şu sıralar kendimi aşağı atlamak için çıktığı bar tuvaletinin penceresinde sıkışıp kalmış hande ataizi gibi hissediyorum.

neyse, uzatmayacağım.

ali ismail korkmaz ın katil zanlıları

olayı hatırlamadıklarını söylüyorlar.

düne kadar destan yazdık diyorlardır. işte göt korkusu yazdıkları destanı bile unutturur adama böyle.

sözlük yazarlarının itirafları

yaklaşık 3-4 saattir çubuk makarna - kelebek makarna - fiyonk makarna arasındaki lezzet farkının nedenini düşünüyorum.
şekil itibariyle birbirlerinden farklı oldukları için aynı şekilde pişirildiklerinde tatları ayırt edilir düzeyde birbirlerinden alakasız oluyor. halbuki hepsinin ana maddesi aynı değil mi lan? olm kafayı yicem yaa.

twitter da yediği yemeğin fotoğrafını yayınlamak

--spoiler--
yediğiniz yemeğin fotoğrafını değil yediğiniz yemeği paylaşın
--spoiler--

sözlük yazarlarının itirafları

görmezden geldiğiniz şeyler üzerine hiç düşündünüz mü?

size yapılan yanlışları görmezden gelmenizi kast etmiyorum ben. size yapılan yanlışlar kalbinizi kırar, ama görmezden gelerek bi nebze olsun rahat edersiniz. menfaat kaynaklıdır bu. sevgiliniz kalbinizi kırar, görmezden gelirsiniz ilişkinizin devam etmesi için. bi dostunuzun vefasızlığını görmezden gelirsiniz. arar sorar iyi günden çok kötü günde belki de o sizin yanınızda olmadığı kadar siz onun yanında olursunuz. dostluğunuzun devamı içindir bu da. patronunuzdan ya da bi müşteriden laf işitirsiniz. sineye çekersiniz. gururunuz kırılır, ama görmezden gelirsiniz işinizi kaybetmemek için. bunlar olur, elbet biri ikisi olmuştur. yapmışsınızdır. keza ben de sizdenim. yaptım zamanında. yapıyorum da. bu mevzulardan daha sonra bahsederiz.

ben bunları sormuyorum. sorgulamıyorum.

siz hiç, başkalarının üzüntülerini, başkalarının uğradığı haksızlıkları görmezden geldiniz mi? görmezden gelip bir de üstüne bu duruma bilerek, ama istemeden alet oldunuz mu?

elinizden hiçbi şey gelmemesi belki de böylesi bi bencilliğe sevk etti sizi. benim yapabileceğim bi şey yok diye düşünerek belki de hissizleştirdiniz kendinizi.

eminim birkaçınız bu bencilliği ikiyüzlülük noktasına taşımıştır o görmezden gelip bir de alet olduğu haksızlıktan etrafındaki insanlara dem vurarak. bundan rahatsızlık duyduğunu beyan ederek.

en basitinden; kardeşime oyuncak alarak onu sevindirmek beni en çok mutlu eden şeylerden biri. bazen bu güzel davranışın bi haksızlığı adaletsizli görmezden gelerek yapmanın yanlışlığını düşünüyorum. bazen görmezden geldiklerimin altında eziliyorum.

http://i.hizliresim.com/epPz9z.jpg

yakın zamanda fark ettim, sadece o mutluyken beraber çekildiğimiz fotoğraflarda gamzelerim belirginleşiyor benim. sahte gülmüyorum onun yanında.

sonra aklıma geliyor. birini mutlu ederken aslında görmezden geldiğimiz, bildiğimiz ama istemeden de olsa göz ardı ettiğimiz, elimizden hiçbir şey gelmeyeceği için biraz olsun kendimizi rahatlattığımız şeyleri düşünüyorum bazen. bi daha içten gülmemin gamzelerimi bi fotoğrafta fark edip şaşırmamın artık o kadar da kolay olmayacağı bilinciyle.

http://i.hizliresim.com/x81Z1V.jpg

çok az insan kardeşine aldığı oyuncağın o oyuncakla hiç oynamamış, belki de çocukluğunu yaşayacak fırsatı bile olmamış küçücük ellerden çıktığını düşünür. bunun önüne geçemez tabi.
başkalarının mutsuzluklarına üzülmektense bunları görmezden gelerek bi şekilde mutlu olmanın yolunu bulabilen kurnaz yaratıklardan başka bi şey değildir insanlar. çoğumuz kardeşimize ya herhangi bi ufaklığa oyuncak alırken aklımıza getirmek istemeyiz bu durumu. insanız biz.

umrumda da değil açıkçası hakkımdaki sana ne oluyor düşünceleriniz. bu bi vicdan muhasebesi.
ben bu haksızlığın kardeşime oyuncak alırken değil de aldıktan sonra bi beirut şarkısının tüylerimi diken diken ettikten sonra aklıma düşüp vicdanımı sızlatmasını içime sindiremiyorum. kardeşimi sevindirmek için ona oyuncak almaktan geçtiği gerçeğini yediremiyorum kendime.

belki de bencil ve ikiyüzlü olmak ağır geliyor. bilemiyorum. görmezden gelmek, bi şeyleri bi tarafa biriktirmektir. bana biriktirdiklerim ağır geliyor. yalpalıyorum görmezden geldiklerimi düşününce. görmezden gelmeye devam ediyorum bu benciliğin bu ikiyüzlülüğün benim değişmemle son bulmayacağını bilerek. ve yine biliyorum bu verdiğim örnek tek bi olay değil dünya üzerindeki.

ben bencil ve ikiyüzlüyüm. peki siz, bunu kendinize itiraf edebiliyor musunuz? görmezden gelmek daha kolay değil mi...

http://www.youtube.com/watch?v=qX2q7JnElds

life, life is all right on the rhine..
no, but i know, but i know..
i would have no where to go..
no but there's nowhere to go, to go..

sözlük yazarlarının itirafları

sadece zenginlerin canı sıkılır boş boş oturmaktan gençler. fakirler, yapmak zorunda oldukları işlerden sıkılmaya fırsat bulamazlar.

sözlük yazarlarının itirafları

bazen alakasız bi kitabın arasına bi gün anlayabilecek birilerinin ummadığı bi anda bulup okuyabilmesi için tutulan notlar koyulur eski yıpranmış kağıtlara. ve yine bazen öyle bi denk gelir ki, yaşarsın okuduğunu.

