bugün

Bağıra bağıra şarkı söylemek istiyorum.
ilk kısa filmimi çektim sayılır sözlük. şimdilik felaket. bittiği zaman kesinlikle bok gibi olacak. acayip belli. ama durmak yok hacı. yönetmenlik pratik işi.

hem ne demiş robert rodriguez: "bütün yönetmenlerin içinde defedilmesi gereken bok gibi filmler vardır. o filmlerden bi an önce kurtulmaya bakacakasın. bunu da ancak film çekerek başarabilirsin yeğen."

yani diyo ki; ilk filmlerinin ne kadar kötü olduğunu siktir et. sen film çekmene bak. yeterince kötü film çektiğin vakit güzel şeyler yapacaksın.

elime bi kamera alıp mal mal şeyler çekmiyorum tabi. bu boktan dediğim filmi de plan geçiş çalışması amaçlı çektim ve bu film sayesinde bu konuda bayağı bi ilerleme kaydettim.

bi de şunu bi yerde kullandım mı var yaa, piuvvv.. (#21009382)
iyiki doğdum iyiki doğdum. artık 24 oldum *

eksileyen arkadaşım acaba doğmuş olmam sıkıntı mı senin için anlamadım *
fena daraldim artik sözlük bitsin şu askerlik, 5 para etmez adamlar uzman cavus olmus cekilmiyor!
Her zaman eksik hissediyorum be sozluk ondandir yaptigim hersey.
platoniğe yaptığım saçma açılışı temizlemek için yırtındım ama olmadı.
(bkz: sıvama faslı)
bu sıralar arıza yaptım.
ne kadar oldu? 8 yıl evvel bugünler değil mi..

eğer şartlar farklı olsaydı şimdi dizimin dibinde koşuşturuyor olacaktın, biliyorum.. ve öbür tarafta karşıma çıktığında beni hiç anlamayacaksın, bunu da biliyorum..

ah be oğlum/kızım bi bilsen ben sürekli bu acıyla yaşıyorum zaten.. benim gibi realist, benim gibi her sorunun üzerine giden ve sorunlardan korkmayan bir insan, evet senden korkuyorum, seninle öbür tarafta karşılaştığımızda ''neden'' diye benden hesap sormandan korkuyorum.. ben bu acıyla hep yaşıyorum ve sen bilmiyorsun..

biliyorum 8 yıl evvel yediğim bokun arkasında duramadığımı düşünüyorsun.. daha yaşım 24 falandı, sen olsan o durumda ne yapardın.. kızma bana sadece söyle ne yapardın.. ben istedim seni, gerçektende istedim ama şartları biliyorsun.. ben gerçektende istedim yaşamanı.. yok olmana razı oluşumun nedeni yediğim bokun arkasında duramamak değildi.. bu karar tamamen bana ait değildi ki.. ve aslında biliyorsun arkasında duracaktım bu işin ama o razı olmadı..

sahi ya.. sen ona soracak mısın bu durumu.. sana onu şikayet etmiyorum ama oğlum/kızım sen öbür tarafta bunun hesabını bana mı soracaksın yoksa ona mı daha çok..

bak ben her gün bu acıyla yaşıyorum, kızma bana ne olur.. o ise kim bilir ne yapıyor ve bu olayı hiç dert etmedi biliyorsun.. senin ufacık canının pazarlığını benimle nasıl yaptı ve seni istemedi sen biliyorsun bunu.. ona da kızmamalısın çünkü başka çaresi yoktu ki..

o tamam deseydi ben bu işin arkasında duracaktım biliyorsun.. ne olur kızma bana.. her gün aklımdasın.. ve öbür tarafta sana ne diyeceğimi bilemiyorum..

bak kaç yıl geçti, senin yerine birisini de koyamadım.. belkide allah da beni böyle cezalandıracak bilmiyorum..

hem iyi yönünden baksana, sen direkt cennete gideceksin.. günahsız tertemizsin çünkü ve belkide ben bu durumdan dolayı cehennemde tutuşacağım..

kızma bana ne olur, ben böyle olsun istemedim.. yaşamanı çok isterdim senin oğlum/kızım..
amk bir kere de ben bir insana kırılayım bir kere de ben aaaa küstüm uzak dur benden diye naz edeyim 26 yıldır hep ben kırıyorum allah da benim belamı versin.
bugun işe gitmek istemiyorum.
aksam yemek yemeye bile halim kalmiyor.

bugun işe gitmek istemiyorum.
1-2 daakika icinde işe gidiyorum.
Bazen anlamiyorum neden sozluge yaziyorum. Cok fazla bos vaktim var sanirim.
hayatta her şeye çok fazla anlam yüklediğim doğrudur. ne yazık ki. senin yaptığın en küçük harekete de onlarca anlam yükleyip, elimin ayağımın titremesine engel olmaya çalışıyorum mesela şu anda. edebiyat parçalayamıyorum maalesef ama geçirdiğimiz onca zamana ne anlamlar yüklemişim ki, senden sonra (nedense senden sonra diye cümleyi devam ettirmek ya da senden sonra'lı cümleler kurmak benim gülmemi getiriyor.) hiçbir şeye anlam yükleyemediğimi, bütün dikkatimi sana yoğunlaştırmış olmamın beni ciddi manada yorduğunu farkediyorum.

