bugün

birbirini tanımayan insanlar bazen sadece bunu iddia ederler...
param bitmek üzere. şimdi gidip makarna alıcam ve hunharca yemeye koyulucam sanırım.
"Zeynep profil resmini değiştirdi." ( Ardından hayatimi değiştirdi. )
24 Ocak. Az önce.

bunu beğenecek ilk kişi olmak güzel bir şey ama cesaret olmalı.
az once kahvalti yaptim uzerinize afiyet, anacim guzelce hazirlamis masayi.. kurban oldugum..

eskiden evler boyle degildi, yani bu kadar yaygin degildi en azindan o koca demir petekler.. sobalar vardi evlerde, cayir cayit yanan, boyle yanaklari kipkirmizi eden, basinda mayistigin, uzerinde cay demleyip, kestane kozledigin.. ekmek kizartip uzerine yag surdukten sonra cayla afiyetle ictigin..

lafi uzatmayim fazla, kahvalti yapiyordum, burnuma bi koku geldi boyle, alip cocukluguma, o sobali evimize goturdu, o sevgi dolu masum yillara goturdu, en mutlu oldugum anlardan biri, bazen sobanin arkasinda uyurken, sabah aile bireylerinin kizarttiklri ekmegin kokusu ile cay kasiklarinin bardaklara vururken cikardigi o ses..

evet bunlarin hepsi bir elma kabugu sayesinde oldu az once.. anam ocaktaki cayin altina elma kabugu koymus.. onun kokusu kapladi evi, isin ilginc yani sadece ben gitmedim o gunlere evdeki herkesi ayni duygular kapladi, gozlerde buyuk bir sevinc ve mutluluk ile..

sagol anacim varol anacim..
hastayım amk. sankim bir tabur asker beni zükmüş.

o derece.
Köprü üzerinde sallana sallana yürüyen o insanların ayaklarını alıp götlerine sokmak istiyorum. Ayrıca köprü üzerinde yada kalabalık bi alanda ellerindeki sigaraları sağa sola sallayan o insanların ellerindeki o sigaraları alıp alınlarının tam ortasına basmak istiyorum. Birde köprüdeki merdivenlere oturupta yolu tıkayan o dilencilerin kafalarını patates gibi ezip geçmek istiyorum.
Bunları bigün yapabilirsem gerçekten rahatlayacam sanırım.
bu yaşıma kadar bir buket çiçek alanım olmadı. 3 4 yıl önce hastanede yattığımda çok yakın bir arkadaşım saksı çiçeği getirmişti. kimse sevmiyor lan beni.
yaptıklarımı bir başkasının üzerine alınması mide bulandırıcı ve bir başkasının yaptıklarını üzerime alınma duygum alındı sözlük...
Kayıp Aranıyor!
Kaybettiğim bir yazarı arıyorum!
Allam çok garip bir giriş oldu ama gerçekten arıyorum.
Aynı zamanda blog yazarı da olan bir yuuuzır kişisinin blogunda gezinmiştim. En sevdiğim 100 kitap gibi paylaşımı vardı. * o sıralarda da kitap arayışım vardı ve bu arkadaşın listesinde güzel şeyler bulmuştum.
Factotum adlı kitabı ilk sıraya koymuştu neyse bitirdim onu ama şu an ne yazarın nickini ne de blogun adını hatırlıyorum. Eğer oralardaysan bana ulaş. Bulucam seni yuuzıır!
Gören duyan varsa insanlık namına bize bildirin. * Bak müge anlıya giderim.
çok rahat insanlara gıcık oluyorum ama sevgilim bu rahat tavrı yüzünden sevgilim oldu.

allahım sen aklıma mukayyet ol. şimdi de bazen o rahat tavırları yüzünden kızarken buluyorum kendimi. ve hemen azarlıyorum içimdeki öteki beni. sen bu yüzden sevmedin mi onu deli?
içimden şarkı söylemenin geldiği o hissi o kadar zamandır yaşamıyorum ki. hani biz şen şakraktık? hani gözlerimizin içi gülerdi gülünce...

yalan mıdır nedir!

hani çok hareketsizlikten el kol seyirir ya...
ben de mutsuzluktan halime gülüyorum bazen. ve bu beni çok korkutuyor.
bazen allahın varlığından şüphe ettiğim için üzülüyorum sözlük.
inancım tam ama bazen şeytan mı dürtüyor bilmiyorum.
ben iflah olmayacam heralde.
"sözlük yazarlarının itirafları" başlığını seviyorum, "ıyy orası da bildiğin itiraf.com, iğrenç!" diyenler olabilir ama ben sol framede yazılabilir tek başlık olduğunu düşünüyorum bazen. rastladıkça açıp birkaç entry okuyorum. bazı yazarlarımız çok samimi yazmışlar, bazıları da yaşamadıkları anılarını yazmış, bazısı şair olmuş döktürmüş...