"Sen gitmek nedir bilir misin çocuk ? Yok, yok bilmezsin ama senin yerine de düşünmek istemiyorum. Belki de bilirsin. Hiç gittin mi sen ? Hiç gittiler mi senden? Ve içinden geldiği gibi yazabildin mi? Off diyerek her neyse boş ver diyebildin mi?
Hayatında binlercesi varken, o birine takılıp kaldın mı sen hiç?
Gitmekmiş… Sen ne bilirsin gitmeyi çocuk. Oyun mu sandın sevilmeyi. insanları kırmayı bardak kırmakla bir mi tuttun! Bırak, at çöpe aklında ne varsa, sen sözünü kesmeye devam et insanların. Ben onları çok iyi biliyorum de. Aferin çocuk. Gecen gündüz olsun.
Hiç karanlık görme sen e mi? Daha da görmem seni. Daha da sevmem. Anlamaya çalışma beni. Anlarsan kaybolursun bende. Bir sen kalmaz sende. Her neyse benden bu kadar, kaybolmak nedir, gitmek nedir öğren. karşıma almam öyle herkesi. Sen beni ne sandın be çocuk. Bir kelime bile fazla sana ya. Yine sayfalar yazdım. Hadi geç git. Yada sen kal. Sen bilmezsin gitmeyi… Bana bırak her şeyi sadece izle... gitmek nedir onu öğren. Sevmek sana fazla gelir."

en zor üniversite dersi

türk halı kilim motifleri
ortaçağ avrupa sanatı
anadolu selçuklu mimarisi
amınakoyayım

kukla

bu adamı sevmememin en önemli sebeplerinden biri de kendisine yöneltilen eleştirilere -ki birini eleştirmek gayet olağan bir durumdur- sanki şahsına saldırılıyormuş gibi bi algıyla yaklaşıp kraldan çok kralcı olan avukat tripli birtakım yalakalarıdır. onun dışında yazılarını okumam. tanımam etmem.

recep ivedik 4

elit beylerin ve hanımların bırakın fragmanını izlemeyi, adını bile duymaya tahammüle edemedikleri film.

edebimle yazıcam;

sizin ikiyüzlülüğünüzü sikeyim ben amınakoyayım ya. ulan siz nasıl bu sözlükte sikişten sokuştan göte pandikten memeye şaplaktan bahsedip sürekli bunlar üzerine yazanları baş tacı ettikten sonra recep ivedik karakterini izlemeye değer bulmuyorsunuz?

amınakodum yerinde paragraf paragraf hikayelerine kendi sikini konu eden adamlara methiyeler düzüp komik bulurken, aslında kendinizin de yaptığı ve güldüğü ne bileyim, osurmak geğirmek gibi hareketleri nasıl itici ve iğrenç ve hatta katlanılamaz buluyorsunuz?

şurada küfrüne tav olduğunuz bayıldığınız bi dünya elemana yaptığınız sevgi gösterilerini nasıl sineye çekerek diyorsunuz ki recep ivedik küfrediyor, buna mı gülüyor insanlar diye?

sözlüktür, sanal alemdir, çoğunuz gerçek kimliğinden elinden geldiği kadar uzaklaşıyor tamam eyvallah da siz ne ara bu kadar ikiyüzlü oldunuz lan?

recep ivedik perdeden çıkıp size ego mastürbasyonu yapamadığı için mi buradaki recep ivedik klonlarını yalaya yalaya bitiremiyor ve bi şekilde yakınlık kuruyorsunuz? öyle tabi lan. sinemadaki sadece tek bi karakter ve ulaşılamaz. ama buradaki recepler kanlı canlı, tek gülücüğünüze otuz bir çekecek herifler. bunu bilerek yapıyorsunuz ya zaten.

izlemeyen izlemesin. beğenmeyen beynini az da olsa kullanarak eleştirsin. amenna. kalkıp başkalarına da gitmemeleri izlememeleri yönünde öneride bulunsun. normaldir. ama gidenleri pisliğe, iğrençliğe gülecek kadar embesil olarak lanse etmeye yetiyor mu lan yüzünüz? 1 tane yüz olması lazım çünkü böyle bi şey yapmak için. hareketlerinizin tutarlı olması lazım.

yanlış anlaşılmasın. recep ivedik izlerim izlemem bu mühim değil. şahan gökbakar'dan haz etmediğimi söyleyebilirim en fazla. benim derdim bi film üzerinden, kendisine bakmadan, başkalarını ezmeye kalkan kendi hayal dünyalarından başka bi yerde bi sike derman olması namümkün olan sikko kahramanlara.

edebimle yazdım. benim edebim budur. sizin edebinize bu karşılık geldi.

hadi eyvallah.

sözlük yazarlarının itirafları

bilen bilir, dedem ömrünün sonuna kadarki son 5 yılını yürüyemeden geçirdi. yalnızdı bi de.
babaannemle zamanında evleri ayırmışlardı ama hastalığı süresince babaannem elinden geldiği kadar
ilgilense de hiç tekrar yanına taşınmadı. aynı apartmanda (dedem 1. kattaki bi dairede, biz 3. kattaki bi dairede) olduğumuzdan,
biz dedeme yardımcı olduk hep.

babaanneme geçenlerde kandilini kutlamak için uğradığımda rahmetliyi anarken geldi aklıma. bundan 6-7 yıl kadar öncesiydi.
dedem, kendisine bakmak için tutulan onlarca bakıcıyı evden yalın ayak kaçırdığından dolayı annem - babam - ben dönüşümlü olarak
fırsat buldukça aşağıya evine gidip yardımcı oluyoruz kendisine. düşüp kalçasını kırdığı için
kalça kemiğinin yerine bi platin takılmıştı. yürüyemedi de yaşlılıktan dolayı ondan sonra. genelde yatar,
arada da tekerlekli sandalyeye oturtulduğunda güzel havalarda birinci kattaki evinin balkonuna çıkıp önündeki bahçeyi,
yoldan geçenleri izlerdi. liseye yeni başladığım zamanlar, babam işte, annem küçük kardeşimle uğraşıyor.
dedemden telefon gelmiş balkona çıkmak istediğini belirken. okul çıkışı eve gelince annem gönderiyor beni aşağıya.
indim, hayırdır dede dedim. o zamanlar sonda kullanıyordu. bilen vardır, ördeğe işeyecek durumda olmayan erkek hastalara prezervatif sonda takılır.
o sonda da dolduğunda sidik muhafaza edilen bölmesinin musluğu açılarak boşaltılır.