özlüyorsun belki. ben de özlüyorum. ve evet, hiçbir şey yapmayacaksın. yapmayacağız.

seni seviyorum.
sabahtan beri hapşuruyorum ve burnum akıyor sözlük. dersten çıkışımın ilk saatini doldurdum, bir saat daha beklemem gerek diğer ders için. bank üzerinde de güzel hakimiyet kurdum, ama sırtım da güneşten kavruldu ha.
bi de yağuşuklu olsa tadından yenmez. kısmet.
sözlük kızlarının dikkatine

sözlük dün iddaadan 4bin lira para tutturdum.
gittim bi araba kiraladım.( clio icon)
bikaç parça alışveriş yaptım.

şuan 2bin lira para halihazırda yatmakta.
güzel bi sözlük kızıyla bu parayı haydan gelen huya gitsin mantığıyla çarçur etmek istiyorum.
tek gecelik bi ilişki. yemeğe gideriz. bikaç küçük süpriz. ve mutlu son.
itiraf edecek bir suçum ya da günahım yok.
Sabahın bir saati, soğukta yere yığılıp kaldığımı gören ev arkadaşımın, benim orada uyuyup kalmış olma ihtimalimi düşünmesi, beni hayrete düşürdü oda bile değil arkadaşım orası kapıların açıldığı bir koridor.
Acaba ölsem ne düşünecek diye aklımın sınırlarını zorlamamak elde değil.

Not:Yine de seviyorum seni.
Şu an bunları hissetmesem, "bir müzik ne kadar etki edebilir insan ruhuna?" oturur tartışırım da...mükemmel bir şey bu, mucize gibi.
hande yener'le çılgınlar gibi sevişmek istiyorum.
SÖZLÜK;

kafam çok bulanık, sanki herşey benim müdahalemi bekliyor gibi, herkes herşey benim elime bakıyor gibi, sanki hedeflerim gerçekleşmeyecek gibi, yanlış hamle yapmaktan korkuyorum sözlük.
birilerinin nickaltına bi şeyler yazınca eksi yiyorum hayır birileri benim nickaltıma yazınca da eksi yiyormuş, kim bu işin sorunlusu kim o nickaltı yazılmasına katlanamayan sevgili arkadaş?
tanrıya ne zaman isyan etsem "yaa demek öyle" diyor. seviyorum kendisini. lakin çok hızlı öc alıyor. en son "neden ama" diye sesimi yükselttiğimde 5 dk içinde iki bacağımı ikinci dereceden komple yaktı. "ama neden yaktın" diye sormadım otobüs uçuruma yuvarlanmasın diye.

aman deyim. yanınızdakine sorun edin. kendi aranızda neden deyin yani. o'na değil. haşa.

http://www.resimler.tv/da...-aranizda-dua-etmeyin.jpg
sevişirken saçlarımın dökülmesinden dolayı saçlarımla oynanmasını sevmem ah önceden ne güzeldi.
Pek itiraf değil başımdan geçen bir şey, ama telefon kullanmadığımı itiraf edebilirim tam itiraf olması için.



Bugün otobüse bindim, kitap okuyorum. Şoförde de kulaklık var. Baktım kulağıma Katy Perry şarkısı geliyor. Ay, şoföre bak Katy Perry dinliyor ne sevimli ahahaha, falan dedim. Ama o kadar uzun sürdü ki bu durum ay dedim adam döndürüp döndürüp aynı şarkıyı dinliyor. Sonra dedim ki yok ya, bu ses şoförden değil arkamdakinden geliyor. Ay sıkılmadı da aynı şarkıdan. Başka şarkı yok sanki telefonunda dedim.

Neyse, indim tabii kurtuldum uzun soluklu Katy Perry dinlemekten. Dedim bakkala gireyim de su alayım, aynı şarkı orada da çalıyor. Hof, ne çok seviyormuş millet şu Katy Perry'i. Bugün Katy Perry günü mü acaba? Dershaneme geldim, asansöre bineyim dedim, baktım orada da aynı şarkı, müzikli asansör hmmmm. Ahahah, dedim. Kumandam olmadığı için asansörü çalıştıramadım. Çıktım yine aynı şarkı, hoparlörden geliyor. Dershane artık aralarda Katy Perry çalıyor vay be, ilahi bekliyordum ben. Sınava girdim hof, yine aynı şarkı. Bi de kızın birine benim duyduğum sesi sen de duyuyor musun diyorum. Şizofrene bağladım. Sonra baktım herkes bana bakıyor meğersem ses telefonumdan geliyormuş. Bir kötü oldum. Bütün otobüse bakkala,Kadıköy sokaklarına,Fem'e Katy Perry dinletmişim. Kimse de uyarmıyor. Demek ki herkes çok seviyor. işte bunlar hep telefon kullanmadığım için. Telefonu bile unutmuşum. 80lerdeki gibi radyolu yüksek sesle geziyorum. Bir gün yanınızdan müzikli biri geçerse o benim. "Müzikli biri".
anneme yalan söyledim...
şapkanı aldın mı demişti ben de aldım taktım demiştim oysa üşenmiştim....