bazıları itiraf yazarken başka kimsenin entrysini okumuyor olabilir ki zaten ulu sözlük yazarlarının her başlığa yaptığı muamele bu, birbirimizin entrylerini okumaya üşeniyoruz. ama bilin ki bu başlığı birileri okuyor* ve samimiyetinizi takdir ediyor. haydi kendinize iyi bakın.
sözlük, bugün sana küfür etmicem. biliyor musun bugün benim doğum günüm. 30 yıl geçti ömrümden. hayatım boyunca bir kez bile doğum günümü kutlamadım. benim için sıradan bir gündü hep. ama bu sefer istemiştim sanki eşim dostum olsun yanımda sevdiklerim olsun. oldu mu hayır olmadı. bu dünyada yalnızdım zaten kimsem yoktu da bunu bugün bir kez daha çok iyi anladım. arada arayan soran oldu mesaj yazan oldu ama bunlar hep oluyordu ben bu sefer farklı hayal etmiştim, olmadı. sağlık olsun. çok büyük hayaller kurmazdım zaten de iyice öğrenmiş oldum hayallerimin büyük olmaması gerektiğini. bunu burda neden yazdım amacım ne hiç bilmiyorum lakin bildiğim bir şey var o da şu: senin en iyi dostun yine sensin. gerisi laf-ı güzaf.
* ara ara darlanıyorum. bu sıkıntı öyle uzun ve sancılı seyrediyor ki cümle bile kurmuyorum. şöyle ki;

- acıktınız mı?
- tuzu uzatır mısın?
- ekmek al.

* yeni yılda siyaseti takip etmicem diye yemin ettim. ama gözümü tv den, gazetelerden ayıramıyorum. memleket fantastik film seti gibi valla. ford coppola'ya ver olanı biteni, devreleri yanmazsa ''baba'' tadında yeni film çeker maşallah.

* 3-5 kilo fazlam var. son 15 gündür her gün yürüyorum. kıçımdan ter akmasına rağmen böğün tartıldım 250 gr bile vermemişim. batsın bu metabolizma!

* trabzon havaalanında başbakanı karşılayan kefenli gulyabanilerden bir ben mi tiksindim? o neydi ya. ahaha..

* çevremde ne kadar kötülük, yalan varsa görürüm. radar gibiyimdir. he tepki vermem ayrı mesele. ama bunu salak olduğumdan değil, insanların kabahatlerini yüzüne vurmaktan imtina ettiğimden belirtmem. bu yüzden içine attığım o kadar çok duygu var ki. arada patlamaktan korkuyorum.

* kadınlar makarna seviyor, erkekler pilav.
(bkz: tespit yaptım yer misin)

* yaşım ilerledikçe candan erçetin'in şarkısındaki kadına dönüştüm.
daha durgun, daha sakin...daha yorgun daha suskun...

* elli çift ayakkabım var. dünyada bu kadar aç insan varken böyle bir takıntıya sahip olmayı '' kadın'' olmaya bağlayıp kendimi rahatlatmaya çalışıyorum. ama yok bu resmen bencillik.

* temizlik takıntımı yenmek için '' evi dağınık bırakıp çıkmak'' antremanları yapıyorum. bu tedaviyi ben uydurdum.

* bir ay önce şahsıma bipolar bozukluk teşhisi koyan doktor yanılmış. allahsiz kitapsiz kadin tavsiyesiyle başka bir doktora göründüm. depresyonmuş yeaa. boşu boşuna o ilaçları içip alık alık bakmışım. (sağolsun)

* kızım halkbank'ta voleybol oynuyor. karşı takım taraftarları maçlara ayakkabı kutularıyla geliyor. bozuluyorum.

* bi halt edip saçıma röfle yaptırdım. iğrenç oldu. burdan yalçın kuaför'den yalçın'a selam ederim.

* bazen susmamam gereken şeylere susuyorum. içimdeki mahalle karısı nerdesin?

* 3 yıldır burdayım. zirveye filan gitmedim. evet önyargılardan korkuyorum. ama şeytanın bacağını kırmayı düşünüyorum. du bakiim.

* acaip ''gitmek'' duygusuyla doluydum. bu duyguyu bir ergenken hissetmiştim bir de şimdi. ve sanki mevlam görüp bana çok uzak yerlere gitme bahanesi yarattı. önümde iki uzun yol var.

* akp-cemaat-komplo-paralel devlet, milli irade laflarının yasağını istiyorum.

* UTANGACIM. BiR BEN bir de türkan şoray. kurallarımız var.

* topuklu ayakkabı, oje, ruj...süren kadınların hastasıyım. ee madem hastasısın niye kot pantolon/tişört modundan çıkamıyorsun diyene cevap veremem. çünkü cevabı bilmiyorum.

* ne zaman yazamasam bu köşeye uğruyorum. rahat valla burası.

* hala küfür edemiyorum.

vay amk.
itiraf ediyorum birkaç sene önce arkadaşlarla çiz bakalım a dadanıp terbiyesiz şeyler çizenlerden biri bendim.
(bkz: çiz bakalım)
askerdeyim sözlük. şafak atarsa 84. ve ben cok sıkıldım.
izmiri cok ozledim be sözlük.
Didi teyze hastasıyım. Her defasında gülüyorum kadına.
bazen hiç tanımadığın bir insanla konuştuğunda rahatlıyor insan. oluyo öyle arada.
ilk okul 6. Sınıfta arkadaşlarla havuza gidecektik haftalığımi anneme vermiştim hiç param kalmamıştı. durumumuzda çok iyi değildi annemin cüzdanından 15 lira çalmıştım.
itiraf ediyorum bu aralar seninle daha fazla ilgilenemediğim için üzgünüm selen. herşey güzel olacak. Buna inanıyorum evet.
de, mi, ki bağlaçlarını düzgün yazan birini bulursam basacam nikahı.
şu alkol kokan cuma akşamında neden benim tenimi ısıtan tek şey elektriğe bağlı ufo oda ay sonunda karşılığını alacak. Çıkıp bir içesim var ama nedense üşengeçlikte var.
en iyi arkadaşımla herşeyi paylaşmak istemiyorum.