neyse, dolmuş dedemin sondası. dedem insaflıydı yine. ne bana, ne anneme babama yaptırttı o sidik boşaltma işini.
biz bi kap getirirdik ya da tuvalete tekerlekli sandalyeyle götürürdük o boşaltırdı bizim iğreneceğimizi düşünerek.
her neyse, dede nasıl yapalım diye sormaya kalmadan beni balkona çıkart sen dedi. o zamanlar da evin iki sokak altındaki
düz liseye gidiyordum. yan apartmandaki hoş komşu kızı da aynı şekilde. ama o 1 yaş büyüktü benden.
ben elimden geldiğince bi iletişim kurmaya çalışırdım ama merhabadan naberden öteye götüremezdim muhabbeti. neyse, kaldırıp oturttum
dedemi tekerlekli sandalyeye. balkona çıkarttım. balkon çok güzel. bir buçuk iki metre yüksek bahçeden. bahçede
babaannemin gözü gibi baktığı çiçekler. onun hemen önünde de pek işlek olmayan bi yol. geldik balkona,
balkon demirlerine iyice yaklaştırdım dedemi. iyi güzel de, sonda nolucak diye de bi yandan düşünüyorum.
dedem sandalyenin ayak koyma yerine dayadığı sidik dolu sonda torbasını alıp balkon demirlerinin arasından
aşağı sarkıtmaya başladı yavaş yavaş. böyle hani teknede dip balığı yakalamak için ağır kurşunlu oltayı
indirirsin ya yavaş yavaş, aynı öyle. pipisiyle torba arasındaki hortumu da tutuyor ki
torbanın ağırlığıyla pipisi kopup bahçeye düşmesin. dede napıyon demeye kalmadan in bakalım bahçeye dedi.
biliyordum başıma geleceği ben ama aslında başıma gelicek olan o zamana göre umduğumun misliyle fazlasıymış.
indim bahçeye. dedem balkonda önünden hortumun geçmesini sağlayan bi delik olan bok rengi penye pijaması,
beyaz atletiyle güzel bi bahar günü üzerime sonra sarkıtmış, bakışıyoruz. o zamanlarda da boyum uzun.
tut dedi, tuttun mu dedi. etrafa bakıyorum ben de bi gören var mı acaba diye. etraftaki konukomşudan çekindiğim de yok
herkes biliyor dedemi. tuttum sondanın o dolu haznesini en hijyenik olduğunu düşündüğüm kısmından.
aç bakayım dedi şimdi ordaki mavi kilidi dedi. sidiğin poşetin altından boşalmasını sağlayan kilitten musluktan bahsediyor.
o allahın bi garip ergeni halimle dedeme olmaz yapmam demekten çok ben yapmam annem yapsın demek geldi aklıma ama işte
ne bieyim, itiraz edemedim lan amk.
üzerine sıçramasın geri kaç açtıktan sonra dedi. bi yandan utanç içinde etrafı kolaçan ederken hızlı bi hamleyle de
torbanın kilidini açıp geri kaçmaya çalışıyorum. torba hafif rüzgarın etkisiyle sağa sola sallanırken bi yandan da
babannemin yıllarca emek verdiği, yasemininden tut çin gülüne, yedivereninden tut akşamsefasına kadar envai çeşit çiçeğe
sidik banyosu yapıyor. dedeme bi göz atıp tam o anı hafızamdan silmek üzere eve gitmek için bahçeden apartmana giden yola doğru dönüp
yöneldiğim an yan apartmandaki aynı okula gittiğimiz kızla göz göze geliyorum. belli ki arkadaşlarıyla okul çıkışı
biraz takılmış ayaküstü sohbet etmiş, eve gitmek için kestirme olan bizim aparmanı yolunu kullanıyor.
bi bana bakıyor o 2-3 saniyelik hayatımın trajik hatıralarımdan birinde, bi dedeme, bi bahçeye sidik boşaltan balkon demirlerinden
sarkmış sondaya. bi dedeme, bi bana bi sondaya. bi dedeme bi bana. suratımda şapşal bi ifadeyle eve gitmek için
onun da gittiği yöne değil, tam tersi istikamete, caddeye doğru yol alıyorum. o an tek istediğim o daha o günün sabahı
belki denk geliriz de okula beraber yürürüz diye düşünerek evden erken çıkıp aparmanın önünde 15 dakika oyalandığım
kızın bi an önce evine siktir olup gitmesiydi. çok utanmıştım. dedem sürprizlerle dolu bi insandı. allah rahmet eylesin.
bu utanç verici ama hoş anım da yine uzun oldu. okuyan falan çıkarsa, entry'de mantık hatası olan, anlaşılmayan yerleri belirttiğinde hemen düzeltme yaparım zira aklımı yazıya pek veremedim. ufak tefek hatalar çıkabilir.

sözlük yazarlarının itirafları

dünya tatlısı küçük kız kardeşini büyük ihtimalle oyuna dalıp biraz gecikti diye bu akşamüstü kalçasına tekme ata ata getiren
bi abi müsveddesiyle komşuluk yapıyoruz. aynı apartmandayız. aynı apartmanda olmayı bırak, sikse çocuk doğurtacak olgunluğa erişmiş o öküz evladıyla
aynı havayı teneffüs etmek bile rahatsızlık verici bi şey.

ne insalar var. hiçbi şeyden haberleri yok.

insanın küçük bi kardeşinin olması ne kadar güzel bi şey ya.

küçükken hep bi abim ya da ablam olsaydı keşke derdim.
büyüyünce artık 'bi abim ya da ablam olsa da bana kol kanat gerse' isteği, yerini,
küçük bi kardeşin olmasıyla 'birini sevme, koruyup kollama, sevindirme dürtüsüne bırakıyor.

bi de kardeşiyle kavgalı olan insanları da anlayamıyorum bi türlü. anlaşmazlıklar her zaman olur ama uzun süreli küslükler,
görüşmemeler falan aile bağının kutsallığına, daha da önemlisi kardeşlik olgusuna terstir bana göre.

başkaları gibi olmaz ki hem kardeş.
hep seversin, sevginin fazla gelmesi onu bunaltmaz. başkaları bundan bunalır.

sıkılmaz mesela kardeş abiden abladan. başkaları sıkılır. insan seçer. sürekli değiştirir. kardeş başka abi abla istemez.

kardeş de bazen bi tatsızlık çıktığında artık seni sevmiyorum der diğer insanlar gibi. ama her abi abla bilir bunun
en fazla birkaç saatlik bi kızgınlık olduğunu. başkaları gibi bir gün seviyorum deyip körü körüne inandırdıktan sonra ertesi
gün daha önce söylenen tüm seni seviyorum'ları hiçe saymaz, çekip gitmez bi daha geri gelmemek üzere.

kardeş, bi abinin kendisini sevebilmesini sağlar bilmeden. bazen unutulur birilerine iyi hissettirilebileceği.
bu 'kimseyi mutlu edememe, bunun sonucu olan mutsuzluk ve huzursuzluk durumları da hallolur kolayca mesela.bakkaldan alınan
1 liralık bi çikolatayla kardeşin yüzünde oluşan o eşsiz gülümsemeye sebep olanın kendisi olduğunun bilincinde olur insan.
kardeşi, daha da önemlisi bi insanın gülümsemesine aracı olmanın yaşattığı huzuru hisseder 1 liralık bi çikolatayla.

en azından, benim için kardeşim, ileride doğacak küçük kızıma besleyeceğim büyük sevginin, ona duyacağım aşkın,
yani o sağlam temelin habercisidir bi bakıma. sadece var olması da yeterliydi zaten bunu görebilmem için. var olsun.

20 yıl sonra torununa açtığı başlıkları göstermek

benim için kolay olmaz. taşak geçer lan benim torun benimle şu başlıklarımı görse

1. yıl dönümümüz yaklaşınca haber ver diyen adam/#19284269 x
2. eşine para verip git kendine çiçek al diyen adam/#19284116 x
3. zall a gidip bana windows 8 kursana hacı demek/#19272743 x
4. üzerinde nazar var diyen psikolog/#19262143 x
5. ayrılalım diyen sevgiliye ben zaten evliydim demek/#19262091 x
6. fm de hiç maç öncesi oyunu kaydetmemiş insan/#19193599 x
7. günde 20 paket eti form yiyen kilolu kız/#19193515 x
8. taksiden inerken şöförü dürtüp yengeye selam demek/#19193477 x
9. arayıp nerdesin diyen babaya ebenleyim demek/#16467787 x
10. hoşlanılan kızın ek iş olarak gece taksiye çıkması/#16467699 x
11. eve çağırılan kıza soğan kebabı yapmak/#16440335 x
12. 110 yıllık şarap içip üstüne birayla cila yapmak/#16440174 x
13. kavgada sözlük yetkilisiyim lan ben diye bağırmak/#16440092 x
14. hoşlanılan kızın acil 20 bin tl lazım demesi/#16439992 x
15. albaya o omzundakiler le lan diyen er/#16439815 x
16. hoşlanılan kızın anan yanımda diye mesaj atması/#16439671 x
17. adı berkecan olan birinden dayak yemek/#16437505 x
18. emreden padişaha babanın uşağı mı var diyen vezir/#16412753 x
19. azarlayan komutana senin rütbeni sikeyim diyen er/#16412735 x
20. emir veren komutana benim dayım sıvacı demek/#16412789 x
21. ayrılırken tasolarını geri isteyen sevgili/#15372536 x
22. bok iç deyip babasının rakısını yere deviren genç/#15372501 x
23. şutu auta giden sabri ye atan alır demek/#15229038 x
24. kemeraltı nda kot lazım diye haykırmak/#15017288 x
25. ustasına siktir git 9 10 anahtar getir diyen çırak/#15017169 x
26. ilk buluşmada kıza ash ve misty gibi olalım demek/#14946987 x
27. seni poketopumda saklamak istiyorum diyen sevgili/#14946856 x
28. ilk buluşmada kıza pokemonlardan bahsetmek/#14946800 x
29. aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız/#14929520 x
30. tartışırken sevgilisine kimsin lan sen diyen kız/#14929237 x
31. kız istemeye gidilen evde pokemonlardan bahsetmek/#14929071 x
32. padişaha naber lan kelle avcısı diyen vezir/#14928616 x
33. ağzına sigara koyup babasından ateş isteyen liseli/#14918827 x
34. kız istemeye torba torba kuru bakliyatla gitmek/#14900308 x
35. hoşlanılan kızla yüzerken mayonun kıçının şişmesi/#14890759 x
36. döner ustasına karına selam söyle deyip kaçmak/#14890660 x
37. ayrılalım diyen sevgiliye lotoda 6 bildim demek/#14890602 x
38. doğum gününde v pills hediye eden sevgili/#14890298 x
39. padişaha söyleyin koltuğu sallantıda diyen vezir/#14881504 x
40. padişaha oku da baban gibi eşek olma diyen lala/#14881233 x
41. hoşlanılan kızın bir oturuşta 8 lahmacun yemesi/#14880872 x
42. hoşlanılan kızın düğünlerde org çalması/#14871767 x
43. hoşlanılan kızın tipini zikim xd diye mesaj atması/#14871677 x
44. seni öldürmeyen şey güçlü kıllar/#14871253 x
45. kavgaya koşarken tökezleyip düşmek/#14871184 x
46. eşinin babasına baldız baldan tatlıdır diyen adam/#14871093 x
47. 1 90 lık kıza küçüğüm diye mesaj atmak/#14785522 x
48. yanlışlıkla babaya sempatiğimsin diye mesaj atmak/#14785424 x
49. hoşlanılan kızın kulağına sebebimsin deyip kaçmak/#14785362 x
50. hoşlanılan kızın döner ustası olduğunu öğrenmek/#14785235 x
51. ayrılalım diyen kıza çiçek aldık ya lan demek/#14785209 x
52. ayrılalım diyen sevgiliden borç para istemek/#14753880 x
53. ayrılalım diyen sevgiliye iki tane leşim var demek/#14753860 x
54. ayrılmak isteyen sevgiliye kız msn i versene demek/#14744512 x
55. kanal d nin arşivinden arka sokaklar ı çalmak/#14733543 x
56. camına zenci bahçıvan aranıyor ilanı asan sevgili/#14725544 x
57. ne bakıyon lan denilen adamın mafya babası çıkması/#14725243 x
58. platonik aşkın seninle birini kıskandırıcam demesi/#14725029 x
59. platonik aşkın seninle birini kıskandırıcam demesi/#14725029 x
60. hoşlanılan kızın naber lan ılık diye mesaj atması/#14715568 x
61. kavgada sözlük yazarıyım lan ben diye bağırmak/#14654165 x
62. 300 spartalı nın sevgiliye laf atması/#14646217 x
63. patlayan plastik topu yarıp içini koklamak/#14574149 x
64. kız istemeye bir kutu kesme şekerle gitmek/#14037629 x
65. sevgilisine çiçek lazımsa alayım diyen adam/#14037583 x
66. çitosundan iki tane birden taso çıkan çocuk/#14037531 x
67. sevgilisini dövüp ne o küs müyüz diyen adam/#14037508 x
68. mafya babasının çocuğunu dövüp baban gelsin demek/#14037439 x
69. nasihat veren babaya sen ne diyon yarraam demek/#14036860 x
70. tikli olup mehmet ali erbil in programına katılmak/#13927621 x
71. patlamış mısır yerken insan sıfatından uzaklaşmak/#13899534 x
72. sevgiliyle asansörde yalnızken sessiz osurmak/#13512609 x
73. adı kaptan olan dolmuş şoförü/#13372082 x
74. sevgilinin otostopla dünya turuna çıkacağım demesi/#13347594 x
75. 155 i arayıp alo polis mi diye sormak/#13181048 x
76. şahin k nın önünde planking yapmak/#12553132 x
77. planking yapan kızın üzerinde planking yapmak/#12552785 x
78. atılan karpuza gelişine vole vuran manav/#12552995 x
79. patlak topu şapka gibi kafaya takıp gezmek/#12552758 x
80. bisikletin atan zincirini hiç inmeden düzeltmek/#12552720 x
81. hastasına senin için kabarmış diyen psikolog/#12411221 x
82. milli güvenlik dersine kenan komutan ın girmesi/#12234758 x
83. kız istemeye gidilen evde illuminati den bahsetmek/#12212990 x
84. otobüste yer verilen sakatın inince koşması/#12203330 x
85. akasya durağı nın hiçbir bölümünü kaçırmamış kişi/#12202933 x
86. platonik aşkın enseye tokat atıp naber lan demesi/#12203253 x
87. cücük sakal bırakıp çin çin mahallesine girmek/#12016655 x
88. sierra leone de obez olmak/#12014020 x
89. sierra leone de açlık grevi yapmak/#12013964 x
90. arka sokaklar daki inanılmaz çekim teknikleri/#11886203 x
91. hoşlanılan kızın ılık mısın diye mesaj atması/#11876724 x
92. planking yaparken erekte olmak/#11874984 x
93. pavyonda mafya babasının karısını dansa kaldırmak/#11820985 x
94. borç para isteyen ateiste allah versin demek/#11780193 x
95. akasya durağı ndaki inanılmaz aksiyon sahneleri/#11716875 x
96. lindsay lohan a gittiğin yol yol değil demek/#11661336 x
97. gelen otobüsün durakta nerde duracağını kestirmek/#11640874 x
98. kimlik soran behzat ç ye önce sen göster demek/#11640919 x
99. yoldan geçenlere buyrun diyen dürümcü/#11640818 x
100. zamanla açılır denen ayakkabının kangren yapması/#11596915 x
101. kraliyet düğününde durun siz kardeşsiniz demek/#11571744 x
102. dionysos a leş gibi şarap kokuyorsun demek/#11566360 x
103. traktör sürüp inek sağabilen emo kız/#11535096 x
104. evine hırsız girdiğinde 911 i arayan insan/#11534848 x
105. akşam ezanı okunduğunda eve gitmeyen çocuk/#11534390 x
106. dolmuştan inerken şoföre karına selam söyle demek/#11515214 x
107. saatin var mı diyene var deyip yola devam etmek/#11515036 x
108. dolmuş şoförünü ensesinden öpüp dikkatli sür demek/#11514942 x
109. bir çılgınlık edip halk otobüsüne binmek/#11514808 x
110. bastığı parayı fakir fukaraya dağıtan kalpazan/#11495132 x
111. cinselliğe doymuş bir insanım diyen liseli/#11485068 x
112. tefeciden 500000 tl alıp hepsini iddaa ya yatırmak/#11484993 x
113. ilk buluşmada boş kağıda imza attıran kız/#11484906 x
114. annesine papatyalardan taç yapan küçük çocuk/#11484867 x
115. kakasını yaparken klozeti çatlatan emo kız/#11464754 x
116. kahvaltıda çiğ köfte yiyip şalgam içen güzel kız/#11463476 x
117. evine kapıyı kırarak giren polis/#11436828 x
118. dönem ödevi kapağına kaynak götüm yazmak/#11436743 x
119. hoşlanılan kızın yaptığı espriye anırarak gülmek/#11377601 x
120. 44 numara converse giyen emo kız/#11377456 x
121. iki bira içtikten sona roman oynamaya kalkan emo/#11369811 x
122. ne bakıyon lan denilen adamın sivil polis çıkması/#11369644 x
123. sataşılan emonun siyah kuşak sahibi judocu çıkması/#11369429 x
124. bir emonun saç düzleştiricisini bozmak/#11369276 x
125. fotoğraflarında hiç photoshop kullanmamış emo/#11368804 x
126. meşgulüm deyip arka sokaklar ı izleyen sevgili/#11329837 x
127. tek vuruşta bir insanın 206 kemiğini birden kırmak/#11329178 x
128. sevgilinin kafasına kürekle vurup 1 nisan demek/#11298465 x
129. yeter ısındığınız ibneler deyip kapanan klima/#11250558 x
130. kimse istemesin diye bahar sigarası kullanmak/#11187418 x
131. reddedilince brad pitt ten neyim eksik diyen erkek/#11185476 x
132. kim kardashian ın bakıp götüme benzemişsin demesi/#11178250 x
133. lanlı lunlu konuştuğu için megan fox a yol vermek/#11120730 x
134. vezire senden de süper padişah olur demek/#11120679 x
135. kız istemeye gidilen evde cinlerden bahsetmek/#11101692 x
136. tsunami gelirken sahilde son bi sigara yakmak/#11101398 x
137. verilen selamı almadı diye yao ming e kafa atmak/#11039167 x
138. ormanda kaplandan kaçarken ayağa kramp girmesi/#11011176 x
139. sokaktaki evsize anahtarlık hediye etmek/#11011085 x
140. otobüsteki yaşlıya yer verir gibi yapıp vermemek/#11001777 x
141. mesaj yazarken imla kurallarına uyan tikky kız/#10869407 x
142. megan fox un bumbar dolması yapmayı bilmemesi/#10869435 x
143. mart ayı dışında zinhar sevişmeyen tutucu kedi/#10857303 x
144. kavgaya pofuduk yastıkla giren adam/#10839269 x
145. adres soran kıza az seksi değilmişsin ha demek/#10829537 x
146. duvarda otururken surata abanılmış top gelmesi/#10820249 x
147. ilk buluşmaya beyaz mini şortla giden erkek/#10820025 x
148. döner ustasına karın eski formundan uzak demek/#10819784 x
149. döner ustasına yaklaşıp karın beni aldatıyor demek/#10390277 x
150. daha ucuzunu bulursan götüne sok diyen tezgahtar/#10819541 x
151. behzat ç ye la ver bakayım diyen müzisyen/#10810593 x
152. sevgilisine sikmişim sevgililer gününü diyen kız/#10810558 x
153. kellesinin vurulması mümkün mü acaba diyen padişah/#10801181 x
154. gösteriye gülmeyen padişaha parmak atan soytarı/#10800913 x
155. padişaha tahtını sikerim senin diyen vezir/#10800817 x
156. dolmuşta sevişen çifti ani frenle ayıran şöför/#10791013 x
157. ani fren yapan taksiciye yavaş hayvanın oğlu demek/#10788356 x
158. oğlunu orospu çocuğu diye söylenerek döven anne/#10786969 x
159. uçakta pilotu dürtüp kaç yapıyor bu demek/#10778136 x
160. geniş ve kaslı omuzlarını vatkayla kapatan kadın/#10777823 x
161. bill gates i eve çağırıp pc ye format attırtmak/#10777766 x
162. bana kendimi özel hissettiriyorsun diyen taksici/#10777661 x
163. sevgiliyi köpeğiyle yatakta yakalamak/#10777571 x
164. ilk buluşmada kızı esnaf lokantasına götürmek/#10745045 x
165. terk eden sevgili giderken arkadan çelme takmak/#10744902 x
166. çocuklarım olmadan da olur diyen kadın/#10742232 x
167. tüm ibnelikler sizlerle olsun diyen spiker/#10742141 x
168. ilk buluşmaya nikah memuruyla gitmek/#10733725 x
169. sağ gösterip sol vuracakken kafa atmak/#10724990 x
170. hoşlanılan kızın önünde yürürken tökezleyip düşmek/#10713556 x
171. ayaktan çıkarınca yerde dik duran çorap/#10701702 x
172. megan fox a canısı diye fısıldayıp kaçmak/#10669826 x
173. içe giyilen pijamanın paçadan görünmesi/#7041257 x
174. evlenme teklif edince ben hayır diyorum diyen kız/#10659910 x
175. sevgilinin ağzına konan sineği tekmeyle öldürmek/#10659820 x
176. sarılmak için koşan sevgiliye gelişine tekme atmak/#10649764 x
177. sevgiliyle girilen diyaloglar/#10649687 x
178. sevgiliye sarılmaya koşarken ayakkabının çıkması/#10642461 x
179. mahalle berberine ömer çelakıl saçı yap demek/#10632344 x
180. otobüse binen gence yer veren yaşlı/#10632217 x
181. delikanlı ol deyince açıp pipisini gösteren adam/#10632171 x
182. kız istemeye gelene cv bırak biz sizi ararız demek/#10632020 x
183. okeyde taş çalan sevgilisine ıstakayla vuran adam/#10632065 x
184. kız istemeye frak giyerek gitmek/#10631872 x
185. pazarda hıyarcının tezgahına uçan tekme atmak/#10618509 x
186. oyun hamurundan kız yapıp çatır çatır sevişmek/#10618354 x
187. agucuk yapılan bebeğin azıcık delikanlı ol demesi/#10616836 x
188. detone olduğu için evlenme teklifi reddedilen adam/#10609807 x
189. açılmayan kopçayı çaktırmadan makasla kesmek/#10610677 x
190. ağzına osurulmayı gurur meselesi yapan kız/#10609665 x
191. kutudaki son kibritin tam yakacakken kırılması/#10560407 x
192. insan crash ettirme yöntemleri/#8587680 x
193. 7 tane abisi olan kıza pazar yerinde parmak atmak/#10519938 x
194. 300 spartalıya hepiniz 1 adam etmezsiniz demek/#10519798 x
195. kulaklığı düzgün taktığı için işten atılan dj/#10511938 x
196. sallayınca içinden tıkırtı gelmeyen kumanda/#10511695 x
197. ani fren yapan şoförün ensesine tokat atan yolcu/#10510880 x
198. alex ferguson un ensesine vurup sakızını düşürtmek/#10510840 x
199. vitrinindeki çıplak mankeni görüp hüzünlenen erkek/#10510727 x
200. bill gates e kız msn i var mı la demek/#10510680 x
201. tam osurmuşken hoşlanılan kızın asansöre binmesi/#10510470 x
202. ilk buluşmada kızla pişti olan erkek/#10510348 x
203. piç olduğu halde sevgilisi olmayan erkek/#10500744 x
204. çöpten fırlayan kediye gelişine vurmak/#10500655 x
205. marilyn manson a domates ye kan yapar demek/#10460916 x
206. ortamdaki etekli tek erkek olmak/#10461712 x
207. basur oldum deyince ay öpeyim geçsin diyen sevgili/#10460654 x
208. nekrofili sevgiliye ölü taklidi yapmak/#10460530 x
209. sevgilinin sırtına nohut büyüklüğünde tatak sürmek/#10460359 x
210. suçluyu aptal geri zekalı diyerek döven polis/#10459902 x
211. kasaba karının performansı düştü hayırdır demek/#10443008 x
212. mesajlaşırken t9 kullanmak/#10442745 x
213. saklambaç oynarken eve gidip yemek yemek/#10434633 x
214. adı berkecan olan biri tarafından dövülmek/#10434490 x
215. barda kıza yaklaşıp cuman mübarek olsun demek/#10434342 x
216. her zamankinden denilen barmenin sizi tanımaması/#10434284 x
217. siktir et arabayı sen iyi misin/#8994671 x
218. sevgiliyi koklayıp osurmuş bu diye bağırmak/#10342880 x
219. kavgada ssk lıyım lan ben diye bağırmak/#8147061 x
220. adriana lima ya imam nikahı teklif etmek/#10304265 x
221. platonik aşkın naber la sikik diye mesaj atması/#10304196 x
222. sevişmek için soyunan kıza bakıp kahkaha atmak/#10303113 x
223. evlenme teklif edince evlenmeden olmaz diyen kız/#10302921 x
224. 2010 yılının en cevapsız soruları top 100/#10301846 x
225. 300 kişiyle çıktım sadece seni sevdim diyen kız/#10302853 x
226. hoşlanılan kızın evinin etrafına işemek/#10302878 x
227. gündelik yaşam tespitleri/#10295295 x
228. binilen dolmuşun şöförüne beni karına götür demek/#10295269 x
229. istemeye gidilen kız verilmeyince salona işemek/#10295219 x
230. başkasına aşıkken brad pitt le evlendirilen kız/#10294952 x
231. sevgilinin örüp parfümünü sıktığı atkı/#10246574 x
232. hıdrellezde dilek ağacına çakıyla kız resmi çizmek/#10197875 x
233. aralarında 1 metre olduğu halde el ele gezen çift/#10180826 x
234. sevgiliyle girilen diyaloglar/#10073726 x
235. behzat ç ye lanlı lunlu konuşma sikerim demek/#10073937 x
236. 7 tane abisi olan kızla pazarda el ele yürümek/#10065177 x
237. sözlük niye kasıyor denilen modun msn vermesi/#10047586 x
238. yemeği beğenmeyen misafirin masaya tekme atması/#10047650 x
239. sözlük yazarlarının itirafları lokantası/#10047811 x
240. gece eve giren hırsızın kalbini çalmak/#9937088 x
241. kaldırımda yürürken surata örümcek ağı yapışması/#9888315 x
242. vedalaşılan kişiyle aynı yönde gitmeye devam etmek/#9799003 x
243. elindeki poşetlerle bacak kırmaya çalışan teyzeler/#9799412 x
244. kulağının arkasına uçlu kalem koyan marangoz/#9641777 x
245. otobüste ayakta giderken tutunmama karizması/#9633609 x
246. yattığı kızla evlenen adam/#9552906 x
247. karısına telefon edip çiçek lazım mı diyen adam/#7831978 x
248. karısına hediye ister misin diye soran adam/#9554981 x
249. güzel kızların kakası fındık kadardır/#9459010 x
250. kola kapağını mengeneye sıkıştırarak kapatan baba/#8843904 x
251. ayakkabının cırt cırtlarını çapraz yapıştırmak/#9423540 x
252. salatalık yerken sağır olma tehlikesi atlatmak/#9332967 x
253. mars ta buruşturulmuş samsun paketi bulunması/#7042637 x
254. bir kızın bakire olduğunu anlama yöntemleri/#8752286 x
255. bir derdim var yaşanmışlıkları/#8680469 x
256. plajda üşüyen sevgilisine bikini üstünü veren kız/#8722971 x
257. yaran diyaloglar/#6590643 x
258. ayrılmak isteyen sevgiliye elim sende deyip kaçmak/#8582363 x
259. düğünde geline 50 lira takıp 10 lira geri almak/#7144592 x
260. seni sikerim yaaaaaa çok tatlısın/#8299453 x
261. su isteyen babaya siktir git kendin al demek/#8288624 x
262. dünyaya gelen uzay aracından inen bıyıklı abiler/#8288195 x
263. sarhoş edilemeyen kızın kafasında şişe kırmak/#8288349 x
264. kızla kesişirken surata abanılmış top gelmesi/#8288288 x
265. kavgaya jack nicholson ı çağırmak/#8269779 x
266. nokia xpressmusic 5800/#8120645 x
267. eve gelen sevgiliye biyrooon demek/#7041045 x
268. eve gelen sevgiliye biyrooon demek/#7040880 x
269. winamp ta ezan çalıp dedeyi keklemek/#7047566 x
270. kasapların kuzuların kıçına maydanoz sokma merakı/#7055316 x
271. masal anlatırken yarıda uyuyan çocuğa tokat atmak/#7058389 x
272. yıl 2010 oldu nerde lan uçan arabalar/#7277539 x
273. abla patlıcanım tam ağzına layık/#7417977 x

sözlük yazarlarının itirafları

hatırladığım ve kötü hissettiren o kadar çok şey var ki. çoğu da çocukluktan nedense. belki de
şimdinin vicdansızlıkları, düşüncesizlikleri, haksızlıkları, gariplikleri daha çocukluktan
patlak vermeye başladığından böyledir.

ne bileyim, ilk aldığımdaki canlı renginden şu an çok uzak olan emektar ayakkabılarıma baktığımda hatırladım,
ayakkabı alınıp eve gelindiğinde ilk evde giyilirdi o ayakkabılar. ilk evde dolaşılırdı o ayakkabılarla.
bu her mevsime özel giyebileceği 3-4 ayakkabısı olan birisi için geçerliliği olan çocukça geleneklerden değildir.

mesela geçenlerde kardeşime top almak için girdiğim bi spor mağazasında fiyatını sorduğum topu alabilmem
için 4 gün boyunca çalışıp kazandığımı harcamamam gerektiğini öğrendiğimde hatırladım küçükken
3-4 arkadaşın patlak bir futbol topunun içine plastik top koyarak neredeyse bedavaya güzel bir futbol topu
yapabildiğini. o top herkesin topu olurdu. belki hep tek bir kişide, belki de her akşam bir başkasının
evinde dururdu ama o topla maç yapılacağı zaman kimse takım dışında kalmazdı. bunun tadını, anasına babasına
yalvar yakar dünya paraya aldırdığı futbol topunu sadece mahallede seçtiği 3-4 kişiye oynatan, topu olmayanlar
yanına yaklaştığında o kıymetli topunu kolunun altına alıp uzaklaşan çocuklar bilemez mesela. büyüse de anlamaz.

yanlış anlaşılmasın, çocuk haliyle yaptıklarını yadırgamam hiç kimsenin ama ben birinin çocukken neyse büyüyünce
de o olacağını düşünürüm. ülkemiz büyüyememiş insanlarla dolu.

bi de şu vardı geçen gün arkadaşımın grafik ödevi için pokemon toplarını kullandığını gördüğümde hatırladığım;
eskiden mahallece oynanan oyunların dönemleri vardı mesela. bi dönem mahallede taso oynanırsa bi dönem cambiş
(misket, bilye, meşe, cambilik vs..) oynanır. bi dönem taso artık cipslerden çıkmadığında taşla ezilerek tasoya
benzetilen gazoz kapaklarıyla taso oynanırken bi dönem futbolcu kartlarıyla çeşitli oyunlar oynanırdı. tasoyla
alakalı olanından bahsedelim. her mahallede var mıydı bilemem. arkadaşlarından yutarak (ütmek de derler ama biz
yutmak fiilini kullanırdık) değil de parayla aldığı cipslerden çıkan tasoları biriktirip, o tasoların popüleritesi
bitmek üzereyken mahallenin çocuklarını bir yere topladıktan sonra yüksek bi yerden 'kapış' yapıp (kapış
yapmak) çocukların yerlerde kapıştığı tasoları bu olaydan hemen sonra geri isteyen karaktersiz çocuklar en büyük hayal
kırıklıklarına sebebiyet verirdi. o zamanlar şimdinin aksine mal sahibine saygı vardı. önce havaya atıp dağıttıktan sonra
onları geri istese de "sen bunları kapış yaptın artık senin değil" denmezdi. o tasolar onundu ve sahibine eğer geri
isterse geri verilirdi. başkasının tasolarına tenezzül etmesini gerektirmeyen, cips parası cebinde her daim bulunan
çocuklar böyle hayal kırıklıklarını bilmez mesela. büyüse de tadına varamaz bu acı duygunun. şanslıdır belki de. en azından
büyüyünce bile o zamanlar yaptığının çocukça ama yanlış olduğunu idrak edemez düşüncesiz olduğu için. dedik ya, çocukken
neyse büyüyünce de odur insan.

"ben sevmiyorsam kimse sevmesin"ciler vardı bir de. karşısındakiyle olan ağız dalaşı ve itişip kakışma temalı kavga
sonunca kinlendiği ve tuhaf bir nefret beslediği çocuğu mümkün olduğunca dışlayan bazı çocuklar bu yetmezmiş gibi
bir de kavgalı olduğu çocukla bi problemi olmayanları o çocuğa karşı doldururdu. hakkında asılsız iddialarda bulunur,
iftiralar atar, bazen de aradaki sırları açık ederdi. tek amacı o sevmiyorken kimsenin onu sevmemesi. çok vardı bu
tiplerden. bunlar büyüyünce de değişmezler, bu huylarından vazgeçmezler. o yüzdendir ki, sağdan soldan çok duyarız bir
zamanlar arkadaşlarına "sevgilim" diye bahsettiği kişiden "zaten o kız orospuydu" diye söz edildiğini bazılarınca. bu
yapılan karalamanın ne derece üzücü olduğunu anlamaz mesela çoğu insan. onlar bilmez empati nedir. küçükken
seçim yapmak zorunda bırakılan arkadaşlarının kendisinden uzaklaştığını gören, bir zamanlar güzel sözlerle ihya edilen birinin
o sözlerin sahibinin daha sonradan arkasından utanç verici şeyler söylediğini öğrenen insanlar bilir ama.

belki de tüm bu tutarsızlığa, düşüncesizliğe, haksızlığa maruz kalıp bunların etkilerinden haberdar olan insanlar
biraz olsun dikkat ettiler bunları başkalarına yaşatmamaya.

elinin altında insan bulundurmaktansa tek bir kişiye heyecan duymayı, onu sevmeyi tercih etti, böylesini uygun gördü
belki de bazıları.

tanıdıkça yaralarından haberdar olduğu insanın yerine sağlamını bulmayı değil, karşısındakini o haliyle sevip, yaralarını
sarmayı vazife bilmeyi kendine, karakterine daha uygun buldu belki bazıları.

beklenti yaratıp umut verip bunların boşa çıkmasının ne denli kötü etkiler yarattığını bildiği için belki de bazıları
bazı hareketlerin yanlış anlaşılıp kırgınlığa sebebiyet verebileceği ihtimalini düşünerek çoğu hareketini engelledi, o an
keyifli olabileceği halde.

belki de bazıları, çok sevdiği halde yarı yolda bıkarılsa dahi karşısındakine, daha da önemlisi kendisine ihanet etmemek için
kimseyi karalama yoluna girmedi. deli gibi severken nasıl temiz, masum geldiyse o kişi, o kişi artık yanında olmasa da yine
masum kalsın diye uğraştı.

küçükken de büyükken de; bi bazıları vardı, bir de bazıları vardı. biz bazılarıydık. çok sevdik ama maalesef bazılarını sevmişiz.